Hindistan ve Avustr al- yaya giden yollar r İngiltere ile İtalya kati anlaşmaya Vardılar, Buna ald Romanda hazırla nan muahede de imzalandı, Her iki evlet Akdenizdeki vaziyet ve men- Baatlerini sarih bir surette tesbit et Şilıklı olarak teahhüd etmişlerdir. İngilterenin Akdenizdeki en mühim Bu yollardan biri cenubt Afrikayı dolaşan ve Hindistana giden Ümid burnu yoludur, Diğer cenubi Afri- jpadaki Macellân boğazından geçen ve vustralyaya giden yoldur. Bu yolla- Paris mektubu Yeni Fransız kabinesi meclisten neden ittifakla itimad reyi aldı? Komünistler bir istipdad hareketinden korktular ve aladye gibi istipdad düşmanı bir adam bulunca ona sarıldılar. Komünistlerin bu vaziyeti üzerine, kabineyi tenkide hazırlanan, sosyalistler de lehte rey vermeğe mecbur oldular Paris 18 (Akşam) — Bazı memle. ketlerde maddi dynamisme var. Fran- Sizlarınki manevldir. Şimdi en bü- Yük kuvvetleri tevekkilde. eBiz şans- milletiz, işin içinden çıkarızı di- kaş$İ dün akşam benim gibi yeni ema >ebüslar karşısında bir kaç gün hah oldukları münakaşaları e alâmetidir. inkli kabine relsinin, ekseriyetine Kin olduğu 600 bu kadar üzalı bir eliste güçlükle 815 rey toplama» ii sonra meclisin beşte birini sa €den yeni kabine Azasının it- DME Yakın bir ekseriyet ihraz et- hazar cizelen başka bir ifadeyi pe inkü ek iki âmil var: ri dahili, biri harici, Harici âmil ğı gibi Alman veya İtal- Yan tehlikesi değildir. Harici âmil Tali kuvvetli olmasında men- haki Moskova hükümetinin ko- Zin etlere verdiği sarih talimattır. son haftalarda Tazlalaşan grev ketleri Fransız hükümetini e ie ve hudud haricinde sözle- iymetini gündi 2 Tüyofüu, ei emz a Salk ile dün komünistler açık- Açığa yeni hükümet lehinde rey ik eeeklerini Hân ediverdiler. Halbu- e vermeğe katlandılar. meclisteki, dünkü fttifakın in âmilde bu harici Amile ri Şunu unutmamalıdır ki hi bugün en nâsyonalist par- , Komünist partisidir! Dahili karı- Şıklığı idame edenler sosyalistlerdir. Gerçi komünistlerin harici bir kuv- Vela bağlı olmaları memleket na Zarında büyük bir zaaf teşkil ediyor- 3 da hemen hepsinin halis Fransız rın en mühim istasyonları Sent Elen ve Asansiyon adalarıdır. Bu adalar şimdi Akdenizdeki Malta üssübabrisi ve müstahkem mevkii haline getiri mektedir, Sent Elen adasının körfezi büyük bir İngiliz donanmasını istiab edecek va- ziyette bulunmadığından etrafındaki kayalar berhava edilmiştir. Bu kaya- lardan birinde Napolyon Bonapart her baş geçirmemiş, körfezin tevsi için plânlar yapmıştır. Bir asırdan fazla bir zaman geçtiği halde İngilizler bu plânlardan istifa- de etmişlerdir. Napolyonun yaşadığı köşkü İngiliz bahriye nezaretinin bu- rada tesis eylediği kuvvetli telsiz istas- yonuna merkez yapmışlardır. Seni Elen cenubi Atlas Okyanusun- dadır, Afrika sahilinden 1200 mil uzak- tadır, Sahası 47 mil murabbaıdır. NÜ- fusu dört bine yakındır. Başlıca bel- desi Cimstavndır, Napolyon 1815 se- nesinde buraya nefedilmiş ve 1821 senesinde burada vefat etmiştir. olması da bir kuvvet teşkil ediyor. Halbuki sosyalistlerin elebaşları bir takım yahudilerdir. Leon Blumun son düştüğü akşamı sosyalist kon- gresi toplanıyor. Leon Blum o kon- greye giderken resmi almiyor. Üç zat: Blum, Blumel, Rosenfeld! Yani antisemit olmaksızın bile, 42 milyon Fransızın hayatı ve istikbali mevzuu | bahsolan bir dakikada reisi hükü- | metin müşavir ve refik olarak ancak iki yahudi bulabilmesi bu mitlet için hazin bir tablodur! Şu hal sosyalist- lerin niçin hâlâ kitablardaki yazılar- Ja meşgul olduklarını ve milli beda- hetlere göz yumduklarını da bir de- receye kadar tarif eder. Bu son günlerin grevlerini komü- de malümdur, Fakat iş burada çatal- laşıyor, 1938 intihabında sosyalistleri kazandıran komünistler oldu. Ko- münistler o zaman sosyalistleri ida- Te ederiz zannettiler. Sosyalistler ise Moskovanın tesiri altında ihtilâl na- zariyelerinden uzaklaşan komünisi- lerden, esasen bunlardan korku için- de yaşıyan radikallere dayanarak uzaklaştılar, Gerçi işçiler komünisilerin müşte- rileri ise de sosyalistlerin ihtilâlei va- siyetinde devamları karşısında ko- münistler birdenbire sükünu tavsi- ye edemediler. Maamafih vaziyet çık- maza girince bir istibdnd hareke- tinden korktular ve <Dalayde> gibi her halde istibdad düşmanı bir adam bulunca ona sarıldılar. Şimdi vaziyet bu, Mecliste paskal- ya tatili başlıyor. Mayıs sonlarına kadar kabine serbesçe çalışabilecek. Önümüzdeki o beş, altı hafta zarfın- da hükümet ciddi! tedabir ittihazile milli müdafaayı, maliyeyi düzeltebi- lirse - ki kabildir - mevkii sağlamla- gır ve bir kaç ay devam eder. Daha bugünden milli müdafaa için çalı- şan fabrikalarda grev bitti. Çalışma saatleri arttırılacak ve bilhassa, tay- yare imalâtına dikkat olunacaktır, Mali mesele de düzelmek üzeredir. Fransız sermayedaranı pirinç zem- biline benzer. Vurdukça yeniden dö- külür. Fakat bu son mesele o ka- dar basit değildir. . Gelecek mektu- bumda onu tedkik ederiz, > Tütün tiryakiliği dimağa değil, tamamen göze aid bir iptilâ imiş İptilâlarda göz- lerin büyük ehem- | Bir doktorun yaptığı müşahedeler göstermiştir ki MEM kiz miyeti vardır. Ye- | geceleyin karanlıkta içilen cıgaranın hiçbir lezzeti | ra içmez, Çünkü vi ma yoktur. Başkasının cıgara içtiğini görmek insanda | çarann ye he 3 ei cıgara içmek arzusu uyandırır. Anadan doğma kin m İç nn vitrininde seyretmekten veya iyi tanzim edil- miş bir masada tabaklar içindeki manzaralarını temaşadan âyrı bir zevk alırlar. Çünkü nefis yemekler yemenin yarısı hazım cihazına aid bir zevk ise, yarısı da gözlere alddir. Arada bir veya her akşam iki üç kadeh içkiye vücudlerini alıştırmış olanlar «vakti kerahet» gelince be- yaz örtülü bir masa üzerinde çeşid çeşid, renk renk mezelerie bardak ve kadehlerin teşkil ettikleri manzarayı ararlar. Hattâ bazı kimseler muhak- kak kalabalık yerde meselâ bir ga- zinoda içmek itiyadındadırlar. Bu şartlar yerine gelmezse içmekten vaz» geçtikleri de görülür. Çünkü içki ip- tilâsında da gözlerin rolü mühimdir. Kâğıd oyunu möâraklılarının ekse- risi oynamak zevklerini daima yeşil bir masa karşısında ve beş on kişilik bir kalabalık içinde tatmin ederler, Bu dekor olmazsa oyun onlar için pek tatsız bir şeydir. #0s clhazına ve dimağa ald. bir ipti- lâ değil, tamamen denecek derecede göze sid bir alışkanlık olduğunu meydana çıkarıyor. Tanınmış bir Fransız doktorunun evvelâ tesadüfen nazarı dikkatini cel- beden bazı hadiseler ve sonra yap- tığı şu ilmi müşahedeler çok şayanı dikkattır: Doktor bir sene evvel sağ gözünden ufak bir ameliyat geçirmiş, bu yüzden basta gözünü bir sargı İle bağlamak 1â- sımgeldiğinden bir müddet eşyayı tek gö- xilş seyretmek omeçburiyetinde kalmış, körler katiyen tütün tiryakisi olmazlar, sonradan kör olanlar ise cıgarayı terkederler Kendisi ayni zamanda müthiş bir tütün tiryakisi olduğu için cığaralarını içmek- te devam ederken, bir şey nazarı dikkati- ni celbetmeğe : Her zaman kul cıgaralar iyi yanmuyor, sık sık sö- nüyor, lezzeti de eskisi gibi deği, hattâ tatsız ve yavan. Doktor bunu bir taraftan cıgaların bo- zulmasına atfederken bir taraftan da kendisinde bir değişiklik olmasından şüp- helenerek hadiseyi muhtelif tezahürleri- le tedkik edip ssbeblerini araştırmağa başlamış ve kısa bir zaman sonra gu ne- ticeleri elde etmilş; Yanan cıgarasını ağzının Sol tarafıma Hiştirdipi, yani açık olan &ol gözünün tam karşında bulundurduğu zaman ci- garanın ve lezzetinde bir gayri- tablilik yok. Her zamanki gibi nefis, Cızarazını ağzının sağ tarafında, yani bağlı olan sağ gözünün tam altnda içtiği zaman cıgarının çekişinde ve lessetinde iki gayritabillik var: Bu vaziyetie rüzgür soldan esip dumanları sağa savurduğu zaman cigara ot gibi; hattâ içip içmedi- Binin bile farkına varmıyor. Fakat rüs- &ir sağdan esip te dumanları açık olan 8ol gözünün önünden geçirdiği zaman c1- garanın lezzeti yerinde, tadı mükemmel. Bu keşfinin bırakmıyan doktor, bir çok müşahedelerden Son- ra şunların da farkına varmış: Sağ gözü kör olan tütün tiryakile- ri cıgaralarını dalma ağızlafının sol tarafında içerler. Buna mukabil sol gözü görmiyenler cığaralarını mun- tazaman ağızlarının sağ ucuna iliş- tirmek itiyadındadırlar. Anadan doğma körlerde tütün tiryakiliği katiyen yoktur; cıgara iç- mezler. Sonradan iki gözleri birden kör olanlar ise evvelce tütün tirya- kisi olsalar bile başlarma gelen bü- yük felâketten sonra kendiliklerin- den terk ediyorlar. Bundan başka hiç bir tütün tirya- bir aynanın kar- gasına geçip cıgara İçmek insanın tü- tünden aldığı zevki bir misli fazla- laştırır. Doktor bu müşahedelerile tütün iptilâsında gözün pek mühim rolü olduğunu, hattâ cıgaranın bir lez zeti varsa tiryakilerin bu lezzeti göz lerile aldıklarını söyliyerek şu tecrü beyi tavsiye ediyo: Ağzınıza bir cıgara alıp gözlerinizi ka- payınız, sonra biri kibriti çıkaracak clga- Tanım yaksın. Eğer gözlerinizi açmazsa- hız dumanları çekmeğe başldığınız halde cıçaranıın yandığım farketmiyeceksiniz. Bunun için cıgarayı terk etmeğe ka Tar verenlere yapılacak en müessir tav siye şu olabilir; Gündüz cıgara içenlerin yanından kaş- muk, karşılarında savrulan cigara görmemek, akşam ağızlarına, içinde Lİ ; i | yi ire cıgara takdim ettiklerini de pek ilmi bir surette tefsir edebilirsiniz. men İfşa etmiş olmuyor mu? ŞER. e e “vam Berlinde deniz | Ödemişte iki yeni resmi binanın temeli atıldı Yakında Ödemişte modern bir Halkevi yapılması tekarrür etti sporları sergisi Sergi paviyonunda iki gölün küçük nü ivaz Berlin (Akşam) — Berlinde bir deniz sporları sergisi açılmıştır. Ser- gi paviyonunda Havel ve Wanse göllerinin küçük birer nümunesi yardır. Wanse'nin sahillerinde gemi- cilik klübü ve yakınında gemiler için bir sundurma, lâtif evler görü- Gölde yabani ördekler, Venedik gon- dollarını andıran kuğu kuşları yüzü- yorlar, Klüb evi, sadeliği içinde bir güzel lik örneğidir. Konfor,her tarafta kendisini gösteriyor. Sazdan çatısı ve bölmeler tertibatı, ona samimi ve kıra aid bir manzara arzediyor. Bu gibi sergilerde, sanayi erbabının ne kadar lüzumlu olduğu meydana çıkı- yor. Sundurmalar, Weck End evle- ri kendi nevilerine göre birer güzel- lik nümuneleridir. Ziyaretçilerin ye- ni yeni ilhamlar altında bulunacakla- rına şüphe yoktur. Zira bu sergide teknik kısımlar da fevkalâde bir su- rette teşhir edilmiştir. Geçen sene bir daireye inhisar eğen sergi, bu sene yedi büyük payi. yonu işgâl ediyor. Sergi geçen sene- ye nisbeten daha çok zengindir. Lüks istimbotlar, yarış sandalları, yelken gemileri, denize hasret kalanların de- niz iştiyakını arttırıyor. Sergi cid- den görülmeğe değer. — 2, B. Duvardan düştü Fenerde Haydar semtinde oturan yedi yaşında Tevfik isminde bir çocuk bir arsa duvarı üzerine çıkarak oyna makta iken muvazenesini kaybederek düşmüş ve yaralanmış, tedavi için has taneye kaldırılmıştır, e ermek Vali B, Fazlı Güleç yeni binanın temel taşını atarken Ödemiş (Akşam) — Kaza Jandar- ma, dairesi ile hususi muhasebe bina Sının temelatma merasimi, İzmir va- Hsl B, Fazlı Gülecin huzurunda yapıl- mıştır, Törene Halkevi bandosu da a EN > lerin şükran ve minnettarlıklarını bil. dlrmişti Atroilik Bani EE pi yapılacak diye caminin önünde büyük bir park yaptırmağa karar vermiş, civaf bina ve arsaların istimlâki için büt- çesinden hâra AYILMUSİU