İlk kuru incir mahsulü Oslo'ya gönderildi Bu sene incir rekoltesi 34.000 tondur Kumbara talihlisi , Bayan”"Ayşe İsmet bin lira kazandı Kumbara sahlb- leri arasında keşi- de ettiği mütead- did kurularia her sene otuz bi ra- ya yakın ikramiye Turizm şubesi şefi Ege'de tedkikat yaptı Seyyah celbi için yapılması içab eden tesisata dair hükümete bir rapor verecek Parlak bir İstikbale namzed olan çeşme plâjı İzmir (Akşam) dim Tör, Ege mmtakası dahilinde bir haftadanberi devam eden turizm tedkiklerinden İzmire dönmüşti Buradan İstanbula gidecek ve An- | karaya avdetinde tedkikleri neticesi- ne aid raporunu hazırlıyarek İkti- sad Vekâletine verecektir. B. Vedad Nedim Tör, evvelâ Çeş- me plâjlarında tedkikler yapmış, plâ- ja karışan deniz içindeki 21 kaynağı görmüstür. Çeşme plâjı, içinde ılıca sularının fışkırdığı şifalı o bir plâjdır. Burada İurist celbi için yapılacak muhtelif tesisat ve eğlence yerlerini tedkik eden turizm bürosu şefi, Kemalpaşa kazasına gitmiş, Akbel yolu üzerinde (Hitit Baba) kabartmasını görmüş, | Kemalpaşa kale harabelerini gözden geçirmiş. oradan Ödemişe giderek Bozdağ köyüne ve Gölcüğe çıkmış- tır. B. Vedad Nedim Tör, gerek Çeş- jlarında, gerek Bozdağda ge- Mişigüzel Mmşaat yapılmakta old nü görmüştür. Halbuki turist çekecek bu güzel köşelerde her şeyden evvel bir plân dairesinde inşaat yapılmak lâzım- dır. Turizm bürosu şefi, bu mühim noktayı raporunda tebarüz ettirecek, evvelemirde bu iki yerin müstakbel plânlarının o hazırlanmı istiye- çektir Birgide -Aydınoğullarından Meh. med bey camiini ziyâret ederek ora- daki tarihi kıymeti haiz serleri gör- | dükten sonra Ödemiş, Kuşadası plâ- ju, Efes harabelerini, Sciçuk mü- zesini, Priyen, Didim, Milet harabe- lerin ziyaret etmiş, milâddan evvel | milyonlarca sakini bulunan ve yük- sek birer medeniyet eseri olan bu yerlerde turits celbi için-neler yapı- — İktisad Vekâ- | Jeti turizm bürosu şefi B. Vedad Ne- | ması lâzımgeldiğini araştırmışlır. Büyük Menderesin her yıl taşma- sı yüzünden bu haral v arasında ki geniş sahada yol yaptırılması ve harabiden kurtarılması imkânsız gö- rülmüştür. Onun için evvelemirde Büyük Menderes yatağının, her yıl değişmiyecek tarzda der imes si lâzımgelmektedir. Aydın, Denizli (ovilâyetlerindeki muhtelif harabeleri ve meşhur Pa. 4 de gören B. Vedad Ne- , ayrıca Bergamaya giderek Bergama müzesini, harabelerini, Ko- zak yaylasını gezmiş, tedkiklerde bulunmuştur. Tur! şefi, Bergamadaki çok memnun kalmış, kemmel bir şekilde hazırlanmış ol masından ve harabelerin çok temiz tutulmsamdan dolayı takdirlerini Bergama müzesi müdürü B. Osman Bayatlıya bildirmiştir. İzmir vilâyeti turistik yollarının inşasından sonra İzmir bir turist Civarında değeri ve mizin tabii güzellikleri bunu temin edecektir. B. Vedad Nedim Tör raporunda, Ege mıntakasının turistik ihtiyaçla- rını tebarüz ettireceği için hükümet ilerde hiç şüphesiz Ege mıntakasında pek çok şeyler yapacak ve ilk hamle. de bu verimli zengin mıntaka, Av- rTupanm mamur köşelerinden biri halini alacaktır, Motör çarparak öldürdü İzmir (Akşam) — Dikili iskele sinde bir motörün pervanesine çar parak muhtelif yerlerinden ağır su- retie yaralı vaziyette İzmir memle- ket hâstanesine getirilen Hüseyin oğ- lu Arir, hastanede ölmüştü Bir gecenin romanı Yazan: Perihan Ömer Petronun süslü başlı, sivri uçlu han- | çeri gergin beya cildi yararak çırpı- nan sıcak kalbe daldı. Kıvrılan vücud dikleşti, biraz evvel üstünde uçar gibi koştuğu mermere serildi. Kızı bir | kan, kaçmak istiyormuş gibi fırladı. Dudaktaki tebessüm dondu, işte hep- si bu kadar, Bir adam, bu dansın adı hayatnış dedi.. Poppâa geniş bir nefes aldı. Ne- Ton, daha iyi görebilmek için, züm- rüd gözlüğünü biraz daha gözlerine | “yanaştırdı, Petron, birden sihirbazın sözlerini hatırlıyarak bileklerine bak- ta: Hiç te güç değil diye düşündü!., 554 Lâmia, başını kaldırdı, dalgın göz“ leri, içinde yaşamıya alıştığı odaya görmeden bakıyordu. Geçmiş uzaklık- ları görüyor, büyük bir kanaatle: Evet, biz de onlar gibi yaşadık, seviştik, asır- Tardanberi, asırlardanberi... diye dü- şünüyordu. Okuduğu sahneler canlanmış, onu, eskiye doğru sürüklemeğe başlamış- Yardı. Kokulu bahçelerde, sevdiği ada- mın adaleli çıplak “omuzuna başını dayıyarak geziyor, gözlerini -ağırca kaldırıp taptığı gözlere bakıyor, " d ie 'Tefrika No. 30 yavaşça göz kapakları iniyor, cildini yakan nefesin daha yaklaşmasını içi ti erek bekliyor, nihayet, ateşli dudakları, dudaklarında hissederek, bütün benliğini veriyordu. Böyle, ne kadar günler, geceler - geçirmişlerdi. Birden gözleri, kımıl abajurdan kaçan ziyanın parlak bir köşeye aksedisine takıldı. Ürkmüş gibi, gertliyerek kan, dâima kan, aramızdan aşkla kaynı- yan kanlarımız sızdı, dedi. Nihayet, nasıl sevildiğini anlamıştı. | Mıçkırıklar boğazında düğümlenirken hayatında hiç tatmadığı bir saadetle gülümsedi. Sevildiğine kanaat getir- mek ne tatlı şeydi! Fakat, artik o sev- giye el uzatamıyacak kadar kirli ol- mak, ne içinden çıkılması imkânsız bir felâketti. Ümidsiz bir hareketle kollarını boş- luğa doğru kaldırdı. Sonrn defterin üzerine kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlı- yarak sevdiği elin yazdığı aşk kelime- lerini öpmeğe başladı. Ağzı, yüzünden akıp gelen göz yaşlarının lezzetile dol- muştu. Ağırlaşan başını, hafifçe Kaldırdı, Bir manolya yaprağı kadar solgunla- sonra | şan yüzünde iri siyah gözleri her zâ- dr. tevi eden Türkiye İş Bankasının Ey- İl Keşidesinde bin Hralk o ikramiyeyi kazanan 18947 mu- maralı (Okumbara sahibi bayan Ayşe Ismet on yedi ya- Şındadır. İki sene- denberi oOkumbara Sahibidir. İki sene evvel o biraderi ile ortak âaldiği bir tayyare o biletine isabet eden etli liradan hissesine düşen parg ile İş bankasında bir hesab açmış ve bir kumbara almıştı, Şimdiye kadar gündeliklerinden arttırdığı para altmış Mra kadardır. Kuzandığı bin liraya do- kurimak fikrinde değildir: — İstikbal belt e , belki iş hayatı- na atılmak Jâ: - diyerek bu pa- ramı kendisine olabileceğini işaret ediyor. Karısını kama ile yaraladığı halde inkâr ediyor İzmir (Akşam) Çorakkapı Mevkiinde Mehmed Ali Otuzbirkanş adında birisi, sarhoş olarak geceleyin evine gitmiş, aralarında çıkan kay- ga neticesinde 25 yaşında karısı Es- mayı bıçakla sol memesi üzerinden ve sutından ağır surette yaralamıştır. Suçlu, karısını yaralamadığını söyle- mekte, her şeyi inkâr elmektedir, dı kadın, hastaneye götürül- 5, sol memesi üzerinden ameliyat yapılarak kesilmiş olan şah damarı dikilmiştir. Tahkikata devam ediliyor. ik otomobil garpışlı Bayan Ayşe İsmet İzmirde Birinci Kordonda otomobil kazası oldu İzmir (Akşam) — Birinci Kordoh- da İzmir Palasın üstündeki virajda bir otomobil kazası olmuş, iki yolcu hafif sürette yaralanmıştır. Bergama belediyesinde mukayyed 11 numaralı ötomobil, şoför Alinin idaresinde fuar islikamelinden ge- irken “İzmir Palas önünde mukabil taraftan süratle ilerlemekte olan go. för Bürhaneddin idaresindeki bö- lediye itfaiyesinin iş kamyoneti İle müsademe etmiş, her iki otomobil parçalarımıştır. Bergama otomobi- dinde bulunan yolculardan ikisi ha- fifçe yaralammakla kurtulmuşlardır. Her iki şoför yakalanmış, adliyeye verilmiştir. Bir köyde yangın İzmir (Akşam) — Çine kazasın- da Karpuzlu nahiyesine bağlı Demir- ci Dereköyünde bir yangın çıkmış, kooperatif binasile dört dükkân, bir han ve bir kahve yanmıştır. Yangın evvelâ terzi Osmanın terzi dükkâ- nından çıkmış ve derhal genişlemiş- tir. Yangını söndürmek için fevkalâ- de çalışmak lâzimgelmiştir. Tahki- kat yapılıyor. mankinden daha koyulaşarak parlı- | yordu. Sarsümıyan adımlarla İerile- di. kocasının yattığı odaya girdi. Ferid derin bir uykuya dalmıştı. Kadın yavaşça yanaştı, yatağın önün- de diz çökerek, doymak ister gibi uzun uzun baktı. Ve, uyandırmaktan ürken, ayni zamanda duyulduğundan emin bir ahenkle söylermeğe başladı: — Ferid, anladım, hatırladım. Şim- di biliyorum, beni seviyorsun, yalnız beni sevdin, asırlardanberi... Ama ar- tik ben kirliyim, yaşayamıyacak ka- dar kirli, Fakat emin ol, kabahatli de- gil Beni zorla kirletti.. Zaten, dalma aramızdan bir kan sızmadı mı? Bu aşk hikâyesi, hep böyle bitmedi mi? Ayni şeyleri; tekerliyerek-dönen dün- ya, bizi de, hep felâkete sürüklemedi mi? Ne yapalım Ferid, kader bu.. ha- yat... Seni öpmek isterdim; son bir defa; lâkin bu iğrenç dudaklarımı, nasıl dokundurayım. Beni affet, Fe- | rid. Affedilecek- kadar zavallıyım. Bak! Yanındaki yerim boş. Artık, o yastık, senin düşüncenle dolan başı- mın ağırlığı ile çökmiyecek, vücud!e- Trimizin sıcaklığı biribirine karışmı cak, fakal söyle, beni unutmıyacak- sır değil mi?., İnsanı saran ılık gecelerde pırılda- şan - yıldızlara bakarken, ne siyah gözleri vardı, de olur mu! Bana öyle gölyor ki bu sözleri işiteceğim. Se- yen bir kalbin çağrşında ölüme bile Kalite itibarile çok nefistir Bir inci” sergisinde köylü kızları çalışırken İzmir (Akşam) — Mevsimin ilk kuru incir mahsulünün ihracına 31 ağustos larihinde başlanmış, ilk par- tide Norveç bandıralı Novard vapu- rile Osloya 2.500 sandık kutu ineir sevk edilmistir. İlk incir ihracını Tariş üzüm kurumu yapmıştır. Ya- kında diğer ihracalçıların muhtelif partileri de Avrupanın muhtelif mem- leketlerine sevk ve ihraç olunacaktır. İlk kuru incir sevki münasebelile Iiman ve incir işçileri büyük tezahü- rat yapmışlardır. Bu seneki incir rekoltesi 34,000 ton- dur. Bu seneki incir mahsulü, kali- te itibarile çok güzeldir. İncir piyasası açılınca (ihrâcalçı- larla satıcıların bazı anlaşmalar yap- tıklârı hakkında bazı şaylalar Vvar- dır. Vilâyet, incir mahsulünün de, üzüm gibi borsada nümuüne üÜzerin- 7 satılması için tedkikler yaptır- Borsa idâre heyeti, bu meştle İçin alâkadarların mütalâala- rum almaktadır, İzmirde incir satışları, komisyon- cuların, tüccarların mağazalarında yapılmakta ve satıştan tüccarlar, in- cir satışımı borsaya tescil ettirmekte- dirler. Tescilin geciktirildiği zaman- lar olmaktadır. Bu itibarla (incir mahsulünün de üzüm gibi borsada nümune üzerinden satılması sayesin- de müstahsilin şikâyetlerinin önüne geçilmiş olacaktır) denilmektedir. Yaş üzüm ihracı Tariş üzüm kurumu, bü yıl İngi- tere ve Avrupa piyasalarına mühim müikdarda yaş üzüm sevk ve ihraç etmiştir. Buraya gelen habetlere gö- re Londra piyasasında dâha ziyade galebe çalan bir kuvvet olacak, O, 50- guk yalnızlıktan birden kurtulup ısınacağım. Sakm ölümden korkuyo- rum. zannetme. Sade, sensizlikten kot'kuyorum. Ruhumda, sevginin si- caklığını hissedememeklen korkuyo- Tum, Ferid, sen ki eskiyi hatırladın, geleceği de söyle. Bunun bir sonu yok mu. Birbirimizden ayrılacağı- mız zaman gelmiyecek mi? Neye ce- vap vermiyorsun. Uyuyorsun, değil mi? Uyku bile duymamak için kâfi. .geliyor. v , Ferid! Ne güç, ne güç. Yavaşça, . yerinden kalktı, kocası- nın yüzüne iğilerek, son bir defa bü- tün ruhile baktı. Sonra, birden dön- dü, Ferldin çok sevdiği kilablarını açmak için kullandığı sivri uçlu, süs- lü bıçağı aldı, göğsünü. örten kumaşı parçalıyarak yırttı ve âni bir hare- ketle, gergin cildine sapladı. Uyuyan adam boğuk gürültü ile gözlerini açtı, ağırlaşan başında dü- şünceleri toplıyamıyarak etrafına ba kındı. Perdesi yarı açık kalan cam- dan giren sabahın ilk ışıkları, odayı gülümseyen bir hasta yüzü gibi ay- dınlatıyordu. Ferid güçlükle başını kaldırarak yere baktı ve ârkası üstü gerilmiş, eski Romalılar kıyafetinde, beyaz ve gergin göğsünden, kızıl bir kan fışkıran, simsiyah gözleri açık kalmış bir kadın gördü. SON rezaki üzümlerine fazla rağbet edil | mektedir. Bu itibarla üzüm kurum bundan sonra Londra piyasasına ye" zakı üzümü sevkedecektir. ——— —— — BULMACAMIZ | Pap 1 — Düzen ve bile (argo). ? — Vasi düz erazi - Ayakkabı çekeceği 3 — Zaman - Bir dans İlgürü. 4 — Okumak bilmiyenlerin ünvuni © Zahire ekilen erazi. 5 — Bir nevi içki 6 — İsim - Raci 7 > Ihtyat zabiti. 8 — Kokulu bir nebat - İptida, $ — Akabinde, 10 — Kavga » Irkdaştmız bir kavim, Yukarıdan aşağı: 1 — Koşarak takib eder. 2 — Şikâra çikan. 3 — Alnın İki yan tarafı - Çocsi | mürebbiyesi. 4 — Alimet, 5 — Bağlamak - İki boruyu birbiri? bağlıyân vidalı bilezik, 6 — Xota - Atfetme. i 7 — Tersi modern. olur - Tersi bir gö” &ı olur - Bir harfin okunuşu. 5 — Damla - İnkiyad etme, 9 — Ücretli misafirhane - Gemini” sallanması. 10 — Külhanbey - İki harf. Geçen bulmacamızın balli: Boldnn sağa: 1 — Kırıkdökük, 2 — Ahır, İdame, $ 7 İlka, Lehim, 4 — Na, Kse, İta, 57 Ama, Aksır, 6 — 'Darunç, Eda, T .- Rİ Ek, On, 8 — Fal, Ren, 9 — Ayak, Tim 10 — Net, Muzika, ; Yukandan aşağı; Şi 1 — Kilnat, 2 — Mlamur, Ye, Rik, Arafat, 4 — Irak, Ufak, 5 — 6 — Dilekçe, Tu, 7 —'Öde, Kriz, 9 — Ümit, Donuk, 3 s2) 20 2 ve mülhakatı için A£ŞAM gâz€ tesinin tevzi yeri münhasıran İ# mirde İkinci Beyler sokak 52 nu” marada Hamdi Bekir Gürsoylaf mağazasıdır. YENİ NEŞRİYAT: Modern Türkiye Bu haftalık mecmuanın 28 #nei çek nefis, üç renkli bir kapak içinde Mit Dinçerin, Muharrem Feysi T Ziya Şakirin, Rahmi Karacanın. Karsyelin, Celâl Ergunun, Leman kalın, Oğman Cemalin, Akagündüzün miar ve Orhan Uralın renkli, nefis © ğ rikatürleri vardır. ö b imi