İma. af AKŞAM “Atatürk ve kadınlık Atatürkün en büyük eserlerinden biri de Türk kadınlığıdır İ Ortaya okuyan, yazan, millet kürsüsünde sesini yükselten yepyeni bir Türk kadın nesli çıkarmıştır Türk kadınının muhtelif çalışma sahalarından birkaç enstantane Gazi Mustafa Kemal henüz başku- | mandan; daha Cümhuriyet ilân olun- mamış. Kahramanlar kahramanı, in- kilâplar inkılâpçısı İzmire geliyor. Es- ki gümrük binasının geniş salonunda kadın, erkek, beş altı bin kişiden faz- la bir kalabalık var, Eşsiz kurtarıcı İzmirlilere: — Muhterem İzmir halk, aziz hem- şehrilerim, diyor, sizi böyle yakından selâmlamak benim içinçok büyük bâhtiyarlıktır. Ben şimdi burada ha- ırlanmış bir nutuk irad edecek deği- bihalde bulunmaktır. muhatabımız Türkiye Büyük Millet Meclisi reisi ve başkumandan değil- dir. Binaenaleyh benden neler öğren- mek İsterseniz serbes olarak sormanı- zı rica ederim... Bundan sonra kalabalık arasından üçü kadın olmak üzere on dokuz kişi Büyük Kahramana birçok meseleler hakkında muhtelif sualler soruyor- lar. Büyük Kahramanın o günü halk- la yaptığı bu kardeşçe musahabe tari- hi bir hâdisedir ve son derece dikka- te şayandır. Atatürk, bu konuşmada, cemiyette kadının büyük ehemmiyet ve rolünü, 'Türk kadınına verilecek büyük mev- kil ilk defa müjdelemiştir. Kalabalıktaki kadınlardan biri Ga- siye soruyor: — Yeni hükümetimizde kadının vâ- zifesi ve rolü ne olacaktır? Başkumandan Mustafa Kemal te- reddüdsüz cevap veriyor: — Şuna kani olmak lâzımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Nitekim padişahlar hakkında mevhum telâkkiler besiiyor- | duk. Bunlar validelerimizin verdiği ! Sakim telkinatın neticesi idi. Bir he- | yeti içtimaiye, cinsiyeden yalnız birinin Oicabatı asriyeyi (o iktisab nz kalin üni Dümeni mntizsin: etmesile (iktifa ederse, O heye ti içtimaiye yarıdan fazla © yaaf içinde kalır. Bir millet terakki ve te- meddün etmek isterse bilhassa bu noktayı esas olarak kabul etmek mec- buriyetindedir, Bizim heyeti içtimai- yemizin ademi muvaffakıyetinin se- bebi, kadınlarımıza karşı gösterdiği- miz tekâsül ve kusurdan neşet etmek- tedir, İnsanlar dünyaya mukadder ol- dukları kadar yaşamak için gelmiş- maiyenin yalnız bir uzvu faaliyette bulunurken, diğer uzvu atalette olur. s& o heyeti içtimalye meflüçtur, Bizim heyeti içtimaiyemiz için ilim ve fen lâzımsa bunları ayni derecede hem erkek ve hem de kadınlarımızın iktisab etmeleri lazımdır. Malümdur ki her safhada olduğu gibi, hayatı iç- timaiyedâ de taksimi vezaif vardır. Bu umumi taksimi vezaif arasnda ka- dınlar heyeti içtimaiyenin refahı, sa- adeli için elzem olan mesaili umumiye- ye dahil olacaklardır, Kadının vezaifi beytiyesi en ufak ve ehemmiyetsiz va- zifesidir. Kadının en büyük vazifesi. «Kadının en büyük vazifesi analık- tır. İlk tembih verilen yerin ana ku- cağı olduğu düşünülürse, bu vazife- nin ehemmiyeti lâyıkile anlaşılır, Mil- letimiz kuvvetli bir millet olmağa 27- Bugünün levazımından biri de ka- dınlarımızın her hususta yükselme- lerini temindir, Binaenaleyh kadınla- rımız da âlim ve mütefennin olacak- lar ve erkeklerin geçtikleri bütün de- reca; Lahsilden geçeceklerdir. Sonra kadınlar erkeklerle beraber yürüyerek biribirinin muin ve müzahiri olacak- lardır.» * Büyük Kahraman, sözlerinin burâ- sına gelince, kadın ve erkeklerle do- lu önündeki kalabalığa: ş — Efendiler!... diye hitap ediyor, sonra kendisine mahsus büyük be- - Efendiler, affedersiniz, bir nok- | tayı izah için biraz tevakkuf edece Eim. <Efendileri» dediğim zaman «hanımefendiler ve beyefendiler» de- mektir. Sühulet ve hanımlarla efendi- lerin vahdeti tamını ifade etmek için bu tarzı hitabı münasip gördüm.» Atatürkün bu sözleri büyük alkış larla karşılanıyor, Aziz kahraman bir | aralık Türk kadınının büyük kabili- yetinden bahsederken diyor ki: le beraber çalışan, merkeplerine bine- rek öteberi salmak için kasabalardaki pazar yerlerine giden, oralarda bizzat yumurta ve tavuğunu, buğdayını sa- tan ve ondan sonra levazımatını biz- İ zat mübayaa eden, köyüne dönen ve mesali umumiyesinde kocalarına, kar- eş yardım eden kadınlar... Ben bu kadınlar arasında kocalarından da- ha iyi iş anlıyanlara ve hesap yapan- lara tesadüf ettim. Akşehir civarında bir köyde., Büyük Kurtarıcı, 'Türk kadınının iyilikseverliğinden, vakarından ve 26- kâsından bahsederken bir de hatıra- sını anlatmıştır: — Bir gün Akşehir civarında bir kö- ye gittim. Çok yağmur yağıyordu. Kendimi belli eimiyerek bir evin önünde duran kadına: — Hemşire yağmur var, soğuk var, beni kabul eder misiniz? dedim. Hiç tereddüd etmiyerek: — Buyurun!... dedi ve beni bir oda- ya aldı. Odada ateş olmadığı ve yeni ateşin yakılması uzun bir zamana Iran gazetelerinin hararetli makaleleri İran büyük matemimize tamamile iştirak ediyor Tahran 19 (A.A) — Pars ajansı bildiriyor: Gazeteler, Atatürkün ölü- mü karşısında bütün İran milletinin teessürüne tercüman olmaktadır, Ga- zeteler. bilhassa diyorlar ki: «Atatürkün zıyaı Türkiye için oldu- ğu kadar İran için de pek büyüktür. Yüksek askeri meziyetlere ve mülki işler hakkında derin bir vukufa sahib olan bu dahi, pek yakın bir tehlikeye maruz kalmış olan memleketini © teh- likeli anda kurtarmıştır. İran, Türki. ye hakkında her zaman sempati his- lerle mütehassis olmuştur. Atatürkün ayni âzme sahip olan hükümdarımızla beraber eski ihtilâf- ları halletmiş ve bu ihtilâflar yerine komşu ve kardeş iki millet arasında ebedi bir dostluk ve derin bir kardeş- lik kaim olmuştur. Saadabat paktı, yalnız bu paklı im- za etmiş olan dört devletin değil, ayni zamanda beynelmilel sulhün de men- İaatine hadimdir. İran röilleti bu dakikada kardeş ve dost milletin duçar olduğu mateme İş- tirak etmekte haklıdır. Bugün İran milletinin kederli kalbine teselli veren yegâne şey, büyük meziyetlere sahip ve Türk milletinin mergubu olan İs- met İnönünün Reisicümhur intihap edilmiş olmasıdır. Fazla olarak yeni Reisicümhur, eski Reisicümhur e dalma mesai arkadaşlığında bulun- muş ve siyasi faaliyetlerinde ve diğer sahalardaki icraatında ona müessir suretle yardım etmiştir. Bu dakikada Büyük ölünün şerefli hatırasını tebcil ediyor ve onun ha. lefinin yüksek idaresi altında Türki- yenin daima terakki yolunda ilerliye. ceğini ve kardeş millet olan Türkiye İle İran arasında derin dostluğun da- ha ziyade kuvvet bulâcağını ümid edi- yoruz, o... Bursada gençliğin mitingi e nutuklar söylendi, anl m m — a ve milli Şefin de- rin acısı, bütün Bursalıların kal. binde unutulmaz bir sızı halinde y , Umumi hayat, büyük bir sessiz- lik ve durgunluk içindedir. Bursa gençliği, Büyük Önderi on ay ev- vel neşe ve Ssaa- detle kucakladığı Cümhuriyet mey- danında, Atatürk anıtı önünde çok heyecanlı bir mi- ting yaparak hem büyük acıdan duy- duğu teessürleri, hem de cümhuri- yete ve onun eser- lerine olan inan ve bağlılığını ifade etti. Kız Wsesi, kız öğretmen Necali bey enstitüsü, erkek lisesi, orman, sanat, xiraat mekteblerile birinci ve Ikinci orta okul talebelerinin iştirak ettiği gençlik mitingine, anıta çelenk ko- nulduktan sonra söylenen İstKAl marşı İle başlanmış ve gözyaşlarile dinlenen çok heyecanlı hitabeler söy- lenmiş, şiirler okunmuş, bütün mey- danı inleten gür ve yüksek sesle bir ağızdan ant içilmiştir. Resim, bu heyecanli mitingin bir kaç safhasını canlandırmaktadır. Edirne gençliğinin toplantısı Edirne (Akşam) — Dün ön binlerce halk ve gençlik Ebedi Şefimiz ve ya- ratıcımız Atatürkün anıtı etrafında derin saygı hislerile toplandı. Büyük bir teessür içinde bulunan on binlerce halk gençliğin bu hissiya- tma gözyaşlarile iştirak ettiler. Emniyet işleri umum müdür muavinliği Edirne (Akşam) — Emniyet işleri umum müdür muavinliğine tayin edi- len umumi müfettişlik emniyet mü- şaviri B, Hulüsi Devrimer, İstanbul yolu ile Ankaraya hareket etmiştir. Hulüsi Devrimer istasyonda başta general Kâzım Dirik olduğu halde başmüşavir Sabri Öney, Edime valisi Niyazi Mergen, Müfettişlik müşavir ve muavinleri, vilâyet müdiranı, mü- fettişlik memurları ve daha bir çok zevat tarsfından sevgi ile uğurlan- mıştır, Lise ve diğer okullara mensup genç“ | Trakya umumi müfettişi geldi ler sıra İle kürsüye çıkarak Büyük Atamıza olan ebedi saygı ve sevgi his- lerinden bahisle Onun gençliğe ema- net ettiği eserin ebediyete kadar mu- hafaza edileceğine dair and içtiler. mütevakkıf olduğu için: — İsterseniz bizim odaya gidelim... Orada hazır ateş var... deği, Gittik; müteakiben komşulardan birkaç kadın ve birkaç erkek geldi, Beraber konuşmağa başladık. Konu- şürken bana en mühim suzlleri soran kadınlar oldu, Askerin vaziyetini, düş- manın halini, en mühim düşmanın hangisi olduğunu sordular; ve bunları sorarken hiçbir telâşe ve tekayyüde Tüzum görmediler. İnsanca konuş- tular, Fakat bilâhare benim de kim oldu- #umu anlayınca telâş gösterdiler ve söyledikleri şeylerden kendilerine bir zarar geleceğini zannederek korktu- lar. Çünkü şimdiye kadar resmi bir adamla açıkça konuşmağı büyük bir Büyük Ölünün önünde eğilmek ve yapılacak conaze merasiminde bulunmak üzere Trakya umumi mü. fettişi general Kâzım Dirik İstan- bula gelmiştir ama 00 mp kabahat telâkki etmişlerdi... Cehalet kimde? Büyük Ala bir aralık kadınlarımı- zın istidadlarından bahsetmişler ve; — Efendiler, memleketimizde ceha- let varsa umumidir. Yalnız kadınları- muza değil, erkeklerimize da şamil- dir... demişlerdir. Şüphe yok ki Atatürkün en büyük eserlerinden biri Türk kadınlığıdır. Ortaya okuyan, yazan, Millet kürsü- sünde sesini yüksellen yepyeni bir Türk kadın nesli çıkarmıştır. Ata türk, uzun zaman, Türk camiasının âtıl kalan bir uzvunu faaliyete getiri miş, kadına bütün haklarını vermiş- tir. Bütün millet gibi, Türk kadınlığı Büyük Baş için ne kadar ağlasa yeri. dir,.. Hikmet Feridun Es