$ Teşrinlevvel 1938 AKŞAM i AKŞAMDAN AKŞAMA Yepyeni bir şahşiyet: “DİGAN,, On yaşında bir çocuktur: Zekâ sa- çan simsiyah gözleri, müstehzi ve iyi biçimli mercan gibi dudakları, beyin yeri hayli büyük sevimli hir başı var, Hiç bir lâfın altında kalmaz. Yara- mazlıkları da şirindir. — Sınıfını geçtin mi? - diye sordu- Bahçede oyun oynarken kapkara Olmuş elini, bir yumruk haline geti- Terek göğsüne vurdu: — Digan çakmaz! —? Herkes biribirinin yüzüne baktı: — Bu da nece? Baba annesi şikâyet etti: — Böyle lâfları nereden de öğreni- yorsun, oğlum?,.. Doğru dürüst bizim gibi konuşsana... Hangimiz yaşıtlarımız arasındaki argolara heveslenmemiştik?... Fakat bizim zamanımızda böyle bir lâf yoktu. Tercüme ettiler: —«Digran çakmza» demek, «Benim | €vsafta bir insan sınıfında dönmez!» demektir. — Allah Allah... «Çakmak» sözünün öbir kadeh çakmak., «tokatı çak- mak», «hileyi çakmak» gibi şekiller- den hariç olarak yeni nesil arasından «sınıfında dönmek» mânasına kulla- nıldığını öğrenmiştik amma, «Digan» nedir? — Buna bazıları «Tigan» da diyor. Kendine güvenen bir adamın tefa- hürle kendinden bahsetmesidir. Bu- na mutabakat eden fill müfred mu- hatab değil müfred gaip sigasına gi- rer: Meselâ, «Digan öyle şeylere ku- lak asmam!. denmez; «... kulak as- maz!» deniz... Digan diye kendine fahriye yapacak şahsiyet, sünepe, mıymıntı, mızmız olamaz; maddi ma- nevi mağlübiyetler onun için değil dir... Digan, cıva gibidir... Daima mü- vaffak olur... Bu mefhumda kimsenin hakkını yemek iddiası yoktur; fakat $u katidir ki, o, asla okka altına git- | mez... İşte böyle bir tip!... Yeni nes- lin karakteristiği... Çocuklarımızın, gençlerimizin kendilerine yaraştırdık. Muhtelif © cemiyetlerin, muhtelif Ssafhaların doğurduğu şahsiyetler var. dır: «Centilmen» ki, İngilizlerin bunu nasıl telâkki ettikleri geçen günkü bir nüshamızda yazılıydı. Aşağı yukarı ona benziyen bizim «çelebi» tipi: Yumuşak başlı, müsa- mahakâr fakat kendini saydırır! Nük- teli, reybi, malümatlı fakat diğerleri. nin fikirlerine de kıyasıya mütearrız değil! Hafif zarif, holzottan hoşlan- maz; esasen kimse ona karşı kuvvet kullanmağı aklından geçirmez. Farzı muhal bir nadan bir münasebetsizlik yapacak olsa derhal bütün muhit bu sempatik adamın müdafaasına ce- maatle kalkar. İlle zengin olması lâ- zım değil amma, nesi varsa pek kibar. ca ikram ediyormuş hissini verir, Hoş, sohbetinin tatlılığı sebebile onu rica ve minnetle davet edenler, kendi. sinin ziyafetine konmuş intibâmı alir. lar. Çelebi, asla para sıkıntısı ve umu- miyetle sıkıntı daymaz ve düyurmaz... İngiliz medeniyetiniz doğurduğu «Centilmen» tipi karşısında Türk kül. türünün inceliği içinden de işte böy- le bir «çelebi. süzülüp akmıştı. «Di. gav» var olsun; ve dilerim ki, çelebi. ler de yanlarında çoğalsın... vi Türk dünyası, Baküda «Koçu» , İz. mirde «zeybek,, İstanbulda «kabada- İç «salihatı nisvan» , ilh... Yaratmış. «Digans yeni deyirde bunlar arası- na katılan en sempatik şahsiyetler. den biridir. Tam bu devre has bir tip... Faal, başarılı, emin... e; (VE - Nü) önkol çi) . Süratle Büyükdereye gilaner aki imdadı sıhhi otomobili ânt olarak önü. | © ne çıkan bir yük çarpı mak için fren yapmış, 30 metre ileri. deki hususi bir otomobile çarpmıştır. İnsanca zayiat yoktur, Sürp Agop B. Prost arsanın ifraz plânını hazırlıyacak Şehircilik mütehassısı B. Prost, İs- tanbul ve Beyoğlunun nâzım plânı- na göre tafsilât plânlarını hazırla mağa başlamıştır. Mütehassısın bu çalışmasına zemin teşkileden nâ- zım plânlar belediye imar müdürlü- ğü tarafından çoğaltılmşıtır. Evelee de yazdığımız gibi bir se- ne sonra bitecek olan Gazi köprüsü. nün hemen açılması İçin Azapkapı- dan Taksime, Unkapanından Şehza- debaşına uzanacak yolların güzer- gâhını ve her İki taraflarında vücude getirilecek tesisatı tesbit etmekle be- raber belediye için mühim bir vari- dat memba teşkil edecek Sürp Agop mezarlığı arsasının İfraz ve tanzimi plânını da hazırlıyâcaktır. B Prost, İstanbulun .en muteber ve denize bâkim olan bu sahasının güzel, modem binalarla süslenmiş bir viliâ haline sokulmasını istiyor. B. Prost'un bu plânı hazırlanıp tat- bik mevkiine konduktan sonra bele- diye Sürp Agop mezarlığını parça parça satılığa çıkaracak ve burada yapılacak inşaat için plân esüslarına göre ruhsatiye verecektir. Sirkeci garı ' İstimlâk edilecek binalar için hazırlık ilerliyor Sirkeci garı ile tramvay caddesi arasında bulunan binaların istim- lâkile burasının açılması kararlaştı- rıldığını yazmıştık. Bu suretle hem istasyon meydana çıkacak, hem şehrin bu kısmındaki dar cadde ge- mişliyerek Sirkeci civarı çok şerefle- necektir. "Yapılacak istimlâkin, mütehâssıs B. Prost tarafından çizilen nâzım plâna uygun gelmesi lâzımgeldiğin. den Nafin Vekâleti belediyeye mürâ- caatia mütalâasını sormuştur. Bele- diye yakında mütaldasını Vekâlete bildirecektir. İstimlâk edilecek binaların bede- lini Nafia Vekâleti verecek, fakut is- timlâk işini belediye yapacaktır. Eminönü meydanının istimlâk işi bittikten sonra bu sahada istimlâke başlanacaktır. Karilerimizin fikri Spor sahalarından alınan fazla rüsum «Fenerbahçe spor klübü mensup- larından bay Şakir Beşe yazıyor: Stada nit bilet rüsumu muamelesi nin İfası için Sıraservilerdeki Düş- künler Bvİ damga şubesine gittim. Bu şubenin Jâğvediidiğini ve biletle- rin Beyoğlu belediye dairesinde mu- amele göreceğini merkez muhasebe müdürlüğünden öğrendim. Oraya mü- racaatimde 2000 adel 50 kuruşluk ve 4500 adet 25 kuruşluk biletler üzerin- den Düşkünler Evi ve belediye hilsse- sinin 277/15 lira hesap edilmesi Jâ- zımgelirken 30349 lira olarak hesap ve tahakkuk ettirildiğini Hayretle gördüm ve itirazıma Karşı (Elimizde kanun vardır fazln almayız) cevabını aldım. , Stadın açıldığı 932 senesinden beri bu muameleyi yaptırmaktayım. Eski misalleri delli göstererek serdettiğim itiraslara. karşı: (Üzülmeyin, yanlış alındı ise o fazlayı size reddederler!) cevabını âldım. Mecburen rüsümu 25.74 lira fazlasiyle ödedim, Hükümetimiz ve Partimiz yüksek himayesinde ve kazanç gayretlerin- den kâtiyen uzak ve memlekette #poru yaymak ve yaşatmak için uğ- raşan spor Klüplerimizin sabaların- dan Ankarm. ve İzmirde yalama © 6 damga resmi almırken İstanbuldaki spor klüpierinin sahalarından © 18.75 e baliğ olan rüsum alınması caa- sen bu saha sahibi klüplerin mağdu- riyetini mşucip olduğu balde bu kere hiç bir kayda tabi olmakazın bu rü- sum © $ damga resmile birlikte © 10 aooze ve “ 5 belediye hissesi olâ- rak tamam © 20 ye arttırılmıştır. Sayın İstanbul valisi ve belediye Fe- isi ve spor başkanımızdan bu işeceli ve Ankara ile İzmirde ol koymasını duğu gibi İstanbul stadlarından da bu fazla rüzumun Kaldırılmasına de- Jâlet buyurmalarını saygılarımla di- lerim. Şakir Beşe Otomobil çarpması Şişlide oturan Numan, Sultanhama- mı caddesinden geçerken şoför Ahme- din idaresindeki otomobilin sademesi- ne uğramış, muhteilf yerlerinden yara» Janmıştır. Şoför yakalanmış, mahke- meye verilmiştir. İlâç zannile fare zehirini içen bir kız öldü Üsküdarda oturan Mustafa kızı Emi- ne yeni kullanmağa başladığı ilâcına benzettiği fare zehirini içerek zehirlen. miş ve ölmüştür. İki işçi iskeleden düşerek yaralandı Paşa bahçe ispirto fabrikası amele- lerinden Mehmed ile Abdullah fabrika duvarlarını tamir için kurulan iskele. den aşağıya düşmüş ve vücüdlerinin muhtelif yerlerinden o yaralanarak Haydarpaşa nümune hastanesine kal. Otelleri ıslah Belediye yeni bir proje hazırlamağa karar verdi İç ve dış turizm kareketlerinin can- | lanması için turizm umum müdür- lüğü her şeyden evvel otellere ehem- miyet vermiş, İstanbulda otellerin puhalı ve pahalılığa rağmen iptidat olduklarını görmüştü. Belediyenin, otellerin beş sınıfa ay- nlarak islahı etrafındaki projesi üzerine otelciler cemiyeti İstanbulda- ki otellerin altı sınıfa ayrılması lü- gumunu İleri sürmüştü. Otelciler ce- miyeti, şehrimizdeki atellerin Avru- pa otellerine kıyas edilirse birinci ve ikinci sınıf turistik otel olmadığını iddia ediyordu. Belediye bir taraftan türizm mü- dürlüğünün otel ücretleri etrafında ki mütaldasını, diğer taraftan otel- ciler cemiyetinin ileri sürdüğü esas- ları gözönüne alarak şehrimizdeki otellerin ıslahı için yeni bir proje hazırlamağa karar vermiştir. Bu pro- je otellerin ıslahı için yapılacak bü- tün işleri ihtiva edecek ve bu proje turizm umum müdürlüğünün de tesvibinden geçirildikten sonra şehir meclisine sevk edilerek tasdiki iste- necektir, üzüm bolluğu Son günlerde elma da gel- meğe başladı Piyasada üzüm bolluğu devam edi- yor. Son günlerde çok üzüm gelmiş- tir. Perakende olarak çavuş üzümü 15 - 20 kuruşa kadar satılıyor. Ya- pıncak 10 - 15 kuruştur. Diğer üzüm- ler de bu finte satılmaktadır. Kilosu yedi buçuk kuruşa kadar üzüm var- dır. Son günlerde bolca elma gelmeğe başlamıştır. Cinsine göre fiati 15 - 30 kuruş arasındadır. Kestane 10, ceviz 20 kuruşa satılıyor. Bu sene elmanın bol olduğu ve ucuz elma yenilebilece- gi bildirilmektedir. Bir sarhoş yakalandı İ Ortaköyde oturan Cemal evvelki ge. | ce rakıyı biraz fazlaca kaçırmış ve sa- at 24 ten sonra Beyoğlunda bir bara | Cemal fazla sarhoş olduğundan işgal ettiği masadaki bardakları bağırıp ça- gırarak kırmış ve polisler tarafından yakalanarak hakkında takibata girişil. miştir. Yeni , köylü nesli &hemmiyet veriyoruz. İstanbul civa- rındaki köylerde bu faaliyetin se meresi elle tutulacak bir hale geldi Evvelki gün Silivride, ehli hayvan sergisinde birinciliği kazanan 250 kiloluk bir ineğin sahibi 13 yaşında zekâdan gözleri ışıl ışıl yanan kimse- siz bir çocuktu. İki küçük, fakat nasırlı avucunu dolduran, birincilik mükâfatı, çil gü- müş liraları elinde tutarken ona sordum: — Hayvanını sen mi yetiştirdin? — Tabii ben, dedi, kimsem yok ki... Hayvammı kendim yetiştirdim. Birinciliği kazandırmağı aklıma koy- muşlum... Uğraştım, çabaladım. Şu hayvanı bu hale getirdik işte. Mü- kâfatı da aldık... İstanbul yalisi bu on üçündeki muvaffak olmuş köylü vatandaşa Sevgi ve ayni zamanda hürmet dola gözlerle bakıyordu: — Gelecek sene fazla süt alma bakımından bir müsabaka yapacağız. Yani kimin hayvanı fazla süt verirse © birinci gelecek ve mükâfatı ala- cak!... 13 yaşındaki Mehmet uyanık bir tavırla: — Meraklanma bay vali... dedi, ge- lecek yıl sana en çok süt verecek hayvanı getireceğim, Hem sütünden de sana tattıracağım. Bak ne süt içe- ceksin... Birincilik mükâfatını aldığına dair önündeki kâğıda imzasını büyük bir kolaylık ve çabuklukla attı, Vali: — Süt hilelerinin en büyük sebep- lerinden biri de hayvanların az süt vermesidir. Elimizdeki hayvanlar çok süt verirse, süt İstihsalâtı çok olur- sa hileye mahal kalmaz. Görülüyor ki köy kalkınmasınm şehirlere de büyük faydaları oluyor. İşte en küçük bir misali, Köylü hay- vanmdan bol süt alırsa "şehirli va- tandaş ta hilesiz süt içiyor... Silivri hayvan panayırındaki mü- sabakaya iştirak edenler arasında 18 yaşında, güzel, gelinkilk bir köylü kız vardı. Emine abla... Emine abla ile görüşürken onun işinin ne kadar ehli olduğunu anla- dım. Hayvanlarından, sütçülükten âdeta pratik bir mütehassıs gibi bahsediyor: — Gelecek sene birinciliği ben ala- cağım... diyordu. Bu 18: yaşındaki genç köylü kın toprağına ve hayvanlarına pratik bil. gisi ile bağlı idi. Genç köylü neslini gördükten Son- ra anladım. Ortaya yepyeni bir köy- Tü tipi çıkıyor. Tohumunu ilâçlama- dan toprağına almıyan, modem ka- falı, bilgili bir köylü... Hikmet Feridun Es Bir çocuk taşla başka bir ço- cuğu yaraladı Yedikulede kahveci Petronun oğlu Koço Samatyada Toprak sokağından geçerken Aleko isminde 12 yaşlarında, bir çocuğun attığı taşla başından ya- ralanmıştır. Çocuk yakalanmış, tahki, kakata başlanmıştır. Pazarlıksız satış Belediyenin, pazarlıksız satış kanti- nunun tamsmile tatbiki için sıkı su- rette teftişlere başladığını yazmıştık. Kanunun tatbik şeklini gösteren kararname hükümleri pazarlıksız sü- tışa tabi olan bazı mağaza ve dük- kân sahipleri tarafından tamamile anlaşılamadığından ufak tefek yan- ışlıklar görülmüştür. Kanun yeni tatbik edildiğine gö- re sırf etiket ve saire yüzünden ka- nunun ruhuna değil, tatbik şekline taallük eden bu yanlışlıklar için şimdilik ihtar edilmekle iktifa edil- miş ve ceza verilmemiştir. Maaâmafih belediye, ilk günler için bu gibi ihmalleri mazur görmekle beraber kanun, karamame ve izah-