Meteliksizdi. Nihayet günlerden bir gün talihi açıldı, kadınla evlendi. bir gün karısile beraber gezerken yolda eski iki ahbabına rasladı. Ahbablarından biri arkalarından baktı baktı da yanındakine: — İşte dedi, evrakı nâkdiye maki- nesile beraber gidiyor!.... Adam tek atlı arabasına binmiş gidiyordu. Öğle üstü hava sicaktı. Oturduğu yerde şöyle biraz kestirdi, uyuya kaldı ünü açtığı zaman kendini bir hendekte buldu. Başıboş kalan at arabayı hendeğe yuvarina- unıştı. Adan kalktı, atın yularına sarıldı — Maşallah dedi, görüyorum sen de otomobillerden örnek alıyorsun!... — Eyvah tren kaçtı!.. — Bizi görünce korkusundan kaçmıştır!.. Olur mu? razı yakaladılar, sorguya çekti- ler, mahkemeye verdiler, . Mahkemede reis sordu! — Seni hırsızlık edefken yakala. muşlar, — Haşa efendim, ben bir şey çal- madım. — Çalmadığına dair şahid göstere- bilir misin?, — Amma ettiniz bay reis, insan hırsızlığa giderken yanında şahid gö- Sebebi Kırda yemek yiyeceklerdi. Yiye- ceklerini büyük bir sepete yerleştir. diler, sepeti de İr bir adama vermişler taşıtıyo: T n adam kimdir? — Mahkümiyetini yeni bitirip çi- kan meşhur kasa hırsızlarından biri... — Onu ne diye getirdin? — Sardalya kutularını açsın di- çok zengin bir | Bir müessese memur aryor, istek- Mlerin isim, adres ve resimlerini gön- dermelerini ilân ediyordu. İşe talib olup resmini gönderenler» den bir bayan geldi: — İlân ettliğniz işe talibim. — Hani resminiz. Adam baktı baktı da: Geç kaldınız dedi, bu resmi çi- ğınız sene gelmeli idiniz!... Boksör Meşhur boksörlerimizden biri, yol da yanından geçen olomobili biraz sonra yakaladı. Otomobilin lâstiği patlamış, tamir ediyorlardı. Boksör adı, yumruklarını sıktı: niz bakayım dedi, biraz an geçerken bana haykıran hanginizdi... Lokantada Adam he: sudaki kız garsonu çağrıdı — Bekle dedi, elindeki bıçağı bi- rTaksın da parayı öyle iste! ser- b istedi, hesabı verdiler. | Adam sucuk ısmarladı, getirdiler. | Kesti, içinden et yerine otomobil lastiği çıktı. Garsonu çağırdı; — Bu da ne?.. Sucuğun otomboli lâstiği çıkıyor... — Bu Lerakkinin — canjı misalidir efendim, alın yerini otomobil tuttu- ğunu isbta ediyoruz içinden Adamın esvabı renk renk, parça | parça kumaşlardan dikilmişti. Dişçiye geldi, koltuğa oturdu. — Dişçi geliniz, dedi Asistan dişçiye fısladı: — Uyuşturucu bir şey vermiyelim. — Neden? — Sonra deli olup olmadığını anlı- — Annemden mektub var, İki gözü iki çeşme imiş... Evinde — Birader derdim büyük. — Neden? — Yemek yiyecek bir lokanta bu- lamıyorum — Ben sana bir rim, evinde imiş gibi yemek yersin!.. Aman birader ben evimde imiş gibi yiyecek istemiyorum ki... Telâkki Babası, oğlunun küçük kız karde. şini döğdüğünü görünce oğluna öğüt verdi: — Erkekler kadınları döğmemeli- dir oğlum.. Çocuk omuz silkti: — Ne yazık ki hayat telâkkilerimiz İ tamamile ayrı babat.. Kiracı Adam evinin üst katımı kiraya ve- recekti, Talib olan birine sordu: — Piyano çalar mısınız? — Hayır. — Keman? — Hayır. — Şarkı söyler misiniz? — Hayır. Gargara yaparken de do- laba kapanıp yaparım!.. Ne yapar Otomobil aldı; sonra bir şoför tut- tu, otomobili kullanmak için ders grendiniz deği, ehliyet- mak için imtihan verebilir. İmtihana girdi. Mümeyyiz sordu: — Tehlikeli virajlarda me yapar- sınız? — Güzlerimi kaparım!... — Desene bizdeki susuzluğu duydu başımıza gelecek!.. İstifade ver tavsiye ede- | Yolda birbirine rasladılar, Biri de- di ki; — Geçen akşam iktisad hakkında verdiğiniz konferansta vardım, — Dinledin mi? — Tabii dinledim. — İstifade ettin mi bari? — Buda söz mü?... Çıkarken bir müesseseye İane topluyorlardı, ver- medim!... ep Trenin kalkmasına bir kaç daki. ka vardı. Fakat ne yapsın ki palto. sunu otelde unutmuştu. Koşa koşa otele geldi, garsona: — Çık 62 numaralı palto orada mı? dedi. Çocuk koşarak gitti, geldi: — Evet dedi, kapının arkasında asılı duruyor!... odaya bak 18 kızı dolandıran Bulgar Donjuanı Dolandırıcı, genç kızları izdivac vadile dolan- dırmak için ilk nişanlısını alet ediyordu Bulgar zabıtası son günlerde ev- lenme vaadile 13 genç kızın çeyiz paralarını dolandıran yaman bir do- landırıcıyı oyakalamağa muvaffak olmuştur. Bu kadın avcısının ismi Lüben Hristoftur. Zabıta bu dolandırıcıyı, 'Teofilova namında yirmi yaşında güzel bir kızın müracaat ve şikâyeti Üzerine yakalamıştır, Hristof yakalanınca, 15 bulunduğu, hırsızlık ve dolandıncı- ık suçlarından dolayı 11 defa hap- s€ mahküm olduğu ve Teofilovadan evvel 12 kızı evlenmek vaadile iğfal ve paralarını dolandırdığı anlaşıl- mşatar, Bu dolandırıcının usulü şu idi Hristof, avlarını ekseriyetle vücüdür de bir sakatlık ve Arızası, fakat drahoması bol olan kız ve kadınlar arasından seçiyor, bir müddet Don Juan rolünü ; oynuyor, İzdivaç teklif ediyor ve drahomaları- nı ele geçirdikten sonra ortadan Sır olup gidiyordu. Şimdi bu yaman do- landırıcının maceralarını kısaca an- Jatalım Hristof evvelâ, Lom kazasının Bu- kövtsi köyünden Elisaveta Lazarova adında bir kızı aldatınıştır. Bundan 5,000 leva almıştır. Fakat kendisile evlenmemiştir. Genç kız, nihayet al- dandığını anlayınca şikâyette bu- lunmsak tehdidile paralarını geri ver- mesini istemiştir. Bunun üzerine Hristof ona, kendisine başka bir pa- ralı nişanlı bulmasını ve bu kızdan” çekeceği paralardan kendisine 5,000 levasını iade edi i söylemiş. Elisaveta. buna kanarak onu, başka bir paralı kız arkadaşile tanıştır. mıştır. Hristof, bu ikinci kızla nişanlan- muş, bankada biriktirdiği 4,500 leva- sını tebine indirmiştir. Fâkat birinci nişanlisina para vermemiştir. İkinci nişanlısının bir kız kardeşi varmış. Bunun da bankada birikmiş 10,000 levası o bulunuyormuş. - Hapishanede olan bu kızın ismi Vera Teofilova- dir. Dolândıncı ikinci nişanlısını notere götürerek kendisine kız kar- deşinin ismi Vera Teofilova namı al- tında bir vekâletname çıkartmıştır. Bu vekâletname ile Hristof, hapisha- nede yatan ikinci nişanlısının kız kar- deşi Veranın on bin levasını banka. dan çekmiştir. Dolandırıcı ayni suretle Sofyada bir evde hizmetçilik eden Evdokiya isminde bir kızla nişanlanmış ve sabıkası | kendilerine | 5,000 levasını almıştır, Gene bu kız- dan aldığı bir dikiş makinesini de 1,500 -levaya mukabil rehin olarak bir yere vermiştir. Nişanlandığı Li- sinka Andreva ismindeki kızdan da 2,000 leva dolandırmıştır. Solyada oturan Anka Hristova adında genç bir kızdan da nişanjlanma uswile 3,000 leva. ve. dikiş makine- sini dolandırmıştır. Mariya Stefanova adında diğer bir kızdan da bir hayli para çekmiş- tir. Gene Sofyada oturan Todorka hamında - bir kadından kendisine iş bulmak -vaadile 2,000 leva sızdırmış, onden sonra da nişanlanmak usulile beş genç kızın paralarım tüketmiştir. Tuhafı şudür Ki, Hristof bu dolan- dırıciliklarında beş bin levasını çek- tiği ilk nişünlisını vasıta olârâk ku Janiyordu. Ezcümle Hristof, beşinci kızı, ilk nişanlısı sayesinde tuzağa düşürmüğtür. Dolandırıcının ilk nişanlısı keridi- sini arkadaşı Yana namında bir kı- tırmıştır. Hristof, Yananın sı olduğunu anlayınca, mamış, bunun farkına varan genç kız: Ne istiyorsunuz diye soru Hrislol kendisine âşık olduğunu evlenmek istediğini söylemiştir. na, hemen bu vaadlere inanmış ve çalışlığı evde işini terk ederek ken- disini amcazadem diye tanıştırdığı Elisivetanın oturduğu pansiyona nakletmeğe, orada dolandıncı ile beraber yaşamağa başlamıştır. İşte Solya polisi, dolandımcıyı eski ni- z duğu alamıştır. andırıcı Hristof yaka- landıktan sonra pansiyon arkadaşı olan Yana'ya Hristofun kendisile evlenmek için memleketine öteberi almağa gittiğini, fakat parası yetme- diğini söylemiştir. Bunun üzerine Yanâ, bankada kalan 7,000 levasını da çekmiş, fakat Hristofa gönderik mek için Elisaveta'ya yalnız 1,000 leva vermiş. Kalan 6,000 levayı da evlendikten sonra Hristofa vercceği- ni söylemiştir. Elisaveta ile Yana pansiyona dön- dükten sonra yalnız kaldıkları bir sırada Elisaveta, Yana'nın üzerine atılmış ve elinden 6,000 levasını z0r- la almıştır. Ertesi gün, polis Elisave- tayı da yakalamışlır. Zabıta, dolandırıcının annesi aley- hinde de deliller bulmuştur. Yukarda solda: Ankara Türkkuşu başmuallimi Bayan Sabiha Gökçen uçuşları takib ediyor, Sağün B. Fuad Bulca Rayan Sabiha Gökçenle beraber, aşağıda: B. Fuad Bulca Türkkuşu talebesile görüşüyor