6 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

6 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Mersinde çok muvaffak Van iskelesinde 80 bin liraya bir otel yapıldı e A bir müessese: Isı Yuva Bu yuvanın (bina, bakım, ders cihe- tinden Avrupadakilerden farkı yok Isı Yuvaya devam eden yavruların üç muvaffak numarası V Mersin (Akşam) — Eğer birar kadaş bana tavsiyede bulunmamış olsaydı Mersinin çok muvaffak olan Isı kültür müessesesini ziyaret et- meden şehri terk eyliyecektim. Oturduğum otel sahibinin Isı Yu- vadan bahsedişi üzerine bende bu miniminiler yuvasını da ziyaret ef mek arzusu uyandı. Çeyrek saat sonra yuvanın kapi sından içeriye dabil olmuştum. Bah- çe, duyduğum yorgunluğu gidere cek kadar güzeldi. Ağaç ve çiçekler- de bile bir intizam güze çarpıyor. De- mek, bunlara değen, bunları yetişti- intizamı çok seven bir insana Düzgün bir merdiveni müteakip dahil olduğum geniş ve temiz bir sa- londa yirmi kadar çocuk, yer yer top- lanmış, kâh gülerek, kâh oynıya- rak meşgul bulunuyordu, Belki bir dakika, salona gelenden habersiz, iş saydıkları oyuna devam ettiler. Ni- hayet, nasıl oldu bilmem, bunlardan birisinin iki masum, lâkin zeki gözü büna takıldı. Hayret!.. Sanki, bu bir çift masum ve zeki göz, diğerlerile birlikte hareket eden garib bir kud- retti. Kırk göz birden üzerime di- kildi. Sonra, bir ses, yirmisinin de ağız ları açıldığı halde, bir çocuktan çı- kıyor hissini veren aynitonda bir ses, salon ve boşluğu çınlattı: — Mürşide abla!... Arada bir dakika ya geçti, ya geç- medi, daha ilk nazarda öğretmen ve terbiyeci olduğu anlaşılan bir ba- yan âdeta tehalükle koştu, beni na- zikâne karşılıyarak sordu; — Emriniz bayım! Kendimi tanıttım. Çok mütehas- sis olmuştu. Bir taraftan çocuklaraş — Kıymetli bir misafirimiz, diye bana iltifatta bulunurken, diğer ta raftan da, bu sirada gelen hademe- ye; direktörlüğün odasının kapısını Solda: Isı Yuva müdiresi bayan Mürşide, sağda; bir yavru ders esnasında açması emrini veriyordu. 930 Çapa mezunlarından olup An- kara ve Manisada birer sene kaldık- tan sonra İstanbu! - Şişli Yeni Tür- kiye ana mektebinin ana kısmını bir müddet idare eden kıymetli ters Mahrumiyetlerle açılan Isı Yuva- ya ilk sene ancak altmış müdavim temin edilebildi. İhtiyar olunan mas- raf ve fedakârlıklar karşısında hiç Sayılacak bu alâkaya rağmen mü- essesenin hizmet aşkı eksilmedi ve ikinci yıl daha azim bir feragat ve fedakârıkia daha mükemmel bir da, her türlü tesisat ve konforu cami bulunan şimdiki binaya nakleyledi. ,. Yeni kısımda, Mersinin gayretli ve Yuvaya devam eden yavrulardan bir grup l kıymetli valisi bay Rükneddin Nasu- hioğlunun delâletile kadro harici kalan Btili çocuklardan mürekkeb birinci sınıf açıldı. Bu kısmın $7, ana kısmının 96 ki, talebe sayısı bu suretle 133 ü buldu. Ana kısmı mev- cudu dalma mütehayvildir. Seneba- şt ve baharda yapılan kayıd mikda- rı ekseriya düşmektedir. Ana kısımda odalar mavi, yeşil di- ye- üçe ayrılmıştır. Mavide büyük- ler çok, küçük ve ortalar az, yeşilde küçükler çok, büyük ve ortalar az, kırmızıda ortalar çok, büyük ve kü- çükler az. Avrupada da ayni şekilde olan bu taksimattan iyi neticeler alınmakta, büyükler küçüklere bildiklerini öğ- retmektedir. Çocuklara önce konuşma dersi ve- riliyor. Bunu, lâvhalar üzerindeki konuşmalar, suküti ders ve oyunlar takib ediyor. Oyunlar çocuğu yetiş- tirecek şekilde tertib edilmiştir. Yaptığı hata, öğretmeni tarafın. dan derhal tashih ediliyor. Ve çocuk, bu oyun âirasında, hem de hazmede- rek iyiyi alıp kötüyü bırakıyor. Sayın bayanın anlattıklarından birisi: — Bir gün, bir erkek yavru, ta- bancasını bir kız arkadaşına veri- yor. Kiz arkadaşı her nasılsa bu oyuncağı kaybediyor. Ertesi gün, erkek, kızdan bittabi emaneti isti- yor, Kız, kaybettiğini ve binaenaleyh yeremiyeceğini (o söylüyor. Erkek, oyuncağının iadesinde ısrar ediyor. İki yavrunun bu konuşmasına ku- Jak misafiri olmuş ve erkeği haklı bulmuştum. Kizi çağırdım ve kime âid olursa olsun verilen bir emanetin kaybedilince iade olunmak lâzımge- Jeceğini anlıyacağı kelimelerle ve onu Kırmıyacak surette izah ettim. Şöy- le bir teklifie bulundum: Kendisine bir örgü işi verecektim. Bu işi bir gün- de meydana getirmek mümkündü. Ben, eserini arkadaşlarına birer ku- Van gölünde- gurubun manzarası emsalsizdir. Van öbür yıl şim 7 endifere kavuşacak e Yanın tenezzüh yeri Edremidden bir görünüş ile Van caddelerinden biri Van (Akşam) — Dünyada Van... diye bir atalar Sözü vardır. Hakika- ten tabii güzelliklerle dolu Van yur- dumuzun en şirin illerinden biridir. Yarın cesim gölü bu güzelliği kat kat arttırmaktadır. Bilhassa Van gölünde gurup emsalsizdir. Dünyanın hiç bir tarafında böyle gurub seyrine imkân yoktur, Bunun şöhreti o kadar çok- tur ki umumi harpten evvel bir çok ecnebi seyyhlar gurubu seyretmek için bilhassa Vana akın ederlermiş. Öbür yıl Vana kavuşacak olan de- miryolu uzaklık mefhumunu da orta» dan kaldıracaklır,“Bir zatmanlar Van- dan İstanbula tam altmış günde $6- yahat edildiğini yaşlı ihtiyarlar hâ- lâ söylerler, Şimendifer, Vanın ikti- sadi genişleme baş âmil olacaktır. Şarkta kuru- lacak üniversitenin tesisinden sonra bir kültür şebri halini alacakolan Vanın kısa bir zaman içinde en ma- mür bir belde haline geleceğine şüp- he yoktur. Şimdiden Vanda hummalı bir faa- Jiyet göze çarpıyor. İskeleden şehre kadar dokuz kilometrelik muntazam bir cadde inşa edilmektedir. Halkm da imara hevesi çoktur. Harap olan bağ ve bahçeler hızla ihya edilmekte- dir. Bu meyanda hükümet konağı tadilen tamir edilmiştir, Hususi mu- hasebe için bir bina yapılmışlır. Ay- rıca yeni bir mektep inşası da karar- ruşa satacaktım. Beş günde beş ör- gü yapacak ve tuları olan beş ku- ruşla borcunu ödiyecekti. Kabul etti, Ve beş gün çalışarak ördüğü beş ba- sit işi beş kuruşa arkadaşlarını sat- tık. O da bu suretle borçtan kur- tuldu. O ve bu grupa dahil arka. daşları bu kombinezondan bittabi bir çok faydalar edindi. Isı Yuvayı geziyoruz. Bina bu işe gayet elverişli. Mevcud teçhizat ve | malzeme, çocukları en mükemmel surette yetiştirmeğe kâfi. Modern bir Avrupa ana mektebinde de ancak bu vasıtalara tesadüf edilebilir. Dörtle altı yaş arasındaki miniminiler, in- sanı hayrette bırakacak şekilde mü- kemmel yetişmiş ve yetişiyor. İkinci, küçük salonda bizi karşı- lıyan çocuklardan Hayati öne all dı ve çok serbes, tabil tavırlarile söy- lemeğe başladı: Hoş geldiniz, safa geldiniz Tabii siz bizi görmeğe geldiniz Bizden çok şeyler beklemeyiniz Dans etmesini biraz biliriz Şeker yemenin ustasıyız Hoplamağı, zıplamağı çok biliriz... Ve bu miniminilerin gösterdikleri bir kaç numara beni hayrette bırak- tı. Temsil zevkinin bu derecesini ha- yatımda çok az duyduğumu kayde- dersem mübalâğaya saptığımı zan- ve kalkınmasına da | i sarfile mükemmel laştırılmıştır, Hudud komutanı B. Şahabın himmetile çok güzel bir yazlık bahçe meydana getirilmiştir. Vanın iskelesi olan Tatvanda şimdi Denizbanka devredilen eski Van işletme idaresi tarafından 80,000 lira bir otel yaptırıl. mıştır. Otel dahilinde ayrıca bir res- toran da vardır. Oldukça büyük ve tanınmış şehirlerimizde otel mesele- si büyük bir dert teşkil ederken Tat- van gibi Şarkın en uzak köşesinde her türlü konforu ihtiva eden asri bir otelin bulunacağına inanmak birâz zordur amma bu bir hakikattir. ezzüh mu di. r çok aileler bu- er, Akşam Üze- raya eğlenmeğe ri ise tekrar döne: Gölde seyrü- seler tamamen işletme idaresinin getirttiği gemilerle yapılır. Fiatler ucuzdur. Yerli halkın ekserisi de va- purla yolculuğu tercih etmektedirler. Ayrca Van gölünde havyar istihsali çarelerine de başvurulmuştur. mama İZMİR smmm ve mülhakatı için AKŞAM gaze- tesinin tevzi yeri münhasıran İz- mirde İkinci Beyler sokak 52 nu- marada Hamdi Bekir Gürsoylar mağazasıdır. k ancak bu kadar muvaffakıyet bek- lenebilir. Sonra, zeybek oyununa çıktılar. Ben, ömrümde bu denli mi- vaffak bir oyunu bir kere de Aydın- da seyretmiştim. Ne yazık ki, Isı Yuva, bütün bu muvaffakıyetlerine rağmen yardım ve alâkadan mahrumdur. Aylık vari- datı dört yüz lirayı geçmemektedir. Halbuki, bu para, burada çalışan dört öğretmen ve iki hademenin ay- lıklarını tediyeye kâfi gelmiyecek kadar azdır. Bayan Mürşide iki hemşiresini de yuvada öğretmen ola- rak çalıştırdığı halde, bazı aylar 2a- ruri masrafları kapatamıyacak vazi- yete düşüyor. Teşkilâtı bu derece va- si bir müsssesenin ayda dört yüz lira İle idamsi hayat edemiyeceğinde şüphe yoktur. Buna dört aylık tatil devresini de Katacak olursak maruz ,kalınan müşkülâtı takdir eylemek güç olmaz. Ana mektebleri, bilhassa memle- ketimiz için çok lüzumlu müessese- lerdir. Ne yazık ki, vaki himayesiz- lik yüzünden bunların adedini on dan fazlaya çıkarmağa imkân hasıl olmuyor. Nitekim, cidden muvaffak bir müessese olan Mersin ana mek- tebi de, bu alâkasızlık karşısında yakm bir âtide kapanmak tehlikösi- ne maruzdur. Her helde Isı Yuvaya bugüne ka- dar görmediği alâka esirgenmemeli netmeyiniz. En güzel ve mükemmel | ve bu muvaffak yuvaya resmi bir şekilde yetişmiş olan büyüklerden de İ yardım eli uzannialıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: