7 Kânunvevvel 1988 AKŞAMDAN AKŞAMA Müdahalenin hududu Dünkü gazeteleri okuyunca, insan, “gayri ihtiyari gülüyor. Hem de bütün jmakaleler, yeni Valiye akıl öğret Mmekte!... Dahası da var: Karilerinin fikirle rini soruyorlar. Onlar da düşüncele- rini yazacak... Haber alıyoruz; Pek çok kimse, doktoru ziyaret ederek Bürlü türlü tavsiyelerde o bulunuyor- Jarmış. Vah Bay Lütfi Kırdarın ha- Bine... Gerçi ikaz iyi şeydir amma, şayed "hepsinin söylediğini yapacak olursa, İstanbul, belki de Nasreddin hocanın evine dönecek... Amma, meşhur fık- yada olduğu gibi, sırf gönülleri hoş etmek kaygusile, bir şehri eşdost gevkine göre yaptırıp yıktırmak ve #ekrar yaptırmak kabil değildir! Kendinin uğradığı bu «alıl öğre tenler salgını», doktor Lütfi Kırdarı, bazı düşüncelere sevkelmiş olsu ge- rektir, O da; | — Hariçten müdahaleler pek iyi değil... - fikridir, sanırız. » Nasıl ha- riçten gazel okumak bir gazinodaki hanendelerin ahengini bozarsa, mü- tehassıs olmadan Belediye işlerinin fazla gayyasına dalmak ta o derece bozucu bir burnunu sokuştur. Öyleyse, kıssadan hisse: Madem ki fuzuli müdahaleler kötü şey, B. Prost'un tertib ettiği plâna da kimseyi karıştırmamalı.. Yeni Vali ve Belediye reisimiz, bu prensipin sa» dık bir müdafii olmalıdır. Her nokta- da ihtisasa hürmet!... Buna riayetkâr olduklan sonra, işi Nasreddin hocanın evine benzet- mek tehlikesi yoktur. Geriye teferru- at üzerinde ihbarlar, şikâyetler, ikaz- lar kalır ki, bunlar, faydah şeyler: Filân cihaz iyi işlemiyor, filân İşte suiistimal oluyor, filân noktanın bir an evvel imarından şu gibi fayda melhuzdur! gibi şeyler... Matbuat ta, halk ta Belediyenin bu tarzda yardımcısı olursa, elbet zarar değil, kâr beklenir. Bu takdirde on binler- ce göz, işleri mürakabe ediyor demek- tir. Şimdiye kadar bir çok seferler te- mas ettiğim bir ciheti, bu yeni deği- şiklik münasebetile tekrar ortaya çr karayım: Başta postamız olmak üzere bazı Devlet daireleri, gazetelerde kendile- rini alâkadar eden bir yazı çıktı mı, derhal harekete geçerler. Ya: «Hak- sızsınız! Böyle birşey olmamış!» veya «O iş bizim şimdiki mesai plânımıza uygun değildir; gelecek seneden iti- baren bu noksanı tamamlamak üze- re bütçemize bir fasıl ilâve edeceğiz!» diye cevab verirler. Yahut ta, - şayet iddin haklı ise - derhal düzeltir, dü- zelttiklerini de bildirirler. İstanbul Belediyesi böyle değildir. Şikâyetlere aldırmıyormuş gibi bir tavır takınmıştır ve bu eski teamülü- dür. Gerçi: «Umumi plâna 7ıd olarak şöyle işler yapılsın!» nevinden mü- talâalara «Sizin buna aklınız ermez! Bu, müteha işidir!» demekte ve müstehzi bir sükütu muhafaza et mekte haklı olabilir. Fakat susuşu öyle değil! Şimdiye kadar, benim şahsi tecrübem, neşriyatın ikaz, ten- kit, şikâyet, hem de haklı şikâyet olan kısımlarına da yüzde doksan nisbetinde lâkayıd odavranmasıdır. Ancak tesadüfi olürak âmirlerin gö- züne çarpan neşriyat (o aksülümel uyandırırdı. Şayet gazetelerde, yahut ta doğru dan doğruya müracnatlerde ileri sü- rülen ihbar ve mütalâaları toplayıcı, Temizlik işi Yeni Belediye reisi kati emirler verdi Yeni Belediye reisimiz bilhassa şehrin temizlik işlerine ehemmiyet verdiğini gösterecek icraata başlar mıştır. Evvelki gün memurların teb- rikini kabul ettikten sonra nezdine çağırdığı Temizlik işleri müdürü B. Mustafadan şehrin umumi temizlik işleri ve kadrösu etrafında izahat al- muştar, Yeni Vali ve Belediye reisimiz, şeh- rin sabahları süpürülüp temizlenmesi İşine geç başlandığını görerek, sabah temizlik işlerine daha erken başlan- masını emretmiştir. Bu suretle kışın saat 6 da başlıyan sokakların süpürü- lüp temizlenmesi işi saat Steve ya- zın da saat 5 te başlıyan temizleme işleri de saat 4 te başlıyacaktır. Bün- dan başka Temizlik işleri müdürü, ge- celeri şehrin muhtelif mıntakallarını gezerek temizlenmeğe muhtaç olan yerleri bizzat tesbit ve mürakabe edo- cek, gündüzleri de temizlik işlerine nezaret edecektir, Yeni Vali, kırtasiye işlerinin ikin- ci derecede haizi ehemmiyet olduğu- nu düşündüğünden, Temizlik müdür- lüğüne alt resmi muamelelerle daha ziyade muavinin meşgul olmasını mü- nasip görmüştür. Temizlik işleri etrafında daha €sas- kı tedbirler alınacaktır, Tramvay şirketi Amelenin şikâyeti üzerine yapılan tahkikat bitti Tramvay amelesinin şirketten şikâ- yeti üzerine yapılan tahkikat netice- lenmiş ve keyfiyet Ankaraya bildiril- miştir. Amele bayram ve mahrukat avanslarının maaş veya yevmiyeler- den toplan kesildiğinden şikâyet et- mişlerdi, Memurlar da şirketin bu s€- ne ikramiye vermiyeceğini öğrenmiş ve şimdiden tedbirler alınmasını alâ- kadarlardan rica etmişlerdir. Şirket senelik ikramiyeyi yılbaşın- da vermektedir. Satınalma işi daha önce neticeleneceği için İkramiye ve avans meselelerinin Ankarada devam etmekte olan müzakereler sırasında mevzuubahis olacağı anlaşılmaktadır. Esasen Nafia Vekâletinin avans mese- lesi üzerinde tedkikata başladığı ha- ber alınmıştır. İki kilo esrar yakalandı Gulatada Hasan ve Nuri adlarında iki adamın odalrında yapılan arama- da iki kilo esrar bulunmuştur, Esrar- lar müsadere edilmiş, Hasanla Nuri İhtisas mahkemesine verilmişlerdir. RR RR RR alâkadar kısımlara havale edip adım | Z a | Amasra limanının temizlen- | adım < talib ettirici : ve münhasıran vazifesi bu olan bir büro kurulursa, pek çok istifade edilir kanaatinde yim, Yeni Vali, matbuatm ve halkın yardımını istemişti. O yardım, ancak bu suretle müsbet bir şekil alabilir. Belediyenin, her tarafta fahri çalışan binlerce müfettişi birden hasıl olu- verir. (Vâ - Nü) Karilerimizin fikirleri Gaz tenekesi, inşaat malzemesi değildir! Evimin önünde bir kahvehane vardır. Damını aktardılar, tamir yaptılar; amma, nasıl tamir? De- lik deşik yerleri eski gaz teneke- lerile kâpatıldı. Mahallede eskiden de bu kabil teneke döşeli binalar vardı. Fakat bu devirde - hele İstanbulun ima- rı, medenileşmesi mevzuubahis Ol- duğu bu devirde - inşdat malze. mesi diye hâlâ gaz tenekesi boz. malarının kullanılması, her ş€y- ,den sarfınasar, ârnımıza gidiyor. Zira, aklımdadır: Bir Amerikan gazetesi, Habeşistanın iptidalliği- ni anlatmak üzere, gaz tenekesi kaplamalarını misal diye gösleri- yordu. İstanbul Habeşistan değil- dir. Bu, fıkaralıktan ziyade, guste- suzluk, kültürsüzlüktür. Çünkü bahsettiğim kahveci kumar oynar, rakı da içer... Bu gibi keyijlerin- den tasarruf edip binasını pekâlâ makul ve medeni malzemeyle ta- mir ettirebilirdi. Valinin bir tamimi Şahıslara istisnai muamele yapanlar ceza görecekler Yeni Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdar dün Vilâyet ve Belediye teşki- lâtına bir tamim göndermiştir, Vali, bu tamimde, şahsi nüfuzundan istifa- de eden bir zatın resmi dairelerde şef ve âmirlerle temas ederek işlerini tacil ettirdiğini haber aldığını, kimseye is- tianai muamele yapılmaması lâzim- geldiğinden bu tamime muhalif hare- ket edenlerin ceza göreceklerini bil | İki maiyet memumuru o o kaymakam oldu İstanbul vilâyeti maiyet memurla» rından B, Asım Büyüklü Eccabad ve B. Mazhar Koğun da Uluborlu kay- makamlıklarına tayin edilmişlerdir. Burnunu ısırarak yaralamış! Fatihte oturan Osman adında biri- nin evine dün gece Faik adında bir ahbabile iki kadın misafir olarak git- mişler ve geç vakte kadar beraber otu- Tup eğlenmişlerdir. O esnada Osman bir aralık elini cebine soktuğu zaman 150 lirasının çalınmış olduğunu gör- müştür, Osman bu paranın kadınlar tara- fından çalındığını iddia etmiş ve bu yüzden Faikle aralarında kavga çık- mıştır. Kavgada Osman, Faiğin burnu- nu ısırarak yaralamıştır. Faik tedavi altını alınmış, Osmanla kadınlar za- bıta tarafından yakalanarak tahkika- ta girişilmiştir. mesi ilerliyor Deniz Ticaret müdürlüğü tarafın- dan Amasra limanının temizlenmesi işi ilerlemiştir. 12 vapurun sığacağı şekilde inşaat yapılacağından, evvek ce orada batmış olan Rize vapuru çıka- rılmış ve yüzdürülmüştür. Şahin va- puru parçalanmış, yüzdürülememiş- ŞEHİR HABERLERİ İ | | Jar. Et ucuzladı Bazı yerlerde narhtan aşağı satış yapılıyor Son zamanlarda et fiatlerinde ucuz- luk göze çarpıyor. Narhtan aşağı Su- tışlar vuku bulmaktadır, Birçok kim- selerin nazarı dikkatini celbeden bu mesele az ehemmiyetli değildir. Bir aydan fazla bir zamandanberi et istihlâki bir hayli azalmıştır. An- cak narhtan aşağı satış başladığı son zamanlarda mübayaatın kısmen ço- ğaldığı hissedilmiştir. İstihlâkin ax oluşunun sebeplerinden biri dö bol balık çıkmâsı Ye ucuzca pazarlara tev- zi edilmesidir. Et neden narhtan aşağı satılıyor? Bunun sebebi şudur: EL istihlâki azalınca, gelen hayvan- Jar birikmiş, havaların güzel geçmesi | yüzünden İstanbula koyun sevki de- vam etmiş ve böylece şu günlerde stok koyunun yekünu - 20 bini bul muştur. Gene havaların güzel geçmesinden istifade edilerek Karadenize sırf ko- yun almak üzere İzmir vapuru git- miştir, Bir haftayı kadar şehrimize 20,000 koyun duha gelecektir. Alâka- darlar on senedenberi İstanbulda bu | kadar koyun birikmediğini söylüyor. | Bu vaziyet karşısında Narh komis- yonunun eti ucuzlatacağı anlaşılmak- tadır, Komisyon ucuzlatmasa bile et kendiliğinden ucuzlıyacaktır, İftira davası Bir Fransız, diğer bir Fran- sız aleyhinde mahkemeye baş vurdu Asliye üçüncü ceza mahkemesi bir Fransizın diğer bir Fransız aleyhine açtığı iftira davasına bakmıştır, İddi- aya nazaran, bir müddettenberi İs- tanbulda ticaret yapan Feliks Friyan adında bir Fransız, gene burada tica- | retle meşgul Lüsiyen Fetü adında bir | Fransızın kaçakçılık yaptığını iddia etmiş, fakat asliye beşinci ceza mah- kemesinde yapılan muhakeme netice- sinde suç sabit olmadığından, Lüsiyen Feti beraet etmiştir. Bunün üzerine bu adam da asliye üçüncü ceza mahkemesine müracaat. le Feliks Friyan aleyhine bir iftira da- vası açmıştır. Dün yapılan muhakeme celsesin- de mazmun Feliks, böyle bir kaçakçı- lık iddiasında bulunmadığını iddia ef mişse de asliye beşinci ceza malikeme- sinden getirilen tahkikat evrakının ve mahkeme zabıtlarının tedkiki netice- sinde Feliks Friyanın bu ihbarı yap- tığı anlaşılmıştır. İddia makamının, evrakı tedkik ederek mütalâasını söy- lemesi için muhakeme başka güne bi- takılmıştır. Vali ve Belediye reisi, İstan- bul Kumandanının ziyaretini iade etti Vall ve Belediye reisi B. Lütfi Kır- dar dün İstanbul kumandanlığına gi- derek İstanbul kumandanı general Halis Bıyıkataya iadeli ziyeret eyle- miştir, YABANCI GÖZİLE TÜRKİYE Finlândiya elçisinin memle- ketimiz hakkındaki intibalari Finlândiyanın Ankara sefiri ve fev- Kalâde murahhası B. Onni Talas İz- mire gelmiştir. Bugün Budapeşteye hareket edecek olan sefir, şu beyanât- ta bulunmuştur: : Türk milletinin kaybettiği Büyük Şefi Atatürk'ün cenaze töreninde memi- leketimi temsil etmek üzere Ankaraya geldim. Finlândiyanın Macaristan s6- firliği de uhdemdedir. Atatürkün ve. fatı haberini Budapeştede aldım. Asrı- mızın Büyük Adamı Atatürk'ün ufulü | türk milleti kadar bizi de müteessir etti.Bu Büyük Adam yalnız türk mik | detinin değil, bütün insaniyetin malı | idi. Ben, Türkiyede bulunduğum 24 manlarda fırsat buldukça seyahat ede- rim. Bu itibarla cenaze merasiminden sonra tekrar Budapeşteye dönmekli. ğim icap ettiğinden Ankaradan Kay- seriye ve oradan Adena ile Mersine uzandım. Şimdi de İzmire geldim. Gezdiğim yerlerde yeni Türkiyenin her sahada büyük terakkilere mazhar olduğunu gördüm. Atatürk'ün yarat. tığı yeni ve modern Türkiyenin bilhas, sa ekonomide hayrete şayan bir inki- şa! gösterdiğini znüşahede ediyorum. Gördüklerim bana büyük ümitler ver- di. Umarım ki Finlândiya Türkiye ile iktisadi sahada bundan sonra çok iyi münasebetler tesis edebilecektir. Ben, bunun için çok çalışıyorum. Gezdiğim yerlerde türklere has olan büyük nezakel ve misafirperverlikle karşılandım. İzmiri çok sevdim. Bu şi- rin ve modern şahri tekrar ziyaret et mek isterim. Filândiyn, Türkiyeye kâ- gid, pamuklu mensucat, lâstik, ayak- kabi ve krema makineleri gönderiyor. Mukabilinde tütün, kuru meyva, buğ- day alıyor. Türkiyenin nefis incirleri ile üzümü memleketimizde büyük rağ- bet kazanmıştır. Ben bile bugün çarşi- dan iyi incir ve üzüm aldım, Şarapla- rınız da yavaş yavaş hariçte tanınıyor. Senenin bir kaç ayını Budapeştede bir kaç ayını da Ankarada geçiriyorum. Zevcem ve ben Türkiyeye her geldiği. mizde büyük bir sevinç duyarız, İşçilerin çocukları için barınma odaları açılıyor Anası ve babası işçi olan küçük yaş- taki çocukların velileri işte iken ken- dilorinin nezaret altında bulunmaları için şehrin münasip yerlerinde birer Barındırma odası tesis edilmesi karar- Jaştırılmıştı. Maarif müdürlüğü bu maksadla Fa tih, Eminönü, Bakırköy, Eyüp ve Üs- küdarda birer münasip yer bulmuş- tur. Bu yerler döşenerek sobalar ku- rTulmuştur. Erkenden velileri tarafın- dan teslim edilecek olan çocuklara sabahları sıcak çay ve peynir ekmek- ten ibaret kahvaltı verilecektir. Bu Barınma evleri bugünlerde açılacak- tır. Maarif müdürü Şileye gitti Maarif müdürü B. Tevfik Kut, dün Şileye giderek Şiledeki mektepleri tef- tiş etmiştir. Düşkünlerevi müdürü tekaüdlüğünü istedi Vali ve Belediye reisinin, Düşkün- lerevini (Darülâcezeyi) ziyaret ettiği zaman müdür B. Cemili vazifesi bar şında bulamadığını yazmıştık B, Cemil bir istida ile tekaüdlüğü- nü istediğinden, Dr. Lütfi Kırdar bu talebi kabul ederek, yerine Belediye teftiş heyeti âzasından Dr, Bekir Za- firi vekâleten müdürlüğe tayin etmiş- — En büyük devkt adamlarından ... Demek ki artık falan dairenin başka kimseye teşyi ve istikbal me- | müdürü geliyor...* L Tasimi yapılmaması düşünülüyormuş ... Falan dairenin müdürü gidiyor, diye memurlar işlerini bırakıp istas- yonlara koşmuıyacaklar... ii ... Fakat - LAf aramızda - Eğer bu istikballer yüzünden istikballerini ka- zananlar varsa... zanacaklar?.., EB. A. — İşlerinin başında bayım, Bahife $