77 A Temmuz 1538 , AKŞAMDAN AKŞAMA Böyle keyif olur mu? — Siz de gelin... Hayatımızı görün... Nasıl eğleniyoruz! - dediler, — Ya... Eğleniyorsunuz demek?.. Oh, öh, ne iyi... Neşeli insanları severim... Hem şimdi, keyifli, güler yüzlü olmak #izlere yalnız şahsen değil, milletce de lâzım... «Kendi aramızda hoşca yaşar- sak, seyyah da celbedebiliriz!» diye dü- şünmekteyiz. Geleyim bakayım, ne ya- Ppıyorsunuz? Ve gittim. ! Deniz kıyısında bir bahçeli gazinoda | toplandık. — Buyrun, buyrun!, Gözüm kesmedi amma, olurdum. Derhal burnuma €pice kerih bir koku çalındığı için dönüp baktım: Marmara, tam önümüzde tuvale tini yapmış; kendisine şehrin attığı ne | kadar pislik varsa katiyyen hazmede- Mmiyerek, hepsini, olduğu gibi aynen ia- de etmiş... z Yemiş kabuklarından, alfederseniz, tavuk ölüsüne kadar İ Fakat meğe Tr koku, oradan gelmiyor- muş... Açık bir lâğım tam oracığa akı- yor.. © sırada garson i son geldi: makarışık, tar, " yah... Parma, Kisinin yor! “— Lâhavle? - dedim, me hiç değilse pişmiştir, kuru. ur... Bir tane alayım bari!» Yağ acı! Mahlüt mu mahlüt... Birdenbire bir gacırtı başladı... Tüy. | Ti diken diken edici bir ses. Hayır, radyonun parazitlerinden bahsetmiyo- Tum... Tam bitişikteki odun deposun- Mi ile kesişlere başlamışlardı! Z akat bu musiki de kâfi gelmedi. şa bu kıyısında yazlık bah- — ©r sirasıtadır. Hepsinin de ya radyo- » YA gramofonu var, Cümlesi i bir- den başlatıverdiler ği Biri, avaz avaz: Saçlar kar- “aşi uzamış, tırnakları si- gıda aksi gibi fasulye plâ-| N yana meyletmiş tabağına giri- - Şu üç küşe le - Leylâna' Öbürü, hazin hazin; Arjantina Üçüncüsü, rumca rumca; Ta ora su matya, Ne melodi, ne metod şe başımı çevirdim: Yan tarafta- Ni masada, çapras yelekli vatandaşın ni yumurta ökçeli iskarpinini çıkar- e delik Şorabından çıkan başparma- siri muayene ediyor!.. Bir dilenci kız | amm yaklaştı... Bir sandalcı ok- rn bir küfür savurdu. “ ik Hirdenbire aklıma bir macera gel-| ie fm sırasını getirerek masa ar- slarıma anlattım; Bir ahbaptan din nistim, des RE K1$ günü şarkla bir kus- iu FE alim - diyordu. - Buraya | Dir in Fe denemezdi. Yer altırda | 2ek pi İ bir Yer. Pencereş e. Te | için, ina, baca deliği çekmediği | yor. Eçyi N boğulacak derecelere varı- | ğü, alar pe bir şey mevcud de- kurul Dir adem, ocak başina bağ-| detiyor. slk çubuğunu püfür» | va b etine acıyarak sordum; | lam m oturursun, ba: TAM b tane cepap verdi; «Evet, çalısır, bey üyültüm gay onlar » OR burada keyfime bakarım.» | Masa arkad; N na varmadılar;* ALIM, telmihin farkı. | — Allah Allah. Düş Jar var. - dediler. Mak olur mu İmiş? «Sen h yada ne adam- Böyle de keyif çat- Sıcak dalgası Dün halkın yarısı plâjlara göç etti Bir kaç gündenberi hüküm süren sıcaklar dün şiddetini bir kat daha arttırmış, hararet tahammül edile- miyecek bir hal almıştır. Dün termo- metre 32 dereceye kadar çıkmıştır. İstanbulda bundan yüksek sıcaklık çok görülmüştür. © Dünkü gın fazla rahatsızlık vermesine sebeb havanın lodos fazla rütubetli olması idi Dün sa- bah erken ortalık sisli idi Yediden sonra sis dağılmakla beraber hava | ağırlığını muhafaza etmiştir. Dün tatil günü olmak münasebeti- le halk erkende: lere taşınmıştır. Öğl yediye kadar caddelerde, her zaman halkı alamıyan Beyoğlu İstiklâl cad- desinde büyük bir tenhalık vardı Sokaklarda geçenler sayılabilecek ka- dar azdı. Dün en ziyade F'oryaya, Boğaza ve Adalara akın edilmiştir Limonata ve şerbetleri kontrol Yaz münasebetile dondurma, şerbet, limonata gibi soğuk içkilerin sarfiyatı arttığı şu günlerde belediye bunların yapılış ve satış vaziyetlerini kontrol ettirmeğe karar vermiştir. Birçok li- monata ve şerbetlerin boyalı olarak sas tıldığı görülmektedir. Belediye bunun önünü almak için sıkı kontroller yap- tıracaktır, Talimatnameye mugayir, gayri sihhi limonata ve emsali derhal imha edilecektir. Yeni mektepler Ders yılı başına kadar kadrolar tamamlanacak Köylerde inşa edilen 30 köy mekte- binden ve fik tahsil ihtiyacını karşıla» ve | lâjlara, serin yer- ( eden akşam Saak | Karilerimizin. fikri Evvelâ sulansa sonra süpürülse Bizler fabrikalarımıza sabahle- yin erken gitmek mecburiyetinde olan işçileriz. Malâmdur ki, sana- yin sıhhate muzır kısmıda var, Bizimki de maalesef öyle: Müte- madiyen kurşun halitası kokluyo- ruz, ciğerlerimiz bozuluyor. Bari sokakta yürüken temiz bir hava alsak... Bu, zararımızı te- Idfi ederdi! Halbuki çöpçüler, geçme saatlerimizde, sokaklara vuruyorlar s geyi.. Bir toz bulutudur kalkıyor... Evwelâ arozözler solasa da son- ra süpürseler olmaz mı?... tam bizim İyi ev hanımları evlerini, toz kaldırmadan süpürmenin. yolunu ararlar. Belediyemiz de öyle yap- sa... Devlet mahallesi e : Marmaraya doğru uzanacak | sahanın plânı hazırlanıyor Sultanahmed meydanının bir devlet mahallesi haline getrilmesi düşünüldü- günü yazmış, buranın müstakil şekli- ni gösteren maketin fotoğrafını dercet- miştik B. Prost, bu makelile meydanın ka- bataslak müstakbel şeklini göstermiş- tir. Ancak hükümeti yeni adliye sara- yını biran evvel yapmağa karar verdi- ğinden meydana ulaşacak olan yollar etrafında tedkikat yapmağa ve şimdiki ticaret mektebi binasından itibaren Marmaraya doğru uzanacak sahanın tafsilât plânını bitirmeğe karar ver- miştir. B. Prost Avrupaya hareket eder- ken bu sahanın tanzimine aid teferrüat plânları için imar müdürlüğüne ta- limat vermiştir, Bu talimat dairesinde yapılacak plânlar eylülde şehrimize ge-| mak üzere şehrimizde yeniden açılacak iki ilkmektepten başka diğer mektep- lerde de şubeler açılacağını yazmıştık Maarif müdürlüğü, ders kadar gerek muallim kadrosu, sınıf adedi itibarlle yapılacak hazırlıklarına şimdiden başlamıştır. Bunun için her mintakada bu sene İlk- mekteplerden çıkan mezunlarla mek- teplerin birinci sınıfına girecek çocuk- ların miktarı hakkında tedkikler ya- pılınasını muvafık bulmuştur. Bu tedkiklerin neticesi alındıktan s00- ra mekteplerde açılacak şubelerin mik- tarı ve ne kadar müailime ihtiyaç gö- rüldüğü anlaşılacaktır. gerek ! işlerin | ; Köy okuma odaları eylül sonunda açılacak Köylerde okuma odaları teşkil et- mek Üzere bir müddettenberi toplanan kütüphaneler komisyonu çalışmasını bitirmiştir. Komisyon, bazı köylerde müstakil bir oda açılmasını, bazı köy- lerin de birleşerek müşterek bir oda & salarını muvafık görmüştür. Müşt rek oda tesiş edecek köylerin yakın- lıkları göz önüne alınmıştır. Köy oku- ma odaları eylül sonunda faaliyete ge- çecektir. Bunların faaliyet tarzı hak- kında da bir program yapılacaktır Il başına İ lecek mütehassıs tarafından tedkik edi- lecektir. | Bir sarhoşun yaptıkları adında biri evvelki akşam fazla rakı içmiştir. Dün sabah uyan- dığı zaman kendisine gelmek için, şi- şelerden birinin dibinde kalan bir kadeh mikdarındaki rakıyı da içmi; tir. Fakat bir kadeh rakı İsmalle az gelmiş ve bir kısmını içip gerisini saklamak üzere bir şişe rakı daha almıştır. Bir müddet sonra İsmail ayılmak üzere içtiğini unutmuş. kadehler bir- birini takib etmiş ve esasen sarhoş olan balıkçı zıvanadan çıkmışlar. İs- | mai! bu aralık tövbekâr olmayı, ar- tık rakı içmemeyi tasarlıyarak Alla- ha söz vermek üzere camiye git- miştir. Camiin hademesi Hüseyin Hüsnü siz misafirin halini beğen- memiş ve kendisine namâz vakti ol- madığını söylemiş Balıkçı dinle- ve.hademe de bırakmamakta ısrar edince İsmail hiddetlenmiş, eli- Ismail | arasında yapılacak anlaşmadan sonra i Taksim - Harbiye caddesinde ne geçirdiği bir sopayı Hüseyin Hüs- nünün kafasına indirmiştir. Hademe kaşından yaralanmış, mütecâviz ya- kalanmıştır. üniversitede . *.2* imtihanlar bitti, : netice talebeye . . . . bildirildi Üniversitenin bütün fakültelerine ald mezuniyet imtihanları bitmiştir. Her fakülte hemen neticelerini Kori- dorlara asılan cedvellerle bildirmeğe başlamıştır. Şimdiye kadar elde edi- len neticelere göre, edebiyat fakülte- si bu sene hiç mezun vermemiştir. 'Tıb fakültesinden mezuni; imtiha- yet y nına giren 90 kişiden 56 kişi muvaf- fak olmuş, 34 kişi muvaffak olama- | mıştır. Fen, hukuk, iktisad fakülte- lerinin imtihan neticeleri de bir iki güne kadar belli olacaktır. İ | Edebiyat fakültesinden hiç bir gen- cin muvaffak olamaması, tib fakül- tesinden de muvaffak olamıyanların mühim bir yekün tutması İstanbul üniversitesinin bu seneki randıma- nı için kati bir mahiyette telâkki edilmemektedir. Çünkü muhtelli fa- kültelere mensub talebelerden bir kısmı, bu seferki imtihan devresine girmemişler, imtihanlarını eylüle bi- rakmışlardır. Eylüi devresinde im- tihanlara hiç girmiyenlerle bu sefer girip te muvaffak olamıyanların im- tihanları yapılacak ve ancak O Z0- man üniversitenin 937 - 938 senesi mezuniyet derece ve nisbetleri hak- kında kati bir netice alınacaktır. Balıkhane Belediye Sıhhiye ve İktisad ve Maliye Vekâletlerinin mütalâasını sordu Hâl sahasında yapılacak kuru seb- ze, hububat ve peynir, sucuk gibi ça- buk bozulacak maddelere aid yeni pavi- | yonda bir de soğuk hava deposu bulu- nacağını ve yeni balıkhane binasının da hâl binası yanında yapılacağını yaz- mıştık. Balığın deniz suyu ile yıkanması lâ- zımdır. Halbuki Halicin suları pistir. Bu sebeple bir kısım mütehassıslar ba- likhanenin Haliç pılmasına itiraz ediyorlar. Bunu göz önüne alan bele- diye, Sıhhiye ve İktisad vekâletlerinin mütalâasını sormuştur, Esasen balık- hane doğrudan doğruya Maliye vekâ- letine bağlı bir müessese olduğundan yeni balıkhanenin yerini tayin etmek | biraz da Maliye vekâletine aittir Aldığımız malümata göte İktisad, Maliye, Sıhhiye, Dahiliye vekâletleri balıkhanenin müstakbel yeri tes edilecektir. Vekületler arasında veri lecek bu karar için B. Pros'unda mütalâası alınacaktır. beton yapılacak kısım Harbiyeden Taksime kadar uzanan caddenin ortasındaki refujların kenar: larma - yeşilliği temin için - fidanlar dikilmiş ve orta kısmın beton yapıl- ması kararlaştırılmıştı, Bu inşaat yakında münakasaya ko- nacak ve Harbiyeden Tâksime kadar | uzanan refujların ortaları eylüle kadar | Meyva ve sebzelerim Memleketimiz meyva memleketi rak tanınmıştır. Pek gariptir ki, bu retimize rağmen meyva bükımınd pek zavallıyız. Öğünebileceğimiz meyvalarımız cir, üzüm, çilek ve biraz da por dan ibarettir. Meselâ bizde öteki n leketlere nazaran erik diye birşey “4 a alesef - yoktur. Bizim itibar etmediği miz, soğukluk olarak soframıza alı dığımız erik birçok memleketlerde ö; cin miştir ki, bunları yerken zevkine yamazsınız. Meselâ Şerburgta bir lokantada diğim eriğin lezzeti hâlâ damağımdı Gene burada eriğin kaç nefis cinsin raslamadım ki... Amerikada erik cin i güzelleştirilmiş, öyle bir hale gel seneden seneye tekâmül etmiş, bizim mürdüm erikleri hakikaten nefis b meyva halini almıştır. Diğer memle ketlerdeki eriklere baktıkça an «Bizde de erik var!» demeğe dili muyor. California'da görüştüğüm bir mi va mütehassısı bana demişti kl: — İnsanlar gibi meyva cinsleri di yavaş yavaş ihtiyarlar. Kururlar, kinleşirler, lezzetlerini kaybede: Meyva cinslerini daima gençleşti: tekâmül ettirmek, bunların üzerli çalışmak lâzımdır, Bundan 20 sene © veline kadar California'nın ei yenmiyecek bir halde idi. Fakat ci ni islâh ettik, Bugün ortaya en n erikler çıktı. 10 sene evveline na: gene California'da tatlı patates deni len nefis meyva yoktu. Bunu da b da ürettik, Birkaç ay evvel görüştüğüm bu rikalı meyva mütehassısının sözl hatırladıkça kendi kendime: «Niçin yorum, biz bu nefis meyvadan kı zi mahrüm edelim?» Haydi erikten vaz geçtik, En nefis ye tatılan armudlarımız da bugün A: rupanın birçok yerlerinde ve Ameri dal emeinsleri ile boy ölçemiyecel aşık atamıyacak bir haldedir, memleketlerde armud gerek koku gerek lezzeti, gerek bol suyu ile dün; nın en İezzetli meyvası haline tir. Bizim oMustabey» ve saire gibi mal h armudlarımız bile birçok memlekı lerin armudları yanında pek biçare ki lırlar. Şeftali nesli ve cinsi de b memleketlerde çok güzelleştirilmi Maalesef elmalarımız ve portakallar mız da birinci derecede denilecek güzel değildir. Biz meyvacılığı ağaç dikmek, yahu mevcud ağaçlardan meyva koparmı tan ibaret sanıyoruz. Yatandaşların za: — Meyvaye!, Derken biraz da valarımızı nefisleştirmeğe, çekirdel rini azaltmağa, sularını bollaştırm gayret edelim. Herşeyi tabiatten be lemiyelim... Tabiatın temin edeceği ler bir yere kadar gelir, orada di Bundan sonra insan eli ve insan em ği başlar. Sonra mühim bir noktada b memleketlerde yaz kış bütün m ların bulunmasıdır. Nevyork ki kış bizden çok faxla soğuk bir şehirdir. ruda osıcak evler» denilen yerde şub ortasında çilek yetişir ve kar yağarkı küçücük çilek sepetinizi kâğıda sa rıp evinize gidersiniz. Biz niçin kış ortasında çilek, üzü ve saire yemiyelim? Maalesef zerzevat noktai naz da vaziyet böyledir. Meyva ve zil beton olarak inşa edilecektir. Bundan sonra Aksaray, Fatih caddelerindeki refujlar ayni suretle inşa edilecektir. mütehassıslarımız, kulaklarınız çın sın?.. Hikmet Feridun. — Deniz bayramı için hazırlanan Progarama hiç“di vi ir ka iÇ diyecek yok doğrusu Pİ; MA .. Cumhuriyet &bidesine © çelenk koyma merasiminden tut da... Amca Deniz bayramında! ... Wapur düdüklerine, radyo feranslarına... *u. İzmir vapurunda verilen baloya kadar her şey tamami... Fakat top atimıyor!... B. A. — Birak, topu da, su kabotaj hakkını kaybedenler atsın!