Romi int ütüncülük ? Umumi harpten sonraki devirde ye bahusus son senelerde dünyanın iktisadi sistemi temelinden değişmiş- tir. Vaktile münhüsıran giraat ve ham madde yetiştirmekle yaşıyan memleketler süratle sanaylleşmekte we eskidenberi sırf sanayi memleket- leri olan yerlerde da ziraat İlerlemele- tedir. Gene vaktile sırf hububat ye- tişliren memleketler şimdi tütün ve di tütün ihtiyacını dahil? istihsalâtı ile tatmin etmektedir. Yalnız âdi tü. tünler değil, iyi cins tütünleri de ye- tiştirmektedir, Bu tütünlerin tohumları hariçten getirilmiş olduğundan Romanyada yetişenlere de o menşel olan memle- ketlere göre isim verilmiştir. Meselâ Samsun, Yaka, Hersek ve Yalomista ismini taşıyan tütünler en iyi cins- £endir. Romanyada tütün eski Romanya- da, yani Eflak ve Buğdanda m Besarabya, Transilvanya, Banat ve cenubt Dobricş gibi sonradan Ro- manyaya iltihak eden yerlerde yetiş- tirilmektedir. 1937 senesinde tütün ekilen saha 17,070 hektarı bulmuştur. Bu öorâzi- den on üç buçuk milyon kilo tütün istihsal edilmiştir. Eskiden gelişi gü zel tütün ekilirdi. Son zamanlarda tütün tedkik ve ıslah enstitüsü ile İnhisarlar idaresi birleşerek en iyi cins tütün yetiştirmek usulünü çif- çiler arasında tamim efinişlerdir. Bu sayede tütünün kilo başına vâr sati kıymeti on dört buçuk leyden 23 leye çıkmıştır. Köylünün cebine fazla para girmesi islah işine dahs ziyade ehemmiyet vermesine sebeb olmuştur. Romanya tütünleri iri yapraklı ol- “ duğundan hem kıymaya ve sigara imaline, hem de yaprak sigara ya pilmasına yaramaktadır. Romanyanın bir gün tütün yetiş- tirmekte diğer Balkan memleketleri» ne rakih çıkacağı tahmin ediliyor, Nikâha giderken hapisg hapisaneye girdi Sofya zabıtası 25 yaşımda Vilko Di- mitrof adında bir genci tevkif etti, Eğer Dimitrofun on sekiz tane ni- ganlısı olmasaydı bu hâdise matbun- ta aksetmiyecekti. Dimitrof, 1937 senesi ağostosunda bir meslek tutmağa karar verdi. En rahat meslek de zengin bir adama da- mad olmaktı. Gözüne Sofyanın zen- gin tacirlerinden birinin kızını kestir- di... Kız da Dimitrofu beğendi, fakat iş bununla bitmiyordu; gencin bir işi daha vardı: Kendini müstakbel kayın» pedere beğendirip sevdirmek, Gel za- man git zaman Dimitrof buna da mü. yafiak oldu... Oldu amma, bir türlü »iküh kiyamıyordu. © Altı ay sonra kayınpeder müstakbel damadının şık gezen bir serseriden başka birşey olmadığını öğrendi, Dİ- mitrofu kovdu. Kizı ağlamağa başladı: Dimitrof onu iğfal etmişti, Mahkemeye baş vurdular, Dimitrofu altı ay hapse mahküm ettiler, Dimitrof altı ay hapishanede düşün- dü, Alı ay sonra çıktı, çıkdıktan iki ay #onra tam on beş kızla nişanlandı. Bu on beş kızın babası da Sofyanın zen- gin insanlarıydı... Dimiirof kendini kızlara sevdirip beğendiriyor, kızlar da babalarının yanında onun avukatlığını yapıyorlardı. Dimitrof böylece gül gibi geçinip gidiyordu. Derken günlerden bir gün bu Don Juan sahiden fişık oldu. Hayatında ilk defa sahiden bir kızı sevdi. Bu kız Sof- yanın büyük otellerinden birinin sahi- binin kızıydı... Bu sefer Dimitrof işi uzatmadı, Kın seviyordu, evlenecekti. Düğün hazırlık- ları başladı, nikâh günü tesbit edildi... Yüz arabalık bir kafile nikâh memur- luğuna gitmek üzere yola çıktı... Fakat köşe başında zabıta memurları kafileyi durdurdu. Dimitrofu tevkif etti: Alda tap igfal ettiği iki nişanlı zabıtaya gi- küyet etmişti. Bu hâdiseden sonra şikâyetçi kızla, rın sayısı on İkiye çıktı, Dimitrofun muhakemesi bugüne ka- dar görülmemiş bir muhakeme olacak- tar, Sporun fazlasi muzir! Aldershot fabrikaları, İngiltere Harbiye Nezaretinin hesabına çalr gır... Harbiye Nezareti bu fabrika iş çilerina bir tamim gönderdi. Diyor ki: ! «Spora fazla düşkünsünüz... Spor faaliyetinizden yüzde 286 ini indi riniz!» Harbiye Nezareti sokaklara da afiş ler astı ve gençliğe hitab eti: «Futbole fazal düşkünlük göste riyorsunuz. Bu sporun büyük bir kıymeti yoktur. MUM müdafaaya ya- ryacak sporlar yapınızl...> Allo!.. Allo!.. Otuz senedenberi telefon çok te Kemmül etti. Resmi istatistiklere göre 1913 de yeryüzünde 310,000 telefon merkezi varken bu rakam 1936 da 1,481,000 olmuştur. 1918 de 45 milyon mükâleme ya Ancak otomatik telefon memur s0 yısını azaltmıştır. 1913 de 7,052 kişi, 1929 da 21,528 kişi, 1931de 22,057 kişi telefonlarda çalışırken bu sayı 1036 da 17,362 ye düşmüştür. Londra çocuk bakımevi İngiltere, Londrada ilk çocuk ba kımevini açtı. * Bu eve çocuklar bir gün için kabul edildiği gibi, bir ay içinde kabul ,olunuyorlar, Balamevinin binası, büyük bir park ortasında kocaman bir saray- dır, Geceleri her çocuk ayri odada yâr ilayor ve ayrı bir dadı tarafından bâ- kılıyor. Ancak oyun ve yemek oda- larında çocuklar bir araya toplanı- yorlar. Evin bütün döşemeleri beyaz ve çiçekildir. Yerlere yıkanır cinsinden kauçuk serilmiştir. Çocukların oy. nadıkları her şey, ta bahçenin kol. | tuklarına kadar her şey dezenfekte | edilmiştir... Evdeki müstahdemlerin hepsi de mekteb mezunudur. Seyahate çıkarken çocukları bira» kacak kimseleri olmıyan sileler içleri rahat ederek çocuklarını bu eve birâ- kıyorlar, Ev o kadar rağbet görmüş- tür ki, ana baba cumartesi öğleden sonra ve pazar günleri rahat gezebil. mek için çocuklarını cumartesinden pazartesi sabahına kadar bu evo tes- Um ediyorlar. Hamleti ezber bilen adam Gece.. Londra tiyatrolarından bi rinin kapısı... Gişenin önü kalabalık... Bu kalabalık arasında üstü başı pej mürde bir adam dolaşıyor, ölekinden berikinden para istiyor... İngüterede dilencilik yasaktır. Ada- ma tevkif ediyorlar, hâkim huzuruna çıkarıyorlar, Hâkim: — Dileneiliğin yasak olduğunu — Dümiyor musunuz? diyof, e a ike ilen e lk” .— Ben dilenmiyordum. — Ne yapıyordun? — Şür okuyordum, halk ta okudu- gum şiirleri beğeniyor, bana mükâfat veriyordu. — Hangi şitri okuyordunuz? — Hamlett okuyordum. Bentekmil Hamleti ezber bilirim, Ve mazmın Hamletten uzun bir parça okudu. Hâkim dikkatla dinledit Saht Şekspir! dedi, e e İğ ia NEİL emi Bugünün en mühim silahı petrol ve petrolden çıkan muhtelif maddeler Müstakbel harpte makineli vesaitin mühim bir rol oynıyacağı anlaşılmış- tur. Fakat bu makineli vesaitin hepsi de uzun bir harbe kifayet edecek ka- dar petrol temin edilmediği takdirde hiçbir iş göremez, Asri harplerde en mühim silâh petrol ve emsali mevaâd olduğu asla itiraz kabul etmez bir ha Kikattir. 'Bu hesaba göre, müstakbel harpler da her muhasım devlet evvelâ kendisi» nin petrol ihtiyacını temin etmeği ve saniyen düşmanını bu maddeyi temin, etmekten meneylemeği odüşünecek- tir, Muhtelif büyük devletlerin petrol temini noktasından vaziyetleri ne ol duğu sualinin cevapları, gelecek har bin gidişi üzerinde bir fikir edinmeği kolaylaşlıracaktır. Bu cevapları veğ« mek için bir taraftan bütün cihanda petrol istihsal eden memleketleri bil- mek ve diğer taraftan her devletim petrol siyasetini öğrenmek lâzundır, Dünyada harbe en ziyade hazırla” nan ve hadden fazla silâhlanan mil Jetler Avrupa kıtasında bulunuyon Halbuki burası dünyanın en âz pel- rol yetiştiren bir parçasıdır. Avrupa“ nım petrol istihsalâtı sulh zamanındâ bu memleketlere aid ihliyacatın ans cak yüzde onunu tatmin ediyor, Harp ramanında ise Avrupanın istihsalâtı ihtiyacın yüzde birini temin edemiye cektir. Çünkü son Japon - Çin har. binden alman derslere göre, harp zâ” manında petrol sarfiyatı sulh zaman» larındaki sarfiyatın üç misli bulun maktadır. Umumi ve fenni jemi fahımi maiyef olan petrol en ziyade Amerika kiıta- sından çıkıyor. Dünya piyasasınış yüzde yetmiş altısını Amerika mem» leketleri temin ediyor. Bu memlekef- Avrupada yalnız Ro- manyada petrol vârdır. Diğer bütün Avrupa devletleri başka mem- leketlerden, bilhassa Amerikadan petrol temin etmek mecburiyetindedir lerden yalnız Şimali Amerika mütls- hid devletleri istihsalâtı bütün cihan istihsalâtının yüzde altmış üçünü teş kil etmektedir, Umum Asya kıtası petrolleri düm ya istihsalâtının ancak yüzde sekiş buçuk kısmını teşkil etmektedir, Ay- rupanın büyük ve küçük umum dey- letleri kendi petrol ihtiyaçlarını da- hilden tamamen temin edemedikler rinden, hariçten petrol ithaline meo- bur bulunuyorlar. Bu ihtiyaçtan yal. niz Romanya varestedir. Petrol menablinin sahibi sermay& dar milletler kimlerdir? Bunların bam şında İngilizler bulunuyorlar. İngik terede petrol yoktur, Maahaza bütün cihan istihsalAtının yüzde 18 kismini #emin eden müesseseler İngilizlerin elinde bulunuyor, Meksikadaki İngilig şirketlerinin petrol kuyuları ve fab- mayedarları bütün dünya petrolleri- nin yüzde 20 kısmını kontrol ve idare- leri altında bulunduruyorlardı. Fran- sızlar ise dünya petrol istihsalâtının ancak yüzde birini kontrolleri altında bulundurmaktadırlar, Bu da Irak pet- Tol şirketindeki yüzde 25 nisbetindeki hisselerinden neşet ediyor. Almanya dünya istihsalâtının âz- cak yüzde (0,16) kısmını ve Lehistayş yüzde (0,18) kısmını temin ediyorlar, Romanyanın petrol kuyuları istil- salâlı dünya istihsalâtının yüzde “(2,5T) kısmını teşkil etmektedir. Biş harp vukuunda Romanyanm petrol- leri ancak kendisinin ve müttefiği Yugoslavyanın ihtiyacını temin ede« bilecektir. Binaensleyh bir harp zamanında Avrupa memteketleri makineli harp Ületlerini tahrik edebilmek için deniz &şiri ve uzâk memleketlerden petrol ithaline muhtaç bulunacaklardır. Bütün dünyadaki mâkineli harp vesaitinin yüzde yetmişi Avrupada bulunuyor, Halbuki bunleri harekete getirecek mevadın ancak yüzde üçü kendi dahili istihsalleri ile temin olu nabilecektir, Bu hesaba Sovyet Rus« yası da dahildir. Binaenaleyh Avrupa milletleri hare bedebilmek için Amerikanın petrolle« rine muhtaç bulunuyorlar. Avrupa yalnız ham petrolde değil, ayni za manda bunun tasfiyesi hususunda da harlce muhtaçlar, Bütün dünyanın bir senede tasfiyg ettiği petrol vasati hesapla 300 mfis yon ton tutuyor. Rusya hariç olmak Üzere, diğer Avrupa memleketlerinde senede bu miktarın ancak yüzde 65 u nisbetinde petrol tesfiye odilmektediş, Yüzde Ti kısmı Amerikada ve kalanı Felemenk Hindistan adalarında, Irak» ta ve Rusyada tasfiye edilmektedir, Hülâsa, bütün dünya memleketie« rinin petrol siyaseti mümkün merta be kendi vesaiti ile petrol İstihsal ve tasfiye.etmek ve mümkün mertebe başka memleketleri bundan meney- lemek mihyeri etrafından dönmekte. dir, FP. Bursanın imar hazırlanaca Bu işin B. Prost'a verileceği teyyüd ediyor Bursa (Akşam) — Bursanın imar plânı işini profesör bay Prost'a vo- rileceği yolundaki" haberler teeyyüd - müracaat ederek şimdiye kadar ya- pılmış olan harita ve hazırlıklar hak kında malümat istemiştir. Bay Prost, daha evvel Bursaya yaptığı bir ki seyahaltle şehir vazi- yeki üzerinde kısmi etüdler yapmak imküninı bulduğu için Bursaya ta mâmile yabancı değildir. Belediye o başmühendisi, mevcud Harita ve plânları alarak Bay Prostla temas etmek üzere bugün İstanbu. la hareket etmiştir. Kuş adasında bir bando teşkil edildi Kuşadası (Akşam) — Kuşadasın daki (Ada klübü) gençleri bir ban- do teşkil etmişlerdir. Denizcilik 6po- Tuna çok ehemmiyet veren gençler, haftanın muayyen günlerinde Kuş- adası parkında bando ile halkın mu giki ihtiyacını temin etmektedirler, Yukardaki resimde (Ada klübü ban» dosu) takımı görünüyor. Şarkişlada belediye oteli Sıvas (Akşam) — Sıvasa bağlı şirin Kazalardan biri de Şarkışladır. Bele- diye, kasabarın her gün artan ihti yaçları üzerinde durmadan çalışmak» tadır, Görülen Ihtiyaç üzerine beledi- ye namına bir havuz, yedi buğday ambarı ve istasyon yolu üzerinde biz köprü ve saire inşa edilmiş ve bu s8 ne de, her ihtiyaca tercihen belediye tarafından dokuz odalı bir otel yaptir p Gazi köpr üsünün inşası çabuk ilerliyor Inşaatın gelecek sene ağustosa kadar biteceği ümid ediliyor Gazi köprüsünün ayaklarının derin- Miği hakkında Belediye ile mütenhhid arasında çıkan ihtilâf halledildikten #onra inşaat tabi seyrini takip ediyor. Bon vaziyeti gösteren malümatı aşa- Hıya kaydediyoruz: Köprünün en mühim ve en külfeti inşaatı ayaklarile dubalarıdır, Dubalar, müteahhid firmanın Almanyadaki evvelce de yazdığımız gibi - Balat atel: yesinde parçaları biribirine bağlan mak suretile kurulmaktadır. Şimdiye kadar montajı yapılarak denize indiri” len dubalardan dördü biribirine bağ- lanmış, bunların üzerlerine kolanları, mesnedleri, kirişleri konmuştur. Köprünün tam orta kısmını teşkil edecek ve açılıp kapanma mahalline isabet eyliyecek olan diğer üç dubanın da biribirine bağlanmasına ve kolonlar rının konmasına. başlarımıştır, Bunlardan başka duba kurularak de- nize indirilmişse de bunların biribir- lerine bağlanmasına henüz başlanma- mıştır. Montajları tamamlanmıyan dört duba daha vardır Kİ, bunlar da yakında denize indirildikten sonra bi. ribirlerine bağlanacaktır. Köprü 24 duba üzerine kurulacaktır, Bütün bu dubalar biribirine bağlandıktan sonra Unkapanı ve Azapkapı taraflarındaki her iki başa bağlanmak üzere asıl ku- rulacak yerine çekilecektir. Köprünün Unkâpanı ve Azapkapi başlarındaki kenar ayaklarının inşaa» tına gelince: Köprünün Unkapanı ta rafında iki kenar ayağı olacaktır. Bi- rinci kenar ayağının 18 metre derinli. ğinde olmak üzere 132 parçadan iba- ret bütün kazıkları çakılmış ve bu su- tur, Birinci ayağa nisbetle geriye doğ» ru yapılacak, ikinel kenar ayağının kazıkları 18 metre derinliğinde olâ- caktır. Bu ayağın kazıkları şimdi ha» zırlanmaktadır. Yakında başlanacaktır. Azapkapı cihetinin a yaklarının inşasına da başlanmak Ozge re hazırlıklar yapılmıştır. Azapkapı Bü» hili, Unkapanı gibi çürük bir zemin ola maâdığından burada Unkapanı cihetine deki kadar derine inmeğe ihtiyaç gös rülmemiştir. Sahilin tam köprüye bie tişecek olan birinci ayağı kazıkları 16 metre derinliğine indirilecektir. Bura ya çakılacak kazıklar hazırlanmakta, dır. Bunun gerisinde inşa edilecek ikin» ci ayağın kazıkları da 10 metre uzun. Tuğunda olacaktır. Bunların hentiz has arlanmasına başlanmamıştır. Dubalae rın biribirine bağlanması, kolonlarının, mesnedlerinin. tulani ve arzan! kirişle" rinin könulmasile bütün dubaların bir hizaya getirilerek asıl yerine konması ve iki taraftaki ayaklarına bağlanma İşi bittikten sonra köprünün beton aw me döşemesine başlanacaktır. Bu iş da yapıldıktan sonra köprünün parmalfı ları inşa edilecektir. Köprünün ortasını teşkili eden ki4 sım kaldırımlı olacak ve yayalara mahsus Olan kenar kaldırımlarda asialt olârak inşa edilecektir. Ni hyet bütün bu işlerin arkası alındık” tan sonra tramvay rayları ve tenvireta mahsus çlektrik direkleri dikilecektir, Bütün bü inşaat, mühim bir ârıza ve sebep çıkmazsa, gelecek sene ağus- tosa kadar ikmal edilecektir. Köprünüğ hangi renge boyanması şimdiden ka rarlaştırılmıştır, Gazi köprüsünün de mir kısımları koyu gri renkte olacak»