8 hava Kuvvetlerinin kad - bçen seneye nazaran Yüzde | 85 senesine göre yüzde yüz € karar vermiştir. Bu kâ- yeniden 31,000 pilot ve tay- arik etmek icab ediyor. askeri mükellefiyet bü- dânk- bu kadar yeni as- yareci gönüllü olarak topla- | Bu maksadla millete mü- ecektir. Lâkin Hava Neza- 050,000 müracaat vaki ola- olunuyor. faat eden her on kişiden biri RK demektir. 31,000 yeni tay- M 2,100 kişi pilot, 350 kişi 000 Kişi havacılık müstah- 3,000 çocuk ta namzed ola- het edecektir. wdrada senelerdenberi ga- #vezziliği yapmaktadır. Fakir- e sattığı yer kibar bir ma- Ve otada akşamları ekseri» Wo kıyafetile gezen kadınlar ler görür; Geçenlerde bir azete satarken yerde bir ger oturduğu yeri bir def- | hastalığına rşıda ni üzvi çaresi bulutdu. İnsanlı- ötedenberi büyük bir belâ si gayri kabil ve pis bir has- n-cüzzama karşı İsveçli pro- - Renstierna bir sürüm bul- e bulduğu sürumu dünya büyük cüzzam istasyonu bu- Hint Felemengindeki Malang- ve Nevyorkta beynelmilel sergi açıalcak- rikalılar bir şeye karar ver- za onu tayin edilen va- ğ bırakmaktan hiç hoş 8r. Bu yüzden her iki sergi tan faaliyete geçmişlerdir e âid Saraylar ve göz alıcı şimdiden yapılmış bir halde taktadırlar, m | imanlar herkes elle yazı yazar- 44 yazı makinlerinin icadından vvelâ müesseseler mektupları- ineyle yazdırmaya başladılar. ilngilterenin hava | kuvvetleri Şimdiye kadar tayyareclliğe kabul için sıkı sıhhi ve şahsi kayıdlar ko- tayyareci tedarik edilemiyeceğinden sıhhi ve şahsi şeraitten bazıları ha- fifletilmiştir. Gönüllü tedarikinde memleketin umum havacılık klüblerinin yardı- mına müracaat edilecektir. 31,000 yeni tayyareci ledarik edildikten sonra &yrıca da ihtiyat tayyareci olarak gönüllü kaydedilecektir. İn- gilterenin hava teslihatına aid son programı mucibince bu devletin 1940 Senesi martında birinci hatta mah- sus 3,360 tayyareis olacaktır. Şimdi | alınacak tayyareciler hazeri kadroda kullanılacaklardır, iki bin liraya sahip olduğunu öğrenir öğrenmez ölen gazete müvezzii tere kaydetmiştir. Üç gün sonra Bob karakola çağı rılmıştır. Komiser Bob'a bulup kara- kola getirdiği gerdanlığın gayet kıy- metli olduğunu, gerdanlık sahibinin Bohb'a verilmek üzere iki bin lira bi- raktığımı söylemiştir. Bob, iki bin lira sözünü işitir işit- mez etrafına bakınmış ve birden kal- bi durarak ölmüştür. küzamın tedavisi çaresi bulundu cektir, Felemenk devleti sıhhiye memur- larının nezareti altında Antilepra de- nilen cüzzama karşı sürum hâstala- ra aşılanacktır. Hint Felemengi mer- kezi Batavyadaki cüzzam enstitüsü İsveçli doktorun tatbikatına kendi cüzzam mütehassısları ile yardım edecektir. Şimdi bütün tababet âlemi bu yeni sürumun resmi tatbikatından hasıl olacak neticelerin tam bir muvalla- resmi Olarak tatbik ede- | kiyot bulup bulmıyacağını bekliyor. İşine sadık kapıcı Paris kapıcılarının çıkarmakta ol- dukları bir mecmuada garib bir hâ- bere tesadüf edilmiştir. Madam Lin- get isimli bir kadın 18 yaşında ka- pıcılığa başlamıştır. Ve ozamandan- İ beri elli yedi sene geçtiği halde kapı cık ettiği apartımanda kendisine ayrılan daireden bir gün bile dışarı- i ya çıkmam çıkmamıştır. Gözleri bağ bağlı lı daktilolar zanlar arasında müsabakalar yapar- lar. Geçenlerde Fransada böyle bir müsabaka yapılmıştır. Fakat bu mü- sabaka şimdiye kadar yapılan müsa- e makine ile yazı yazmak halk |bakalara benzememektedir. Müsabaka- ada taammüm etti; Makine le ya yazabilir. Pakal makinede yası yazmak lâzımdır ki bunu yapamaz, $& yerlerde makine ile yazı ya- ya genç daktilo bayanlar girmişlerdir. Bunların gözleri siyah mendillerle ör- tülmüştür. Ve gözleri kapalı olduğu halde kendilerine söylenilen uzun bir mektubu yazmışlardır. marâzi ruhiyatla meşgul olan âlim- Ni İnce (DİE aa erkeği normal bir insan olarak karşılamak mümkün ibm e değildir. Âşıklar da, tıpkı deliler gibi, kendilerini Ya müşabehet oldu: İzerre kadar anlamıyan insanlarla dolu bir âlemdel iataştırdığı görü | irisi yapayalnız kaldıklarını zannederler el vin ma bazı (o alâmetlere Aşıklarda da aynen tçsadüf edildiğini söylemektedirler. Şayanı hürmet bir âlim, Dr. Böran, Londrada çıkan Psyehologist mecmüasına yazdığı bir makalede ilmin bu son buluşunu şöy- 1e izah etmektedir: «Âşık bir kadın veya erkeği normal bir insan olarak kabul etmek müm- kün değildir. Esasen şairlerle filozof- lar aşk halinin delilikle olan yakınlı- ğını daima işaret etmişlerdir. Nitekim halk arasında da böyledir. «Bu kız için deli oluyorumu, açıldırasıya sevi- yorumu sözleri bunun en bariz misali addolunabilir. Deliler nasıl kendilerini değil, et- raflarındakileri deli addederlerse âşık- Jar da, tıpkı deliler gibi, kendilerini zerre kadar anlamıyan insanlarla do- lu bir âlemde yapayalnız kaldıkların zannederler. Yalnız bu ipucu bizi âşıkların akıl- larından şüphe ettirmek için kâfi ise de bir aşk hâdisesinin bütün safaha- tını eraberce takib edelim ve bük- mümüzü kendi kendimize çıkaralım. Meselâ bayan Simon ile bay Jak yeryüzünde biribirlerinin yaşadığın- dan bihaberdirler. Derken bir baloda karşılaşıyorlar ve ikisi debir anda yıldırımla vurulmuşa dönüyorlar. Ba- yan Simona bir çok genç hayran ve talibdir, fakat o bir türlü karar vere- miyor. Jaka gelince gelip geçici mace- ralarile tanınmış havai bir gençtir. Fakat bu sefer iş değişiyor. Erkek ah- babları arasında neşeden kırılan ba- yan Simonu görür görmez kalbi şid- detle çarpmıya başlıyor. Ona yaklaş- mak, onu etrafını çeviren delikanlı- Jar arasından çekip çıkararak ebe- diyen götürmek için ruhunda şiddetli bir arzu duyuyor. Bay Jak genç kızlara her gördüğü yerde musallat olan yılışık bir adam değildir, Fakat bugün nasıl olduğunu farketmeden bayan Simona yaklaşa- Kardeş katili Hâmile kız Geleni tekme ile vura vura öldürmüş Ceyhan (Akşam) — Kasabaya ya kın bir çiflikte on üç senedenberi çar lışan Mustafa namında biri fakir ol- duğu cihetle, küçük kızı Nuriyeyi, ev- lâdlık olarak vermişti, Nuriye, geçen yıl 17 yaşına bastığı zaman iki kişi ta- rafından aldatılarak taarruza uğra” yalştır. Bu hâdiseden haberdar olan kardeşi Hukkı köye giderek Nuriyeyi, atın sağ- rısına bindirdikten sonra yola çıkmış ve tenha bir yere varınca, kendisini sıkı bir sorguya çekmiş, altı aylık ge- be olduğunu anlayınca kamına vura vura öldürmüştür, Cinayeti haber alan Jandarma baş- çavuşu Hüseyin, katil Hakkıyı yakala- yarak sorguya çekmiştir. Kardeş ka- tili, jandarmalar ile beraber, giderek Nuriyeyi gömmüş olduğu yeri gösler- miştir. Hakkı terkif edilmiştir. Adliye tahkikata devam ediyor. Kartalda bir çocuk kuyuya düşerek öldü Kartalda mübadillerden Mustafanın on yaşlarındaki oğlu Niyazi iki gün- denberi ortadan tagayyüp etmiş oldu- ğu için her tarafta aranmış, bir türlü bulunamamıştır. Nihayet dün civarda yapılan sıkı araştırma neticesinde ba- yan Kamerin sebze bostanı koyusun- dan çocuğun cesedi çıkarılmıştır. - “” Yapılan tahkikata çocuğun kova ile su çekmek isterken kuyuya düştüğü ve boğulduğu anlaşılmıştır, 7 “©Ruk dilimleri dsıklik ile delilik arasında sıkı | bir müşabehet buluyorlar nulmuştu. Bu gerait ile kâfi derecede Son uamanlarla Bir ruhiyatcının iddiasına göre; âşık bir kadın veya rak kendisini Bayan Simonun elini sıkarken ikisi de tepeden tırnağa kadar sarsılıyor- lar, göz göze geldikleri zaman âdeta ne söyliyeceklerini şaşırıyorlar ve ar- tık biribirlerine çözülmez bir bağla bizzat takdim ediyor. bağlandiklarını hissediyorlar, (Rica ederim bu gayritabiüliklere dikkat edi- niz.) Artık bay Jakın kafası baştan başa bayan Cimonun hayalile doludur. Bayan * Simona gelince artık o eski bayan Simon değildir. Gözünün önün de tek bir hayal vardır: Bay Jak. Sa- bahleyin gazetesini okurken satırlar arasmda daima onun hayali dolaşi- yor. Artık ikisi için de dünya ufaldık- ça ufalmiş, etraflarındakileri tama- men unutmuşlar, hâdiseleri farket- mez olmuşlardır, Artık buluşmak, daima beraber ol- mak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor- lar, hattâ tehlikeler bile onları kor- kutmuyor. Buluştukları zamanlar mütemadiyen konuşuyorlar, fakat söyledikleri - bunu bütün âşıklar bilir - incir çekirdeğini dolduracak şeyler değildir. İlk devirler geçtikten sonra artık söze de ihtiyaçları kalmıyor, saatlerce biribirlerinin gözleri içine hayran hayran bakarak dalgın saat- ler yaşıyorlar. Lüzumsuz kıskançlıklar, câli anla- şamamazlıklar, ufak serzenişler ara“ sında Jak ve Simon dünyada kendile- ri için yapılacak yeğâne şeyin bir iz- divac merasimi olduğunda karar kılı- yorlar ve ilk sâfha bir belediye dâire- sinde nihayet buluyor. Balayı nami verilen inziva devrini müleakıb - bu müddet bazan bir ay, bazan altı ay ve nadiren bir sene ola- bilir - vaziyet değişmiye başlıyor. Ba- yan Simonun mizacında bir tilizlik, bay Jaka ald her şeyi tenkid etmek temayülü başgösteriyor, evvelce her hareketine hayran olduğu bay Jakı çekememeğe başlıyor. İKTİSADİ MESELELER İki İspanya ile nasıl ticaret yapacağız? Hükümet cümhuriyetçi İspanya ile yeni bir ticaret anlaşması yapmak İçin yakında müzakerelere başlıyacak- tır. İspanya ile geçen senedenberi tica- | ret münasebetleri kesilmişti, Fakat bu | arada, bir İspanyol ticaret heyeti Tür-| kiyeye gelerek, Türkofise bir müraca- | atta bulunmuş, Türkiyeden yumurta almak için bazı şartlar teklif etmişti. Fakat aradaki ticaret anlaşması fesh- edildiği için bu teklif etrafında bir an- laşma yapmak kabil olamamıştı. Şimdi cümhuriyetçi İspanya ile ye- niden bir ticaret anlaşmasına ihtiyaç hasıl olmuştur. Türkiyenin İspanyada 240 bin lira alacağı vardır. Bu alacak, bizim İs- panyaya ihraç ettiğimiz yumurtala- rın bedelini teşkil etmektedir, İspan- ya hükümeti, dahili muharebeler es- nasında, tüccarın depolarındaki yı murtaları, ordu ihtiyacı için zaptet- mişti. Buna mukabil İspanyol tacir- leri, yumurta tacirlerine birşey ödiye- memişlerdi. Diğer taraftan İspanyol dokuma ta- cirlerinin de Türkiyeden alacağı var- dır. Bu parada Merkez bankasında bulunuyordu. Merkez bankası bu pa» radan bir kısmını yumurta tacirlerine vermişti, Yeni ticaret anlaşması yapılacağı za man, aradaki bu alacak verecek mese | Fatih Halkevi kitab sarayı 1esi de halledilecektir. İspanya Türki-. Şaki ia yuri plak, ni Fatih Yalkevinden: Evimiz Kitabsaram mukabil takas suretile , mad- deleri vermek istiyor. İspanya doku- ve Bi A abi 21 e kadağ'here gas ondiğşiğie Kakalanıyisi tatlrda ol kesin iaydalansaasna #çılmıştır. . Esaaen Jak ta artık tatsız bir uğramak bile iste- miyor. İkisi de bir çok noktalarda tamamen yanılmış olduklarını anlı- yorlar, Aldanmışlar, bedbaht olmuş- lardır, Artık bunu itimadsızlık, sada- katsizlik, sinir buhranları ve yahud. boşanma takib edecektir. Ne oldu? Araya ne girdi d& 0 güzel rüyâ hakikat olamadı, Asırlardanberi muharrirler, şairler, filozoflar kafalarını şu aşk denen şeyi İzah için yormaktadırlar, Fakat yal nız âşık olmayı değil onu takib eden sukutu hayali de inceliyen, insanı âşık yapan âmilleri iki tarafın biribirine karşı duyduklarr “incizab ve aksülâ- melleri müşahede ederek, çocukluğa kadar inen hatıraları gözönünde İtu- tarak ve nihayet. gayrişuurun dört köşesini didikliyerek meydana çikar- mıya çalışan modern psikoloji artık bu muammayı çözecek vaziyete gele € miştir. iz Âşık olmak yarattığı benlik hissi, ele geçirmek arzusu, hayal ve sukutu hayallerile delilik haleti ruhiyesine çok yakınlık göstermektedir. Çünkü 4 diğer ruh hastaları da başka bakım. © dan ayni safhaları geçirmektediri Bazı Aşıklara balayından SORT ki sükünetleri avdet eder. lıktan kurtulduklarına alâmettir; | hafif geçeni ve arzu edileni de budur. Fakat bazılarında hastalığın şiddeti- ni arttırdığı ve elde ottiğini sandığı i büyük saadetin birdenbire kaybolma” sından ümidsizliğe düşerek bedbahtlı- ğından diğer tarafı mesul tuttuğu ve onu cezalandırmıya kalktığı görülür ki delilik bu hadde vardıktan sonra çok tehlikeli bir hal alır ve maalesef | tedavisi mümkün değildir.» Doktor Böran'nın aşk hakkındaki sözleri burada bitiyor. Aşkın müshil ile tedavisi kabil bir hastalık olduğu- na iman eden doktor İzzeddin Şade- nın kulakları çınlasın! i i ŞER A miştir, Bu muntaka henüz Frankocu- | ların elinde değildir, Harp zarureti dos layısile, dokuma fabrikalarının elinde | mühim miktarda stok vardır. Ve fintler de ucuzdur. Şimdi yeni yapılacak an- © laşmada yumurta yerine, bu ucuz do- kumalardan alacağız. Hasılı cümhuri- yetçi İspanya ile ticarei anlaşması yapmak için müsaid bir api yi cuttur. Diğer traş Yümelizin âile mümessili, hükümetimize müracant ederek, ticaret münasebetlerine giriş» yem yim pp em j hurlyetçi İspanyaya yumurta satar. ken, karşılık olarak dokuma alacağız, | fakat Frankocuların bize yumurta 79- | rine, ne vereceğini henüz >. Bittabi ticaret anlaşması müzakrele- rinde, Frankocular, yumurtaya kar- $ılık olarak birşey bulacaklardır, İİ 4 * açıldı Yi en yeni üsullere uyularak bazırlanmağ