mz $r valisi B. Fazlı Şehir hastaneleri, i f 4 , k l vE 25 Bahife 4 ilecin beyanatı İSP*n verim membalarını arttırmak için turistik Beler £ Fazlı Güleç dün sabah Türkofis mü- © dürü B. Cemel Ziyayı ziyaret etmiş tir. Yarın İzmire gidecek olan vali, “Türkofisde kendisile görüşen bir mü- eee irin İkimadi vaziyeti ville'ei yap e ağir. ? va'nin en , şehrin imarı Öe Asyile. Tievcud kanunla imar işlerinin yı e. —avisikuz temin 59 anı Biz hin : Bu- & ve ci- «nde buluyo- önsel, öirbirini takib * eski medeniyetlerin eserleri ve “başta Çeşme olmak fizere en güzel Plâjlar, muhtelif sıcak sular ve 50 oğuk içme suları Gölcük, Bozdağ, Ko- Yak gibi her birinin ölçülmez değeri olan yaylalar, bu mevzuun başlıca erim faaliyete çok ehemmiyet veriliyor Şehrimizde bulunan İzmir valisi B. | zenginlikleridir. Bunların arasında Yamanları da unutmamak lâzımdır. Vilâyet ve belediyenin faaliyet isti- kametleri bu noktalara teveccüh edil- miştir. İzmirde inşası mukarrer ve memleketin en güzel oteli olmıya namzed «Büyük otels sezilen bu ihti- yaçlardan doğmaktadır. Filhakika misafir kabulüne ve misafiri hoşnud etmiye yetistirmek ve hazırlamak için de alınmış tedbirler ve yeryer başlarımış temizce oteller yapmak iş- Jeri vardır. Bunların başında kazela- rımızdan topladığımız müstald ço- cuklardan 10 kadarı, bize bu husus- larda büyük yardımları dokunan İs- tanbul türkofis müdürü B. Cemal Zi- ya Ardalın nezareti altnda otelcilik stajı yapmaktadır, İstanbuldan geç- memin sebeplerinden biri de bü ço- cukların ne dereceye kadar muvaffak olabileceklerini görmek ve neşeyle ye- Time dönmekti. Aldığım malümat, bizi.bu vâdide teşvik edecek mahiyet- tedir. Vapurların yanaşması için beton iskele yapılacak ıslahat yapılmasına karar verildi Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti başlanacaktır, Gaye İstanbul gürrüklerini Avrupa gümrüklerinin Yevkine çıkarmaktır. Yapılacak çok ıslahatla bu gayeye vasıl oluna» İ ra da teşmil edilecektir. © İstanbul gümrüklerinde İ “İstanbuldaki gümrük binalarından işe başlamak üzere bütün gümrük arı asrileştirilecektir. Bâzı bina- larda da esaslı tadilâta lüzum görül- müştür, İstanbul gümrüklerinin bulundu- | gu Galatadaki Çinili rıhtım hanının | karşısındaki arsaya ilç katlı modem ! bir bina yapılması kararlaştırılmış- tır. Memurların daha iyi çalışabilme- $ eri için bu binaya ihtiyaç hasıl ol- müşlur. Bina yapıldıktan sonra güm- © Tük muhafaza baş müdürlüğü teşki- Yâta Çinili rıhtım hanından yeni bi- maya taşınacaktır. Ayrıca burada bir f “de mahzeni evrak yapılacaktır. , Antrepolar yapılıyor — İstanbul gümrükleri baş müdürlü- gü Denizbankla müştereken bir çok yenilikler yapacaktır. Tophane Ford Aâcentasının bulunduğu yerde dört, beş kati antrepolar inşa edilmektedir. Bunların inşasi bu sene ikmal edile- cek ve © zamanı, antrepo halinde kul- lamlan Sarayburnundaki barakalar kaldırılâcaktır. Kuruçeşme ve Kaba taş tareflarındaki antrepolar da Ga- Tataya nakledilecek, bu suretle bütün antrepolar bir arada toplanmış ola- © caktır. A. ? güslata rıhtımına beton iskele yapılacak | Vayurların dahâ çobuk ve korku” © ew: yünaşâbilmeleri için Tophane rh- ““İümile Mumhane antreposu arasında âkıntının tesirinden uzak, münasip bir mevkie bir tarafı rhtıma şakull Ü diğeri müyazi, dalgakıran şeklinde “beton bir iskele yapılacaktır. Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti Av- Tupada tatbik edilmekte olan güm- Tük ve tarife kanunlarını da tedkik ©derek dağınık bir halde bulunan bü- tün gümrük ve tarife kanunların bir- araya toplamış ve esaslı tadilâtla yep- yeni bir kanun projesi hazırlamıştır. Çok geniş olan bu kanun Meclisin bu deyresinde müzakere edilecektir. | Gümrüklerde birçok yenilikler ve Vali, iki sıhhiye müdüründen dün izahat aldı Vali ve belediye reisi Doktor Lüt- fi Kırdar, dün İstanbu! vilâyeti sıh- hiye müdürü B. Ali Rıza, belediye #ıhhiye müdürü B, Osman Saidi nez- dine çağırarak şehirdeki hastanele- rin vaziyeti ve yatak adedi etrafında görüşmüştür. Tıp fakültesinin o Haydarpaşadan İstanbula naklinden sonra geek Ve- kâlet ve gerek Evkaf, gerek Belediye- ye merbut bulunan bütün resmi hâs- tanelerdeki yataklar tıp fakültesinin emrine verilmiştir. Fakülte profesör- leri, ancak lüzum gördükleri hasta- ları yatırıyorlar. Halbuki İstanbul belediyenin elinde Üsküdardaki Zey- neb Kâmil ve Beyoğlu hastanelerin- den başka doğrudan doğruya hasta kabul edecek başka sıhhi müessese kalmamıştır. İstanbul belediyesinin doğrudan doğruya şehir halkmdan hastanelere yatıracağı hastaların ihtiyacımı karşı- lamak üzere yatak sayının o ârttıni- ması lâzım geldiğinden vali ve bele- diye reisi Döktor Lütfi Kırdar 1939 bütçesini hazırlarken bü bakımdan da tedbirler slacaktır. Türk « Yugoslav afyon anlaşması Türk - Yugoslav afyon anlaşması müzakereleri bitmiş Türk heyeti rel- si Ankaraya gitmiştir. Eski anlaşma üç ay müddetle uzatılmıştır. Eski Denizyolları işletmesi müdürü Saylavlığa. namzed gösterilen De nizbank erkânından eski Denizyol- ları işletmesi müdürü B. Sadettin dün Denizbanktaki arkadaşlarile ve dalaşmıştır. Karadenizde fırtına hafifledi Karadenizde havâ sert ve yağmur- hi olmakla beraber evvelki güne na- zaran fırtına hafiflemiştir. Karadenizde nakliyat tabii seyri" ni <takib.etmektedir. Nitekim dün Bartından Antalya Yapuru bimanımı- za gelmiştir. i Ticaret Şirketleri Ticaret şirkelleri bir veya müte. addid müamelei ticariye icrası mak- sadile teşekkül eden şirketlerdir. Ti- caret şirketleri beş nevi olup bunlar da Kollektif, Komandid, Limited, Anonim ve Kooperatiftir, Şimdi her birinin mahiyetini kısaca izah ede- lim. Kollekti? şirket; Bir ünvan tah- tında icrayı ticaret maksadile mü- teşekkli bir şirkettir ki şürekâsin- dan hiçbirinin mesüliyeti şirkette alacağı olanlara karşı mahdud de- fildir. Yani, şirketten alacağı olan- lar bu alacakları için şürekâdan her birinin emval ve emiâkine dahi mü- rTacaat edebilirler. Komandit şirket: Bir ünvan tah- tında icrayı ticaret maksadile mü- teşekkil bir şirkettir ki şürekâsin- dan bir veyahut birkaçının şirket dainlerine karşı mesuliyeti gayri mahdut ve mülebaki şerik veya şürekânın (mesuliyeti (muayyen bir sermaye ile mahduttur. Bu gibi | şeriklere komanditer denir ve me- suliğetleri şirkete vazettikleri veya- | İ kâmına tâbidir. hut vazmı teshhüd eyledikleri ser- maye miktarını tecavüz edemez, Limited şirket: Bir ünvan tahtın- da müteşekkil bir şirkettir ki serma- yesi eshama gayri münkasem ve her şerikin mesuliyeti şirkete koyduğu sermaye İle mahduttur. Yani, şir- ketin borçları için şürekâdan herbi- ri ancak şirkete koyduğu sermayeyi kaybedebilir. Anonim şirket: Bir ünvan altında müteşekkil bir şirkettir ki sermeye. sinin mikdarı muayyen, sermâyesi €shama münkasem ve düyun ve te ahhüdatı yalnız şirketin sermayesi İle müemmendir. Her şerikin me- suliyeti sahib olduğu eshamın Üze- rinde yazılı para miktarile mahdud- dur. Kooperatif şirket: Meslek, sanat veya meişetlerine ald ihtiyaç ve mu- amelelerini munvenet ve kefaleti mütekabile sayesinde tedarik ve ifa eylemek maksadile teşkil edilen şir- ketlerdir, Meselâ, ayakkabi yapıcı ları birleşerek böyle bir şirket kurar- lar ve kendilerine lâzım olan deri vesair malzemeyi ucuz fiatle teda- rik ederler. Hepimiz halırlarız, harbi umumide bir çok istihlâk koopera- tifleri teşkil olunmuştu. Yukarıda bahsettiğimiz beş nevi ticaret şirketinden başka: İki nevi şirket daha vardır: Adi şirketler ve Hususi şirketler. Adi şirket bir akittir ki onunla iki veya daha ziyâde kimseler saile- rini ve mallarını müşterek bir gaye- ye erişmek için birleştirmeği iltizam ederler. Keza Ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin (yani yuka- İ rıda bahsettiğimiz beş nevi şirketle j Hususi şirketlerin) mümeyyiz vasıf. larını hsiz olnuyan şirketlere de Adi şirket derler ki Borçlar kanunu ah- Hususi şirket: İki ve daha ziya- de kimse arâsında, bir veya müte- addid, muayyen ve muvakkat veya mütevali müamelâtı ticariyeyi içle- rinden biri kendi isim veya tünvanile lera ederek şürekâsına hesabını itâ ve onlarla mukarrer şerait dalresin- de kâr ve.zararını taksim eylemek Üzere mukavele akdolunmasına Şir- keti Hususiye derler, Hususi şirket. ler sair ticaret şirketleri hakkında mevzu teşekkül ve ilân merasimine tâbi olmadıkları gibi şahsiyeti hük- miyeyi de baiz değildirler, Üçüncü şahıslara karşı izharı mevcudiyet etmezler; ünvanları, sermayeleri ve #kametgâhları yoktur, SEYAHAT NOTLARI: Doktor g Şimalin incisi Stokholmdan bir Şimalin en güzel, zengin ve müte- rTakki memleketlerinden birisi, şüphe- siz İsveçtir. İsveçin şanlı bir mazisi, enteresan bir tarihi vardır. Vaktile bi- zimle beraber düşmana karşı omuz omuza harbeden İsveçliler, cengâver. asil ve Türk dostu bir millettir. Eski. den Rusya tarafından gelen hücum- lara maruz kaldıkları için; bu yol üze- rindeki (Boden) şehrini “müstahkem bir mevki haline #akmuğlardı. Bugün şehir, ayni karakteri muhafaza etmek- le beraber, Ferilâridiyanm teşekkülün. den ve İskandinavya memleketleri it- timakına dahil olmasından dolayı; İsveçlilerin artık şark o bududların- dan hiç bir korkuları kalmamıştır. Stokholm, dünyanın güzel, temiz, muntazam, ve sâyıl şehirlerinden bi- risidir. Halki kibar, zarif ve çok iyi in- sanlardır. Yukarıda da söylediğim gis bi; İsveçiiler, Türkleri çok seviyorlar, Bu hakiatı, Stokholm'un en güzel bi- nası olan ve İsveçlilerin iftihar ettiği Stadhausu gezdiğim zaman daha iyi anladım. Avrupanın en zengin ve mu- azzam binalarından birisi olan Stad- haus'un birbirinden güzel muhtelif sa- lonlarından, mozaikli büyük merasim salonunun duvarlarında, yer yüzün- deki bütün memleketlere ald nadide ! mozaiklerle yapılmış bir manzar& 86 Tisi . Bu serinin iki kıymetli kö- irisi Amerikaya, diğeri 'Tür- 1 kiyeye tahsis olunmuş ve bir tarafta Amerikanın Gratleciel'leri, diğer ta- rafta da İstanbulun Bosphöre'u ve Ayasofyası görünüyor. Norveçin aynlmasından sonra, top- rağı ve nüfusu azalan İsveçin, bugün ancak 6 milyon vâtandaşı olduğu hal de, üç büyük ve dünyaca meşhur üni- versitesi vardır: 1 — Stokholm 2 — Uppsala 3 — Lund. Bunlardan en eskisi ve en tanınmış olanı UPPSALA üniversitesidir. İsveçte kaldığım 10 gün zarfında Stokholm Ve Uppsala üniversitelerini ve klinik- lerini gezdim. Hepsi birbirinden daha mükemmeli ve daha modem olan bü ; kliniklerden en ziyade payıtahttaki, in- | şaatı geçen sene biten Pathologie ens- titüsü *le Uppsaladaki kadınlar klini. | gini beğendim. Stokholmda başlı ba- şına bir üniversite mahallesi, bir kli- nikler şehri yapılıyor. Slokholmda tatiştığım ve üniversi- te kliniklerini ıkları döçenti JBevin, erirken: «Bizde ya- » çok münakaşa edi- lir, güç karar verilir; fakat bir defa karar verildi mi, biraz geç de olsa, o iş İ muhakkak intaç edilir. İşte bu klinik- lerin de discussion Ye yapılması uzun sürdü, fakat 1940 senesinde bütün Stokholm fakülteleri, ve bu. arada Tıp fakültesi bütün kliniklerile bura- ya nakletmiş bulunacaktır!» dedi. Üniversitenin fki kadınlar kliniği vardır, Birincisinin direktörü Prof, Ahiström ölüp, yumurtalik ve yumur. ta yolları iltihaplarının esbab ve teda- visi hususunda çok çalışmış ve bu ba- his üzerine, birer MÜshâsını bana da hediye ettiği, müteaddit ve değerli eserler neşretmiş DİL zattır. Üniversiteyi B“Zerken ikinci kadın- lar seririyati hocası Prof, Olow ile de tanıştım; bana Türkleri çok sevdiğini ve onların Ebedi Şefi Atatürke pek hayran olduğunu büyük bir hararetle anlattı. i Uppsala Üniyersitesinde kadın has- Avukat Eemet Ağış talıkları Ve doğum klinikleri ayrı ayrı özile şimal memleketleri | manzara de hocası Prof. Noeslund'dur. Profe« sör doğumları, İngiltere ve Amerika- da olduğu gibi, kadınları yan tarafi- na yatırıp yaptırmaktadır. Filihakika gerek bü klinikte ve gerek geçen sene Londrada bulunduğum zaman St. Thomas hastanesinin velâdiye seriri- yatında da gördüğüm bir çok tabii yan doğumların daha serbes ve rahat yâ- pıldığına şâhit oldum. Arcak ameliyat Jâzım olunca, höste gene arkası üstü yatırılmaktadır. “ös Stokholma seyahat: gayelerimden birisi ve en mühimi, burada dünyaca meşhur kanser müessesesini - ziyaret etmek ve rahim kanserlerinin Stok- holm metodile ne şekilde tedavi edils diğini yakından görmekti. Müessese nin ginekologi Kısmı direktörü Hey. man enstitüye gittiğim günler zarfın. da bana bütün radium ve röntgen te- sisatını, hastalara tatbik edilen mub- telif tedavi şekillerini ve servisinin bs tün hastalarını bizzat, birer birer gös- termek nezüketinde bulundu. İsveçli- lerce (radium hemmet) denilen bu Mmilessese, inşaatı iki sene evvel biten yeni binasma nakletmiş olup, dünya- nın en fazla yağlumuna malik ve ge- rek ameliyat edilebilen, gerekse sme- liyat yapılamıyan rahim kanserlerinin işıklarla tedavisinde en iyi neticeleri alan enstitüdür, Müessesede 10 gram radiumı ile aynı zamanda çalışan 7 röntgen tedâvi çihazı vardır. Heyman, ilk görüştüğümüz gün ba. na: «Biz artık birinci ve ikinci derece- “eki rahim unku kanserlerini habis ur olarak telâkki etmiyoruz; çünkü bun- ları elimizdeki radium ve röntgen ile muhakkak iyi ediyoruz!u demişti, Meş- kur âlimin bu sözlerini insanlık nami- na büyük dir sevinç ile dinledim. Mü- ellifin benim de iştirak ettiğim Amster. dam Uluslararası Ginekologi kongre- sine ve Cenevredeki Milletler Cemiye- | ti (Hygiğne-Sektion) ıma arzettiği ista. tistiklere nszaran, birinci ve ikinci de- recedeki unkurahim kanserlerinde $$ 75 ilerlemiş ve gayri kabili ameliye ka- bul ettiğimiz üçüncü ve dördüncü de- recedeki kanser vakalarında “© 20 dah mi şifa elde etmektedir. Heymarın istatistiklerinde dünyanın hiç bir kan. ser müessesesine nasip olmıyan. $6- kilde iyi neticelerin bulümuşünu, Stoke bolm enstitüsünü gezdikten ve bura- da müellifin ne şekilde çalıştığını gör- dükten sonra anladim. Unkurahim kanseflerinin ışıklarla tedavisinde Heymahin çok müsaid ne- ticeler almasını başlıca iki sebebe at- fediyorum; 1 — Mücssesehin Çok yüksek 'dorda Râdium'a malik Olması (10000 milg) 2 — Müellifin her tedavide gayet tüz davranarak, KAdİLM hesaplarını inceden inceye yapması, Şulata fazİa maruz kal. manın i ne kâdâr tehlikeli ol- duğunu bildiğine rağmen, tekniğin en ufak teferrtatina kadar bizzat meşgul olması, #8 um'u BASta İçin en fay. olacak sektide tabik etmesidir Heymaniın biliistişma her kar. “ erdiği alâka, derin şefkat, fevkalâde timam; YE hüsnü musmele. yi gi eden gesmiyeceğim. Yitelifin gahsında, me, iyete yaptı; himetlerin » ye > hekimin pasl gerdanı nefisle Çalıştığının Dİ ENituzieini görerek büyük İlihar gi z RAdiym o müeSs0Sesine müracat eden İt Kanserli EN Aşağı 5 sene, hat- tâ Sok defa ömrü Müddetince takip olunmükta ve hastalık püksettiği tak. dirde vaktinde (EKTAT tedaviye başlan maktadır. Dr. Ahmed Asım Onur binalarda olmakla beraber, her ikisinin | Odaköy Şifa YUTAN sahib ve başhekimi «