31 Mayıs 1038 Meclis 57 “ Meclis 57 milyon liralık fevka- | Elektrik şirketi | Romanvaile Türkive » liralık fevka- lâde tahsisatı tasvip etti © XBaş tarafı birinci sahlfede) Abidelerin muhafaza ve tamiri Müteakiben, Abidelerin muhafaza- #ına temas eden B. Hüsnü Kitapçı, idarenin son defa aldığı iki yüz bin Mralık tahsisatla bütün &bidatı mi yoksa bir kısmını mı tamir edebile- ceğini sormuş ve demiştir ki: — Biz ki insanlık ve medeniyet için arzın altında Kalmış ve mehma- emkân muhafazası kabil olan eser- leri yer yüzüne çıkarmağa çalışıyoruz. Gözümüz önünde duran ve milli şe- refimizi yükselten sarın imhasına razı olamayız. Bundan sonra öz alan Antalya mebusu Rasih Kaplan, evkaf idaresi- nin yurdu İmar vadisinde göğüs ka- bartacak mesai sarfettiğini, bilhassa Abidelerimizin imarı hususunda gös- terilen himmetin şükranla karşılan- ması lâzmgeldiğini söylemiş ve ev- kaf idasini tebrik etmiştir. B. Osman Şevki Uludağ (Konya) B, Hüsnü Kitapçı ve B. Rasih Kapla- nın evkaf Idaresi hakkındaki sözleri- ne İştirak ettiğini söyledikten sonra camilerde kurşun hırsızlığının de- Yanı ettiğini, bazı kiymetli türbelerin tahrip edildiğini işaret ederek, Bey- şehirde Eşrefoğlu camisi ile Urfadaki Beyazıt Darüş$sifasının tarihi ehem- miyetlerinden bahsederek bunların biran evvel tamir ettirilmesini temen- ni etmiştir. Kimsesiz çocuklar Kütahya mebusu B. Mehmed So-. mer, kimsesiz çocukların hilmayesi- nin evkafa da terettüp ettiğini, bu hususta geçen sene yaptığı temenni- lerin idarece nazarı dikkate glınıp alınmadığını sormuş vE: — Mütevllilerin elinde şü veya bu vakıfla idare edilmekte olan bir ta- kım eytam mektepleri vardır. Bu mekteplerdeki yetimler şuuru milliye muhalif olarak terbiye edilmektedir. Evkaf iadresi vakıfların en tabii mü- tevehlisi olduğuna; göre bu mekteple- rin idaresini kendi üzerine almıştır, demiştir. Maraş mebusu B. Hakkı Kılıçoğlu bazı camilerimizin vüziyetinden ve cemaatsiz kaldıklarından e ve demiştir ki: — Bunların müdavimsiz Ballar rının bir sebebi de döşemenin üzeri- ne yatıp kalkmanın şeklidir. Artık buna bir çare bulmak zamanı gelmiş- tir, Beyoğlunda bir camide yapıldığı gibi oturulacak ve secde edilecek yer- ler ayrılırsa pislik te bir dereceye ka- dar ortadan kâalkmiş olur. Kocaeli mebusu B, Salâh Yargı, vakıflar idaresinde avukatların istih- dam tarzları etrafında bazı mütalâ- nlar yürütmüş, aidatla avukat kul- lanılmasının mahzurlarını anlatmış, takibinden bir netice elde edilemiye- tek dosyaların tasfiye edilmesini is- temiştir, Van mebusu B. Hakkı evkafa aid mebanii hayriyenin adedi ile vakıfla- rın geçirdiği safâhalı gösteren bir eser olup olmadığını sormuştur. Umum müdürün cevabı Bu sunllere cevap veren vakıflar umum müdürü B, Fahri Kiper ekal- liyet vakıflarının muntazam bir kontrole tâbi tululduğunu, hesapla- rının görüldüğünü, bunun için yeni bir mürakabe talimatnamesinin ha- zırlanmak üzere olduğunu, zeytinlik- lerin mütedavil bir sermaye ile idare | edildiğini, âbidatın tamirine program dahilinde devam olunduğunu, tamir | işleri için beş sene zarfında yarım milyon liradan fazla sarfiyat yapıldı. ğını söyliyerek demiştir ki; — Yaptığımız programa nazaran 15 sene daimi ve mültezayıd bir cehd ile âbidelerin tamirine çalışmak mec- buriyetindeyiz, Bir çok yerlerde bu harap âbideler maatteessüf mevcut- tur. Bunların hepsinin imarı çok pa- raya mütevakkıftır, B. Fahri Kiper, yeni seneye 259,000 Mra tamirat masraflle girildiğini söy- lemiş ve tamiralın ne şekilde yapıl- dığını izah ettikten sonra hatiplerin diğer suallerine de cevap vererek söz- lerini bitirmiştir. Bundan sonra maddelerin müzake- pir geçilmiş ve bütçe aynen ka- Vakıflar. idaresinin masrafları zuuna bizim de ne kâdâr çok ehem- e ili karşılığı olarak 2,915,585 lira tahmin edilmektedir. Orman bütçesi Orman umum müdürlüğü bütçe- sinin heyeti umumiyesi Üzerinde söz «lan hatiplerden Edirne mebusu B. İsmail Hakkı orman mekteplerinde tahsil eden gençlerin yüksek orman fakültesine kabul edilmemelerinin sebebini sormuş, orman koruma teş- kilâtı için yeni bütçeye geçen sene- kinden 407 bin küsur Ura fazla tah- sisat konulmasını mevzuubahis ede- rek yeni yapılan askeri koruma teş- kilâtından ümid edilen istifadenin elde edilemediğini söylemiş, bu teş- külâtın ormanların içine giremediği- ni, ancak şehir ve köy civarlarında yolsuz kesilmiş olan ağaçların mah- rukatı müsadere ettiğini kaydet miş, orman koruma işlerinin eskisi gibi sivil teşkilât tarafından idare edilmesini isetmiştir, Ziraat Vekilinin cevabi Bu suallere cevab veren Ziraat Vekili B, Faik Kurtoğlu, orman mek- tepleri mezunlarının orman fakülte- sine alınmamasının sebebinin bu fa- kültenin üniversite derecesinde olma- sından ve üniversiteye de ancak lise mezunlarının alınabilmesinden ileri geldiğini söylemiştir. B. Kurtoğlu orman koruma teşkilâtı hakkındaki tenkidlere cevab vererek demiştir ki: İ — Orman kanununu tatbik etmek için bugünkünden iki misli fazla askeri bir kuvvete ihtiyaç vardır, Şimdi ken- dilerile sulh olalım tafsilâta girişmiye- lim. Diğer bütçemiz dolayısile arzet- tiğim gibi ileride daha geniş cevab | vermek imkânı hasıl olacaktır. Bu ta- mamen bir kanun mevzuudur. Geçen sene bu sıralarda kabul buyurduğunuz bir kanunun icabıdır. 'Tahsisatın fazlalığına gelince; Ya- pılmış olan kadrolara nazaran yeni- den iltihak eden askerlerle aşağı yu- kari iki mislini bulmuştur. Tamamile bir hesab neticesidir. Ona göre tahsi- sat konulmuştur. Amanejman Mmeselesile, bir kr sım tecrübeli mühendislerin merkeze alınmış olması ile şahsen meşgulüm. Kongreye intizaren yapmış olduğu- müz programın esasları şunlardır: Bildiğiniz gibi orman kanunu çok dik- katli işlenmiş, birçok teferrüatı tesbit «lmiş ve hakikaten bir idare âmiri için, tatbik mevkiinde bulunan zat için çok lüzumlu olan elestikiyete imkân bırak- mamıştır. Bu kanun çerçevesi dahi- linde hareket ederek memleketin umu- mi vaziyetini de nazarı dikkate alarak yapılabilecek kolaylıkların hududunu tesbite çalışıyoruz. İhtiyaçlarımızı tes- bit ettik, Meselâ inşaat kerestesi için 500 bin amanejinan için 100 bin, ma- den direği için 30 bin, kutu, kâğıd hamurun imali için 15 bin, fıçı için 15 bin, mahrukat için takriben 600 bin metremikâbı oduna ihtiyaç olduğu görüldü. Bu kerestelerin demin arzet- | tiğim gibi bugünkü kanun hududlari | dahilinde ve halen orman işletenler- | den başka bu işi tevdi edeceğimiz ele- manlar olmadığına göre memleket İçin nasıl temin edebileceğimizi tesbite uğ- | raşıyoruz. Halen böyle bir komisyon | çalışmaktadır. Bugünkü kanunun is- | tilzam ettiği orman kontratlarının!| muhteviyatını yüksek meclis elbette bilmektedir. Hazırlıklarımız #irasında yapmak istediğimiz ikinci bir şey madenler münasebetile Meclisi âlinin kabul et- tiği prensibi tatbik edebilmektir, Or- manda imalât yapanların kontrat. larına nazaran kendileri yalnız keres- teye elverişli kısımlardan istifade et- mekie, maden direği kâğıd hamuru, mahrukat olarak kullanılabilecek kı- sımlari orman dabilindö terketmek- tedir. Bilhassa bu, orman için olduğu kadar milli ekonomi bakımından da bir israf halini almaktadır. Halen or- man işletenlerin vaziyetini bu kanun içerisinde tedkik ederken kereste fiat- lerini imkân olduğu kadar düşünme- ğe çalışacağız. Halen bu istikamette çalışmaktayız. Orman servetimiz hakkında mev- cud dosyalara nazaran müsbet olarak arzedebileceğimiz bir malümat mev- cud değildir. Bugünkü resmi ve faal vaziyet orman serveti hakkında mev- cud olan umumi tahminlerden Ibaret- tir. Bunu söyliyen amanejman mev- a mmm amma kam im e agam iü ağa m Sa m Kai vie İCMİMAR Elektrik şirketi “Baş tarafı 1 fnel sahifede) Üçüncü mıntaka fmirliği de memur- ların vaziyetlerile yakından alâkadar olarak kendilerile temasa başlamış- tır, İş kanununa görede şirketin memurlara tazminat vermesi icab et- mektedir, Diğer şirketlerin vaziyeti Elektrik şirketini takiben tramvay tünel ve havagazı şirketlerinin de satın alınacağından evvelce bahse- dilmişti. Bu cihet de kararlaşmıştır. Tramvay ve tünel çirketleri ağlebi ihtimal ayni zamanda satın alımacak- lardır, Müzakerelere bir iki aya ka- dar başlanacaktır. 'Havagazı şirketine gelince: Bu şir- ket Belediyeden aldığı imtiyazla faa- liyet sahasına atılmıştır. Bu cihet göz önünde tutularak havagazı şirketinin Belediyeye mal edilmesi düşünülmek- tedir, Şirketle Belediye arasnda mü- zakereler cereyan etmesi ve havaga- zı şirketini de Belediyenin satın ak ması icab etmektedir. Elektrik şirketi müdürünün ie fesi 1 temmuzda nihayet bulacaktır. Amerika Hariciye Nazırının nutku «Amerikanın uyanık bulun- ması lâzımdır» diyor Nevyork 30 (A.A.) — Hariciye Na- zırı Hull, Long İslandda Fares par- kında ölüler günü münasebetile ya- pılan merasimde bir nutuk söyliye- rek demiştir ki: «Milletler ailesinin bazı azası kuv- vet ve tehdidi bir milli siyaset eleti olarak kullanmağa devam ettiği müd- detçe Amerikanın müteyakkız bulun- ması lâzımdır.» Hull netice olarak şunları söyle- miştir: «İyice silâhlanarak taarruza değil müdafaaya hazırlanmalıyız. Ve harbe girmek için değil harpten uzak kalmak için hazır bulunmalıyız.» İngiliz - İrlanda konuşmaları hakkında bir tebliğ Londra 30 (A.A) — Dominyonlar nezareti tarafından geçen cumartesi günü bilen İngiliz - İrlanda konuş- maları hakkında neşredilen bir teb- liğde aşağıdaki neticelerin elde edil- diği bildirilmektedir: Kork limanının müdafaası 7-11 ta- rihinden itibaren Irlanda askeri ma- kamlarına tevdi edilecektir. Berehaven ve Lughsvili'nin müda- faaları ileride tesbit edilecek bir ta- rihte Irlandaya tevdi edilecektir. B. Mussolini yeni bir nutuk söyledi Roma 30 (AA) —B. Mussolini liktör gençliğinin jimnastik ve koro heyetlerinin bir nümayişinden iba- ret olan «Faşist yoklama» merasi- minde bir nutuk. söyliyerek: «Genç nesilleri büğünkü İtalyan impera- torluğu ve yarınki daha büyük İtal- ya için çalışmağa ve mücadele etme- Ee hazırlâmek istiyoruzu demiştir.“ B, Mussolini gelmeden evvel Ro- mada bulunan Alman askeri -muzi- kası ile birkaç İtalyan bandosu mün- tehap İtalyan ve Alman parçaları çalmışlardır, Frankist İspanya heye- tinin âzası merasimde hazır bulun- muştur. Bandolar Falanjist marşını çalmış ve halk «Ayriba Espaneş diyo bağırmıştır . İtalyanın bülün mühim merkezle» rinde Romadakine benzer merasim yapılmıştır. Düçenin nutku radyo ile yayılmıştır. A miyet verdiğimizi arzetmek İstiyorum. Biz de imkân olan süratle halen dev- Jet elinde mevcud ormanlar nedir? Bunların terkibi nedir? Bir işlet me mevzubahis olduğu zaman bu or- manlar ne verebilir? Bunları tesbit et- mek istiyoruz. Bu itibarla amanejman bizim de bilhassa uğraştığımız ve bu bürodaki memurlara verdiğimiz kıs- mun meseisini teşkil ediyor. B. Faik Kurtoğlunun bu izahatı üze- rine müzakere kâfi görülmüş ve mad- delerin görüşülmesine geçilerek kanun aynen kabul edilmiştir. Orman müdürlüğünün masarif ve varidatı 4,462,346 liradır. Büyük Millet Meclisi çarşamba toplanacaktır, Romanyai Sahife 13 ile Türkiye ' , arasında hava seferleri “Baş tarafı 1 İnci sahifede) Ankara temaslarından aldığı neti- Ce hakkında malümat rica eden bir arkadaşımıza prens Bibesko demiş- ir ki; z — Romanya ile Türkiye arasında yeni bir hava hattının tesisi, görüş melerimize esas teşkil etmiştir. Ümid ederim ki bu çok hayırlı teşebbüs iyi neticeler verir. Yakın bir âtide başlıyacak olan bu seferlere, iki motörlü ve altı yolcu alan tayyareler tahsis edeceğiz. mun- tazaman her gün Bükreşten kalka- cak olan posta, Bulgaristandan ge- çerek İstanbula gelecek, buradan tayyareyi Türk pilotları alarak Kon- ya üzerinden Adanaya götürecektir. Bu hat bilâhare Suriye ve Filistine | eya temdid edilecektir. Böyle bir seyahati mümkün olduğu kadar ucuz yapmağa gayret edeceğiz. Rağbet ” Üç talebe lis “ölü (Baş tarafı briinci sahifede) se müdürü B. Haydar, saat 17 râddelerinde direktörlük odasında kanaat notları üzerinde meşgul bu- Yunuyormuş. Kapı birdenbire açılmış, onuncu sınıf talebesinden Zeki, Ah- med ve Sabahaddin müdüre doğru Merlemişlerdir. Üç talebe masanın biraz ilerisinde durarak; — Ne yapıyorsunuz?. Kanaat not- larile mi meşgulsünüz., Demişler ve içlerinden biri geri dö- merek kapıyı kapamışlır. Müdür B. Haydar talebelerin bu gayri tabii hallerine bir mâna verememiş, ayağa kalkarak: — Ne istiyorsunuz ? Diye sormuştur. Zeki ve Ahmed ceplerinden birer tabanca, Sabahad- din de bir bıçak çıkararak müdüre doğru çevirmişler ve: — Kıpırdamayın. Bizi dinleyin. Demişlerdir. Müdür B. Haydar şaş- kın bir vaziyette gene aynı suali sor- muştur: — Ne istiyorsunuz. istediğinizi söyleyin?. Üç talebe cevab vermişler: — Bize son sınıfa geçtiğimize dâlr tasdikname vereceksiniz. Müdür B. Haydar, talebelere na- sihat etmek İstemiş fakat dinleme mişlerdir. Zeki; — Sus gördüğü takdirde dört motörlü dah büyük tayyareleri: bu hat üzerind işleteceğiz. Hükümetinizle müzakerelere de vam etmek üzere yakında bir heye le beraber memleketinize tekrar ge Jeceğim. Türkkuşu” organizasyonunu Ççol beğendim. Tayyareciliğin esasını teş kil eden bu branştaki muvafakıye tiniz şayanı takdirdir. Rumen tale 'belerinin de Türkkuşu kamplarına gönderilmelerini hükümetime teklif edeceğim. © Prens Bibesko, dün öğleye kadal Peraplas'ötelinde istirahat ettikten sonra Dolmabahçe sarayına giderek defteri mahsusu imza etmiş bundan sonra şehrimizin görülmeğe şayan yerlerini gezmişlir. Akşam saat on dokuzda, Hava kurumu tarafından Perapalasta' şerefine verilen hususi bir ziyafette hazar bulunmuştur. e müdürünü mle tehdid ettiler Diye bağırmış ve müdüre hakaref gitikten sonra ; — Fazla eöz istemiyoruz. Yarın akşama kadar tasdiknameleri verirs niz verirsiniz, vermezseniz siz de, ai niz halkı da tehlikededir. Belki bizi p i Mise vermekle bu işten yakanızı siye rabileceğinizi tahmin edersiniz. Beys hude yere böyle bir şey düşünmeyin, çünkü arkamızda sizden iİntikami- mızı alacak arkadaşlarımız vardır, Bunu hâtırınızdan çıkarmayın. i Demiştir. Diğer iki talebe Ahmed ve Sabahaddin de Zekinin bu sözle. rini tasdik etmişler; — Ona göre düşün ve tasdikname- lerimizi yarn akyama kadar hazır- Yayın. Demişlerdir. Bundan sonra üç tale İbeden ikisi tabancalarmı, diğeri da bıçağını Geplerne (sokarak (o dışa- rıya çıkmak üzere kapıya doğru iler lemişlerdir. Bunlardan birisi oarka- sına dönmüş ve son söz olarak müs düre şunu söylemiştir; — Yarın akşam bir arkadaşımız gelip sizden tasdiknameleri a tar "Talebeler çıkıp gittikten sonra müdür B. Haydar derhal telefonla polisi bulmuş ve hadiseyi anlatmıştır Polis bu üç talebeyi akşam geç vakta kadar aramış ise de bulamamıştır. İzmir zabıtası talebeleri arıyor. Eski ve yeni İstanbul (Baş tarafı yedinci sahifede) tacım nasıl Allahın elinde ise, şimdi Ge hayalım gene onun elindedir. E- ger o, bu hayatı muhafaza etmemi İş- tiyorsa senden bir tek JTütüf talep e- deceğim. Bana ald olan herşeyi al; yalmz Elöter sarayını bana bırak. | Yeni hükümdar, sözverdi; * 'fakat Kazinelerin yerini öğrendikten sonra, İren'in kır saçlarını tıraş ettirerek, onu Büyükada kadınlar manastırına sürdü. Sonra, bununla da iktifa etmi- | yerek Midilliye gönderdi. Rivayete nazaran, İren, o derece sefalele uğ- Tamış ki, iplik bükerek $ön günlerin- de maişetini temine mecbür olmuş. 803 de ölünce, Büyükadaya nâkledi- Up gömüldü. Fakat mezan, Haçlıla- rın İstanbulu çiğnemeleri esnasında harap oldu. Ortodoks kilisesi, İren'i hıristi- yanlığa ettiği hizmetlerden ve son günlerinde çektiği azaplardan dola- yı aizze arasına sokmuştur. On beş ağustosta yortusu tesid edilir, » İren gibi diğer bazı İmparatoriçe- lerin ve meşhur kadınların menfasi olan Büyükada müânastırının son se nelerdeki halini, müellif Sehlumber- ger şöyle tesbit ediyor; «Ayanikolaya varmadan çok evvel, tam Bedef adasının karşısında, deniz kıyısıyla yol arasında gezenler, sahilin çıplak ve 1ssız emini üzerinde geniş bir takım ha- rabeler görürler. Bu harebeler, tepeden dökülen toprakların altında kaybolmuş- tur. Eğer bu mübhem Dina bakıyelerino © gılır. Kubbeliri henüz yarı yarıya duran odalar, harap olmuş dehlizler, yu kayan topraklirin, otlar altında gömül- müş kalın duvarlar, büyük bir saha kap- lar ve bu' mevkie hâlk arasında Kamares; (yan! kamaralar, hücreler) denir, Taştan yontulmuş mimari tezyinaı bakiyeleri| yerlerde sürünmektedir. Bugün deniz kuşlarının sik sık ziyaret ettiği ve küçük çobanlarla sürülerinin da- Ima uğrağı olan bu sefil Kamares hara- besi Büyükadânın kadınlar manastırının bakiyesidir... Bu hikâyeden ve bu tarifden son- ra, Büyükadanın © parçasi, insanın İ nazarında her halde daha manidar bir hal alıyor... Üzerinde yaşadığı- muz İstanbul topraklarından her par çanın böyle bir hikâyesi yardır... Bum İarı birer birer öğrenir, yahud hati- Tamızda, canlandırırsak, taşların, top rakların adetâ etrafımızda canlan-s dığını hissederiz. Yürük Çelebi Gazi köprüsünün iki başından açılacak yollar için hazırlık Gazi köprüsünün iki başından açi- lacak olan yollardaki binaların istim- Miki ve yolların inşası için bir buçuk milyon lira sarfedileceğini yazmıştık. Belediye şehircilik mütehassısı bay Prost'un bazırladığı plâna göre bura- da yapılacak istimlâki tamamile başa rabilmek tzere evvelâ bu semtlerin kan dastro vaziyetini anlamağa karar ver miş ve bü hususta kadastro müdürlü- günden malümat istemiştir,