Sahife $ Sez GEÇMİŞ ZAMANLAR: Fransa - Ingiltere itilâfı ve Mısır 1904 senesi nisanında Fransa ve İn- gilterenin âktettikleri itilâfın saiki olan ahvale ve bu işe müteallik Fran- sa Hariciye Nazırı Delkasenin faali. yetine dair istihsal eylediğim malü. matı gerek Babıâliye ve gerek saraya peyderpey arzetmekte kusur elmemiş- tim. Bu itilâf üç senede hazirlanmış- | tı. Katiyet kesbettiği işitilince bu müd-/ det içinde gönderdiğim raporlara göre meselenin kısaca tarihçesini yapıp yol- | Jamaklığım hakkında padişahtan al. dığım emre tevfikan takdim eylediğim raporların hülâsasını siyasi ve tarihi bir vesika olmak itibarile buraya dere | ile neşrediyorum. «Almanya milleti son on, onbeş se- ne içinde sanayi ve ticaretini şaşılacak derecede ilerletmişti. İngilterenin sa- nayi ve ticaretine birçok memleketler- de ve hattâ nefsi Britanya adalarında bile rekabet etmeğe başlamıştı. Bu hal ötedenberi bütün milletlere ticaret hu- susunda tefavvuk dâiyesinde bulunan İngiltere devletini ve halkını endişe- Jendiriyordu. Çünkü bu süratli gidiş ile Almanyanın az vakitte İngiltere- nin üst (arafına geçeceğini tahmin etmekte idiler. Ayni zamanda Alman- ya donanmasının günden güne çoğal- dığımı görmekte oldukları için yakın vakitlerde İngiliz donanmasına mey- dan okuyacak kuvvete malik olarak denizlere hâkim olmak davasına kal- kışmasından kormakta idiler. İngiltere zimamdarlarından ve mil. letlerinin iktisadiyatı ile alâkadar o- lanların ileri gelenlerinden bir takı- mı gibi 1901 senesinde cülüsu vuku bulan kral yedinci Edvard iş işten geç- meden Almanyaya karşı durmak Üze- re Fransa, İle anlaşmağı ve bir itilâf yapılmasını tasavvur etmekte idi, ve bu işe delâlet etmeği kendisince kudaf bir vazife addediyordu. Zaten gençii- gindenberi Fransaya ve Fransızlara muhabbeti ve teveccühü vardı. Şık sık Parise gelirdi. Fransada muhtelif ta- bakaların ve fırkaların güzide şahsi- yetlerile temasta ve münasebatta bu- lunurdu. İngilterenin Fransa ile hoş geçinmesi taraftarı olduğunu sakla- mazdı. Gerek Fransanın ve gerek İn- gilterenin Rusya ile birlikte müşterek düşmanları olan Almanyanın teğallü. büne ve tahakkümüne mâni olmaları hâyır ve selâmetleri nokfal nazarın- dan elzem olduğuna kani idi. O sırada iş başında bulunan kabine erkânı ve hele Başvekil Balfur ile Hariciye Na- zır) Lord Lanzdavn kral gibi Fransa Je itilâf ve ittihad tarafları idiler. Kralın nüfuzu ve tavsiyesi tesiri ile Tondra kabine erkânı hep fki devlet arasındaki soğukluğa ve münaferete sebep olan müstemlekelere ve Afrika- ya aid ihtilâflerin, davaların Paris ka- binesile uzlaşıp muslihane tesviyesi ve Faşuda meselesinden dolayı Fran. #ada devam eden kırgınlığın hoş mua» (Akşam'ın edebi roman YAPRAK AŞISI BURHAN CAHİD Kadının geçirdiği hayat öyle karışık ve o kadar sefihane ki erkekler pata yelişliremiyorlar. Büyük mali rezalet- Tere sebep oluyorlar. Haris, insafsız, müsrif bir kadın... Ve galiba böyle ol- duğu için de erkeklerin hoşuna gidi. yor. Ona hoş görünmek için hırsızlık. Jara, cinayetlere kadar gidiyorlar. Bu heyecanlı macerayı okurken bil- mem neden kendimi düşündüm. Ben ne masum kadınım. O kadar ki koca- min bana bir hediye olarak vermek istediği apartımanı bile ihtiyacım yok diye kabul etmemek için haftalarca inad ettim. Fakat niçin... Ben zaten o süslü hâ- yatın dediködularından bayağı şata- fatından kaçmadım mı? Çirkin ve iğ- renç bulduğum münasebetlere şahid olup sinirlenmekten kaçmadım mı? ve nihayet hareketsiz kalan hislerimi ve Werliyen yaşımı düşünerek İnzivaya çekilmedim mi? Burada çiçekler ve yeşillikler içinde tabiatın sesini dinliyerek yaşamak kâ- Tarımı verirken ne kadaı kuvvetli idim. a'imde çizdiğim Yuvaya yerleşeli : AKŞAM İT masanin. | Cümhurreisini meleler ile hatırlardan silinip çıkarıl- ması arzusunda olduklarını Fransaya hissettiriyorlardı. Fransa halkı geçen asırlarda atala« rının İngilizler ile birçok seneler dö- vüşmüş ve İngilizlerin eskiden ve hat- tâ yakın zamanlarda şerlerine uğramış olduklarını unutamazlar. Onun için İngilizlere hakiki muhabbetleri ve em- niyetleri yok gibidir. İngtitere ile itti- fak akdına taraftar olanlar pek azdır. Halbuki Hariciye Nazırı Delkase Fa- şuda meselesinden dolayı İngiltere Fransaya ilânı harbi göze almış oldu- gu günlerde bu memuriyeti halkın hissiyatına ve efkârı umumiyenin te- zahüratına ehemmiyet vermiyerek mücerred Fransayı Almanyaya karşı tamâmile tehlikeden azade bir mevki. de bulundurmak maksadile Rusyaday başka. İngiltere ile itilâf ve ittifak ak- detmenin çârelerini bülmak emeile ka. bul eylemişti. Fransanın İngilizleri Mı. sırdan çıkarmak ve çıkartmak sevda- sından vaz geçip İngilizlerin Mısırda yerleşmelerine ve istediklerini yapma- larına muvafakatı takdirinde İngiliz. lerin de Fasta bütün Avrupa milletle- rinden ziyade ticari alâkaları olduğu halde Fransanın Fası Tunus gibi hi. maye nâmile hükmü altına almasına ve aralarındaki münazaaları hallede- rek, ittifakın mukaddimesi olarak iti- lâf akdine razı olacaklarına kaildi. İşte bu kanaat ve ilimadle Delkase Fransa hükümetinin de itilâf akdi ar- zusunda bulundüğu Londraya hisseti- rince kral Edvard Fransaya nazikâne bir muamele ile mukabelede bulun- mağı ve reisicümhur Lübe ile vizite teatisini kararlaştırdı ve iki devlet arasındaki soğukluğu ve kırgınlığı iza- Je etmeğe ve itilâf tasavvurunun flili- yat sahasına intikalı esbabıni temine tevessül etmenin zamanı geldiğine ka- ni olarak resmen Parise geldi, Lübe ile görüştü, Fransa halkını okşıyacak nu- tuklar iradile taltif etti. 'Bu viziteden iki ay kadar sonra Mös- yö Lübe Londraya gidip o da İngiliz. leri hoşlarına gidecek hitabeler ile memnun etti, Lübe ile birlikte Londra- ya giden Delkase de zemin ve zamanı müsald bularak Lord Lanzdawn ile gizlice görüşüp münazaalı meseleler için her iki taraftan #üruata müteal. lik bazı fedakârlıklar ihtiyarile müna- sip sureti halliyeler bulunmak üzere müzakereler icrasını kararlaştırdılar ve bu itilâfin esas şartlarını da tesbit ettiler. Altı ay kadar süren müzakere- ler ve muhabereler neticesinde verdik. leri kararları üç beyanname ile tevsik ettiler. Bu vesikaların ikisi Afrikaya ve müstemlekelere dair ihtilâfların su- reti halliyelerini havi idi. En ehemmiyetlisi olan üçüncüsünün başlı ahkâm da İngilterenin Mısırın siyasi vaziyetini değiştirmek niyetin- daha kaç hafta oldu. İstanbulun me. | sud ve zengin bir kadını iken, sâlon- | larda birçok erkek başlarını adımları- min istikametine çekerken dâha mi az bahtiyardım. O halde bugün kafamı kemiren bu düşünceler nerden geliyor. | Gençliğimin en kudretli çağlarında et. rafımda kopan aşk fırtınalarına mağ- rur' bir kaya gibi karşı duran gururum | kırk iki yaşından sonra beni sade ka- dınlığımla yalnız mi birskacak? Buna | imkân mu var? | Bu karışık; ağır düşüncelerden siy- | rılmak için oyalanmak istiyorum. Elim! mütemadiyen hareket ediyor. Masa- mın-üstündeki kitapları altüst ediyo. rum. Nihayet kendi sesimle konuşmak ihtiyacını duymuş gibi bir şarkı tuttur-| . Fakat mutfakta bütün gençlik sile şarkı söyliyen Nuriye ile ara- | mızda ne büyük fark var. O bahara | kavuşmuş kıvrak bir tarla kuşu gibi | civil civil... Ya ben? Kendi sesimden kendim utandım ve sustum. ### Javalar serinledi. Tefrika No. 7 İ likanlının çekik, yeşil İzmire davet Kurultaya gidecek delegeler, İsmet İnönünü-İzmire'davet edecekler İzmir (Akşam) — İzmir vilâyet par. $i köngresinde verilen bir takrir üzerine Cümhurreisimiz İsmet İnönünün İz- mire davet edilmesi kararlaştırılmıştı. Vali B. Fadn Güleç ile büyük kurultay delegeleri, ayın 24 üncü günü İzmirden Ankaraya hareket edeceklerdir. Dele- geler, başlarında vali ve parti başkanı B. Fazlı Güleç olduğu halde Cümhur. reisimizi ziyaret ederek kendilerini İz- mire davet edeceklerdir. B. Fazlı Gü- leç, büyük kurultaya İzmir parti baş- kanı sıfatile iştirak edecektir, Vilâyet parti kongresinin inikadı do- layısile İzmirlilerin sevgi ve tazim duy« gularını bildiren telgrafa Cümhurreisi« miz aşağıdaki cevabı lütfetmişlerdir; C.H.P.il kongresi münasebetile hakkımda gösterilen yüksek ve temiz hislere sevgi İle teşekkür eder ve de- yamlı başarılar dilerim. Reisicümhur İsmet İnönü İzmirde asarı atika hafriyati İzmir (Akşam) — İzmir hafriya- tina yardım olarak İktisad Vekâleti turizm bürosu tarafından İzmir mü- zeler müdürlüğüne 2,000 lira gönde- rilmiştir, Hafriyata devam edilecektir, Daha evvel Türk tarih kurumu tarafından da 2.000 )ira verilmişti. Sard harabelerinde meydana çr- kan Katakömle (eski mezar) larda kiymetli bir çok eserler bulunmuş- tur. Bu eserler hakkında İzmir müze- ler müdürü B. Salâhaddin Kantar tarafından yerinde syapılan tedkika- ta aid bir rapor hazırlanarak Kültür Bakanlığına gönderilecektir. anar sararma de olmadığına ve Fransa tarafından Mısırın tahliyesi için bir müddet ta- yin olunması istenilmekle veya başka bir veçhile Mısırda İngilterenin faa- Myetinin sektelendirilmiyeceğine ve Mısırın düyunu umumiyesi eshamını hamil olanların hukukunun mahfuz kalacağına ve Fransanın da Afrikada komşusu oları Fasır siyasi vaziyetini değiştirmek niyetinde olmayıp Fasta asayişin teminini ve idari ve iktisadi ve mali ve askeri lâzım olan islahatın icrası Fransaya aid olduğunun İngik tere tarafından tasdik kılındığına ve Fransanın Fastaki faaliyetlerinin sek- telendirilmiyeceğine ve Mısırda ve Fas- ta ticaretin serbestisine ve her iki dev- letin ahden haiz oldukları hukukun mahfuz olacağına dair idi. Salih Münir Çorlu Mütekaid büyük elçi Bugün öğleye kadar kütüphanem- den çıkmadım. Büyük bir seyahatna- me okuyorum. Öğleye doğru Nuriye yanıma geldi: — Halile yemek vereceğiz deği) mi hanımefendi? Başını kaldırıp haytetiğ sordum: — Halil de kim? Yusuf ağa odunları için bir adam getirmiş. Başımı tekrar kitaba eğerek cevap verdim? — Tahiti, vereceksin! Böyle ev işlerile meşgul olmak ba- na tuhaf geliyor. Yanlış bir hareket yapmamak, münasebetsiz bir emir ver. memek için dikkat ediyorum. Burası şehir gibi değil, âdetleri görüşleri baş- ka. Yemek zamanı geldiği halde Nuri- ye hâlâ gelip haber vermedi. Ses bah- çeden geliyordu. TTüllerin arasından baktım. Biraz ev- vel bahsettiği Halille konuşuyor. Dol. gun bir buğday başağı gibi tıkiz, kuv- vetli, sert yapılı bir köy delikanlısı, İki elini baltasının demir tarafına koymuş, ayakta Nuriye ile konuşuyor. Ne söylediklerini duymuyorum. De- güzlerinden aptal aptal tebessümler dökülüyor. Nüriye iki eli kalçasında, sahneye ye- ni çıkmış acemi primadonna gibi hare- ketler yapıyor. kestirmek | | Izmirde parti kongresi âzasına verilen ziyafet B. Fazılı Güleç, nutkunda bütün dileklerin yerine getirilmesine çalışılacağını vadetti Parti kongresinin hitamı münasebetile verilen ziyafetten İki intiba İzmir (Akşam) —C.H.P. vilâyet kongresi mesaisinin sona ermesi mü» nasebetile kongre murahhaslarına İz- mir valisi ve parti başkanı B. Fazlı Güleç tarafından Ankarapalasta bir ziyafet verilmiştir. İkinci müntehiple- rin de davet edildikleri bu ziyafete mebuslar, müstahkem mevki komu- tanı, belediye reisi de iştirak etmişler. dir. Vali ve Parti başkanı, ziyafetin s0. nunda bir nutuk irad ederek kongre- de partililerih gösterdikleri yüksek hassasiyet ve memleket işleri için sa» mimi alâkayı şükranla kaydetmiş bü- tün dileklerin yerine getirilmesi için çalışılacağım ve iki yıl sonraki kon- grede bunların hesabı verilirken he men hepsinin de yapıldığı görüleceğini bildirmiş, sürekli surette alkışlanmış, kadehini Reisicümhurumuz İsmet İn» önünün şerefine kaldırmıştır. , Köyeğitmen kursları Önümüzdeki nisan ayı içinde vilâ- yetin muhtelif yerlerinde Köy eğit- men kursları açılacaktır, Kursa de- vam edecek muallimler, kursu bitir- dikten sonra kursun bulunduğu mın- takalardaki köylerde seyyar muallim- lik yapacaklardır. Kursa girebilmek için en âz bir sene köyde muallimlik etmiş, askerliğini yapmış olmak lâzım- dır, Kursa devam edecek muallimlere yeyip içmeden başka elli lira da maaş verilecektir. Fena halde sinirlendim. Cami vür- dum: — Saatin bire geldiğini unuttun gas liba! Birdenbire düzeldi ve içeriye koştu. Yemeğe oturduğum zaman hâlâ hid- detim geçmemişti. O yüzümün asıklı- ğini gidetmek için izahat vermek ih. tiyacile; — Yusuf ağa gevezelik cimiş hanım- efendi. İyi çalışırsan süna yemek de ve- rirlet demiş. Sanrü... Devam etmesine fırsat vermeden ağ- zını kapattım: — Kâfi! Yalnız dışarıdaki adamlar. la çene çalmâmıya dikkat et! Sesini çıkarmadı. Maksadımı anla | mişta. İ Akşama kadar kitap odasından çık-! mamağa karar verdim, Fakat buraya geldiğimdenberi hiç bir gün bana bu | kadar ağır ve uzun görünmedi, Akşa- ma doğru iç sıkıntısı ile tül perdelerin arkasından bahçeye baktığım zaman kesilmiş odunları içeriye taşımakla meşgul köylüyü gene gördüm. Yusuf ağa küfelere dolduruyor delikanlı da içeriye taşıyordu. Onun kuvvetli kollarile odun dolu ağır küfeleri bir bonbon paketi gibi kaldırışına hayret ediyordum. Birkaç yerinden yamalı poturu, rengi solmuş kirli kırmızı mintamı altında adaleli, kalın ve diri vücudü belli oluyordu. Gene küfeyi yüklenip içeriye götür- Lâğvedilecek gümrük memurlukalrı Geyikli ve Silivri gümrük memur Tukları yılbaşından itibaren Jâğvedi- lecektir. Halkın rahatını bozan üç sarhoş Yaşar, Ferid ve Süleyman isimle- rinde üç arkadaş son derece sarho$ olarak umumun istirahatini selbet- tiklerinden yakalanmışlar, mahke- meye verilmişlerdir. düğü bir seferde dönüşünü bekliyo- rum. Epey vakit geciktiği halde gö- rünmedi. Herhalde taşıdıklarını istif etmekle meşguldü. Fakat birdetibire içime bir şüphe geldi. Nuriye de mey» danda yoktu. Oda kapısını açıp seslen dim: — Nuriye! Cevap yok. Yemek odasına geçtim. Mutfağa giden koridora girdim. Kim- seler yok. Kalbim çarpıyor. Dişlerim biribirine vuruyor. Kendime hâkim 6) mağa çalışarak mutfaktan ait katta ki depolara Men merdiven başına ka dar geldim. Haykırmak istiyorum. Boğazım ku- rTumuş. Bütün kuvvetimi toplıyarak İ bir daha seslendim: — Nuriye! Derinlerde bir gürültü oldu. Bir odun yığının çöktüğünü haber veren kuru ve sürekli bir gürültü... Ve sön- ra ayak sesleri, Dizlerim titremese aşar gıya ineceğim. Fakat benim inmeme hacet katmadan Nuriyeyi dört beş bü- samaklı merdivenin alt başında gör- düm. Beni mi çağırdınız di. Yüzü kızarmış, saçları terli alnına yapışmış, beyaz önlüğü paçavra gibi, — Nerde idin? hanımefen« (Arkası var)