AKŞAM Bahite 9 Lİ Ağustos 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Yontulmamışlıklar Karilerimizden biri, hazı ulak t€ fek beledi ye içtimai noksanların hayatı nasıl bedbin gösterdiğini tas- Yİr ediyordu, Mektubunu bu sahife çerçeveli sütuna derecimiştik. Ben de ayni kabil manevi pürüz i sayıp dökeceğim;- — Bir kuruşunuz daha yok de mek... Tramvaydan ininiz öyleyse. Kiranızı da bozamam.. Uzaktan bir müşteri müdahale etti: — Biletçi!.. Niçin bozukluk bu- Mundurmuyorsunuz Hemşerilere bu azabı yapmak hakkını haiz değil- « Kabul ediniz efendim, eksik Kuruşunuzu Oben tamamlıyayım.. (Lâtf bir tebessümle gülerek:) Va tandaş vatandaşa lâzım olur. Kim- bilir belki siz de haberim olmaksı- NR bir gün benim yardımıma koş- de mundar, yahut — koşacaksınız- Mr... Kondüktör bileti kesip verdi. Fa- Kat bu nezakete muhatab olan hem- Şeri tınmadı bile. Ne bir teşekkür, B€ bir gülümseme.. Tramvaydan İnerken bile oralı değil... «Bir kuruş İçin değmez... Ben dilenci değilim!» diye mi düşünüyor acaba?... Bir dostum anlatı: — Ensemde bir çıban ü i binasının yıktırılıp Vapura girerken sırtımı biri dürttü. Yü-| ceği Hapishane aktı Ti Fiatleri Belediye mi, yoksa esnaf mı tayin edecek K.. — 11 eylülden itibaren tatbik edilecek olan pazarlığı meneden kanunun tat- biki etrafındaki tedkiklere devam edil. mektedir. Kanunun şümulü dalresi- ne giren mevadda konacak maktu fi- atlerin esnaf tarafından mı tesbit edileceği, yoksa Belediyenin mi mü- dahale ederek bu fiatleri tayin ede- ceği henüz kati surette belli değildir. Bu cihet, gerek hükümetten gele- cek talimat, gerek Belediyenin yapa- cağı tedkikat neticesinde beli ola caktır, Bundan başka gığa maddele- rinden maada melbusat eşyasına da kanunun teşmil edilip edilmiyeceği hakkında hükümetten talimat isten- mişti. Her iki cihetin halli için hükü- metin tebligatına intizar edilmektedir. Hapishane tedkik komisyonu bugün de toplanacak Yerinde Adliye sarayının inşa edile- #ülme bakıp ta kim olduğunu bile an- | yıktırılmaması hakkında tedkikat yap lamadan: «— Doktor Hıntırıkyana gidesin bey... Bir kıyak ilâç edecektir ki, he bir şeyin kalmaz! - diye şifahi rek- lim yaptı. «Çatlar mısın, çatlatır mısın?.. «Ne karışırsın a efendi! Senden doktor istedim mi?... Ensemle ne uğ- Taşıyorsun?... Civardakilerin dikka- bini enseme çelbelmeğe haklan var MU? Yolda bir tanıdığa rastlıyorsunuz. Selâmlaştıktan sonraki muhaverenin ceroyanına bakınız yapi Nereden böyle? (yahud:) Nere- (Belki söylemek istemiyorum.) — Ne tarafta oturuyorsun?.. A... amma da yaptın ha... Ne münasebet © semtte de oturulur mu imiş... Daha neler de neler: oZatı âli MİZ - bendeniz - hakipayiniz» diye en «Siz» iskelesine UĞr maksızm «sen be kardeşim!» limani- na direkt geçen lâübalilikler mi ister- Siniz... Maiyetinde altı tahe hususi kâtip Şalıştırırken vatandaşın hayati sor Bularına cevap vermek tenezzülünde bulunmıyan müesseseler mi? İş vereceğim diye kapısı önünde zavallı işsizleri aylarca beyhude ye- Ye bekletip atlatanlar mı? «Merhaba!» demeden dükküniniza Sellemetiisselim dalan ve bütün bey- Tevfik Fikret Sultani müdürü iken bir tarisi hocasının dersini dinlemeğe girmiş. Hoca, edebiyat münakaşala- tından dolayı şaire küskünmüş. Ta- yanında bozmuş: — Anlamazsın amma, Sor soraca- ğini gene bakalım! Pikrtt, çocuğa: mak üzere mimarlerdan mürekkep bir heyet bugün tekrar toplanacaktır. Bu toplantıda Hapishane binası yıktırıldığı takdirde burada yapılacak Adliye sarayının vaziyeti ve civarında me kaldırıldığı | ve bu binalar takdirde bu sahanın nasıl imar edi- leceği o kararlaştırılacaktır. Heyetin raporu vali B. Muhiddin Üstündağın relsliği altında toplanan umumi ko- misyona verilecektir. Victoria vapurundaki seyyah- lar Bursaya gittiler Geçenlerde limanımızdan Küsten- ceye gide ve 800 seyyhs muhtevi bulunan Viktorya vapuru dün tekrar ilmanımıza gelmiş ve buradan Mu- danyaya gitmiştir. Seyyahlar Bursa- yı ziyaret ettikten sonra memleketle- rine döneceklerdir. Otomobil ptâkalar Belediye 3000 plâka yaptırıyor. Otomobil, otobüs ve sair mütehar- rik nakliyat vasıtalarının 15 ağustos» ta senelik muayenelerine başlanaca- ğını yazmıştık. Belediye, resmi, hu- ve taksi otomobilleri için ayrı e tı, Bu plâkalar plâkalar hazırlamış Damga matbaasında imal edilmekte- “— üç bin otomobil plâka- ihtiyaç yardır. Şirdiye, kadar 7000 pllka imal edimiştir. Yeni piâ- kaların muayene sırasında tebdili dü- şünülmüştü. Fakat bütün plâkalar ikmal edilmediği için buna imkân bulunamamıştır. Plâkalar, senelik muayeneden sonrâ ve hepsi imal edin ince dağıtılacaktır. ki biz âsil ve ince bir mille- ve içimizde böyle şeyler yapanlar ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Sinekle mücadelenin çaresi Gazelenizin oHaklı Şikâyetler» ve «Karilerimizin Pikria sütununda ek- seriya başka mahiyette yarılar inti- şar eder amma, bu satırlarımı da ba- sarsanız Obalka faydası olacağını umarım, Bir sayfiye evimiz vatdır. Eskiden bahçıvan kullanırdık, çiçek Uektirir, tarhları temiz tutardık. Sonraları bakamaz olduk. Her sene gelip git- tikçe söyleniyorduk: — Aman yarabbi! Buralam da bo- Zuldu! Eskiden sinek, sivrisinek bu- Junmazdı! Şimdi iklim mi değişti, nedir? Tablatile, sonbahafa doğru haşe- zat büsbütün azılıyordu. Fut, cibin- ik, sinek kâğıdı. Hepsini kullanı- yor, bunlara avuş dolusu para veri- yorduk. Heie bu senenin başında sinek ve karasineklerin arttığını görünce; — Eyvahlar olsun! Mevsimin 80- nunda başımıza geleçekler var! - di- yorduk. Fakat, bir mucize oldu: Birdenbire haşeratın arkası kesil- di, Hatlâ cibinlikleri bile kaldırdık. O eski vaziyet avdet etli, İlkönce bunun gebebini anlıyamadık. Fakat birdenbire hayretle kavradık: Bahçemizde bir de selâmlık köşkü var. Onu kiraya vermiştik. Tutan, toprakla didinmek meraklısı imiş: — Zaten boş duruyor. Ekeyim, mahsul benim olsun, manzaranın le- tafetinden de siz istifade edersi- niz! - dedi, Uyuştuk. Kiratımız semeresini ile- ride alacak. Fakat şimdilik bahçenin ötesinde ve berisindeki molorları, ©s- ki çöp yığınlarını kaldırdı. Umumi bir temişlik yâplı, Haşeratın önüne geçilmesinin de yegâne sebebi bu! & Gerçi sineğin pislikten olduğu ma- lüm amma,; bu kadar basit bir ted- birle de müsiş hayvanların önüne bilmezdim. İbret olsun, etsin diye lâtden bu misali gazeteni- 78 yazınız, Erçümend Temel Cümhuriyet bayramında yapılacak tenvirat 115 bin liralık sabit tesisat Z yapılacak Cümhuriyetih 135 inci yıldönümü münasebetile şehrimizde yapılacak esaslı tenvirat tertibatı için Belediye- ce bir proje hazırlanmış ve bu proje mütehassıs B. Prost tarafından tas- dik edilmiş ve tesisatın yapılması Ve- kâlet tarafından Elektrik idaresine emredilmiştir. Elektrik idaresi 115 bin liralık te- sisat yapacak ve bunun bedelini ces- te ceste Belediyeden tahsil edecektir. Tesisat bugünlerde Elekirik idaresin- ce bir müteahhide ihale edilecektir. Yapılacak tesisat devamlı ve sabit bir mahiyette olacaktır. Sarayburnunda, Şemsipaşada büyük birer fıskıyeli ha- vuz yapılacaktır, Bu fıskıyelerden Çi- kacak muhtelif renkteki sular 35 mef- Te yüksekliğe kadar çıkacaktır, Bundan başka Topkapı sarayı ve Beyazıt kuleleri de gayet cazip ve Zar rif şekilde tenvir edileceklerdir. Top- kapı sarayına konacak 6 lane müdev- ver ve müteharrik şua, sarayın mân- zarasını bilhassa tebarüz ettirecek ve Beyazıt kulesinin silueti de uzaktan Bembeyaz görünecektir. Bu esaslı tesisattan başka şehrin muhtelif noktaları da aynca tenvir Eminönü meydanı Sağ adanın hedmi 3 bin liraya ihale edildi Eminönünde yıktırılan Valide hanı adasındaki binaların istimlâk muame- lelerinin neticelendiğin! yazmıştık. Bu sahada kanuni istimlâk muamelesi ne- ticelenmiyen hiç bir bina kalmamış- tır, Bu adadaki binaların istimlâk be- deli sekiz yüz bin liraya yakındır. İs- timlâk bedeli, Nafıa vekâletinden be- lediyeye gönderilmiştir, Bu para istim- lâk bedeline muvafakat eden mal sa- hiplerine verilerek tapuca muamelesi ikmal edilmiştir, Tahmin edilen istimlâk bedellerini de az bulanların paraları mahkeme kararile bankaya yatırılmış- tır. Bu sahadaki binaların yıktırılması 3000 küsür lira bedel İle bir müteahhi- de ihale edilmiştir. Müteahhid, bu bi- naların enkazı kendisine aid olmak üzere bu parayı belediyeye ödiye- cektir, Ancak bu binalar derhal yıktı- rılmıyacaktır, Müteahhid belediyeden alacağı talimat üzerine binaları birer birer yıkacaktır, Eminönü meydanına nazaran Balık Pâzarı cadesinin sol köşesini teşkil eden adaya gelince, bu adadaki binaların istimlâki henüz ikmal edilmemiştir. Maamafih belodiye, bu adadaki binala- nnda yıktırılmsını bir müteahhi- de vermek fikrindedir. Bunun için de ayrıca bir şartname hazırlanmaktadır. Maamafih bu adanın O yıktırılması bir az gecikecektir. Çünkü bu adadaki emlâkten yüzde kırkı «Evkafı mazbu- tasya aittir. «Evkafı mazbulaanın is timlâk bedellerinin tesbiti şekli hak- kında belediyenin hükümetten istediği Heyeti vekile kararı gelmeden bu işe dir, Diğer laraftan belediye kemere biti- şik olan ve Yenicaminin önünü kapı- yan adadaki mağaza ve bina sahipleri- ne de tebligat yapmıştır, Bu tebligata göre bu havalinin de istimlâk muame- lesi intaç edilmek üzere bulunduğun- dan binaların tahliye edilmesi bildiri!- miştir. . 'Haliçte Denize düşen dört kişi güçlükle kurtarıldı Kasımpaşa iskelesi civarına biriken kömür kayıkları yüzünden dün bir ka- za olmuştur. Haliç vapurlarından biri, köprüden kalkarak Kasımpaşa iskelesine geldiği bir sırada, üst üste biriken kömür ka- yıkları yüzünden manevra yapmağa muvaffak olamamış, bu sırada da va- purun kıç tarafından geçmek istiyen bir sandal, geminin pervane sularına kapılmıştır. Kayıkta bulunan bir ka- dın müşteri bundan korkarak ayağa külkınca sandal devrilmiş, kadın ve iki çocuğile sandalcı denize dökülmüş- tür, Orası bir bataklık halinde olduğu için derhal yetişen diğer sandallar ka- zazedeleri güçlükle çamura saplan- maktan kurtarmışlardır. Liman ida- resi ve zabıta icap eden tahkikatı yap- maktadır. ir kaza İSTANBUL HAYATI Harf inkılâbı merasiminde Salonda kımıldanacak yer kalma mış. Mahşeri kalabalık arasına şöy- le dikkatlice bir göz atınca, elektrik pırıltılarile © aydınlanan çehrelerde heyecan çizgileri göze çarpıyor. Sık Sık, «yaşasın» sesleri, sürekli alkış- Jar arasında; bu neşeyi, bu heytcâ- mi bize bahşeden en büyüğümüzün adı minnet ve şükranla anılıyordu. Bir aralık ses kesildi. Kürsüye çıkan hatibin, harf inkılâbı etrafın- daki sözleri sükünetle dinlendi. Ar- kadan gene coşkun bir alkış fırlına- sı koptu. Minimini bir yavru neşeli tebessümle etrafı süzerek ( kürsüye çıktı. Elindeki kâğıdı açarken gayri ihtiyari gözlerimi oyumdum. Uzun yılların karanlıkları arasına gömü len maziyi hatırladım. Kürsüdeki minimininin yaşında iken ben de kâğıd. kitab o karışlırmaya meraklı idim. Fakat elime geçen kâğıdlarda Sadece renkli resimler beni alâkadar | elerdi. Etrafındaki kargacık burga- cık işaretler korkunç birer hayalet gibi sırıtır, derhal sahifeyi çevirir. kâğıdla bülbül gibi konuşuyor. Ben de o yaşta mektebe başlamıştım. Fa- kat «Ebced» kelimesini sökebilmek için tahta rahlenin önünde diz çö- hissediyordum. Tatlı sesini dinlerken gözlerim yaşarıyor, gayri ihtiyari ek lerimi çırpıyordum. Daha allı ya şında okuyup yazmak gibi en büyük nimete yorulmadan, ezilmeden ka- vuşan bu körpe dimağ bize ne bü yük istikballer vadediyor!.. Minimininin şen owltlarını din- lerken yanımdaki adam yavaşça döndü: — Maşallah yavrucuğa. Gözlerin- den zekâ fışkırıyor. Bu yaşta okuyup yazmak öğrenmesi büyük bir zekâ eseridir. Kısaca cevab verdim: — Sadece zekânın marifeti değil Bunu daha xiyade, öğrendiği yazı- nın kolaylığına medyundur. Sözümü bitirirken minimininin yerine kürsüye çıkan ak sakallı ihti- yar beni teyid etti. Ömrünün altmış yılını kâğıda, kitaba el sürmeden ge çirdikten sonra okuyup yazmak ni- metini elde eden adamcağız, elinde- ki kendi yazdığı kâğıdı okurken $6- vinçten titrediği farkedilyordu. Tit- rek sesinin bütün kuvvetile haykırı- yor: «Biz şimdiye kadar kör yaşamı” Şiz. Atatürk bizim gözümüzü açtı. Bu yaştan sonra okuma, yazma Öğ” rendik.» Harf inkilâbındanbeti geçen on yılı düşünüyorum. Eskiden beyler, ağalar arasında parmakla gösterilen efendiler, on yıl içinde sayılamıya- cak hale geldi. Büyük dehanın saç» tığı nur, nice karanlık dimağları parlattı! Ocmal Retik Yİ Fatih Halkevinde gazeteler sergisi Fatih Halkevinde hart inkılâbının onuncu yıldönümü münasebetile son on yıl içinde yurdun her tarafında 'Türk harflerile çıkan gazetelerden mürekep bir sergi açılacaktır. Bu ser- gi Fatih Halkevinin büyük salonların- da hazırlanmaktadır.