&TTylRa e m al al öTTTEK TT 7 Veni bir filim: La Habanera İsveçin karlı ikliminden sıcak bir adaya giden bir genç kızın macerası Yeni parlıyan İsveçli yıldız Zarahi Leender'in ikinci filmi gösterilmiştir. Pilmin adı Za Habâneradır. Baştan başa memleket hasretile dolu olan bu filmin mevzuu şudur Aströe Sternhjelm adında İsveçli genç bir kız, halasile birlikte seyaha- İe çikiyor. Birçok memleketleri gezi- Yorlar, nihayet Antil adalarından biri olan Porto Ricoya uğrıyorlar. Burası yeryüzünde cennet gibidir; Her taraf bağlık, bahçeliktir. Hava daima ılık. tar, Kışın bile burada ince elbiseleri gezilebilir. Aströe bu memlekete bayılıyor. Bir Eün halasile birlikte bir boğa güreşi- me gidiyorlar. Boğa, güreşçiyi berbad ediyor. Fakat bu sırada localardan birinden bir genç ortaya fırlıyor ve çevik hareketlerile az zamanda gür Mib geliyor. Bu genç adanın ileri ge İenlerinden ve sayılı zenginlerinden Don Pedro de Aviladır, Astrte, Don Pedroyı seviyor ve memleketlerine dönecekleri sırada vapurdan kaçarak dada kalıyor, Don Pedro ile evleni- yor. Genç kadın mesuddur. Adada dai- mi bir bahar ve yaz içinde ömür sü- Tüyor. Evleriin büyük bahçeleri, bahçelerde sıcak memleketlere mah- #us ağaçlar, nebatlar vardır. Muz ağaçları, hurma ağaçları, geniş yap- raklı nebatlar her tarafı doldurmak- tadır. Astr6e bu bahçelerde âdeta ha» Yal içinde yaşamaktadır. Aradan on sene geçiyor. Genç ka- ülmin şimdi sekiz yaşında bir çocuğu Yardır. En ziyade onunla meşgul ol- Mmakfadır. Aströe bu on sene içinde Porto Ricodan, adanın daimi baha» Yından bıkmıştır. Memleketi, oranın kartı, » fırtınalı kışını aramaktadır. Zaman geçtikçe memleket hasreti ürtmaktadır. «Şimdi Aströenin bütün arzusu bü- Talan.. kaçmak, memleketin karli Ufuklarına kavuşmaktır. o Kendisi- Bi bundan alıkoyan yalnız olğludur. Pakat oğluna da İsveç sevgisini, İsveç basretini telkin etmiştir. Çocuğuna #ski İsveç şarkılarını söylemekte, İs- Yeç masallarını anlatmaktadır. İsve- şin karlı dağlarını, donmuş nehirle- rini, çam ormanlarını anlatırken kü- Şük Juan gözlerini kapıyarak bir ma- Sal gibi dinliyor... Aströe çocuğunu alıp bu adadan © Ayrılabilse... Fakat Don Pedronun buna asla razı biliyor. Çocuğundan ayrılmak da kendisi için İnkânsızdır. Bir akşam Don Pedronun evinde büyük bir eğlence tertib edilmiştir. Mükellef bahçeleri, salonları davet Mer doldurmaktadır. Astrde bir ara- Yukanda Zarah Leander La Habanera filminden iki sahnede, aşağıda Ferdinand Marlan koca, Kari Martel! doktor rolünde lik misafirleri bırakarak yukarıya, oğlunun yanına çıkıyor. Juan henüz yatmamıştır. Onunla oynamağa baş- uyor. Çocuğu için yaptırdığı bir kı- zağa biniyorlar, sırtlarına kalın kürk- ler alıyorlar, Güya İsveçte karlı, buz- lu ovalarda kayıyorlarmış gibi zevk duyuyorlar. İkisi de mesuddur. Ço- cuk: «Anne heva çok soğuk, kürkü- nü İyi kapal; diyor. Sonra ilâve edi- yor: «İniş fazlalaştı, dikkat eti Ka- dın titriyor. Hava çok sıcak olduğu halde kürkün altında Adeta üşüyor. Gözlerini kapıyarak İsveçte imiş gibi bir his duyuyor, Bu sırada İsveçteki halası Aströe- nin memleket hasretini anlıyor. Ko- casnın mütehakkim halinin, daimi sicağın bu genç kadını âdeta hasta ettiğini öğreniyor. Porto Rico hüm- masi adı verilen ve her sene bir çok insanların ölümüne sebeb olan has- talık hakkında tedkiklerde bulunmak üzere bu adaya gidecek olan doktor | Nagele bundan bahsediyor ve Aströe ile alâkadar olmasını rica ediyor. Don Pedro İsveçli doktötun gelme- sinden hiç memnun olmuyor. O, sar nın ticaretine mani olmaması için bu hastalığı gizli tutmaktadır. Fakat doktor Nagel bütün güçlüklere rağ- men tedkiklerine başlıyor ve bir aşı buluyor. Bir akşam Don Pedro İsveçli dok- toru”evine davet ediyor. Doktor As- İröenin kederini gözlerinden anlıyor. Onunla konuşmağa başlıyor. Pedro bu konuşmayı kıskançlıkla, âdeta büyük bir kin ile takib ediyor. As- trte bunu anlıyor ve kocasını teskin için adanın başlıca şarkısı olan ve Don Pedronün çök sevdiği Habanera şarkısını söylemeğe bağlıyor. v Don Pedro bu şarkıyı söylerken bir aralık sendeliyor ve bir koltuğa düşüyor, kendinden geçiyor. Astrte- nin kocası da Porto Rico hümmasına yakalanmıştı. Doktor hemen otele koşarak hazır- ladığı serumu almak istiyor. Fakat odaya girince hiç bir şey bulmuyor. Don Pedronun adamları, araştırma- &ına ald bütün vesaiki ve yeni bul duğu, fakat henüz ilân etmediği se- rumu alıp götürmüşlerdi. Bu sebeble doktor hiç bir yardımda bulunamı- yor ve hasta, bir müddet sonra ölü- yor. Aströe çocuğunu alarak adadan ay- nlyor ve memleketine dönüyor. Va- pur ayrılırken uzaktan Habanera duyuluyor... Mühim bir tecrübe Yıpranmış kalplerin yerine suni kalp takılacak Meşhur âlim Dr. Carrel ilk tecrübeyi far. Doktor bir vazoda, bir serum içinde yirmi senedenberi durmadan çarpan bir piliç kalbi imal etmiştir. Hüceyre bakımından insanlara en yakın olan kobay ve bilhassa genç domuzlar üzerinde yapılan tecrübe lerden şaşılacak neticeler almıştır. Domuzlar : doktorun fcad ve imal et- Lindberg üzerinde yapacakmış de de yapmaktır. Bahrımuhiti Atlasiyi ilk defa ta- yare ile aşmış olan miralay Lindbe'$ doktorun en samimi ir, Son zamanlarda miralay Nevyorku gidince ilk işi doktoru Miboratuanı- da ziyaret etmek olmuştur. Bu mülâkattan sonra Lindbergin yakınları, meşhur tayyarecinin ken- disini hususi bir rejime tâbi tuttu- ğunu hatlâ ekser defalar aç kaldığını müşahede etmişlerdir. Doktor Carrei (İnsan, Bu Meçhul) ünvanlı Kita- binde, uzun yaşamak için en mü- kemmel antrenmanın aç kalmak ve perhiz yapmak olduğunu beyan ediyor. Sonra eskiden ateşli bir sportmen olan hiç bir gün, hattâ en fena ha- valarda bile tenis ve yahut golf oy- namaktan ferağat etmiyen Lindber- gin doktorla son mülâkatından son- Ta bu spor Müreketlerini terk etmesi de nazan dikkati celbetmeğe başla. mıştır. Doktor Carrelin fikrince açık ha- ve bilhassa kalbin yerine suni ka'5 konulmasına müsalt değildir. İşte Lindberğin, yemek ve spor bâkımın- dan bu perhizleri, doktor Carrelin suni kalbi kendslinin üzerinde te-- rübe edeceği ve Lindbergi ölmez kı-* Jacağı zehalını uyandırıyor. Doktor Carrelin fikrince bu suni kalb, tabii kalbin yerine konulacak ve bu suretle hayat uzatılacaktır, İzmir İşçi ve Esmaf Kurumları birliği merkez heyeti ve memurları İzmir (Akşam) — İzmir işçi ve es- naf kurumları birliğinin yeni yıl büt- çesi hazırlanmıştır. Geçen üç yılın tecrübelerinden istifade edilmek sure- tile yeni sene bütçesi 58650 lira üze- rindeh yapılmıştır, Üç yıl'evvel kurulan ve İzmirdeki 33 esnaf ve işçi cemiyetinin kırk bini bulan azasını bir araya topliyan, onla- rın sıhhi ihtiyaçlarını karşıhyacak ge- niş teşkilâtı mevcud olan bu teşekkül, muhtaç vaziyette kalan azalarına pe- Ta yardımı da yapmaktadır. Tutulan istatistiğe göre 1997 senesinde 44,009 azaya sıhhi ve nakdi yardımda bulun- muştur. Birlik daimi heyeti, nizamnamede yapılacak bazı değişiklikler için birlik divanını toplantıya çağırmıştır. Bu yıl yirmi bin lira sermaye ile kurulacak (Esnaf yardım sandığı) için nizamna- meye bir madde eklenecek, yardım şek- lini tesbit eden bir de talimatname ha- sırlanacaktır. Bu sandıktan yardıma muhtaç esnüfa uzun vadeli taksitlerle ödenmek üzere kredi açılacaktır.