rr 24 Şubat 1938 Kıymetli misafirlerimiz | bu akşam (Baş tarafı 1 inci sahifede) » B. Stoyadinoviç, evvelâ Yugoslav- | Yanın mali ve iktisadi işlerini ıstah et- mekle işe başlamış, sonra bir 28- Munlar fırka mücadeleleri içinde kıv- banmış olan Yugoslavyayı, dahili huzur ve süküna kavuşturmuş, hâd bir sahaya girmiş olan siyasi İhti- Yasları yatıştırmış, dahil ve hariçte memleketin itibarmı yükseltmiştir. İ B. Stoyadinoviç, sulh ve müsale- Metin ve Balkan devletleri arasında İaşriki mesainin samimi taraftarıdır. Mugoslavya ile İtalya ve Bulgaristan Brasındaki son da âmili anlaşmanın İ Memleketine bu kadar büyük hiz- Metler etmiş olan B, StoyadindBiçin Yugoslavyada büyük bir nüfuzu ve 'ügoslav milletinin kendisine derin Do sarsılmaz bir itimadı vardır. * Belediye intihabatından sonra B. Btoyadinoviçin son âyan intihabatın- da kazandığı ezici ekseriyet, bu mil? #timadın bir nişanesidir. B. Stoyadinoviç Ünyon Radikal Yu- Boslay partisinin şefidir. Bu parti Yugoşlavyada siyasi hayat ve faaliye- tin nâzımıdır. Saym misafirimiz, Türkiyenin sa- Mimi bir dostudur. Bunu, her ves lede sözlerile ve efalile isbat et- miştir, Yunan Başvekil! ve Hariciye Nâzı- NB. Mefaksas ta Türkiyenin ve Bal- kan Antantının samimi ve hararetli bir dostudur. “İki sene evvel iktidar mevkline gel- diği zaman komşu memleket, anar- $İ içinde yüzüyordu. Siyasi ihtiras- lar, en hâd devreye girmişti. İki kıs- ma ayrılmış olan Yunanlıların bir- rinin boğazına sarılmaları bekleni- Yordu, Memleketin hazinesi tamta- kır bir halde bulunuyordu. Bu vaziyet M. Metaksası yıldırmadı. Memleketi sürüklendiği uçurum ke- Mârından çekip kurtarmak için dört elle İşe sarıldı. Evvelâ firkacılığı ortadan kaldırdı Ve maxide hangi fırkaya mensup olurlarsa olsunlar bütün Yunanlı lara müsavi muamele yapmağı ken- disine sarsılmaz ve değişmez bir Prensip ittihaz etti, Kömünizme karşı şiddetli bir mü- Câdele açtı ve bunda da muvaffak ol- Gu. « Memlekette dahili huzur ve sü- künü temin ettikten sonra dahili ve İktisadi vaziyetin ıslahına başladı. Masraflarda (şiddetli bir tasarruf Drensipi takip ederken, memleketin yalidatını Arttıracak esaslı bir ta- m membalar buldu. Yunan bütçesi, Yunan devleti ku- Yulalı beri, hiç birzaman açıksız ka- Panmamıştı. Yunanistanda ilk de a olarak biltçeyi açıksız kapatmak Metaksasa nasip oldu. Yunanistan, bugünkü sakin ve fe iy manzatasını sayın misafirimiz Metaksasa borçludur, raıkan Antantının diğer mühim üknü Romanyanın Hariciye nazırı B. Tataresko, bugün memleketinde Yeni kanunu esasiyi halkın ârâyı umu- > Srzeyliyeceği cihetle, Balkan #tantının bu defaki toplantısına ire edemiyor, kendisini hariciye steşarı B. Komnen temsil ediyor. li Comnenin parlak bir siyasi hak vardır, Kendisi 1881 senesinde — : Paris hukuk fakültesin- lik, maş vermiş sırasile hâkim- beke e yapmış, Bükreş meclisi Azalığına seçik öv 1919 - 1922 senelerinde Dobruca m usluğunu yapmış, hariçte birçok tey vazifeler almış 1922 senesinden Viçre #enesine kadar Romanyanın İs- bi mi ve Milletler cemiyeti in 'dinde daimi delegeliğini ifa etmiş pe Kaya silâh sevkiyatı kontro- Memi konferanslarında vesairede daş ini temsil eylemiştir. Yin, 1031 de Van m eni Disi e elçiliğine nakle- tayin ok nesinde tekrar Berline a ğ gene getirilmiştir. Rumen dele çök ese, 73Sİ, hukuki ve edebi bir “erleri vardır, Misafirleri isti Bali eri istikbal antantı toplantısına işti. geliyorlar lan Yunan Baş sas ile Yugoslavya Başve- kili ve Hariciye Nazırı B. Stoyadino- viç ve Rumen Hariciye Nezareti si- yasi müsteşarı Petresko Comnen bu- gün öğleden evel Pityona vasıl ola- caklardır. 'Türk - Hududunda misafirleri kar- şııyacak olan protokoldan B. Rifka ile B, Seyfullah dün gece saat 23 te Sirkeciden hareket eden hususi tren- le Pityona gitmişlerdir. Yunan sefiri B. Refael, Yugoslar elçisi B. Acemoviç ve Rumen sefiri B. Telemod da dost memleketler Başve- killerile siyasi müsteşarı kafşıla- mak Üzere dün akşam ayni trenle Pit- yona hareket etmişlerdir. Hususi tren bu sabh saat 8 de Türk - Yunan hu- duduna vasıl olacaktır. Misafirlerin treni öğleden evvel Pit- yona gelecek ve misafirlerin vagonları buradan giden hususi trene bağlana- caktır. Tren Pityondan hareketle bu akşam saat 20 de Sirkeci garına ver sıl olacaktır. Misafirler istasyonda as- keri merasimle karşılanacaklardır. Dün gelen Yugoslav heyeti İstanbul 23 (AA) — Balkan An- tantı daimi konseyinin Ankaradaki toplantısı münasebetile bu sabah Belgraddan şehrimize gelen Belgrad elçimiz B. Al Haydar ile birlikte, Yugoslavya Hariciye Nezareti siyasi daire umum müdürü B. Smillâniç, ayni nezaret Balkan şubesi şefi B. Ristiç, hariciye şube şeflerinden B, Gavriloviç, Avala ajansı umum mü- dürü B. Yovanoviç, Vreme gazetesi muharriri B. Svilovskide şehrimize gelmişler ve Perapalas oteline inmiş- lerdir. Yunan Başvekili Selânikte Atina 23 (Akşam) — Yunan Baş- vekili dün gece saat yirmi ikide hu- susi trenle ve maiyeti erkânile An- karaya gitmek için buradan hareket etmiş ve bu sabah Selâniğe varmış- tır. Başvekil B. Metaksas, Selânikte büyük tezahüratla karşılanmıştır. Bu akşam birinci trenle Selânikten İs- tanbula hareket edecektir. B. Metaksas, Atinadan hareket ederken şu beyanatia bulunmuştur; — İlk seyahatimde pek mesuğ ve iyi intibalarla ayrılmış olduğum An- karayı tekrar / ziyaret edeceğimden dolayı çok mesud ve bahtiyarım, Yunan Başvekiline bü seyahatin- de iki hariciye şube müdürü, kalemi mahsus müdürü ve yaverinden baş- ka şu Yunan gazetecileri de refakat ediyorlar: Elefteron Vimâa ve Atinsika Neg gazeteleri namına B. Zafiris, Etniki namma B. Politis, Prola namına B. Drasos, Etnos namına B. Daskalakis, Akropolis namına B. Yeraniş refakat ediyorlar. B. Stoyadinoviç Selânik'te Selânik 23 (Telefon) — Yunan Baş- vekili B, Metaksas refakatlerinde 'Tür- kiyenin Atina elçisi B. Ruşen Eşref ol- duğu halde bu sabah Selânik'e gek A K Şam Et değil, sanki lâstik top! Yukarıda resmini gördüğünüz ka- Vücüdünü ve uzuvlarını bir lâstik gibi istediği vaziyetlere sokmaktadır. Ba- şımı bir topuğunun hızasına İndirmek, öteki ayağını da başın vaziyetine ge- tirmek için dimdik yukarıya kaldır- mak gibi harikülâde bir rekor yapmış ve bu oyunu iki buçuk saatte beş bin defa tekrarlamıştır. Bu güzel, dansö- zün lâstik bacakları elli bin Türk lira- sına sigorta edilmiştir. AE EEE zırı B. Stoyadinoviç de akşam üzeri saat 18,30 da geldi, Misafir gazeteciler bügün Ankaraya gidiyor Balkan antantı toplantısı için şeh- rimize gelen Rumen ve Yugoslav gâ- zetecileri bu sabah Ankaraya gidecek ve bu akşam şehrimize gelerek Anka- Taya hareket edecek olan Yunan ve Yugoslav Başvekilile Rumen siyasi Avrupada bir seyahat yapan ve Berline uğrıyan Ankara hukuk fakülte- si talebesine bir çay ziyafeti verildiğini yazmıştık. Yukarıdaki resim bu ziya- fette büyük elçimizle diğer bazı davetlilerin işgal ettikleri biz masa görünü- yor, Yazan: Arif C. Denker ESRARENGİZ KERVAN Tefrika No. 92 Üç sahte kılavuzun hüviyetleri meydana çıktı, yeni tedbir alındı ii Kerran İlerliyor Hasan bey Holanderyadan ayrılır. ken kervan için üç gün yetişecek ka- dar su aldı, Yürüyüş fevkalâde me- şakkatli olduğu halde Hasan bey bü- tün kervanı mütemadi! bir nezaret al- tında bulundurmak için hiç durma- sile meşgul olduğunu gördü. Evvelâ, klavuzun hissesine isabet eden mik- vuzun kırbayı deldiğini ve suların ak- mağa başladığını anladı. Bunun üzerine yavaşça o klavuza yaklaştı. Klavuz kamasını çıkararak ikinci bir kırbayı delmeğe teşebi ederken Hasan bey onu ak yakalayınca yere yuvarladı ve kervan- cılara sımsıkı bağlattı. Sonra, önden giden diğer iki klavuzu da yakalamak Üzere hemen atına sıçrıyarak İleriye doğru atıldı. Klavuzlar Hasan beyi görünce dur- dular. Hasan bey onlarla konuşmağa başladı. Gidilecek yolun uzunluğunu sordu. Bu muhavere esnasında deve- ler birer birer önlerinden geçiyordu. Bu âralık yakalanan Klavuz da Hasan beyin önünden geçiriliyordu. Elleri kolları bağlı olan klavuz Hasan beyin diğer klavuzlarla konuşmakta oldu- gunu görünce: — Kaçınız arkadaşlar, andım! diye edi Bunu iş'ten iki klavuz derhal taba- na kuvvet kaçmağa başladılar, Karan- luktan istifade ederek kurtulmak fmidine düştüler, Bu ümidle muhtelif istikamette koşmağa koyuldular, Hasan bey kervan için kurulmuş olan tuzağı biranda kavradı. Her şey- den evvel klavuzların yakalanması Vâ- sım geleceğini anladı. Onlar kurtula- cak olurlarsa şüphesiz gidip düşman- lara derhal haber vereceklerdi. Bu ise kervanı yeni tehlikelere marüz bira- kacaktı. Bu düşünceler bir kaç saniye zar- fında Hasan beyin aklından şimşek süratile gelip geçti. Onun için kaçan ben yaka Bu kırbalarının muayenesi netite- sinde kervanın bir günlük suyu bu- kunduğu anlaşıldı. Kervan için çöl hâdise İle sabit oluyordu. Klavuzların firara teşebbüs etmeleri yardımcıları nm da yakın bir yerde beklemekte ol- duklarına delâlet ediyordu. Hasan bey kervanı durdurduktan sonra sahte klavuzları sorguya çek- meğe karar verdi. Fakat, yaptığı teh- didlere rağmen onlardan bir şey Öğ“ renmeğe muvaffak olamadı. Klavuz- lar kimler tarafından gönderildikleri- nl, gönderenlerin nerede bekledikleri. ni ve ne yapmak niyetinde oldukları- nı söylemediler, Nihayet Hasan bey klavuzların iki. sini de idama karar verdi. Yüzlerce Insanı ve hayvanı çöl ortasında susuz bırakarak ölüme mahküm etmek, idamla cezalandırılması icab eden bir cinayetti. Bu maksada Hasan bey hemen o gece en ziyade itimad ettiği adamlarından ikisini yanına alarak klavuzlarla beraber kervandan epey- ce uzaklaştı. Klavuzlar öldürüleceklerini anla- yınca yalvarmağa başladılar, Biri her şeyi itiraf etti. 'Tuzağın ne maksadla kurulduğunu anlattı, Düşmanların Holanderyanın bir noktasında ken- derinden haber beklediğini söyledi. Fakat, bu itiraf Hasan beyi yümu- şatmadı. Bir tesadüf eseri olarak mey- dana çıkardığı cinayet, gene cinayet- ti. Bundan başka klavuzların tekrar kaçmaları ihtimali de vardı. Kervanı yeniden tehlikeye düşürmemek için Hasan bey onları birer kurşunla öl dürdü. Cesedlerini yanındaki adam- lara gömdürdü. İlk vurduğu klavu- zun ölüsü de gömüldü, Kervancılara, bu klavuzların yanlış bir tesadüfe kurban gittiği vediğer ikisinin ise ayni akıbete uğ korkarak kervanı terkettiği söylenerek mesele kapatıldı. Hasan bey sahte klavuzların vücu- dünü ortadan kaldırdıktan sonra kronometresi ve cebinde taşıdığı kü- çük bir rasad âleti sayesinde kervâ- nm bulunduğu mevkii mümkün mer- tebe doğru olarak tesbit etti. Ondan sonra haritaya baktı. Karakaş nehri- nin aşağı taraflarından altmış kilo- ni indirtti, hayvanlara ıslatılmış yem verdirdi. Sudan tasarruf etmek için bu çareye başvurmağa mecbur oldu. ru yem yemeğe mecbur oldu. Akşam olünca mütebaki su bütün hayvanlara taksim edildi. O zamana kadar su kırbalarını taşıyan develere