DİŞİ KORSAN Tarint Deniz Romanı Yazan: İskender F, Sertelli Tefrika NO. Sİ ye Said gemiye çifte yelken açarak, İspanyol korsanlarının elinden kolayca kurtulmuştu . Yakın doğunun büyük ve güzel bir kaza merkezi: Midyat Midyat her gün bir az daha terakki ve inkişaf ediyor. imar hareketi canlıdır Midyat (Hususi muhabişimiz yazi - yor) 1070 râkımında,ulu bir dağın ; #epesinde ve Mardin - Cizre - İrak umumi yolunun güzergâhında bulu- nan Midyat, şarkın en büyük ve güzel kaza merkezlerinden birisidir, Hava» sı gayet hoş olan kasaba iyi sudan mahrumdur. Yakınlarda içme suyu yoktur. Gercüş kazası dahilindeki bir köyden getirtilmesi düşnülen su an- cak 120 bin lira sarfile gelebilecektir, Belediye, bu masrafın ancâk yarısını bütçesinden ayırabilecek vaziyettedir. Diğer nısfı için hükümetin yardımı istenilmiştir. Kabulü halinde su mö- selesi halledilmiş ve Midyat daha seri bir inkişafa mazhar olmuş buluna caktır. — Bü aylarda İspanyol korsall buralarda sık sık görülür. — Kim olursa olsun. Benim # lanmam lâzım, Palus! — Merak etme, Sald! Sans tayfanın elbisesini veririm... Gö cilerim arasnda çalışırsın. Seni ii 8e tanımaz! Said sevindi: — Fena bir fikir değil, Ve gülerek ilâve etti: — Keşki bunu Gâbesten ayrildi muz gün yapsaydım... — Ziyanı yok, Henüz gecikmiş | ğiliz Palus gemicilerden birinin elfi 8ini aldı... Saide verdi. — Kefalonyalı balıkçılar gibi İ şını bir mendil ile bağla! Beline | Grek kuşağı sar ve tayfalardan! men bir kaç kelime Rumca Öğ meğe çalış! Said elbiseyi giydi. Başına yen bir mendil sardı, Br kaç kelli Rumcayı bir kaç saat içinde öğr meğe de Arab zekâsı kâfi gelmişti Saldin yanık çehresi, uzun böl geniş omuzları ilş heybetli bir göf nüşü vardı. Palus, Saldi bu halde görünce: — Rum denizcilerinden farkın dedi, seni bu kıyafetle hiç kimsö # Korsan Palus söz veriyor: «Sizinle beraber çalışacağım!» Ertesi sabah Tunus sahillerinden ayrıldılar, Denizde oldukça şiddetli gür vardı. Palusun yüzü gülüyordu! — Yelkenlerimiz davul gibi şişti. 'Talihimiz açıldı, Rüzgâr arkamızdan. esiyor. Said, denizcilikte Palustan daha mahir, daha usta görünüyordu, Pa- Tus bunu anlayınca tekneyi hemen hemen onun idaresine vermiş gibiydi. Sald suları tanıyor, havayı biliyor ve fırtınayı çıkmadan seziyordu. Palus O sabah, Saidin kulağına iğildi: — Adamlarım duymasın, dedi, Arap donanmasında çalışmaya razıyım. Bu gece düşündüm, taşındım. Son ve kati kararımı verdim, Bundan sonra Resmi kayıtlara göre kaza merkö- senin deniz arkadaşın olarak kalaca- zinde 2647 si kadın ve 4783 ü erkek çi a K dj gım! olmak üzere 9430 ve 1200 de misafin : z iğ * ki, coman 10,630 nüfus vardır. Şu hak Palus, ihtiyar gardiyana yirmi ki- de Midyat, kadını en az kasabaları» oluk bir fıçı şarab bulmuştu. Semi- muzdandır, Erkek, kadına nisbetle bis ko sabah akşam su yerine şarab içi- misli fazladır, İnsan sayısı kazada elli yor ve her gün: bine yakındır. Fakat bu miktar haki- — Bizansa varmağa kaç günümüz ki değildir. Gizli nüfus büyük bir ye- kaldı? küna baliğ olur. O derece ki, kütüğe Diye soruyordu. meselâ, otuz kişilik olarak yazılmış bu- Semiko o sabah uyandığı zaman, lunan bir köyde vasati elli insan var- Saide: nimaz. Merak etme şimdi, Kim z dır. Midyalın hakiki nüfusu seksen -—— Bu gece rüyamda oğlumu gör- | İirse gelsin yanımıza binle doksan bin arasında tahmin edis düm, dedi, ne kadar güzel ve yakr- * liyor. şıklı bir delikanlı olmuştu. Aramız- Gökyüzü karanlıktı. Midyatın kıymetli ilçebayı Akit da bir köprü vardı... Ben bir türlü bu Bulutlar ardında tek tük görüs! Rahmi Kocamanoğlu gizli nüfusu köprüyü geçemedim... O, köprünün | Yıldızlar kâh beliriyor, kâh Kı meydana çıkarmak ve bunları nüfu- öte tarafından kollarını açmış bana ! Juyordu. d sa kaydettirmek hususunda büyük bakıyordu. Gözlerimi açtığım zaman Gittikçe şiddetlenen bir melt muvaffakıyetler elde etmiştir. Devam kalbim kopacak gibi çarpıyordu Kefalonyalı korsan gemisinin Y eden takip ve alâka sayesinde pek yas Said! Yerini adamakıllı şişirmişti. kında Midyatta nüfusta kayıtsız hiç- — Kavuşamadın demek oğluna? Palus ile Said, geminin dümen ” bir vatandaşa tesadüf edilmiyecektir. — Hayır. Köprüyü geçemedim. | Tinde başbaşa (vermişlerdi. pall Kasabada beş devlet binası, 1038 Fakat ben rüyaya inanmam. Oğlum | bizlı hızlı anlatıyordu: ev, 250 dükkân ve mağaza, 5 fırın, bir eğer yaşıyorsa, onu muhakkak göre- * - Yanılmamışım, Sald! Şu g© Otel ve garaj, müteaddid kahve, lokan- ceğim. gölgeler, Ispanyol korsan gemile! ta, sair tesisat, bir un fabrikası, iki — Şüphe yok, — Bizi gördüler mi acaba? motörlü değirmen, oki okul, beş cami, göreceksin! — Görmez olurlar m hiç? #ekiz kilise ve elif muhtelif işlere mah- — Kaç günümüz kaldı, Sald, Bi- üzerimize doğru geliyorlar. v sus bina vardır. zansa varmağa... — Hele bir garbe doğru dümef a ” İ Başarılan işler bilhassa keyfiyet n v yararlan kr rs alt- noktasından mühimdir, Meselâ, kasa- 3 Belli olmaz, Semikol Rüzgâr amir Belki yollarına (de > idyatta iken banın içerisini doldurmuş olan ahır | Yardım ederse, on ,on beş günde va- A a yeni hükümet binasının, Midyatın ve ağıllar tamamile yastık ediletek bu | TU7- Palus, Sadin dediği cihete 0 bir mahallesi itibar edilen İstil'de in- Günüme kk mabe Berizi ds zddn — Demek ki, yollarda da bir tehli. | dümen kırdı. i i gar ayl irmez iğ Üç yüz metre kadar açıldılar. şası tasvib olunmuştur. İstil, kaza tirilmiş ve bu suretle umumi sağlık ve) X© geçirmezsek, on, on beş gün son- çi; 5 merkezine beş kilometre mesafede bir | temizlik bakımından çok faydalı bir | a Bizansta bulunacağız. Ah, bu | Palus dişlerini | gıcırdatarak köydür, Son zamanlarda gereken lü- hizmet görülmüş, gene kasaba içeri- saadeti tadacak miyım ben? ğırdı: vE .0 Mi Üzerine İştilde Belediye: teşkilât sindeki mezarlıklar kaldırılarak ha. | ( — Hiç merak etme, Semikol Esa- | | — izi kaçırmak istemiyorlar. kaldırmış ve burası köy haline kak riçte iki mezarlık tesis olunmuş, me. | Tetten kurtuldun artık. Bizansın hür lar da bize doğru dümen kırdılar: b eeeek SEKŞMA verilmiğiir zarlığa ve plânı yaptırılan Cümhuri. | Ve temiz havasını tenetflis edeceksin | ( — İste bir fişek. Midyatın oldukça mamur bir ka- yet meydanına iki âbide dikilmiş, yol. | Yakında e ME e saba bulunduğuna işaret eylemiştik. lar açılmış, değil kaza merkezlerinde, — Bundan &onra Gabesi rüyamda NE imes e ei Kâzü merkezi olması itibarile altmış * birçok vilâyet merkezlerinde bile ben- | bile görmek istemem... a ee AN senedenberi hayli çalışılmış ve her ba- zerino raslanmaz mükemmeliyette * Yuz, g kımdan birçok eserler meydana geti» bir Beleğiye dairesi ve bir park inşa — Yolumuza devam etsek ne © rilmiştir. Yeni hükümet binasının İs- olunmuş, hoparlörler radyo neşriyatı — Peşimizden yetişirler. © tilde inşası tekarrür etmiştir. Fakat devam etmiş, canavar düdüğü getiril- üç gemi ile geliyorlar üzerimiz0. © Midyatta vücude getirilen bunca te- miş, spor ve kültürü yaymak maksa» zim altımızda bir küçük tekn& © bisatın ifade ve manası kalamıyacağı dile bir Akın İdmanyurdu tesis olun- ğı gibi, nihayet bir köy olan İstilde muş, bekçi teşkilâtı kasaba ve köyler- yalnız hükümet konağına değil, bu- de esaslı şekilde tanzim edilmiş, ban- nunla birlikte daha birçok inşaata do teşekkül etmiş, Belediye dairesi en ye para sarfına lüzum hissedilecektir. güzel şekilde tefriş olunmuş ve 935 te » Fikrimizce, kaza merkezini İstile 8935 lira olan belediye bütçesi 938 de nakletmektense yeni binanın inşaa- 22 bin liraya fırlamıştır. #ına Midyatla İstilin tam ortasında Midyattaki un fabrikası modem bulunan Babi tepesinde başlamalıdır. ve muazzam bir müessesedir, İcabın- Her iki kasabaya ayni mesafede ve ay- da ve bilhassa milli bayramlarda bu- .ni hâkimiyette olan Babi'de resmi in- rTadan cereyan alınark şehir tenvir şaatı, hususi inşaatın takib eyliyece- olunmaktadır. Fakat bize kalırsa, be- ğine göre, yakın bir âtide iki kasaba lediye, satılmak İstenen bu fabrikayı » Tun birleşmesi suretile büyük bir şe- almalı ve kasabanın elektrik ihtiyacı- hir meydana gelebilir.. Ve bu takdir- nı bu suretle tam olarak temin etme- bir rüz- — Midyatın umumi görünüşü, kaza kaymakamı B. Akif Rahmi Kocamanoğlu, Midyat gölünden bir görünüş ni zamanda Suriye - Nusaybin - Siird yanıyor, cibüiie kadim yolu üzerinde de mühim - bir köprü mevkiindedir, Kazanın sathi mesahası 3450 kilo- metre murabbaıdır, Halkm meşguli- yetini çifçilik ve davarcılık teşkil eder, Ziraat sahası 15280 hektardır. Ayrıca 24 bin hektar bağ, 12 bin hektar in- cirlik ve 3500 badem ağacı vardır. Ka» za dahilinde her sene vasati olarak | dokuz bin ton buğday, dokuz bin ton arpa, dokuz bin ton darı, beş bin ton nohut, üç yüz ton mercimek, sekiz ton pamuk, on sekiz ton pirinç, l1öton pekmez, 900 ton kuru üzüm, yüz bin ton yaş üzüm, elli bin ton incir, kırk | ton badem ve beş yüz ton muhtelif sebze ve meyva istihsal edilmektedir. Davarcılık ta çok müterakkidir. 937 mali yılı sayım vergisi münasebetile kaza dahilinde 11915 kara sığır, 9 manda, 10974 koyun, 16727 kılkeçi, 10448 tiftikkeçi, 191 at ve kısrak, 111 katır ve 7347 eşek olmak üzere 126,713 baş hayvan tesbit edilmiştir. Kümes hayvanatından tavuk ve hindi çokça beslenmekte, külliyetli miktar- da tavuk yumurtası İstihsal olunmak» tadır, Geçen yıl içinde Midyat kazasından muhtelif mahallere 15800 ton yağ, | 7000 ton yapağı, 100 ton tiftik, 120 ton nohut, 1200 ton mercimek, 35 ton badem, bin ton pekmez, 500 ton kuru ve elli bin ton yaş üzüm, yedi ton pa- muk ve külliyetli miktarda canlı hay- van, ham deri, barsak ve muhtelif av | duğu gibi, Belediye mıntakası dahi- linde de güzel eserler meydana geti- rilmiştir, Rüzgâr yelkenleri şişirmişti. Cezair sularından uzaklaşmışlardı. Palus: — Tehlikeli sulardan Venedik o korsanlarına geçersek, «talihin açık!» sana! değdi. Sald: — Korsanları saklanırız gemide. olsa atlatırsın. Diye covab verdi. Kozmonun o gün gözleri dönmüş- tü gene. Saidi, bir gece önce öldü- remediğine yanıyordu. Kozmo, Sai- din Palusla dostluğunu İlerlettiğini gördükte Palusa da kızıyordu. Ken- di kendine: — Bu araba fazla yüz verdi, diyor- geçiyoruz. raslamadan | Ve hepimiz ancak on bir kişiden diyeceğim . — Korkma, Palus! Rüzgâr şiddetli. Bize yardım vadedep uğultuları duyuyor musun? — Kaçamayız, Said! o Yakâ sak, bizi mahvederler, Aslan, #8 nı her zaman yener, a — Rüzgâr kuvvetli dedim yk gd lar âslan olsalar da, benim 9 olmağa niyetim yok. — Ne yapmak fikrindesin, geli, — Yola devam etmek, durmsf. Said yavaşça Palusun eğildi: uzaktan o görünce Sen onları nasıl © dene Midyat ölmüş, ne de İstil geri- de kalmış olur. Bu hal arama bölgesinin de merkezinde olan 'Midyatı bir vilâyet merkezi haline gö- tirebilir. Midyali Mardin ve civar kazalara » bağlıyan yollar oldukça düzgündür. Yalnız, kışım münakalât durmakta» dır. Öyle zannediyorum ki Köy kanu- nunun bütün kazalarca tatbiki halin- de bu yol bir şose meydana getirebilir, * Hasankeyf ve Habezbeni nahiyelerile bugünkü Gercüş ve İdil kazalarına “sid topraklar da Midyata bağlı idi. »Bonradan buralarda ayrıca idari teş- kilât vücude getirilmiştir. Midyat, ay» ileride, petrol nat erbabı mevcuddur, ii postları ihraç edilmiştir. İhracat Tür- kiye ve Suriyeyedir. Yıllık ithalât 70, ihracat 180 bin lira tutmaktadır, Yal niz kaza merkezinde 206 ticaret ve sa» Kazada imar hareketleri oldukça canlıdır. İki yıldanberi kaymakamlık ve Belediye reisliği mevkilerinde bu- lunan B, Akif Rahmi Kocamanoğlu şayanı takdir faaliyet göstermiştir. Bütün Midyatlıların en derin sevgi ve saygılarını üzerinde toplamış olan kıymetli idareci, kaza mıntakası da- hilinde birçok iyi işler gördüğü ve ex cümle 130 köyden 70 inde Köy kanu- nunu tamamile tatbike muvaffak ol- Midir, Maarif ve sıhhat hareketleri nor- | mal değildir. Koskoca kazada hepsi beş ilkokul mevcuddur, Bunun ikisi kasabada, üçü de 130 köyden üçün- | | dedir. Midyat gibi geniş ve kalabalık bir kazanın maarif ihtiyacının beş du, yolda onun başına bir Arab ço- rabı örerse, aklı başma gelir, * b Kimi tasarladı, kimi vurdu?! Sular kararmıştı. mekteple karşılanamıyacağını söyle- v4 mek bile zaiddir. Midyatta yalnız ortg İ ve iklokullara değil, köylerinde gece mekteplerine de şiddetle lüzum var. dır. Sıhhl durum da böyledir. Kaza merkezinde bir bakımevi mevcudsa da doktoru yoktur, Her halde Midyatta on yalaklı bir hastane inşasına lüzum yardır., Palus: — Uzaktan bir kaç yelkenli geli- yor. Diye murıldandı. Said başını ufuklara çevirdi; — Venedikliler mi acaba?... Zannetmem. —— Neden zennetmiyorsun? Bura- larda Veneğiklilerden başka kimler dolaşır... — Yedek yelkenin var mı? * — Var... Ne olacak?... Ğ — Şimdi görürsün! Haydi, çıkar o yelkeni.,, Palus tayfalardan birine emir Sn | Baş küpeştenin altındaki yelkeni çarçabuk çıkardılar. eli Sald yelken bezini açtı. İple tuttu. — Sancak direğinin dibini gf baş tarafa iki yelken daha ge$ — Bu yelkenler kâfi deği pi. arkası”