ol da ti ni lik nin yal 24 Haziran 1938 : “ AKŞAMDAN AKŞAMA Kitap furyası « Birkaç zamandır kitapçdarın vit Finleri dikkatimi celbediyordu. ' Ne #serler çıkmıyor, yarabbi, ne eserler... Öyle ki insan, kendini Babıâli cad. esind edeğil de Paris bulvarlarında Sanacak!... Bütün Fransız şaheserle- Finin isimlerini yanyana görüyorsu- nuz. Evvelâ «Maşaallah!» diyorsanız da gelişi güzel birkaçını elinize alıp da yapraklarını çevirince hayli inki- Sara uğruyorsunuz. © Haber refikimizde, Ensari Bülend Şöyle diyor: © «Muharrir yelişmediğinden şikâyet eden Arkadaşlar, kitapçı dükkânlarının vitrin. lerini, haftada bir olsun gözden geçirir- erse her halde muharrir bolluğundan da Şikâyete başlarlar. Severek okunulan bir yazının kolay ko- lay yarılabil bir hikâyenin, bir şiirin, bir nuvelin, bir senaryonun ve bir roma- ın asla fevkalâdeliği olmadığı zannedili- yor. Hani neredeyse: İ — Hamal Mehmed niçin bir roman | yazmamıştır? Diyen olursa şu nevi Mümkün olacak: — Efendim, vakti Kışa doğru yazar.» cevaplar almak olmadı da... Belki Kitap piyasasını yüzde doksan 8€- kiz nisbetinde ne kabiliyetsiz tiplerin doldurduğunu da anlattıktan sonra, Ensari Bülend şu hükme geliyor: — Bu vaziyet, medeniyetimizin en güzel hediyesi olan neşriyat hürri- yetini, en fena, en muzır hürriyet haline sokmaktadır. İ Bir bakıma insanın memnun ola- cağı geliyor. Öyle ya: «Muharrir ye- tişmiyor!» diye ilk şikâyeti yükselten ben değil miydim? İşte bunun taban tabana aksini isbat eden bir manza- ra! Demek ki, bilâkis furyamız var!... Bence, Ensari Bülend bir noktada yanılıyor sarırm! Gösterdiği misal | öyledir: Tanıdıklarından bir zat | varmış, yazıları gazetelere gireme- | miş, zira pek fenamış. Kendi parasile | bir eser çıkarmış. Bu da bir tek nüs- | ba satılarak siftah etmemiş. | Eğer vitrinlerdeki kalabalığı böy- | leleri teşkil etse, kimsenin ses çıkar- | mağa hakkı olmazdı: Bazı heveskâr- lar, okunmuayan eserler bastırmış... Satılmadıktan, okunmadıktan sonra, bu iş, matbuat piyasasını değil, olsa olsa, lüzumsuz kâğıd sarfediliyor di- ye men'i israf komisyonunu ilgilen- dirir! der, geçerdik.. (Şayed böyle bir komisyon varsa...) Benim korktuğum başkadır: Bu Yanlış yunluş tercüme furyası hey- hat ki satılmakta, alınmaktadır. Zira, mütercimleri istedikleri kadar hata yapsınlar, kötü kalem yürüt- Sünler, müeellifleri meşhurdurlar: Kimi Viktor Mügo, kimi Lâmartin, kimi Şiller, kimi Şekspir, yahud Gorki... Mocalar olsun, talebe olsun, sırf Öğretmek, öğrenmek hevesile bunlar- dan birer tane almağa kalksa, kitabı bastıran noktasından ticari cihet | halloluyor... Ötesi düşünülmüyor. Bazı tabiler, formasını en ucuza yapanın kalemile her hangi bir Şaheseri türkçeye geçirmeği en âlâ, €n kârlı telâkki ediyorlar... Felâket bundadır. Şimdi, radyo vergisi de, sinema ântresi de ucuzlıyor, Kitabın rakib- leri tedbirlerini aldılar demektir. Ha- Yır, neşriyata sansür konsun demek kimsenin aklından geçmez. Fakat bizzat tabiler aralarında anlaşarak, bir ilmi ve bedii neşriyat heyetine Hasdik ettirmeksizin eşaheser» tercü- | betile matbaamıza birçok mektuplar Elektrik İdaresi Umum müdür bugün Ankardan geliyor Elektrik işleri idaresi umum mü- İ dürlüğüne tayin edilen Nafia Vekâls- | ti Münakalât dairesi reisi B, Kadri bugün Ankaradan şehrimize gelecek- | tir. l Elektrik işleri idaresinin yeni umum | müdürü Nafia Vekâletinin en kıymet- li wlâhatçı memurlarından biridir. B. Kadri 1 temmuza kadar şirkelte ihza- ri mahiyette tedkikler yapacak vet temmuzdan itibaren bilfiil yeni vazi- fesine başlıyacaktır. Umum müdür muavini B, Süruri şirkete aid işler üzerinde B. Kadriys izahat verecektir, Ayni zamanda bu- gün Metro hanında umum müdürle beraber Vekâlet Heyeti teftişiye reisi B, Şefik, Elektrik işleri idaresi Fen heyeti müdürü B, Emin ve yeni idare erkânmdan daha bazı kimselerin iş- tirakile bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda şimdiye kadar yapılan iş- ler üzerinde umumi mahiyette görü- şülecektir, Gayri mübadiller' Tevziat nisbetinin arttırıl- ması temenni ediliyor Gayrimübadiller işinin tasfiyesi hakkındaki kanun lâyihası münase- gelmiştir. Bu mektupların hepsinde kanun lâyihasında tadilât yapılması istenmektedir. Mektuplarda gayrim badillerin halleri pek acıklı bir şe de tasvir edilmekte, gerek hükümetin, gerek mebusların buna nazarı dikka» İ ti çekilmektedir. Gelen mektuplarda umumiyetle İs- lihkak bakiyesine mukabil yapılacak tevzlat nisbetinin arttırılması isteni- yor ve istihkak bakiyesinin yüzde | İ onunun verilmesinin büyük mağdu- riyet olacağı ileri sürülüyor. Bir mektupta, eski bonolara temas edilerek, deniliyor ki: «Birkaç gayri- mübadil eskiden verilmiş bonoların yüzde ondan alınması muvafık ola- mıyacağını ileri sürüyor. Gönül, bun- ların yüzünün yüze alınmasını ister, Fakat madem ki buna imkân yoktur, Hükümet fedakârlık yapacaksa bü- tün gayrimübadillerin istifade etme- sini temin için istihkak bakiyesine mukabil verilecek hazine bonosu mik- tarını arttırmalıdır. Bundan bütün gayrimübadiller istifade ederler, elin- de bono kalmış birkaç gâyrimübadil varsa bu suretle gördüğü zararı faz- la hazine bonosu almak suretile az çok telâfi eder, Esasen gayrimübadiller İçinde, ba- zı zenginler istisna edilirse, eskiden verilen bonoları senelerdenberi sakla- mış hiç kimse yoktur» mesi basmamalıdırlar... Bu kadarcı- ğını da yapsalar, gene kâfidir. Yoksa, kitabın, itibarını kaybede ede büs- bütün ele alınmaz hale gelmesinden; | milletin teamüllerinden silinmesin- den korkulur. Bu endişemi, bu mü- nasebetle tekrar edeyim! (Vâ-Nü) m AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Bakkal defterleri musaddak olmalı Müsaadenizle adresimi verip büs- bütün ticari itibarimi bozmıyayım. Ben, ateh mahvolmuş bir bakkalım. Mahalleden dört bin lira alacağım var. Dava ediyorum. Çok kimse ye- min ediyor; evet, gözgöre yemin ede- Tek igin içinden çıkiyorlür! Şimdiki devirde herşey bir inzibat altına alınmakta ve her snf halkın menafli gözelilmekledir.. Bu arada bizimki de unutulması... Zira, ayni tarzda felâkete uğrıyan bakkal, bir ben değilim Doğru: Şehirde bir çok alışveriş naktadır. Fa- buz dulabı, ol bil, elbi- i eşyayı taksitle ödünç satanlar, pullu mullüu senedler tanzim etmekte, işlerini sağlama bağlamak - tadırlar, Biz zavallı bakkallar ve di- Bor havaylc! zaruriye esmafı İso, en iptidal şekilde “defterler tutuyoruz. Hattâ intizamsız yazı hakkında «bak- (| kal defteri gibi: tabiri kullanılır. İ im kendi defterimizden vaz geç- (| akat müşterinin borç defterinin | | muntazam bir şekilde olması için, Belediye bizi meshur etse... Musaddak tüccar defterlerinin minlimini şekil- lerini, borç verdiğimiz müşteriye im- zalatmak âdet olsa... Böylelikle her- kesten alacağımızı tahsil edebilirdik. Bir çok esnaf, sırf bu takınlılardan hasıl olma rarların perakende fiatine buriyetinde kalıyor. Diyeceksiniz ki: — Sen madem öyle istiyorsun, müş- terilerinden her muamele sonunda imza al, Bu, istisnai birşey. olur; kabili tat- bik değildir. Ancak her bakkal ya- parsa, daha doğrusu yapmağa mec- bur olursa, müşteriye: «Cezası var, mesul oluruz!, denir ve tatbik edilo- bilir, Belediye, musaddak defterlerin her birinden beş on kuruş kazanç ta temin edebilir. Sanırım ki bi, pek de yabana atılacak bir fikir değildir. Bakkal: N, K. Bir kamyon bir helvacı | dükkânına girdi Dükkân harap odlu, nüfusça Zayiat yok Dün Anadoluhisarında bir kamyon devrilmesi hâdisesi olmuştur: Hisarda Göksu köprüsü başında bir müddet- tenberi su bendlerr inşa edilmektedir. Bu su bendleri inşaatında kullamlan kumları da şoför Adıgüzel'in idaresin- deki kamyon nakletmektedir. Adıgüzel, dün akşam üzeri, geno | kum dolu kamyonile su bendlerine doğru yola çıkmış, bu sırada Kızılser- çe sokağı denilen bir yokuş başına gelmiştir. Şotör; hem yokuş, hem de virajlı olan burada, manevra yapmakta iken İren tutinamış ve yüklü kamyon bü- tün sürali ve ağırlğile yol üzerinde ulunan helvacı Kâmilin dükkânı üzerine devrilmiştir. Dükkân, aşağı | yukarı kâmilen harap olmuştur. İyi bir tsadüf eseri olarak nüfusça zayiat yoktur. İşe el koyan sabıla ve Seyrüsefer | yasi eyenme salonunda yapılmıştır. idaresi şoförü yakalıyarak icab eden kanuni takil li Bir taksi bir çocuğa çarptı Şoför Mustafanın idaresindeki tak- si, dün akşam üzeri Mahmudpaşadan | geçerken Teodos isminde bir çocuğa | çarparak yaralamış, yaralı çocuk has- | taneye kaldırılmıştır. Tehlikeli yerler Plâjlarda emniyet tedbiri alınacak Yaz münasebetile plâjlarda boğul ma hâdiselerinin önünü almak üzere denizde kuyu, girdap gibi tehlikeli yerler işaret edildiği halde bazı kim- seler, bu tehlikeli mıntakalarda deni- 46 girmekten çekinmiyorlar. Bu yüz- den facialar da eksik olmuyor. Emniyet müdürlüğü bazı emniyet tedbirleri almakla beraber Belediye de bu işe ehemmiyet vermiştir. Veri- len yeni bir karara göre her plâj sa- hibi, plâj yerlerinde mutlaka birer sandal bulunduracak ve bu sandalda kazazedeleri kurtaracak sıhhi tedbir- | ler bulunacaktır. Kazazedeler, karaya çıkarılmadan evvel sandal içinde te- davi edileceklerdir. İki yangın başlangıcı Taksimde Firuzağada Emek apar- tımanı zemin katında, Arapcamide Mahmudiye caddesine B, Asıma aid evde birer yangın başlangıcı olmuş, derhal yetişen itfaiye ikisini de ge- nişlemeden söndürmüştür. Dahili turizm Otel, baiyen fiatleri yüksek görüldü Anadoludan İstanbula (yapılacak bir haftalık seyahat münasebetile İktisad Vekâleti Turizm ofisi, İstan- buldaki gazino, otel, pansiyon ve sa» ir eğlence ve ikamet yerleri etrafın- da malümat istemişti, Turizm ofisi, Belediye İktisad mü- dürlüğünün verdiği malümat üzerine İstanbuldaki bu yerlerin çok pahalı ol duğunu bildirmiş, dahili turizmin in- kişafı için flatlerin indirilmesi lüzu- munu ileri sürmüşlür. Belediye Tu- rizm ofisine henüz cevap vermemiştir. | İstanbula gelecök seyyah kafilesinin hareket zamanı ancak Belediyenin ve- receği cevaptan sonrâ, anlaşılacaktır. Atina Paleon jimnasının bir teşekkürü Geçenlerde şehrimize gelerek dört gün kaldıktan sonra memleketlerine dönen Paleon Faler jimnas mektebi talebesi namına mektep müdüründen Belediyeye türkçe yazılmış bir mektup gelmiştir. Mektep müdürü, talebenin İstanbulda bulunduğu müddet zar- fında kendilerine gösterilen misafir- perverliğe teşekkür ettikten sonra B. Muhiddin Üstündağ'ın imzasını ihti- va eden bir fotoğrafını da istemiştir. Müteyemmen bir âkıd Muharrir arkadaşımız B. Hüseyin i Avni ile Kandilli lisesi İngilizce mu- allimi bayan Bedriye Beken'in nikâh merasimi dün Beyoğlu Belediye dal- Yeni evlilerin nikâhları bizzat Beyoğlu kaymakamı ve Belediye şube müdü- rü B. Daniş tarafından kıyılmıştır. Me- rasimde genç evlilerin akrabaları, dostları ve şehrimizin bazı güzide si- maları vardı, Yeni çiftleri tebrik eder, kendileri. ne sonsuz saadetler temenni ederiz. Bay Amca spor klübünde!.. Bahife $ Memleket içine dolaşmak Halkın memleket Içinde dolaşması, memleket içinde turizm faaliyetinin ilerlemesi için çalışıyoruz. Ankarada İktisad Vekâletinde bu maksadla bir de Turizm bürosu kurulduğunu gaze- telerde okuduk. Bu çalışmalar devam ederken öte ki memleketlerdeki dahili turizm fa- aliyetine bir göz atmak her halde çok faydalı olacaktır sanırım. Bugün da- hili turizm için çalışılan yerlerin en başında Almanya ve Amerika gelir. Bilhassa Amerikalılar dahili turiz- mi, Birleşik Amerika Cümhuriyetleri içinde gezenlerin miktarmı artırmak için pek ziyade çalışıyorlar ve buna muvaffak oluyorlar. Bugün Amerikada öyle şehirler vardır ki başka vilâyetlerden her gün buralara iki, iki buçuk milyon kişi gelir, gider. Fakat unutmamalıdır ki Amerika dahili turizm faaliyeti için çok müsait bir yerdir. İnsan, iş hari- elinde, niçin gezmek ister? Yeni yer- ler görmek, muhit değiştirmek, din- lenmek ve eğlenmek için... Nevyorkta oturan bir adam tasav. vur ediniz. Ayni ihtiyaçlarla gezmek istiyor. Başka şehirler, değişik yerler, yeni muhitler görmek, biraz da eğ- lenmek niyetinde... Nevyorkin oturan bu adam meselâ Roma, Londra, Paris gibi bir çok Avrupa şehirlerine gide- ceği yerde pekâlâ Amerikanın öteki kıyısındaki San Fransiskoya, e kanın aşağı yukarı ortasına olan Chikagoya gitse de olur. dinli onun için Chikagoyu, San Fransisko- yu da görmemek Parisi görmemek kadar bir kayıptır, Nevyorkta otaran bir adamın me- selâ iptidai, fakat şairane yerlere git- mek istediğini farzedelim... Eskiden Amerikada dahili turizm işleri tan zim edilmeden evel hir çok Amerika- lılar Afrika içlerine giderlermiş. Şim- di merak için seyahat edenler Arizo- nadaki New Mescicodaki Kırmızı deri- yorktasınız, tabii güzellik, şairane yerlere mi gitmek niyetindesiniz? İşte Niyagara şelâlesi ve Niyagara hasabası... Daha ileride, Los Anceles etrafındaki cennet gibi Kaliforniya köyleri. İşte Misisipi kıyıları... luda tabiat itibarile istediğimiz “te- nevvüü bulabiliriz. Fakat bizim için olmıyan asri tesisat yapmamız dahili turizm için şarttır. Öyle münevverler tanınm ki yaz tatilini Ziganada, Karadeniz kıyıla- rında geçirmek istemişlerdri. Fakat buralarda yatacak otel Obulamamış- lardır. Yeni dahili turizm faaliyeti programını çizerken çok inceleyip sık dokumalıyız. Memleket içinde müm- kün olduğu kadar tenevvü yaratma. İayız. Hikmet Feridun Es ok var mıdır acaba bay Amca... — Spor gibi iyi iş, spor gibi faydalı ğ âlimden pehlivan olmaz... ya e biri 2 Olen da ortaya Reza Tevfik gibi çıkart.) diyor amma... iü eğik sersem