Amerikada İşsizlikle mücadele ydanberi büyük bir | yül etmiş ve nafıaya aid işlerde sarfe- rmektedir, Mis- ter Franklin Ruz in ilk defa cüm- burreisi intihap edildiği 1932 senesin- de Amerikanın her türlü teşebbüs er- babı arasında büyük bir ümidsizlik Yardı, Bu ümideizlik yavaş yavaş or- tadan kalkmışken şimdi yeniden bed- binlik başlamıştır. Neyyork borsasın- da ticaret, sanayi ve nakil müessese- lerinin eshamı mütemadiyen düşmek- tedir, Buhranın önünü almak hususun- öz fikirler müttefik değildir. Meslek- ten yetişen iktisadeilar selâmeti müm- kün mertebe tasarrufa riayet edilme- Binde ve devletin sarfiyatı azaltılma- #ında görüyorlar, Politikacılar ise devletin bütün kud- Tet ye menabiini kullanarak iktisadi hayatı canlandırmasına ehemmiyet ve- riyorlar, B, Ruzvelt ikinci fikre tema- dilmek üzere parlâmentodan 250,000,000 İngiliz liralık tahsisat istemeğe karar vermiştir. Bu pera ile yeni yollar ve binalar ya- pılacaktır. Sayısı on bir milyonu geçen işsizlere meşguliyet ve fabrikalara iş çi- kacaktır, Bu para 48 müttehid hükü- metten her birine nüfus ve mesahası nisbetinde taksim edilecektir. Bu karar mebuslarla âyanın hoşuna gitmiştir. Gelecek teşrinisanide mebus- Jar için umumi bir seçim yapılacaktır. Ayan azasının da fiçte biri değişecektir. Sıkıcı ve ümidsizlik veren bir hava içinde yapılacak intihapta eski millet vekillerinin kuru valdlerini kimse din- lemiyerekti. Fakat şimdi mebuslar ve âyanın bir kısmı iki yüz elli milyon İn- giliz lirasını nasıl dağıtacaklarını an- latacaklardır. İhtiyarlamağa vakit bulamıyorum! Güzellik kremi satan Mari Pikfordun Londra gazetecilerine beyanatı Normandi vapuru Sutampton H- , manına girdi. Vapurdan meşhur si- nema yıldızı Mari Pikford çıktı. Ga- geteciler etrafını aldılar ve sual yağ- dırmağa başladılar; — Heollivudda son çevrilen filimler hakkında ne düşünüyorsunuz? Ya kında hangi filimler gösterilmeğe başlanacak? Kaç filimde rolünüz var? Sizi hangi filimlerde göreceğiz? Sevimli yıldız gülümsedi: — Hollivudla, filimle alâkam yok... Gazeteciler şaşakaldı: — Ya neyle alâkadarsınız? — Bir müddet gazetecilik yaptım; cinayet vakalarını, spor hadiselerini, aile kavgalarını inceleyip yazdım, ya- zilarım oldukça merak uyandırdı... Amma gazetecilik yıldızı fazla sar- Konuşan mektuplar Yeni dünya eski dünyayı çok geride iş Birkaç sene sonra Amerikalı- er mektup yazmak zahmetinden kur- İp yazacak yerde, Amerikalı yazacak- O Plâğa söylüyor bu plâğı mektup zerne gönderiyor, Alan zat gramofo- nu koyup çeviriyor, okuyacak yerde, dinliyor, Bay Ruzvelt günde beş yüz tane bu plâklardan alıyormuş. Acaba Psini dinliyecek vakit, buluyor mu?, Servi ormani Çarleston'da büyük bir servi orma- Si vardır, Bu serviler yüz yaşındadır. U ağaçlardan çürüyüp düşen kabuk- tetessüh edip zehirli bir gaz neş- aç tiklerinden her sene parkın 25 hek- e sahası göl haline konuyor. 1 Sahayı su basmadan önce bahçi- vanlar 50,000 hanelik bahçelere yete- ©ek kadar sünüül soğanı dikiyorlar. peş Kbaharda, ormanın sahibi bay KiR- *& dostlarını davet ediyor ve misa- ve Sünbül kokuları arasında keyık- 'arla Ormanı dolaşıyorlar!... i ! mamış, başka bir iş aramış ve bul- muş? — Güzellik müesseselerinden biri- nin müdürüyüm. Size bir sır söyli- yeyim, bu sırrı bülün İngiliz kızları kremleri satan bir direktörün bu sırı söylememesi lâzımdır amma, misafiri olacağım bir memleketin kadınlarma da elimden gelen iyiliği yapmak isterim: «Güzel olmak isti- yenler krem kullanmasınlar, En gü- zel yüz bol su ve sabunla yıkanmış olan yüzlerdir, kremsiz yüzler!» Bundan sonra Mari Pikford genç- lik ve ihtiyarlık bahsine kısaca şöyle dokunmuştur; — Ben yaşın ne olduğunu bilmem. Hayatta öyle meşgulüm ki, ihtiyarla- mağa vakit bulamıyorum!.. Terakki Bilmem inanır mısınız? Bir tarak icad edilmiş, saça dokununca, orta- dan veya yandan olomatik surette tulacaklar, Bugünden başladılar. Mek-| saçları ayırıyormuş. Yüzükler icad edilmiş, kalın veya ince her parmağa uyuyormuş. Bir boya icad edilmiş, kurudukça levanta gibi güzel kokuyormuş. Taraçelere mahsus bir tente icad edilmiş, yağmur başlayınca kendiliğin- den kapanıyormuş, Yağmurlu geceleri için etrafa ışık veren fosforlu şemsiyeler icad eğil- Diplomatlıktan sahneye Bay Antoni İydin, Kot d'Azürde briç, golf ve tenis oynuyor. Geri kalan za- manını da okumak ve yazmakla geçi- riyor. Fransız gazetelerine göre bay İydin zabıta romanları okuyor ve bir tiyaf- ro piyesi yazıyormuş. Yazdığı eser hafif bir komedi imiş, yakında Londra sahnelerinde temsil edilecekmiş, Dimanş İllüstre mecmu- ası; «Bay İydinin komedisi hayli hafif amma her halde diplomatça yazmış” tariş diyor. Sigaraları kim taşıyor ? Teksas hapishanelerinde mahküm »r sigara içmesi yasaktır. Son 20- — ise, mahkümların sigara iç- leri görillüyor. Hem de ayrı höcre- rma kapalı oturan mahkâmların höc- erinden sigara dumanı tütüyor... A olur bu?.. Mahkümlara kim "gara veriyor?., Hapishaneye” sigara taşıyan kimdir?. İş inceleniyor, bütün mahktmlar, | Yardiyanlar sorguya çekiliyor, sıkı bir Yaranud başlıyor: Hapishaneye siga- 4 getiren kimse yok, Ancak hafif cü- rümü mahküm olup hapishane- de serbes dolaşan birkaç mahkâmdan Dirk kimseye sigara verilmediği tes- it ediliyor. Peki amma, höcrelerdeki mah- | Puslar gene sigara içmekte devam edi- | yorlar... Nasıl oluyor bu? Nihayet mesele anlaşılıyor: Sigara içmek izinini alan mahkümlardan bi- Tİ, birkaç hamam böceğini alıştırmış, kuyruklarına cigara bağlıyor, hamam böcekleri höcreden höcreye kapı altla- rındaki aralarından .girip mahküm» lara sigara dağıtıyorlarmış! BERLITZ 373 istiklâl caddesi Akşam Lisan kurları Fransızca - İngilizce vs. Haftada 3 ders Ayda 4 liradır, henüz anlaşılamadı Avusturya veli- ahdi Arşidük Ru- dolt 30 kânunu- sâni 1839 da Ma- yerlingdeki av şa- tosunda intihar etmişti. Sabahleyin Ar- ş#idükü uyandır. mak için odasına giren saray adamlarmdan biri vellah- dı ölü bir halde bulmuştu. Cesedin ya- nında vellahdırı sevgilisi olan güzel Vetsera'da ölü bir halde yatıyordu. Bu facianın sebebi bugüne kadar bir tür- lü anlaşılamadı. Müteveffa Avustur- ya imparatoru Fransun Jozef hâdise- ye şahid olanlara bu iş hakkında hiç bir şey söylememelerini emretmişti. Güzel Vetsera ile meş'um randevuya giden prens Rudolf'u Mayerling'e ka- dar götüren arabacı Bratfiş'de Avus- turyadan çıkarılmıştı. Fakat imparator Fransua Jozef 'Mayerling faciasını aydınlatan mah» rem vesikaları bir araya toplamakta kusur etmedi. Bu vesikaları Habsburg hanedanının evrak hazinesine değil, mahremi esrarı olan kont Taaffe'yo teslim etti. 15 sene mütemadiyen Avus- turyanın başvekâletini işgal etmiş olan kont Taaffe'ye impaartorun fey« kalâde itimadı vardı. Kont Taaffe de on beş sene devam eden siyasi faaliyeti hakkında birçok vesikalar topladı, Bu vesikaların en mühimmi Avusturya dahilindeki Al- faciasına Bu vesikalar Imparator tarafından eski Başvekil Kont Taaffe'ye teslim edilmiş, o da şimdi Çekos- lovakyada kalan Elişav şatosundaki mahzende saklamıştı. Halbuki şimdi bu mahzende Mayerling aid hiç bir vesika bulunamamıştır manlarla Slavlar arasında hasil olan zıddiyetleri ortadan kaldırmak için kontun sarfettiği mesaiye dair cere- yan eden muhaberelerdi. Fakat impa- ratorun Mayerling faciasına dalr kont Taaffe'ye teslim ettiği dosya bu evrak arasında fevkalâde bir mevki tutuyor. du. Avusturya veliahdı Rudolf'un ölü- müne dair olan bu vesikalar impara» torun emri mucibince imparator öl dükten 50 sene sonra açılacaktı, Kont Taaffe çoktan vefat etti. Şim- di Çekoslovakyada kalan Elişav'da oturan ailesi oradan syrıimağa mec- bur olduğu için kontun evrakı müza- yedeye çıkarıldı. Bu müzayede dün- yanın her tarafında büyük bir alâka uyandırdı. Ne Çekoslovakya, nede Avusturya bu vesiksların elden ele geçmesini istemediği için Çekoslovak- yayı alâkadar edenleri Prag'da, Avus- turyayı alâkadar edenleri ise ileride Almanyaya devrolunmak üzere keza Pragda saklandı. Fakat Mayerling fa- ciasını tenvir edecek olan vesikalar bulunamadı. Taaffe ailesinin relsi bu vesikalar hakkında hiç bir şey bilme. diğini söyledi. Oda- ların zeminleri sö- küldü, duvarlarda boşluk olup olmâ- dığı araştırıldı, fa kat hiç birşey mey. dana çıkarılamadı. Henüz (o Elişav'da yaşayan Taaffe'nin dul gelini vesika- ların Vatikan sarayının evrak mahze- ninde saklı olduğunu söyledi. Diğer bir rivayete nazaran Mayer» ling vesikaları Taafte'nin oğlu tara» fından yakılmıştır, Çünkü bunun fik- rine göre faciaya dair olan tafsilâtın. hiç bir zaman meydana çıkmaması lâzım geliyordu. Fakat bu şayiaların mahsus ortaya zannedile mektedir. Hakikatte Taaffe'nin oğlu Mayerling faciasına aid vesikaları" yazı masasının gizli bir höcresins saklamıştı. Sonra bu yazı masası yan» Yışlıkla satılmıştı. Bu masanın da ne rede olduğu bell: değildir. Vatikan'ın evrak hazinesi dairesi Mayerling evrakı hakkında izahat vermekten istinkâf elmekte, yalnız de kont Taaffe'nin evrakı müzayedo- ye çıkarıldıktan sonra da, kaldırıld- mamıştır, Herkes, «acaba kont Taafip» nin varisleri o vesikaları ortaya çıkar- mak için hakikaten imparatorun ellin« ci ölüm senesini mi bekliyorlar?» diye sormaktan kendini alamıyor. Koordinasyon birosu İzmirde Türkkuşu talebe- sinin antrenemanları Yeni daire ne gibi işlerle meşgul olacak Ankara 12 (Telefonla) — Hükümet teşkilâtında değişiklik yapılacağı hak- kındaki neşriyalın doğru olmadığı bil- dirilmişti, Bu surelle Milli Ekonomi ve Hazine vekâletlerinin kurulacağı hek» kındaki haberlerin doğru olmadığı anlaşılmaktadır, Diğer taraftan haber verildiğine göre, başbakanlığa bağlı bir koordinas- yon bürosu kurulacaktır. Bu büroda her Vekiiletin iştigal mevzutle slâkalı işlerle uğraşmak üzere bir şefin ida- resi almda servisler bulunacaktır, Koordinasyon bürosunun başlıca iki vazifesi olacaktır: 1 — Devlet hizmetleri arasında bir« birile alâkalı olan işleri telif etmek ve devlet makinesinde ahengi temin etmek. 2 — Başvekil Celâl Bayarın şahsen vereceği direktifler dairesinde büyük memleket işlerinin halline sid prog- ramlar ve projeler hazırlamak, etüd- ler yapmak. Ancâk koordinasyon bürosunun teşkilinden ve faaliyete geçmesinden sonra Vekâletlerin teşkilât kanunlar rında bir değişiklik bahis mevzuu olabilecektir. Yapılan tedkikler ayni işin, muhtelif kısımlarının, muhtelif Bakanlar tarafından görülmesinde mahzurlu taraflar bulunduğunu tes- bit ettirirse o zaman buişlerin ya tek bakanlıkta teksifi veyahut yeni teşkilât yapılması cihetine gidilecek- tir. Bugünkü şartlar altında Hazine bakanlığının kurulmasına ihtimal ve- rilmemektedir. Koordinasyon bürosuna icab eden se Büyük Millet Meclisinden ih- tisas sahibi mebuslarımız da iştirek edebileceklerdir. Fırtına kurbanı bir kadin Sivas (Akşam) — Geçen hafta Su şehrinde dehşetli bir fırtına olmuştur. Refahiyeden su şehrinin Agvanus nar hiyesine gitmekte iken yolda fırtına» ya tutulan bir kadın, Çobanlısu kene» İzmir (Akşam) — Türkkuşu baş- öğretmeni Atatürk kın Sabiha Göl çen ile Türkkuşu öğretmenleri BB. Musmmer, Ferid ve arkadaşları, İs- mirdeki Türkkuşu talebelerine antrene- manlar yaptırmaktadırlar. Hergün Gazlemir tayyare meydanında top- lanan İzmir Türkkuşu üyeleri, Türk- kuşunun 9 ve 17 numaralı teyyarele- rile uçurularak motör kullanma bil- gileri kontrol edilmekte, tayyarelerin idareleri bir müddet kendilerine bıra- kılmakta ve sonra tenkidler yapılmak» tadır. Türkkuşunun motörlü tayyare kampında turizm brövesi alan genç- lerimizden başka uçmağa hevesli genç- lerimiz de uçurulmaktadır, Atatürk kızı Sabiha Gökçen ve ar- kadaşları 15 nisanda buradan Anka raya döneceklerdir. Ondan sonra En. Babiha Gökçen Balkanturnesine çıka- kacak, Balkan devletlerinin hükü- met merkezlerini birer birer tayyare- sile dolaşacaktır. Bu seyahat, hiç şüp- hesiz, dünya havacılık âleminde mü- him akisler uyandıracaktır. 'Tire ka» ası İlkokul talebelerinden (100) ço- cuk, öğretmenlerile Gazlemir tayya- re meydanına gelerek Türkkuşu filo- Sunun uçuşlarını takip etmişler ve Ata. türk kızı Sabihs Gükçeni şiddetle al- kışlamışlardır. Yeni hatlarımız Sivas - Erzurum hattının inşası hızla devam ediyor Sivas (Akşam) — Erzurum demin yolunun inşası hızla devam ediyor. Tren haziranda Kemaha, cumhuriyeğ bayramında da Erzincana varacaktır. Fırat üzerindeki büyük demir köprü inşaatı bitmiştir. Ray ferşiyatı Kema ha doğru süratle devam ediyor, Giresunda 2000 fidan dağıtıldı Giresun (Akşam) — Ziraat müdür. lüğü halka dağıtılmak üzere Rize na- renciye fidanlığından 2000 kadar man» daliha, limon getirerek dağıtmıştır. Geçen sene de getirib dağıtılan bu fi»