Hatay a ait resi Antakyağa gençlerin ve bağlimi tezahratı KŞAM mler Antakyada nehir | sahilinden bir görünüş Kapanan seçim dairesinin önünde nöbet bekliyenler Yazan: Sermed Muhtar Alus Pembeten, Nanemollaya söğüp Sa- yiyordu Kabadayılığa, külhanlığ niyor ha?.. Bunca yıllık cılız, çürük, verem oğlan kendini adam yerine koymağa mı başladı? Padişah değişt devir başkalaştı diye kendini ne zar nediyor, k Şişko, karşi — Rica ederim n faşiar keyfini heleldi 1 dilim kuruya idi de telâffuz eylemi- yeydim mendeburun ismini O sirada dışarıda, garç E' ayak sesi... Uşak girdi Hamza efendi geldil Ikisi de: Gelsin! Buyursun bağırdıla güveniy Ja boyur bir cevanibimize!.. diye a, kapı eşiğinde, afice dedi, birbirlerine bâ- kerler olsun! Tepsi başındakiler kişıyorlardı açmalı mı, açmamalı — Yani ya aranızda hususi bir şey konuşuyorsanız, dışarıda bir ci- gara deyince, kolundan tu- tup 0 r 9 çeyim! ırttı havadis!, tutturup puf, puf) ed tükr cağın bi İriand Hamza pülverizatör gil Gıdık r anlatırlarken, Berikiler gözgöze: Daha mı? Kumpastan, mukabil bahsedelim mi? Güzler kırpıştırıldıktan sonra Mol- Ie dedi & 'Tâsl zaman, ruh zaman, ser müteaffini mezkür İrfan fık- danülizanın bir kelbi akur gibi gü- zergâlımıza daha doğrusu muhlisi miz Eşrefciğimin yoluna çıkıp hav- laması ve etraf ve eki karşı mu- maileyhi mahcub etmesi muhtemel Yağız Hamzada gülüş arttıkça art- mada: — Vazgeçin, alayı bırakı Gene biri ine bakıştılar Tİf sahiden şâka yerine mi alıy yoksa anlıyor da tınmamazlığa mı geliyor; araya girmemek mi istiyor? Eşref bir işaretle Mollayı du sağı — Bu ayıdan hayır yok, Zaten ne zaman bize yaradı? Boyuna üst per- deden alar, hepsi de palavradır. Da- ra gelince ya bir bahane bulur, ya. hut te ortadan yok oluverir... Kaç kere tecrübe ettim. Gene gözlerini süzüp sonra, birden öfkelenmişti Başağa Mahmud defedelim. Gelip sormadan t seri v kırıtt köv; şimdi, şu saat kapıdı — içerideki dehli —Odğ Odaya yordu — Ömer!.. Senin adın yoksa Mahmud mu? kara konci m! kolay dönmeden, sofada « Öme — Oğlur y k arabayı b zırlasınlar. Şürayi devlet relsi Y. gehri, ebhetlü devletlü hazretlerinin könaklarına gide Müşarünileyh kaza kurşunlarından hatırı devletlerini istifsar eyliyeceğiz Yağız Hamzi gitmişti, Molla hi Uç gözleri yoruz, rini rumadıklö Tofrika No. 109 misini ağanın efendi diy kabvededi kında, lor da olaca getir bu nin”yanır Ş evinte'vardın mı (Molla be ni bekliyor) deş bir srabaya! Beş kuruş diğta verdi — Araba pakkisinı da al Uşak Ömef;in bindi amıştı sokağa Arab' Tayfür; Muradpaşadaki On Akil Haseki tulum reisi Zekeriy& domino oy maktaydı Ömer ağa B yedeki konağa çağırıldı — Her halde'm Bunların çarkı” çevrildi dılar!.. diyerek; rel mış, arabaya binm! muşlardı Pembet önünde, € ı duyunca bir şey boruklar- var gön Wisi de mi, pazartesi mi n Eştefa! adam fesi Daha ıtalonu Dostu karı İ oraya da sımgelirse Kapı önünde” araba durdu.- / Tayfur ve Haseki t kuşkulandın rapten mi ğerse Reis te onaağiz uyduruyor: e girmezsin, bir g Sötinde mabeyincilik # Zaptiye Nazırı i hatı sayarlar. Nimeti Molla ı“sieâk yaezeleri Bar- şa, beyin'tavalarını... Ulan Ömer, en havyar; balık yümürtası getir! Rakı tepsisinin afına « LAf açılırken Arab Tayfur ırdığı saldırma sturpayı orlaya koydu — Piçozu Bulgurlud: Bu Eşref beyci; urdular dikine bak hakkınd süpürüntünün.., Töbe ettirip yinci beyimizin de, Molla beyimizin i Itlarım öptürtelim! Üçüzle ik. Eşref bunların ta- mam olm istiyor — Tatavlalıyı da bulsak!. Cevablarını veriyorlardı: — Geç palikarye Kimbilir şim- di nerede lâtama Galata ım ma de ayak