bisikletciliği tamim ediyor İngilterede vücudü zinde ve çevik tutmak hem umumi sıhhat, hem de memleketin müdafaası için elzem ol- duğu kanaati mevcud olduğundan, bu maksadla devlet bütün millete şa- mil muazzam bir teşkilât vücude ge- tirmiştir.. Bu teşkilâte ve bunun ne- Zâret ettiği vücudü zinde ve çevik tut- Mağa çalışan cemiyetlere milyonlar- ca Ingiliz liralık tahsisat vermekte ve beden talim ve terbiyesile uğraşan muallim ve mürebbiler vermek sure- — her türlü yardımda bulunmakta- Hali hazırda İngiltere ve nüfusu beş yüz milyon olan bütün İngiliz im- Paratorluğunda en büyük milli hare- ket, vücudü zinde ve çevik tutmak Bayretidir. Son zamanlarda gerek hü- kümet, gerek beden talim ve terbi- yesi teşkilâtı, vücudü zinde ve çevik tutmakta bisikletin çok faydali bir Amil bulunduğunu keşfetmiştir. Şöyle ki bütün sene bisiklet ile ge- | zenlerin hiçbir hastalığa ve hattâ nez- İeye bil& tutulmayıp sağlam ve zinde oldukları gibi uzuvları dahi munlar | zam ve muttarid hareket eylemesin- den dolayı atik ve kuvvetli oldukların | kümet bisiklet ile gezmeyi, memleke- tin her tarafında tamim etmeğe ka- rar vermiştir. Bisiklet sporu ile işti- gal eden klüp ve teşekküllerin buluo- madığı yerlerde hükümet maddi ve manevi yardımda bulunarak teşekkül- ler vücude getireceklerdir. Mevcud teşekkülleri de himaye sde- rek kuvvetlendirecektir. Hali hazırda İngilterede bisiklet sporu ile alâkadır beltibaşlı iki teşekkül vardır. Bunlardan biri 55000 âzası bulunan mini bisikletçiler birliği ve diğeri 37 bin Azası bulunan bisikletçilerin tu- ring klübüdür. i Memleketin futbol ve emsali spor ve oyun teşkilâtına verilen mühim pa- ra yardımları bisikletçilerin teşekkül- lerine de gösterilecektir. Bisiklet sahipleri iş ve güçleri ba- şına gitmek için bu iki tekerlekli ara- balardan istifade edecekleri gibi ma- kineleri için hükümetten muafiyat ve göreceklerdir. Motosiklet ve otomobil taammüm ettikten sonra bisiklet hayli itibardan düşmüştü. Şimdi ise bisikletin bede- ni ve sıhhi faydası çok olduğu anla- şıldığından, herkes bisiklete heves et- mektedir. da gerek tabipler, gerek sporcular il tifak etmişlerdir. Neticede İngiltere hükümeti ve be- | den talim ve terbiyesi teşkilâtı bisik- | Jet ile gezmenin en faydalı bir spor ol- duğu kanaatine gelmiştir. Şimdi hü- | İngilterede bu sene Bu sene meyva mahsulü çok harap olduğundan, Avrupa hakikaten mey» va kıtlığı tehlikesi karşısında bulu- nuyor. Meselâ İngiltere yarım asırdanberi böyle bir sıkıntıya uğramamıştı. Bu halden yalnız çifçiler ve bahçıvanlar değil, reçel ve şekerleme sanayii İle alâkadar olanlar dahi büyük zararla» Ya uğramışlardır. İngilizler çay gibi reçeli dahi çok sarfeden bir millettir, Meyva yetişme- diğinden, meyva mevsiminde toplama | işlerinde her sene çalışan binlere? amele işsiz kalmıştır. Geçen mayısta hükmünü süren don- Jar ve şiddetli fırtınalar meyva bah- Kastamonu güreşcileri ve futbolcüleri Garbi Anadoluda turneye çıkacaklar > öm b ii > . Kastamonu güreşçileri ve futbolelileri X vali B. Ayni Doğanla beraber Kastamonu (Akşam) Bisiklet kullanmağa heves edenle- rin arasında yaşını başını almış bir- çok adam vardır. İngiltere, bisikletin rağbet ve himaye bulduğu memleket lerin başında bulunacaktır. “meyva kıtlığı var çelerini harap etmiştir. Kıtlığın dere- cesini anlamak için bir hektarlık erik bahçesinde ancak üç beş tane eriğe tesadüf edildiğini söylemek kâfidir, Bu seneki meyva mahsulü vasati mahsulün yüzde biri ve geçen seneyo nazaran altmışta biri kadardır. Daha | doğrusu toplanacak meyva mahsulü yoktur. İngilizler meyvaya düşkün bir mil- lettir, Britanya adalarındaki meyva kıtlığı, hariçten meyva ithalini azim mikyasta çoğaltacaktır. Bundan &n İ ziyade Balkan memleketleri istifado edecektir. İspanyada dahili harp kül. liyetli ihracat yapmasına mani ola- caktır. z — Bölgemiz futbol ve güreşçilerinden müteşekkil 26 Kişilik bir kafile 20 ğustostan itibaren garbi Anadolu turnesine çıkacaklar» “ır. Gidecekler şehirlerden başlıcaları $ehir, Bulıkesir, Ankara ve Kayseridir. İzmir, Manisa, Afyon, Kütahya, Eski- Manisa, Eskişehir ve Kayseride güreş Ye futbol temasları yapacaklardır. Seyahat 20 eylüle kadar dövam edecektir. 33,000 metre yükseklikten ' İngilterede hükümet memlekette paraşütle aşağı atlıyacak olan tayyareci Bugünlerde Ame- rikan ogazeteleri, dünyanın en ce- İ kendisi içinde len sur paraşüt atla- yıcısı ve siratosfer tayyarecisi oOolan Dünkel'in omace- ralarla dolu ha- yatından bahsediyorlar. Bunun s6- bebi Dunkel önümüzdeki Nevyork beynelmilel meşheri için hazırlamak- ta olduğu müthiş uçuşları ve boşlu- ğa atlayışlarıdır. Dunkel sergi esnâsında bir gün siratosfere kadar yükseldikten son- ra oradan yere atlıyacaktır. Maruf ilim adamlarından on bir Kişinin bu hazırlıklara yardım etmekte olduk- ları dikkate alınırsa Dunkel'e inan- mak lâzımgeliyor. Amerikan tayyareciliğinde büyük bir nam kazanmış olan Dunkel da- ha on dört yaşında (!) iken paraşüt- le atlamağa başlamıştı. Tabii o z- man tayyarecilik henüz inkişaf et- memiş olduğundan Dunkel hakiki bir paraşütle allamadı. Bir erin be- şinci katına çıktı, açtığı muazzam bir şemsiyeye tutunarak sokaktan geçen halk üzerine kendisini koyu- verdi ve tabii vücudü ağır geldiği için iki ayağı incindi, Şimdi 41 yaşında olan Dunkel o vakittenberi 1800 defa paraşütle at- ladı. Bu allamalar ekseriya büyük firmalara reklâm yapmak için vaki oluyordu. Tayyareci bu yüzden oldukça mü- him bir servet toplamağa muvaffak oldu. Şimdi bu para ile heyecanlı Dunkelin bineceği balon 33 kilometreye yükselince halde, bolona bağlı gondolu salıverecek. Gondol 70 saniyede 24 kilometre düşünce, paraşütle kendisini boşluğa atıverecek ve üç rekor birden kıracak bir plânı tatbik sahasına koymağa çalışıyor. Dunkel 25 senedenberi her sene reklâm atlayışlarına devam etti. Bir atlayışı esnasında paraşüt açılmadı. Dunkel şimşek şüratile yere düşme- ğe başladı. Fakat o İtidalini kaybet- medi, Paraşütün kendiliğinden çö- zülmiyen ipini kendi elile çözdü ve yere 200 metre kalmışken paraşüt Açıldı ve Dunkel yalnız iki bacağı kı- rilmak suretile muhakkak ölümden kurtuldu. 1939 sergisi münasebetile Dun- kel'in büyük bir Amerikan tayyare fabrikası namına havada göstereceği meharetler üç cihan rekoru kırmağı istihdaf etmektedir. Dunkel ilim adamları ve mütehessıslar tarafın- dan en ince hesabları yapılarak imal edilmekte olan bir balonla evvelâ 33 kilometre yükselecektir. Bu yük- seklik şimdiye kadar temin oluna- madı, İrtifa âleti 33,000 metreyi gös- terir göstermez balonun içindeki tay- yareci sarkmakta olan ve Dünkel'i ihtiva eden bir gondolu koyuvere- cektir. Harice karşı sımsıkı kapalı olan ve içinde oksijen ve teshin âletleri bu- Yunan bu gondol hızla yere doğru su- kuta başlıyacaktır. Bu işleri hazır- lamakta olan fizik mütehassısının fikrine göre gom dol salıverildikten sonra geçeöek 70 saniye zarfında 24 kilometre sukut edecektir. Dunkel bu 70 saniye zar- fında ikinci rekoru kıracaktır. Profesör Plkar ancak 16 kilometre yükseldiği için Dunkel 33 kilometre- ye çıktıktan sonra evvelâ irtila res korunu kırmış olacaktır, Gondol sukut ederken de dünyanın en seri adamı olmak rekorunu kıracaktır, Çünkü 70 saniyede 24 kilometre yap- mak saatte 2,500 kilometre demek- tir. Bir insanın bu sürate dayanıp dayanamıyacağı hakkındaki suajlere doktorlar dayanır cevabını vermiş- lerdir. Gondol arzdan 9 kilometre yüksek- liğe vasıl olduğu zaman bir paraşüt otomatik surette açılıverecektir. İçin« deki adam süratten dolayı bayılmış olsa bile otomatik paraşüt gondolun hızını kendiliğinden tahfif oedecek- tir. Gondol 1,500 metre irtifan indi- ği vakit Dunkel bir kapı açarak oradam dışarıya fırlıyacak ve ikinci bir paraşütle yere inecektir. Bu su- retle de Üçüncü rekoru kırmağa mus vaffak olacaklır. Çünkü şimdiye ka- dar 1,500 metrelik bir alçaklıktan paraşütle atlıyan olmamıştır. Bu işler için yapılan masraflar şimdiye kadar 100 bin dolara baliğ olmuştur. Bugünlerde göndolun da imaline başlanıyor. Gondol, profe- sör Pikar'nkinin aksine olarak pen- ceresiz olacaklar. Acemi yüzücü İsmail, boğulurken bir san- dalcı tarafında kurtarıldı Tahtakalede Azizin kahvesinde yatıp kalkan fırın âmelesi İsmail oğlu Satıl- miş evvelki gün hararetten bunalmış, Kumkapıya giderek denize girmiştir. Satılmış yüzme bilmediği halde bir hayli açılmış ve sonra da, geri dönemi» yerek denizde çırpımmağa başlamıştır. Fırın amelesi epeyce su yuttuğu için ile ağır hasta bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Gelibolunun havuzu temizlettiriliyor Gelibolu (Akşam) — Asırlar evvel şimdiye kadar tonajı büyük yelikenli gemilerimizin fena havalarda barındıkları havuz, zamanla dolarak âdetâ kullanılmıyacak hale gelmişti. Havuzun ehemmiyetini göz önünde bulunduran alâkadarlar, bir- Evde kumar oynarlarken Gedikpaşada Cami sokağında oturan Mihran; Sergis, Yaşar, Şaban, Sabit, Kümli, Ralf, Salih, Mehmed, Hüseyin evde komar oynarlarken evi tarassud altında bulunduran fknici şube memur farı tarafından cürmümeşhud halinde yakalanmışlar, mahkemeye sevkedil mişlerdir, İtalyada elli kişi Kaçak etten zehirlendi Roma 14 (AA) — Legnago'da hir köylünün sattığı, baytarın kontro- iünden geçmemiş öküz etini yiyenler» den eli kişi zehirlenmişiir. Bunlardan bir kaçının sıhhi vaziyeti endişe vap» mektedir, Sarayburnu tiyatro ve barakaları yıktırılacak Belediye, bu yerin güzelliğini çirkinleştiren salaş bina e ları kaldırmağa karar verdi Saraybumundan kaldırılacak ahşab barakalar Sarayburnu, İstanbulun en güzel bir köşesini teşkil ediyor. Marmara- ya, Boğaza nazır bir noktada bulun- duğu gibi Topkapısarayı ve müzesi | gibi tarihi eserleri de ihtiva etmesi | itibarile ehemmiyeti bir kat daha | çirkinleştiren bir takım barakalar ya» pılmışlır, Bu binalar, bu güzel ve terihi yerin güzeliğini çirkinleştir. mektedir. Belediye, şehircilik mütehassısı B. tedkikat yapacak ve Sarayburnunda yıktırılacak olan bu ahşab binalas nn sahasında ne gibi tesisat vücü- de getirilmesi lâzımgeleceği hakkını da bir rapor tanzim edecektir. ber, henüz daha tafsilât plânını has zırlamamıştır, Mütehassıs eylülde şehrimize gek diği zaman bu sahanın tafsilât pl” nınida yapacaktır. Belediye, bir an evvel buranın tanzimini istediğin den mütehessısın yapacağı bu mey- zit plân, diğer işlere tercihan tatbik edilecektir. 80 koyuna yıldırım çarpti Sofya 14 — Filibe kazasının Skobo- lovo köyü arazisinde yağan şiddetli yağmurdan korunmak için bir ağacın altına sürüsile gizlenen bir çobanın 80 koyununu yıldırım vurup öldürmüş- tür. Yıldırımdan hiç bir zarar gök memiştir,