iz ye ar Mw T67 9 Şubat 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA, ——— Bir tefelsüf Ibtiyarlıyan medeniyeti- mizin son evlatlarından biri... «Avrupadan Amerikaya bir dakika- da seyahat etmek üzere nazari imkân bulundu!» diye gazeteler yazıyor, O da olur belki. Buna âlemi im- Kin derler... Sözler diyar aşırı lâhzada gidiyor da niçin insan geride kalsın?.. «Gemi gidip kaptanın arkada kalması» kabilinden münasebetsiz bir mantık- sızlıktır bu... Bir gün, telgrafa rakiben Insanlar. kıtaları aşacaklar ihtimal... Bin bir ge- ©e masalları ve Jules Vernes'in roman» İarı nasıl birer birer tahakkuk ettiyse, bunun da eli kulağındadır. Öyleyse, Arnavuda atfedilen hikâye- de hakikat olacak desenize!.. Hani postaneye gelmiş: — Çek beni şu makineyle İstanbu- la! - demiş — Olmaz, kabil değil, — Parasile değil mi, çek morel. Ve piştevu dayamış. Telgrafçı güme gideceğini anlayın. ca: — Parasınn ve zahmetine dayana- bilirsen âlâ amma, bendi mesuliyet gitsin, güç iştir, haber veriyorum ha... « diye müsbet ve menfi teli tutturmuş; açmış cereyanı. Meddahlar, uzun uzadıya anlatırlar; — Ha gidiyorsun ha gidiyorsun. — Aman vaz geçtim. . — Öyleyse yeniden ücret verecek- sin, Ona da razı olunca kesmiş külhan bey telgrafçı cereyanı... Bunu dinler ve gülerdik. İstikbalde, demek ki, cahil dağ adamının telgraf- la seyahat etmek arzusunu daha man- taki bulacâklar; bizim ise burnumu- zun dibindeki icadları görememiş, se- #cmemiş ve ofunla alay etmiş olmamı- sa şaşacaklar... , Maamafih bana öyle geliyor ki, bü- tün bunlar, son turfanda icadlardır... Medeniyetimiz artık ihtiyarlamıştır: Ömrünün son senelerinde evlâd sahi- bi olan insanlar gibi, «Tayyarede te- kümül, Radyo» ve «Stratosfer seya- hatleri» filân isimlerile gücbelâ bir iki Yavru daha dünyaya getiriyor. Bunlar bep kazan kazıntısı... Sonra paydos... Tükenecek!, Bir makale okumuştum: Cemyiet, Yeni bir medeniyet safhasına girince, Büfus çoğalmaları oluyor; edebiyat, sa- Bat, herşey ilerliyor... Tıpkı çocuğun boyca uzaması, bilgice, zekâca inkişaf #tmesi gibi birşey... Seri bir terakki... Lâkin sonra herşey bir raddede duru- yor. Artık nüfus ilerlemez, maddi ve Manevi hiç birşey gelişmez oluyor. Bi- lâkis azalma, tedenmi, inkıraz... Şürlükleri.ne raslanmaktadır: Nite- kim milletlerinin inhitat tarihlerinde, “Koğu şarkıları» kabilinden bazı be- dlalara tesadüf edilmez mi?,, (Osman- ların Tanzimatı gibi...) Avrupa nüfusunun artık çoğalmaz #lması; beyazlar medeniyetinin yeni ilerleme hamleleri göstermeyip kendi dahilinde esaslı ihtilâflara düşmesi; İlim, fen, sanat vadilerinde AKŞAM Et fiatleri Mezbaha resmi için yeni bir tarife hazırlandı 1 mart 1938 tarhinden itibaren et fiatlerinin 10 kuruş ucuzlatlması hakkındaki kararın tatbiki safhasına geçilmek üzere, Belediyece yapılan hazırlıklar tamamlanmış ve dün Şe- hir meclisine bir teklif yapılmıştır. İktisad müdürlüğü tarafından yar pılan bu teklif mecliste okunmuş ve tedkik edilmek üzere İktisad ve Mül- kiye encümenlerine havale edilmiş- tir, Teklife göre, mezbaha resmi beş kü» ruş indirilmektedir. Diri hayvanların Sıkletlerine göre safi et üzerinden re- sim alınırsa kilo başına vasati dört kuruş ucuzluk temin edilecektir. Tek- life bağlı tarifenin esasları şudur: 1 — Mezbaha Tesmi, 1 mart 988 tarihin. den itibaren kasablık her nevi diri hay- Yanın yapılacak tartısının göste- Teceği tam siklet üzerinden kilo başını tan dolayı ayakta duramıyan ve bu İti- barle baskül ile tartılmalarına imkân bu- Yunmıyanların et sikletleri üzerinden kip başına beş kuruş mezbaha resmi alınır. 4 — Mezbahada kesilen ecnebi malı do- muzlardan et sikteti üzerinden kiloda 8 kuruş, yerli mallar domuzlarda et sikleti üzerinden 6 kuruş mezbaha resmi alınır. 5 — Alelümum et tartılarından basi olacak küsurat, yarım kilo olduğu takdir- de aynen ödenecektir. Yarım Kilodan fa7- 1â küsurat vahide ilblâğ olunacak ve kü- surat haddi yarım Kilodan aşağı düştüğü takdirde bu had hesaba kanmıyacaktır. Karaköy meydanı Ziraat bankası önündeki kaldırım nenişletiliyor deki yaya kaldırımı bir metre daha genişletilmektedir. Karaköyde geçid yerlerinin tesbiti münasebetile kaldı- rımların dışından yürümek memnu olmasına rağmen, halk dar olan Zi- raat bankası önündeki kaldırıma $1- Zamadığı için yasağa aldırış etmiyor- du. Kâldırımın genişletilmesi bu mah- Galata rıhtımına müvazi olarak im- tidad eden caddenin rıhtım tarafın- daki yaya kaldırımı da kaldırılmak- tadır, Bu kaldırımdan boşalan yerde otomobiller duracaktır, enne sasunanarassnaunreranasar sana sans rna yahat», bu ihtiyarm &n son çocukla” rmdan biri olacağa benziyor, Sonra, AÂni bir bronşit tarzında, yeni bir umu- mi harp, yahud büyük buhran, yahud İspanyadaki gibi asri din muharebesi... Sizlere ömür ihtiyarcık... Beşer nesli bunun üzerine bir karanlık devre gire- medeniyet ki, o zuhur edince, bizi, Or- Haklı şikâyetler Ayni otobüs hattında ayrı ayrı fiatler olur mu? Taksimden Karaköye gelmek için dört nevi otobüse binmek ka- bildir: Yıldızdan, Maçkadan, Şiş- Hden ve Kurtuluştan gelene... Bunlardan her birinin. fiatleri derece derece; 6, 7 buçuk, 8, 10 kuruş”! «Ne hikmettir?» diye sorulursa, bu aykırılık şöyle olmuş: Her birl muhtelif samanlarda tarifelerini tasdik ettirdiği için böyle muhle- Hif fiatler zuhur etmiş. Tabitatile şimdi halk müşteki; Diletçilerle kavgalar oluyor. Tarife bir kere yapıldı diye ar- fık ebediyen bozmamak ms: lâzım? Elbette bunları tevhid etmelidir) Üsküdar adliyesi yangını Suçlunun aklı vaziyetinde bozükluk yok Üsküdar adliye binasını kasten yak- maktan suçlu Nureddin, geçen muha» keme celsesinde kendisinin akıl haş- talığlle maldl bulunduğunu ileri sür- düğünden, malikeme, bunun müşa- hede altına alınmasına ve gazla filite batırılmış ince rakı şişesi kâğıtlarının sigara ateşile tutuşarak, kav haline gelmiş tahtaları tutuşturup tutuştu- ramıyacağının adil tap işleri kimya- hanesinden sorulmasına karar ver- mişti. Dün ağır ceza malikemesinde bu muhakemeye devam edilmiş ve Tıbbi Aâdliden gelen raporlar okunmuştur. Nureddinin müşahedesi hakkında gelen raporda; mazmunun akli vazi- yetinde hiçbir bozukluk olmadığı, ken- di iddia ettiği şekilde sara hastalığına da müptelâ bulunmadığı ve cezai eh- Miyeti haiz olduğu bildiriliyordu. Kim- yahane raporunda da, kuru ve eski tahtalar üzerine konulan filit ve ga- za bulanmış ince kâğıtların, Üzerine Atılan sigara İle. aleş çıkarmadığı, bilâkis söndüğü, hava cereyanı olduğu. halde dahi bunların yanmadığı, an- cak kibrit alevi ile ateş aldığı tecrübe ile anlaşıldığı kaydediliyordu. Maznunun vekili bu raporlar Üze- rinde tedkikat yapmak istediğini bil- dirdi, Bazı şahidler dinlendi ve diğer şahidlerin çağırılması için muhakeme başka güne bırakıldı. Üç yerde baca tutuştu Sıraselvilerde Alman hastanesinin, Üniversi? talim taburu binasının, Fatihte Yeşillekye sokağında bay Hayreğâinin evlerinin bacaları tu- tuşmuş, derhal yetişen itfaiye üçünü de olduğu yerde söndürmüştür. Otobüs tahkikatı. Dahiliye Vekâleti tarafından B. Tevfik Talâtın reisliği altında oto- büs işlerini tedikik eden mülkiye mü. fettişleri dün yeniden hiç kimseyi dinlememişler, evrak üzerinde ted. — Dilsizce dünyanın en güzel lisâr bay Amca... ... Fakat insan dilsizceye dünyanın en güzel dili demek için... ... Ya İstanbul spikerini dinleme- MİŞ. Istanbul gümrük dairelerine mik- rofon konacak Gümrükler başmüdürlüğü dairele- rine, Avrupada resmi dairelerde oldu- TOSU geçen ay içinde 14 gizli ev mey- dana çıkararak kapatmış ve işleten- leri Adliyeye vermiştir. Otobüslere kırılmaz cam takılıyor Otobüslere kırılmaz cam takılma- sına devam edilmektedir. Seyrüsefe- rin muattal kalmaması için bunlara nöbetle cam konmaktadır. Şimdiye kadar 15 otobüse cam takılmıştır. Haliçteki cesed Bir deniz hırsızına aid olduğu tahakkuk etti Bundan bir buçuk ay evvel Halıcı- oğlu önlerinde bulunan cesedin, bir Tebligat parası he liga! parası hakkında Gazetenizin 6 şubat 938 gün ve 6938 sayılı nushasının $ cü sahifesinin 4 cü sütununda (Tebligat parası) başlıklı ve nihayet Adliye Vekâletile bu hu-, susta muhabere devam etmekte ol. duğu mevzuubahis paranın bütün mübaşirlere taksim edilmesi için ce- vap beklendiği yazılmaktadır. Tebligat paraları kanuni mevzus- tamıza ve bu bapta yapılan talimata uygun bir şekilde mübaşirlere verii- mektedir. Bu hususta yüksek vekâ- letle adliye encümeninin kararı ara- sında bir ihtilâfı nazar mevcud de- ».. Yahut Selim Sırrı ile konuşmar miş olmalı... Sahife 3 Yenicami kemeri Meydan için âbide yıkmak değil, âbide için meydan ya- mecburiyetindeyiz kadina