AKŞAMDAN AKŞAMA: Sadakor şemsiye VE medeni cesaret İstanbul civarında bir sayfiye ye- rindeydim... Misafir olduğum evin ağaçlıklı bahçesinden, öğle güneşi Altında cayır cayır yanan bir asfalt yol üzerine çıktım... Geçtiğim sahada ağaç yok... Meded Allah!... Tepede bir güneş... Bir kaç yüz metrelik bu me- safe, Kerbelâ intiba veriyor. Ansızın bir kapı açıldı; on sekiz, on dokuz yaşlarında sıska bir deli- kanlı çıktı. Arkasından müşfik bir kadın sesir — Evlâdım... Evlâdım!... Başına bir #ey giy!... Yine dünkü gibi güneş çar- pacak.. Nasıl baygınlık geçirdin, unuttun mu?.. — Giyemem, anne! - diye oğlan ayak diriyor — Canım, baban şapka aldı ya... Yepyeni... Niçin giymiyorsun? — Arkadaşlarımın hiç biri kullan- Muyor, görmüyor musun?.. Şimdi Adet değil... Hem babamınki ile be- nim başım eş... Kendi giysin. — Lâhavle!... Aman bu gençler! Kapı kapandı. Oğlan yola dü- züldü... Ben de arkası sıra yürüyo- rum... O aralık hararet sanki arttı... > Genç adam, bir elile başını örtüyor, ötekile gözlerine şemsisiper yapıyor. ... Evvelâ: — Meygidi delikanlılık! - dedim. Sonra bu kabahatın delikanlılıkta değil, modada olduğunu hatırladım... Nitekim şu karşı kaldırımda yürüyen bayanın gugurik külâhile şu deli- kanlının e arasında fark Kendi halime gülümsedim: Geçen gün dolapta, babadan kalma mükem- mel bir sadakor şemsiye buldum. Eski mallar ne malmış... Hiç bir yeri bo- zulmamış... Sap tarafı gibi kumaşı da gicir gıcır! Telleri sağlam; mü- kemmel açılıp kapanıyor... Kılıfı da var... Bu yaz günü elime alıp sokağa çıksam ya... İpekten süzülen bir se- in göl oh, ne iyi Halbuki o delikanlıya hale sokan moda, benim de üzerimde ayni şekilde müessir oluyor: «Sada kor şemsiye!... Kullanılır mı bu de virde?...» Dahası da var: Bu kalın ceket yerine sadece bir gömlekle şehre İnemez miydim Başımda şöyle kocamaaan bir bahçı- van şapkası olsaydı... Bacağımda bol bir keten pantalon... Çıplak ayakla- rımda sandallar... Tam mevsimin ki- lığı sayılmaz mıydı bu?... Beyoğluna da böyle gitseydim... — Görenler: «Zıpır!» derler... Tlele sadakor şemsiyeme bakınca ihtimal zıpırdan bile bir perde aşırı Sanırlar... -. İstasyona inince, halkı hep aynl gözle tenkide koyuldum: Zayıf görün- mek için siyahlar giyinen şu kadın!... İhtimal o günü resmice bir ziyarette bulunacağı için yelek ve kolalı yaka | da giyen şu lâciyert elbiseli adam... | Hep göreneğin esirleri... Heygidi hey... ğ Bir de medeni cesaretten bahsede- | riz!. Ucu şunun, bunun menfaatlerine dokunduğu için hakikatleri dobra | dobra haykırmak, harekete geçmek | cidden meseledir... Öylesinden vaz- | geçtik; fakat gencimizden orta yaş- ii ŞEHİR HABERLERİ Belediye reisinin Atina seyahati B. Muhiddin Üstündağ cuma günü hareket ediyor Atina Şehir Nazırının daveti üzeri- ne Atinaya gideceğini yazdığımız vali ve Belediye reisi B, Muhiddin Üstün- dağ, önümüzdeki cuma günü saat 9 da İtalyan vapurile Pireye hareket edecektir. B. Muhiddin: Üstündağs Şehir meclisi birinci reis vekili B. Ne- cip Serdengeçti, Daimi encümen âzar sından B. Selâmi Sedes, İktisad mü- dürü B. Asım Süreyya refakat ede- İ ceklerdir. B, Muhiddin Üstündağ ile arkadaş- ları bir hafta sonra şehrimize döne- ceklerdir. Valinin gaybubetinde, mu- | avini B, Hüdai kendisine vekâlet ede- | cektir. Yaz gelmedimi? Akay hâlâ yaz tarifesini tatbike başlamadı Akay işletmesi yaz tarifesini hâlâ | tatbik etmiyor. Bunaltıcı sıcaklar çok- tan başlamış ve herkes sayfiyelere gitmiştir. Akayın yaz tarifesini tatbik etmemesi haklı şikâyetlere sebep olu- | yor. balıktır. Yaz icaplarına uygun bir va- Pur tarifesine şiddetle ihtiyaç vardır. Akayın yaz tarifesini hazırladığı har ber verilmektedir. Tarife hazırlandı- Ğı halde neden tatbiki için 20 haziran tarihi beklenilmekte israr ediliyor? Akaym nazarı dikkatini celbederiz. Kadın yüzünden kavga Evvelki gece saat 24 te biri ihtiyar, diğeri nisbeten genç iki adam bir ka- dın yüzünden biribirile kavga etmiş- lerdir. Kırk iki yaşında olan Koç, altmış | dört yaşında bulunan Nuriyi Laşla el ve başından yaralamış, Nuri de yum- rukla Koçu burnundan yaralamıştır. Her ikisi de yakalanmış, müdavat- ları yapılarak tahkikata başlanmış- tır. Hapishanede kocasına afyon vermek istemiş Zehra adında bir kadın dün hapis- haneye giderek mahküm bulunan ko- cası Ahmedle görüşmek istemiştir. Zehra bir köşede kocasile görüşürken koynundan çıkardığı küçük bir pake- ti gizlice Ahmede vermek istemiş, fa- kat gardiyanlar tarafından görülüp yakalanmıştır. Zehranın kocasına ver- diği paket açılınca içinde 75 gram af- yon çıkmıştır. Zehra müddelumumi- Wğe teslim edilmiş, hakkında evrak tanzim olunarak muhakeme edilmek üzere asliye beşinci ceza mahkemesi- za kadar şu basit, şu günahsız ve za- | rarsız cesareti medeniyeleri bile gös- teremiyoruz: Keyfimize göre giyine- miyoruz, ihtiyacımıza göre, şapka, şemsiye kullanamıyoruz! Yalnız ka- nunlara değil, bu derece saçma usul- lere de bağlıyız... Esiriz.. En münasız kayıdları bile kıramıyoruz... Zavallı insanlar!... (Vâ - Nü) Bilhassa Adalar bu sene çok kala- | Haklı şikâyetler Kırıkkalede kasaplar değnekten 1 mi atlamış? Kırıkkaleden 3, Birtane şu şi- kâyetini bildiriyor; «Nahiyemizin 6000 nüfusu, bu- na mukabil de 16 kasap dükkân var. Zannetmem ki bizimkinden daha pahalı et satılan bir nahiye bulunsun: Bütün kış kilosunu 50 kuruşa yedik; şimdi de fiat ancak 45 e düştü. Geçenlerde nahiye muhtarı ka- sapları bir araya toplıyarak, hay- vanların bollaştığını ve çayırın çoğaldığını söyliyerek beş on ku ruş tenzilâtta bulunmalarını tek- ij etmiştir. Kasaplar, «idare et- miyeceğini» söyliyerek oayrılmış- larsa da sonradan birleşerek an» aneyi bir şekilde yemin etmişler- dir. Bu yemin, bir değneğin üze- rinden hepsinin teker teker atla- malarıdır. Eğer sözlerini tulmaz- larsa karıları boş düşermiş. Böy- lelikle, fiati düşürmiyeceklerine dair ahdetmişlerdir. Büyük şehirlerde olduğu gibi bizim Kırıkkalede de, et fiabini hükümet zorile düşürmek gerek- tir. İnsaflarına bırakılırsa, tenzi- lât beklememek lânm. Çünkü değnekten atladılar; yeminlidir. leri...» Sivrisinek mücade- lecilerine teşekkür Geçenlerde Pendikli karilerimiz- den bay Hakkı Barlazın «Sivrisi- nek mücadelesi tavsadı!> diye bir şikâyetnamesini dercetmiştik. Ay- nİ zaf bize ikinci bir mektup yaz- mıştır; demektedir ki: «Bu neşriyat üzerine, günün pazar olmasına rağmen, Kadıköy mücadele heyeti doktorlarından B. Abdillfettan Pendiğe kadar ge- Tere tedkikatta bulunmuş ve 14- am gelen teşebbüslere girişmiş- tir, Bu yerinde ve süratli alâka- dan dolayı Pendikliler namına te- şekkür ederiz.» Haydarpaşa lisesi önündeki saha Nafıa vekâleti tedkikat için mühendisler gönderdi Haydarpaşada eski Tıbbiye mekte- bi binasında bulunan Haydarpaşa Wi- sesi önündeki geniş sahanın tanzimi, burada bir park ve bir spor yeri vücü- de getirilmesi kararlaştığını yazmış- tık. Memnuniyetle haber aldığımıza gö” re, Nafia Vekâleti bu işle alâkadar ol- muş ve tedkikler için mühendisler göldermiştir. Mühendisler (sahayı tedikik etmişler, tesviyenin şeklini ka- rarlaştırmışlardır, Spor sahası, bura» da yapılacak tribünler, sahilde vücu- de getirilecek kayıkhaneler için plân- lar hazırlıyorlar, Spor sahasından başka tenis kortları da yapılacak ve sahanın bir kısmı ağaçlar dikilerek park haline OE Min Bay Amca Nüfusta !.. Şoförler bir örnek elbise giyecekler Yalnız kasketlerinde bazı farklar olacak Şoförlerin bir örnek cibise giymesi- ne karar verildiğini yazmıştık. Taksi, hususi otomobil ve otobüs şoförlerinin. kıyafetleri bir örnek olacaktır. Yalnız bu şoförlerin biribirlerinden ayrıla- bilmesi için bunların kasketlerinde bazı farklar bulunacaktır. Hususi otomobil şoförlerinin okasketlerinde kırmızı çuha, taksi otomobillerinin şoförlerinin kasketlerinde yeşil çuha, otobüs şoförlerinin küskellerinde sa- rı çuha bulunacaktır. Tesbit edilen kıyafet Belediye da imi encümeni tarafından kabul edil- dikten sonra tatbik edilecektir. Tramvay caddesi Tamiratın bir kısmı usule muvafık görülmedi Tramvay şirketi, Nafia Vekâletinin talep ve ısrarı üzerine bir müddetten- beri Beyoğlu trmavay caddesini tamir ediyordu, Caddenin mühim bir kıs- mının tamiri bittiği için dün Beledi- ye mühendisleri mahallinde tedkikat yapmışlardır. Kaldırım inşaatında parke taşları- nın altında 20 santimetre derinliğin- de kum ve çakıl bulunması lâzım ge- tar. Tramvay şirketi bu noksanları ik- mal ettikten sonra şehrin diğer kısım» larındaki inşaata başlanacaktır. toplantısını bitirdi Ordu Malüller Birliği vilâyetlerdeki şubelerinden gelen mürahhaslarının iştirakile Ankarada Orduevinde bir- kaç gündenberi yapmakta olduğu top- lantınlarını bitirmiştir. Kongredeki umumi heyet birliğin hükmi şahsiyetlerin partiye bağlanma- sını ittifakla kabul etmiş ve 6sas ni- zamnamesinde bu kararı yerine gi recek tadilleri yapmıştır. Birliğin mürakabe ve haysiyet diva- nı reisliğine Malatya saylavı Mah- mut Nedim Zapçı, azalığına belediye- ler Bankası hukuk işleri müdürü Asım Ersan, Denizyolları tahmil tahliye iş- leri müteahhidi Mustafa Nezih ile Fe- rd Barlas intihap edilmişlerdir. He- yeti merkeziyeye ise Rifat Conksan, Sabri Antay, albay kurmay İsmail Hakkı Karataylı, kurmay binbaşı İs- tiklâl harbi malüllerinden Şerafettin Karacan, Zihni İnsel, malül topçu bin- başı İsmali Hakkı Özek; Sadettin Rv- ren, Emin Oktay, Hüseyin Avni Aktul- ga, Bursah Kemal, Selâmi Tolon, Al Cenani Bilinman intihap olunarak bunlar da aralarından Rifat Conksanı başkanlığa, Sabri Antayı asbaşkanlı- ğa, Albay kurmy Karataylıyı genel sek- iz — (Erken yola çıkan yol alır, er. © ken evlenen döl alır!) diye bir atalar Mözü vardır bay Amca... ». Eğer insanları erken evlendir. mekten maksad hakikaten buysa... « . Almacak dölün kalitesini de gösönüne getirmek lazımdır!... Bu maksad için bence en uygun kadında 20, erkekte 25 tir... YE Radyo programı nasıl hazırlanır İstanbul sadyonu denilince aklıma hiç değişmiyen bir program gelir. Al tı buçuktan yediye kadar plâklarla dans musikisi, yediden yedi buçuğa kadar filânca bay tarafından neşri- yat, sekizden sekiz buçuğa kadar ba- yan bilmem kim ve arkadaşları tara- fından ulusal musiki, ondan sonra stüdyo orkestrası... Falan filân... Senelerdenberi ayni program, ayni sesler, ayni plâklar.. Biz zannederiz ki radyo programı yapmak, bir ailenin aylık masraf puslasını kadar hattâ bundan da kolaydır. Ne müna- sebet?..” Bugün radyoları en ileri giden neşriyat tiyatro rejisörlerinden, tanınmış mu- vi 1 yaar gc m mi A Öl ama, 22 akıllılık yaşları si