KK — Çok faydalı bir ilâç : AMONYAK Her evde bulunması lâzım olan flâçlardan biri de amonyaktır. Bizde amonyak, kokusunun pek hoş olma- dığından olacak, ilâç olarak olsun, ev işlerinde olsun, pek az kullanılır. Hal buki, birkaç damla amonyak pek çok iş görebilir, Başınız ağrıdığı zaman, nezle ola- Cağınızı hissettiğiniz vakit, amanyak şişesin! kapağını açıp derin nefes ala- Tak koklayınız, yüzde doksan rahat- Sizik geçer. Eller ev işinden bozulmuş, derisi pür- tük pürtük ise bir el tası ılık su içeri- sine yarım tatlı kaşığı amonyak ka- rıştırıp banyo yapmak elleri gayet iyi temizler ve yumşatır. Çok yorgunluk hissedildiği zaman ılık su dolu banyo içerisine bir çorba kaşığı amonyak karıştırıp bu suda bir çeyrek banyo yapmak büyük bir Ta- hatlık verir. Arı sokmasında, acıyan yere bir damla amonyak koymak sancıyı geçi- rir, Ev işlerine gelince, podösüet ayak- kabıları temizlemek için amonyaklı bir bezle silmek kâfidir. Saç fırçaları ve taraklar amon- 'yaklı su içinde beş dakika bırakılırsa tertemiz olur, Nikel karyolalar, çeşmeler amon- yaklı bir fanile ile silinirse lekeden eser kalmaz. Altın, gümüş ve mücevheratın hep- si amonyakla temizlenince pırıl pırıl Parlar. Erkek ceketlerinin yakalarında ba- zan olan ter, yahut kır lekeleri amon- yaklı su ile silinirse tertemiz olur, Çamaşır kaynatılirken yarım gaz tenekesi suya bir çorba kaşığı amon- yak hesap edilir de kaynatılırse ça- maşır kar gibi olur. Amonyakla silinen tentürdiyot le- kesinden eser kalmaz, Bir kova su içerisine iki çorba ka- şığı amonyak karıştırıp bu su ile silinen camlar, kirli, yağlı, boyalı kâpılar tertemiz olur. Kışlık battaniyeler, fanileler yıka- nirken ılık sabunlu suya bir kaşık &monyak karıştırılırsa temizlenir ve yünüşak kalır. Nihayet bir bardak şekerli su içeri- sine damlatılan beş damla amonyak içilirse sarhoşluğu ayıltır. Cilddeki kırmızılıklar Güneşten yanan cildin kırmızılıkları- Ni geçirmek için yarım fincan stit içeri. gine birkaç damla sirke karıştırmalı, Süt koyulaşır, bu sütü elldin kırmızı olan kısmına sürmelidir. Büyük bir rahatlık hissedilir, 5 Yazan: Perihan Ömer — Gelecek günler, bana çok fena şeyler hazırlıyorlarmış. : — Bunları sana, bu mu söyledi? — Evet. — O halde, onunla konuşayım. So. Tarım sana, kadınların en çirkini, her. Kese gelecek günlerin hazırladığı fena şeyleri haber verirken kendinin bir kaç saat sonra sopa yiyeceğini biliyor mıydın? — Hayır! Çünkü, böyle bir şey ol- muyacak, — Yal, Öyle mi? Dur, ben sana ak- sini ispat edeyim. Bazuları gerilen bir Kol kalktı, uzun bir kırbaç şakladı. Lâkin, kırçıl saç- ları, talaş talaş dökülen cılız kadın, uzun kırbaçlan bir sıçrayışta kurtul. muştu Artık kaçmıyordu da. Gözleri Petronun bileklerine dikili duruyor, Gittikçe korkunçlaşan nazarlarla ba kıyordu. Bu hal herkesi korkutmuştu. Hattâ, Petronu bile şaşırtmıştı. Bü- yük bir sessizlik içinde, yılan ıslığına benzer bir ses işitildi: — Bileklerinden, kan akıyor, kan, kan görüyorum. Bütün vüöcudünün, kanı bileğinden sıziyor. Ölüyorsun, Bir gecenin romanı 2 gi Ci li ; , 3 Elde örülmüş bluzlara rağbel gün geçtikçe artmaktadır, Bunların yün- den, keten tiresinden, ipekten yapıl- dığı malümdur. Bunların ekserisi baş- tan geçme ve kapalı yakalıdır. Birkaç mödel dercediyoruz: 1 — Beyaz üzerine lâcivert çizgili pulover: Yakası ve kolları beyazdır, bel kemeri Iğciverttir. 2 — Zümrüt yeşil bukletten bluz: ü/ (KADI Mile örülecek Km nm ma MMA MEEMmAMEAMİMMİE, 3 i AS Bir parça daha koyu yünle kolları ve omuz parçası dikilmiştir. Ayni koyu yünle kol ağzı ve belinin Jâstiği işlen- miştir. t 3 — Çilek rengi keten etekle giyile- cek çilek rengi keten tiresi ile örül- müş bluz: Yakusı ve önüne konulan |" iki parçası daha koyu tireile işlen- miştir, 4 — limen sarısı yünden örülmüş bluz: Üzerine lâcivert benekler işlen- pey ml 7 EE miştir. Yakası, cepleri, belinin lâstiği ve kal ağızları lâciverttir. 5 — Yünden triko: Yakası, bel Jâs- tiği ve kol ağzı kırmızdır. Bluz örül. dükten sonra kırmızı yün ve dikiş iğ- nesi ile yollar işlenmiştir. 6 — Gri fanileden etek ve bluz: Kolları, omuz parçaları, yakası ve ön parçasi ayni renk yünle örülerek ya» pumuştar. Kürkleri muhafaza Her ne sebeple olursa olsun, parlak- lığı giden bir kürkü tekrar parlak yapmak için küçük bir süngeri tere- bentin ruhuna batırmalı, ve yukan- dan aşağıya doğru silmeli, açık ha- vaya asarak kurumağa bırakmalı, Sonra talk pudrası serperek iyice silk- meli, Balık kokusunu çıkarmak için Balık yenilen çatal, bıçaklardaki balık kokusu pek güç çıkar, Bulasik yıkanırken dört beş su yıkayıp çalka- mak lâzımdır. Halbuki bu kokuyu pek çabuk izale edecek bir çare vardır: Ça- tal bıçaklar yıkanmazdan evvel bir gezete kâğıdını ocak içinde yakmalı, slevinden geçen çatal, bıçakta katiyen koku kalmaz. Sonra her zamanki gibi bulaşığı yıkamalı, 'Tefrika No. 25 lâkin gene gülümsüyorsun, buhem tatlı, hem acı, bir tebessüm. Yavaş yavaş, soluyor.. İşte, damarlarını oy- duğun çakı elinden düştü. Ali Bu çığlık, Petrona sarılan sevgili- sinden çıkmıştı. Genç adam, siyah saçlı başı okşarken: — Ne oluyorsun, bü korku neye? Bu kadın, iğrenç ağzına yakışmıyacak kadar güzel şeyler söylüyor, dedi. Ve bileklerini örten, kıymettar bilezikler- den birini çıkarıp ihtiyara atarken, alay etti; — Eğer, süylediğin çıkarsa, bütün bileziklerimi sana bırakırım. — Söylediklerim, muhakkak çıkar, Emin ol Petron, bir gün senin bilek- lerini, yabancı taşlar değil, kendi ke- nın süsliyecek. Petron, gülerek cevap verdi; — Ye bu, onları saran en güzel süs olacak, Petronun kanı! Rengini cenk- ten, sıcaklığını aşktan, berraklığını şiirden, alan kanı... Hangi mücevher bundan güzel olabilir. Fakat, sizlere ne oluyor? O! Sarayımın bütün beyaz güvercinleri, sararmışlar, hattâ, siyah Kugelopf 500 gram un, 20 gram ekmek ma- yası, 3 yumurta, 125 gram şeker, 65 gram tereyağı, 30 gram kuru üzüm, ! bir tutam (uz, bir kahve kaşığı zeytin- yağı, bir bardak süt almalı. Unu tencere içine koyarak ortasını açmalı, yarım bardak sütle sulandırı- lan mayayı kalarak karıştırmalı, Üs- tünü örtüp on iki saat bırakmalı. (Gs- ce yapılırsa sabaha kadar hazır olur.) Sabah bu harrura birer birer olmak üzere ya'nız yumurtaların sarılarını, zeytinyağını ve hafifçe ılıklandırılmış | Kalan yarım bardak sütü, tuzu, şekeri ve üzümü ilâve etmeli, İyice karıştır. | malı. Yağlanmış kalıba dökerek daha | beş sant kabarmağa bırakmalı, (Ha- muru kalıbın yarısına kadar doldur- malı ki, kabarımca taşmasın), Orta fırında yarım saat pişirmeli, kedileri bile renk değiştirmiş, “ güle batımış gibi bir hal almışlar. Ne var, bütün bu halecan neye? İğrenç bir ağız, kan, kan akacak dedi diye mi? O! Kadın kalbi ne tuhaf, Tıpki, in- cecik çöplere benziyor. En hafif bir rüzgâr, önu ftrelmeğe, oynatınağa kâfi geliyor. Sonra, en şiddetli fırtı- nalara mukavemet ediyor. Koca göv- | deli ağaçları deviren fırtınalar onun İ sade yerini değiştirebiliyorlar. Şimdi, i bir falcının sözleri, renginizi uçuru- | yor, Lâkin yarın, bir adamın parça- lanmasını seyretmek için süslenerek | koşarsınız. Hem, gözünüzü kırpma» | dan da bakarsınız. j Falcı söylendi: l — Kadın için merhamet, yemek kadar elzem bir şeydir. Onün için, evvelâ kendini ve sevdiklerini duyu- yor, sonra kırıntı Kalırsa, dağıtır. — Ya, erkeğin ki? — O! Erkek merhameti büsbütün başkadır, Onunki, yemek değil, içki gibidir, her zaman ihtiyaç olmaz. İh- tiyaç duyunca da bol bol kendi içer, pek coşarsa etraftakilere de verir. Fa- Turpları muhafaza O Tİ A DIDA, Moda haberleri Plâjlarda saç gibi örülmüş renk- H hasırdan kolye ve bilezik takı- hyör. # Manlardan yapılmış göğüs İğneleleri mayo, yahut pijamalar üzerine iliştirmek modadır. # Renkli muslinden yapılan sarık şeklinde şapkalar geceleri gok giyiliyor. * Beyaz organdiden yakalara jabolara rağbet artmaktadır. 4 Kırmızı renk ile elbiscieri silslemek modadır, # Siyah ile yeşil, yahut siyah ile beyaz modadır, # Sarrenk elbiselere siyah düğme ve siyah kemer konuyor. # Sonbaharda uzun pelerinler giyilecektir. İ MÜŞKULLERE CEVAP | Müşerata karşı tesirli bir su Bakırköy İstasyon caddesi, Mahmud Hınr: Haşoratı öldüren tesirli bir suyun formülünü tarif ediyoruz. Bilhassa sinek ve sivrisineklere tesirildir, 250 gram doksan derecelik ispirto, 5 gram çam esans, birer gram bergamot, mon, biberiye, Jâventa çiçeği, yabani kekik esana, bir gram (ehlorofl), bir gram (borneoi). Bunları karıştırıp ti- Yumba, İle sıkmahdır. Domates ve hıyar suyundan kokteyl Ayazpaşa No. 3i: 1 — Domates ve İir- yar suyundan yapılan kokteylin tertibi şadur: Olgun domateslerin çekirdeklerini ayık- ladıktan sonra bir tülbenlen sikınalı. Hıyarları da rendeleyip suyunu sıkmalı, yarın bardak domates suyuna yarım Salata için alınan kırmızı turplar | bardak Tiyar suya karıştırma, tus koy- bir günden ertesi güne kalırsa yap- malı, bir aç saat buz dolabında durduk- tan sonra içmelidir. Çünkü bu sebue Takları sörper, kendileri de gevşer, | kokteyileri gayet soğuk olunca içilebilir. yumuşar, 2 — Fransız usulü bıyar turşusu yap- Buna mâni olmak için hafif sirke. | mak için kornişon denilen küçük ve İnce Ji su içine koymalı, gayet körpe ola- | uzun hiyarları tercih ediniz. Bunlarin rak kahır. Paslanmış çelik eşyayı temizlemek Paslanmış çelik eşyayı temizlemek için zeytinyağı ile karışmış soba kuru- mu çok iyidir. Bununla eşyayı ov&- lıyarak silmeli, sonra yünlü bir bez. le kurulamalı, Tıpalar büyük gelirse Bir şişeye konulacak mantar fipa büyük gelir de şişeye girmezse tıpa- yı kaynar su içerisinde bir iki daki- ka bırakmalı, Mantar sıkışır ve şişeye girer. üzerine tuz serperek 12 saat öylece bıra- kımız. Gonra dibine süzülen suyu ökıta- rak sirkeli su ile çalkalayınız. Şişelere di- zip üzerini ürlünceye kadar kaynamış sirke ile doldurunuz. İstenilirse Kırmızı biber parçaları ve sarmısak fta konula- bilir. 3 — (İngiliz turşusu! bütün setzeler- den yapılan karışık turşudür. Karnıbi- har, çah İfasulyo, bezelye, havuç, yeşil Gomaten, arpacık soğanı, buyer, biber « EDİ sebzeleri beş dazika kaynamalı, süz- meli, Şişelere doldurmalı, üzerine cn beş gün evvel hazırlanmış sirkeyi doldurmalı, Sirke şu süretle hazırlanın Bir kilo sirke içerisine tu?, biber, bir kaç diş ka- ranfil, bir iki küçük soğan, bir diş sarmı- sak, maydanoz, teroolu Koyarak şişenin ağtını kapama on beş gün bırakmalıdır. iki damla göz yaşı döktü mü, yumuşa- | bilir, bu kadar iğrenç olabilmek için, rım, lâkin, arka mi çevirip, iki adım atınca da, unuturum. Yanındaki sevgilisini ookşıyarak Uzaklaşırken, ilâve etti: — Yalnız, şunu bil ki, erkek sevin- ce, seviyor. Sevgilisile yalnız kalmca kadın par- hyan, yalvaran gözlerle bakarak sor. | du: İ — Beni hakikaten, çok seviyor mu- sun? — Falcının, akacağını söylediği ka- numdan ziyade. — Bu kadın, bana da fena şeyler söyledi. — Aldırma, — Nasıl, aldırmam, çok fena şeyler söyledi, — Neler söyledi? — İlk atacağın adım kararıyor, ka- ranlık... Karanlık... Felğket, sıkınlı, üzüntü, ölüm, dedi. Petron gülerek söylendi: i Bunu nereden buldün? — Ben getiritim. Bütün Romada neler çekmiştir. — Güzel kadın. Kalbin bir insana yakışmıyacak kadar yumuşak. — Belki bulunmuyacak kadar... Fa- kat yakışmıyacak kadar değil — Demek, çak merhametli olduğu- nun kendin de farkındasn? — Tabii. — O halde, nasıl, seni seven sahibi- acı içinde bırakarak kaçtın? — Ona acımak mı, bilmezsin, o çir- kin adam, ne kadar fena, ne kadar hurçındı. — Eciki, fenalığı, hırçnlığından, hurçınlığı da isteklerini elde edemedi- Binden ileri geliyordu. Demek, bir z8- vallı idi. Yumuşak kalbli kadın, ae — Demek, sevmediğim bir adamın malı olmalıydım? — Merhamet, fedakârlığın anasi- dır. Evlâdını öldürdükten sonra, ana- sını beslemek, bilmem ne derece doğ- ni kat malüm. Sarhoşluk çabuk gelir, | meşhurmuş. Her dediği çıkarmış, her | mi, demek istiyorsun. O! Petron. Bu- çabuk geçer. Petron güldü: — Demek, erkeğin merhametinde olacağı evvelinden görürmüş... — Yalan.. Eğer, her şeyi evvelinden görebilseydi, şimdiye kadar kendini nu sen söyleme! Senin için, dünyada yapamıyacağım şey yoktur. — Benim için mi? Ne yalan, kendini mantık yoktur? Belki de doğru. Mese. | çoktan öldürürdü de bu şekle girme. | için, yalnız kendin için. kalkardı. lâ: Şimdi sana, ne olsa, acımam, Hal- buki, güzel bir kadın, yalan bile olsa, den, ortadan — Ne için böyle söylüyorsun? Kim- öğle > eke Me ed die öl — Yalnız kendim için mi? (Arkası var)