08. 36 - 1 Mayıs 1938 AKŞAM , AKŞAMDA.N AKŞAMA. İSTANBUL HAYATI | Nikbin haberler karşısında.. skiden denirdi ki: — Garbe nasıl yetişeceğiz?... On- lar otomobille koşar derecesinde iler- Miyorlar... Bizse öküz arabasile gidiyor Şibiyiz!... Şayed gerisin geri kaymıyor- sak. Bugünse... Garbin tedennisine mi- sal mi ararsınız? Cildler dolduracak kadar çok: Nice memleketlerde nüfu- Sun artık çoğalmamasından, hattâ Azalmağa yüz tutmasından başlayı- ,hz; on dokuzuncu asırdaki fen, sa- mat, imar, beşeri menafii ihata eden felsefe ile şimdiki mukabillerini kar- Şilaştırınız... Ya hele iktisad, ya hele iktisad... Bizde ise... Sadece son günlerin ga- zele sahifelerini çevirelim: Geçen se- henin demiryolu hasılatına kıyasla bu seneninki iki misline çıktı... Beş se- mede anavatana iki milyon Türk gele- cek ve bunlar için 50 milyon lira sar- folunacak... İstanbula, bir senede altı buçuk milyon sarfedilecek... Medeni teşkilâtlanmamıza ve bunların feyiz- « erine dair haberler saymakla bitmi- | Yor... Sadece Merkez bankasının son Faporunu okumak bile insana inşirah »veriyor... İlerleyişimizin panoraması Ancak cildler doldurmakla izah edilir. Her halde bu sefer biz terakki oto- Mobiline bindik. Garple aramızdaki mesafe her hususta günden güne da- ralıyor. Öyle ki, ihtimal bu nesli bile muazzamadan olduğumuzu id- rak edecek... wi) Zelzelenin bilânçosu mtemimiz büyük: Dahiliye Veki- linin izahalından; son zelzelede id vatandaşın öldüğünü öğreniyo- Hayvan zayiatı 680, yıkılan evler İstanbulun meşhur büyük yangın- larından sonra, oşu kötü binalardan kurtulduk, yerlerine iyileri yapılır!» Denmişti, Fakat umduğumuz gibi ol- madı, Zelzele mıntakasının 4000 bi- bası yerine felâketzede yurttaşlarımı- Za şimdiki rejimin çok daha güzel ev lx Yapabileceğine inanıyoruz. Öyle ki, 148 kişinin matemini tutmakla be- » mamurlaşan bu yurd parçası da gelecek nesiller «bazan fe- de olurmuş hayırlısı!» desin- m Tek şekil! Avia radyosunun 30 nisan ta- rihli programnıda ecnebi ismihas- | lar - Rixter, Mieheli, Kattnigg diye - Asli imlâlarile yazılıyor. © bul radyosunun aynı tarihli | ise - Şopen, Testi diye - | Programında Keza, Ankarada: «Dle Rose von » diye, Almanca imlâ şekli... İstanbulda «fı peskatore kante» tar- Sında bizim harflerimize uymuş bir Yazış, vi millet değiliz: Tek şekil istiyo- Tuz! Hepimiz ona uyalım; her kafa- dan bir ses çıkmasın! Bu münasebetle, şunu da hatıra ge- tireyim ki, ecnehi ismihasların telâf- göre yazılması kabul edildikten Sonra bir zamanlar kullanılması za- Türi olan apstroflara hacet kalmadı. Bu cihette de tek şekil... aa (Vâ - Nü) Belediye zabıtası Talimatnamenin ikmali Yeni şehir meclisine kaldı Şehir meclisi, Belediye zabıtası ta- i İanamesinin bir çok mühim mad- m kabul ettiği halde işlerin çok- z dolayı bütün talimatname- Yi müzakere edememiştir. Talimat Mamenin tedkiki önümüzdeki teşrini- Sanide toplanacak olan yeni meclis alından tamamlanacaktır. edilen kısımların şimdiden ak mevkiine konmasına imkân dn Talimatname bir kül teşkil ğinden tamamlanıp Dahiliye Ve- Mr tasdik edilmeden tatbik edi- yecektir, Yeni meclis talimatnameyi tamam- Yıncaya kadar yine eski talimatna- ne olacaktır. Bu itibarle telif esnaf teşekküllerinin ileri Sürdükleri itiraz ve mütalâalar an Şak yeni meclis tarafından nazarı dik- Kate alınacaktır, i Orman mektebi talebesi ormanları geziyor Büyükderede orman fakültesi üçün- cü sınıf talebesinden 28 kişilik bir grup dün akşam Bandırma yolile İz- mire hareket etmişlir. Oradan Bur- İ dur, Finike, Elmalı ve Antalyaya gi- decek, ormanlarda tedkiklerde bulu- nacaktır. Talebe ile birlikte orman yol pro- fesörü Pfefferkom, haşarat porfesörü Şniçek, silvikültür profesörü Esad Muhlis de hareket etmiştir. Son sınıf talebesi bir hafla sonra hareket ederek Eskişehir, Bozöyük, Bolu havalisi ormanlarını gezecektir, Gürültü çıkaran iki sarhoş yakalandı Riza ve Rahmi isimlerinde iki kişi evvelki gece saat ikide sarhoş bir hal- de, Arnavutköyde bir gazinoya git- mişler, bir aralık masadaki tabak, kadeh ve emsali şeyleri kırıp döktük- lerinden polisce yakalanarak mahke- meye verilmişlerdir. Kantarcılar cinayeti Carih bu işi kadın yüzün- den yaptığını itiraf etti Küçükpazarda bir gemicinin bir kadın meselesinden bir garson tara- fından yaralandığını dün yazmıştık. Kanlı hadisede ağır yaralanan Fevzi yirmi dört yaşlarında bir gençtir. Cinayeti işleyen Nuri de, muhtelif gazinolarda , garsonluk etmiş olup, son zamanlarda boşta bulunmaktadır, Yaş itibarile Fevzlden iki yaş küçük olan Nuri bir müddettenberi müna- sebette bulunduğu bir kadınm, ken- disinden yüz çevirerek Fevzi ile mü- nasebet tesis ettiğini haber almıştır. Fevzi evvelki gece geç vakıt öteberi almak üzere sokağa çıkmış ve Kan- tarcılar camiinin önüne gelmiştir. İşte tam bu sırada rakibi garson Nuri ile karşılaşmıştır. Nuri, Fevziyi gö- rür görmez, hiç lâkırdı söylememiş ve üzerinde taşıdığı bıçağı çekerek Fev- zinin üzerine atılmış ve beş yerinden vurmuştur. Fevzi kanlar içinde bir tarafa yi- kılmış, civarda bulunanlarla yetişen polis ve bekçiler Nuriyl bıçağile bir- likte yakalamışlardır. Garson Nuri, bu işl bir kadın yüzünden yaptığını itiraf etmiş ve dün adliyeye teslim edilmiştir. Parmak ısırdığı için 29 lira paza cezası verecek Mordo adında biri gece Zincirliku- yu civarında Hasanın alırma girmiş, gürültüyü duyan Hasan ahırda hırsız olduğunu anlıyarak yavaşça kapıdan girip Mordoyu orada yakalamıştır. Mordo yakayı kurtaramıyacağını an- layınca Hasanın ellerini ısırarak par- maklarını dişlerile parçalamıştır, Ho- sanın bağırmasına yetişen polisler Mordoyu yakalamışlardır. Dün dördüncü ceza mahkemesinde yapılan muhakemede Mordonun hır- sızlığa teşebbüs suçu sabit görüleme- miş, ancak Hasanın elini ısırıp yarala- dığı için 29 lira para cezasına mah- küm olmuştur. Belediye getirteceği otobüsler için garajlar yaptıracak Belediye, Şehir meclisinden aldığı 500 bin liralık selâhiyet üzerine şim- dilik sipariş edeceği 35 - 40 otobüs için ayni zamanda fenni tesisatı havi garajlar da tesis edecektir. Otobüsler getirilmeden evvel ev- velâ garajlar yapılacaktır. Bütçe, Da- hiliye Vekâletince tasdik edilince bu garajlar da inşa edilecektir, Bir kalorifer bacası tutuştu ateş çabuk söndürüldü Taksimde Talimhane meydanmda İlkyaz apartmanının kalorifer ba- cası tutuşmuş, derhal yetişen itfaiye ateşi genişlemeden söndürmüştür. Na Haklı şikâyetler Ölü gömmek müşkilâtı Tophanede, Medrese sokağında 40 numarada bay Hamdi Mehmed Perol yazıyor: Altı evlâd sahib! #ken hepsini toprağa gömmilş bir muhacirim. Sekiz aylık Mahmure isminde bir yavrum vardı, Nice tedavilere rağ- men o da öldü. Mezar kâğıdı al- manın ne müşkil şey olduğunu o zaman anladım. Belediye dok- toru, hususi doktordan kâğıd t3- ter. Ona giderim, vermez, «vaz fem değildir!» der. Beri tarafa döner, gene aynı cevapla karşıla- şarım. Acist olan, felâketzede bulunan adamlara bu kadar eza vev& mMi- dır? Makamı aidince lütfen tah- kikat yapılsın, Cenazesi olanlara pek çok müşküdt çıkarıldığı gö- rülecektir. 716 yaşında iki âşık / Âşıklardan biri rakibi olan diğerini dövmüş! Dün sabah Emin adında on öltı yaşlarında bir kasap çırağile ayni yaştaki arkadaşı Sadeddin bir aşk meselesinden sokak ortasında kavga etmişler ve mahkemeye verilmişlerdir. Bunlardan Sadeddin davacı, Emin de suçlu olarak muhakemeye girdiler. Sultanahmed. üçüncü sulhceza mahkemesinde davasını şöyle anlat. tı: — Sabahleyin iki arkadaşımla beraber mektebe giderken eskiden tanıdığım E- min beni çağırdı. Beraberce Süleymaniye camisinin avlusuna girdik. Orada Emin bana; wsen bir daha benim konuştuğum. kızla konuşmuyasaksın?» diyerek üzerime atıldı ve gözümün altına bir yumruk yur- du. O sirada arkadaşlarım yetişerek kon- disini yakaladılar, Emin bu defa elini ce- ketinin iç cebine sokup bıçak çekmek İs- tedi. Fakat arkadaşlarım o buna vermediler, O sırada gelen Kâmil adında bir adam dâ Eminin cebinden kamayı al- dı. Şimdi ben Eminden davacıyım. Maznun Emin bu iddiayi inkâr e derek dedi ki: — Ben bir kızla konuşuyordum. Bu sa- bah Süleymaniye. civarından geçerken Sadeddini caminin avlusuna çağırarak bir daha bü kızla konuşmamasını, çünkü kı- zın bana aid olduğunu söyledim. Saded- dini dövrtedim, bıçak ta çekmedim. Üze- rimde bulunup mahkemeye getirilen bi- çak ta bizim evin ekmek biçağıdır. Halbuki bıçak, kasatura biçiminde yapılmış bir şeydi. Hâkim, orada bu- lunan bir polis memurunu ehli vukuf yaparak bıçağı tedkik ettirdi. Polis de bunun ekmek bıçağı olarak kulla- rulamıyacağını, bıçağın tam bir kama olduğunu söyledi. Dinlenen şahidler de Eminin yum- rukla Sadeddini dövdüğünü ve bıça- ğı da Eminin cebinden aldıklannı söylediler. Reis, Emine sordu: — Sen bu yaşta haydudluk mu ya- pacaklın? Kamayı cebinde niçin gez- diriyorsun? Emin gene bunun ekmek bıçağı ol-) duğunu iddia etti. Muhakeme netice- sinde Eminin sokakta Sadeddini döv- düğü sabit olduğundan bir ay hapsi- ne, ancak yaşı küçük olduğu cihetle cezasının yarısı İndirlerek on beş gün hapse konulmasına, bıçak taşıdığı i- çin de ayrıca bir lira para cezası ver- mesine ve iki lira da mahkeme maş- rafı ödemesine karar verdi. İki araba yolda iki kişiye çarptı Said isminde birinin idaresindeki yük arabası Balıkpazarında 18 yaş- larında Aleksandra isminde bir kıza, Nailin idaresindeki yük arabası da Eminönünde Mehmed adında birine çarparak yaralamışlardır. Polis arabacıları yakalamış, yara- hları tedavi altına aldırmışlır, ————— m... 1 Mayıs Bahar Bayrammda TÜRK MAARİF CEMİYETİ Rozetlerini takınız... ŞEHİR HABERLERİ Tedkik seyahati | Yapı işleri Mimarlar ve inşa- at mühendisleri mesul olacak Şehir plânının kabul ve tasdiki Üüze- rine şehrimizdeki bina inşaatıda daha esaslı kayıtlara tâb tutulacak tır. Şimdiye kadar inşaat, mimar ve mühendis ünvanını haiz hereks ta- rafından yapılıyordu. Mühendislerle mimarların selâhiyetlerini tahdid eden 1035 numaralı kanun çıktıktan son- ra belediye inşaat ruhsatiyelerine dair bir talimatname hazırlamıştır. Şehir meclisi tarafından kabul edilen bu talimatnameye göre inşaat mü- hendislerile mimarlardan başka hiç bir kimseye bir yapının fenni mesuliye- ti verilmiyecektir. Talimatname, der- hal tatbik edilecektir. Talimatname bu mimar ve mühen- dislerin mesuliyetini üzerlerine ala- cakları inşaatı da ne suretle kontrol edeceklerini tasrih ettikten sonra i Nafla teknik okulile Avrupa inşaat teknik mekteplerinden mezun olan- ların ne gibi inşaat ile meşgul olacak- larını tasrih ediyor. Iki hırsız yakalandılar, hapse mahküm oldular Şerafeddin edında biri Beyazıdda kalabalık bir tramvaya binerek yok culardan bir genç kızın para çantası- nı aşırmış, tramvaydan atlayınca orâ» da kendisini beklemekte olan arkada» şı Koço ile beraber yan sokaklardan birine kaçmıştır. Çantasının çalındığının farkına va» ran kızın ve diğer yolcuların bağır- maları üzerine polisler gelmişler ve Şerafeddinle Koçoyu sokak içinde çan- sinde mevkufen Mmuhakemeleri yapı- lan Şerafeddin ve Koço bu çantayı sokakta bularak içindeki parayı tak- sim ederken yakalandıklarını iddia etmişlerse de dinlenen şahidlerin ifa- deleri ve tahkikat evrakile suçları sa- bit olduğundan bunlardan Şerafed- dinin bir sene hapsine ve ancak sabi- kalı olmadığı gibi çaldığı paranın kıy- meti de pek az olduğundan cezası İn- dirilerek dört ay hapse konulmasına, Koçonun da cürüm ortağı olduğu an- laşıldığı gibi sabıkası da bulunduğun- dan yedi ay hapsine karar verilmiştir. Bunlar mahkümiyet müddetleri ka- dar da Emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulacaklardır, bir işçi elektrik cereyanına kapılarak öldü Kartal Çimento fabrikası inşaa- tında çalışan ameleden Haydar, bir elektrik makinesi yanındaki su boru- sunu çevirmekte iken elektrik kon- takt yapmasile cereyana kapılmış, düşüp ölmüştür. Hâdise hakkında Kartal adliyesile jandarma kumandanlığınca tahkikat yapılmaktadır. Bir kadın merdivenden iner- ken düştü, muhtelif yerlerin. den yaralandı Fatihte oturan 35 yaşlarında bayan Ayşe, evin yüksek merdiveninden in- mekte iken müvazenesini kaybede- Kartal Çimento fabrikasında | Tek düşmüş, muhtelif yerlerinden ya- ralandığı gibi ağzından da fazla mik- tarda kan gelmiştir. Ayni zamanda Vazı hamil etmek üzere bulunan bayan Ayşenin sihhi vaziyeti tehlikeli görüldüğünden Ha- seki hastanesine kaldırılmıştır. Arşimed gibi buldu! Dostum (K...) dalma söyler durur. özi — Son zamanlarda kardeşim edebi- yat merakına düştü. Merak değil, âdeta hastalık. Gece gündüz şiir ya- zacağım diye masa başından kalkmı- yor. Eh, diyordum, Edebiyatın da diş çıkarmak, dillenip konuşmak gibi mu- ayyen zamanları olmaz ya, Gerçi bu, daha ziyade hulki bir istidad işi ise de, kimbilir? Belki bu delikanlının istida- da da yeni uyanmıştır. Geçen gün dostumun yeni yaptır. Hadi biraz yanına gidelim, lar baştan başa acalb tablolar, çeşid Yunan milli şarkıları hakkı-a konser Atinada maje. « kral Jorjun hima- yesi altında parlak bir konser veren Yunan sanatkârı ve Yunan halk şar- kıları sanatkârı bayan Karantinu İs- tanbula gelmiştir. Bayan Karantinu Salzburg festival. lerinde büyük muvaffakiyet kazan- mıştı. 2 mayıs pazartesi günü akşa- baş konsolosluğunun himayesi altın- dadır. ( Atinada hararetli Türk - Yunan dostluk tezahüratı yapıldığı bir sıra- da halkımızın Yunan halk şarkılarını zevkle dinliyeceklerine ve konsere rağ» j ' j | <5