z © Üzerine idi. Bu lisanın mektep prog- 28 Kânunusani 1938 —— Samre 3 — AKŞAMDAN AKŞAMA. Farisiden Türkçeye lügat Bir ömrün mahsulü bir eser | tarisi muallimim Plan sayın Bay Ziyaeddin Şükün' un muhalledat diyo ahlâfa ya dlgür. o kalacak kiymetli bir eser hazırlayıp bitir diğini öğrenmek- le bahtiyarım, Bu kitap, fari- #iden O türkçeye ', 870 sahifelik ve B. Ziyaeddin * 15500 kelimelik Şükün bir lügattır. İçinde 9000 den fazla | manzum misal da gösterilmiştir. | » ” il Bay Ziyaeddin Şükün, aslen İzmir- Midir, Pederi Kıbrıslı Kâmil efendi- dir ki, - aralarında Halit Zaiya Uşaklıgil olmak üzere - bir çok me Şahire hocalık etmiştir. Tabiatile, ev- âdının tahsili üzerinde de müessir “Olmuş, böylelikle hocam, farisiyi ilk önce evinde öğrenmiş, sonra bu lisa- Mın engin edebiyatına merak Ssara- Fak bilgisini ilerletmiştir. Memleketin tedris hayatına ettiği hizmetler pek çoktur: 13 sene müd- detle Darülmuallimin muallimi ev- velliğinde bulunmuş, 325 de Darül fünun farisi muallimi olmuş, 15 sene kadar Galatasarayda hocalık etmiş- Üir. Darüşşafakıda da muallimliği Yardır. evvelce bütün mesaisi farisi Tamlarından kaldırılmasını mütea- kib Vefada türkçe hocalığı yapmış- tar. Tedris mesleğinde ceman kırk se- Ne çalışmıştır. Dile kolay! © Mocamın memleketimizde en iyl farisi bilen Türk olduğunu hiç kim- 86 itirazla karşılamıyacaktır. İşte bu kıymetli zat, son on senesini yu- karıda bahsettiğim lügatı hazırla Mağa hasretmiş ve mesaisini de mu- Yatfakıyetle bitirmiştir. . “ Parisiden türkçeye Ferhengi Şuuri almacak ilk lügattır. Kütüpha- le mevcut bulunanlarda, Lüt Halimi'nin eseri olan Bahrül Baraib'in şerhidir ki, bu, Tuhfei Vehbi tarsımda manzum bir Küçattir. Bay Ziyaeğdin'in Ferhengi Ziya yeni eseri ise, farisiden farisiye dan, yani Ferhengi Cihan- Siri ve Mecmaülfürs gihi eserlerden e edilerek meydana getirilmiş- fir. Kitapta bütün klâsik misaller Mevcut olmakla beraber, Bay Ziya- €ski ve yeni divanlardan da is- iade etmiş, Kaani'nin, Edibülme- 'in ve şimdi sağ olan Edibüssal- lâkablı Mirza Hüseyin'in eser. de eleyip yeni misal ilâveleri Hocamın kitabı henüz basılmış fakat fotografla teksir edilmiş £ Avrupadaki meşhur müsteşriklere iş, takdir ve tasvibleri alın- iz Rübaiyatı Hayyam'ı fransız- di tercüme eden ve İran tarafın- #arpte tetebbüc gönderilen Mu- bağa Kaznevi de eseri pekiyi m tabiatile bütün bu takdirler big, Pâtonik kalıyor. Asıl lâzım olan | nun bu talibe verilmesi de esas itibar- | Je kararlaştırılmıştı. Eski köprü Gümrük resmi istendiğinden satılamadı 'Bir müddet evvel yerinden sökülen eski emektar Unkapanı köprüsünün. duba ve demir kısımlarının bir müte- ahhide satılması kararlaştırılmış ve hazırlanan bir şartnameye göre bir de artırma ilân edilmişti. Bu ilân üzeri- ne bir talip çıkmış ve köprü ankazı- Ancak bu talip, köprü ankazını ha- rice göndermek istediğinden bu sefer gümrük idaresi bu ihrata mani ol muştur. Eski emektar köprü, vaktile Ab- dülâziz zamanında Avrupada yapila- rak getirilmiş ve o zaman gümrük resmine tabi olmamıştı. Köprünün vaktile gümrüksüz girdiğini göz önü- ne alan gümrükler idaresi, köprünün ihracına müsaade edilmek üzere ev- velce alınmıyan gümrük resmini İs- temiş, talip te köprüyü satın almak- tan vazgeçmiştir. Şimdi Belediye, bu | emektar köprüyü memleket dahilin- de satmağa çalışıyor. Elini cama vurdu, cam kırıla- | rak yaralandı i Samatyada oturan Hayik isminde biri, bir kahvede kavga ederek elini cama vurmuş, cam kırılarak tehlike- li surette yaralanmıştır, Polis, Hayikı Cerrahpaşa hastanesine kaldırmıştır. Tütün konferansı Muhtelif noktalarda bir an- laşmaya varılmak üzeredir Şark tütünleri konferansı dün de | öğleden sonra toplanmıştır. Şimdiye kadar yapılan toplantılarda görüşülen mevzular üzerinde dün umumi mâhi- yette bir konuşma yapılmıştır. Bu ara- da şark tütünlerinin ambalâj ve ima- lâtı üzerinde de murahhaslar fikirle- rini söylemişlerdir. İhraç edilecek şark tütünleri amba- lajlarının ayni çeşid ve şimdikinden daha pratik olmasi üzerinde bir anlaş- maya varılmak üzeredir. sasa kırk sene himmet ettikten son- ra on senelik mesai neticesinde eser hazırlıyan muhterem bir Türk âlimi- nin emeli mesabesinde olan kitap tabedilmeden ve mükâfatını görme- den bırakılırsa, bundan sonra böyle sahalarda ömür iüketmeğe kimin hevesi kalır? Bilhassa materyalistle- şen bu asırda!... Ferhengi Ziya'nın devletçe tab'i, yalnız müellifine ve müstakbel te tebbülere karşı bir cemile göstermek olmıyacak, ayni zamanda milli kü- tüphanemizdeki noksanlardan birini dolduracaktır. Farisiden bile vazgeçtik, eski kül türümüzün metinlerini, eski adam- ların telâkkisile okuyabilmek, . anlı- yabilmek için hangi istinadgâhları- muz var? Farisi kısmı eski harflerle bastırılmak şartile, bu eser, yeri ko- lay kolay doldurulmıyacak bir kıy- mettir. Buna karşı alâka uyanma” ii milletimizin, bizim kültür teşki- — Vay alar yayı alçaklar vayl.. Vay insaf. masını varid göremem. İnşallah ya- nılmıyorum. (Vâ& - NO) Haklı şikâyetler Memurlar evrakı tedkik ederken dikkatli olmalıdırlar Dün; Nişantaşında, Elik cadde- sinde, Papazyan apartımanının 3 Du- marasında mukim olduğum dairenin kapısı çalındı. Bir sivii memur bana, Sultanahmed $ üncü hukuk hâkim- Miğinden gönderilmiş bir evrak ile bir de ihbarname uzattı, Evrakı tedkik ettim. Ankarada, Cebecide, kereste fabrikası civarında 127 numarada mukim o albay oRasimin o Beşiktaş emvalinden almakta olduğu 1933 yl eyl, birinciteşin, U ikinet- tegrin © maaşlarını Emlâk Oo ban- kasına İskonto ettirmesinden mü- tevellit bir alacak dolayısile banka- nin ikame ettiği dava münasebetile 8 şuballa merkür mahkemede du- ruşmaya davetini malik id. Düşün- düm: İstanbuldaki adresim doğru, ancak benim tekatdilğüm 1937 se- gibi yanlışlıklar, bir vatandaşın hay- siyetini kesredecek vahim neticeler bile doğurabilir. Ru tahkiki yapan Ankaradaki mübaşir veya memurun bir defa olsun evrakı okuması ve bir (albay Rasim) terkibi üzerine he- men hükmü veretek sarih adresimi #a eden kimselerin biraz vicdani ha- reketleri icap etmez miydi?! İbret olmak üzere derç buyurursa- nız belki âti için faydası olur. Mütekalt deniz albayı Ahmed Rasim Barkınay Gazi köprüsü Müteahhidin iddiaları muvafık görülmedi Ankaraya giden Belediye Yollar ve Köprüler müdürü B. Galip şehrimize gelmiştir. B. Galip Ankarada Nafia ŞEHİR HABERLERİ ; — Yenicami | Etrafındaki i binaların kıymeti kararlaştırıldı Eminönü meydanı ile Yenicami et- Tafının açılması için Millet Meclisin- de kabul edilen -kanun üzerine Bele- diyece bir istimlâk projesi hazırlan- mişta. İstimlâk edilecek binaların kıymet- leri tesbit edildiğinden, Belediye Ha- rita müdürü B. Galip dün Ankara- ya gitmiştir. B. Galip, projeyi Na- fin Vekâletine tasdik ettirdikteri son- ra Eminönü meydanının istimlâkine Bir kadın zehirlenerek öldü Dolabdere civarında oturan Anna adında bir kadının dün evinde fena halde hastalandığı müddelumumlliğe haber verilmiş, kadın Şişli Çocuk has- tanesine kaldırılmıştır. Adliye döktoru B. Enver Karan ta- rafından yapılan muayenede Anna- nın zehirlenmiş olduğu görülmüştür. Biçaz sonra da Anna hastanede ölmüş tür, Kadının vaziyetine rtazaran zehir- lendikten sonra bir müddet evde kal- dığı ve sıhhi vaziyeti fenalaşınca Ad- Miyeye haber verilerek haslaneye kal- dırıldığı anlaşılıyor. Annanın ne ile ve ne şekilde zehirlendiğinin tesbiti için cesedi morga kaldırılmıştır. Müd- delumumllik tahkikata başlamıştır. Balık az Palamut fiatleri dün yükseldi Dört gündenberi bol bol tutulan pâ- Jamut dün birdenbire azalmıştır. Ba- Vekileti ile temas etmiş, köprünün ka-| lıkçılar dün az balık çıkmasına soğuk- zıkları için, köprüyü inşa eden firma- nın ileri sürdüğü noktalar hakkında Belediyenin düşüncesini anlatmıştır. Köprü müteahhidi Alman firması, ayaklara çakılan kazıkların içine ko- nulan demirin pek az olduğunu, bu itibarla kazıklar kakılırken, kazıklar- dan altı tanesinin çatladığını ileri sürmüş, bunun fenni mahzuru oldu- gunu, bilhassa ileride kazıklardaki çatlaklardan dolacak deniz suyu ile demir kısımların çürüyeceğini bildir- mişti, Belediye, demir miktarıtın'noksan olmasından değil, kazıklar fena çakıl- dığı için bu çatlakların hasıl olduğu- nu ve deinir miktarını çoğaltmak lâ- zam gelmediğini iddia etmiştir. Belediyenin noktai nazarı Nafla Ve- kâletince tasvih edilmiş ve demir mik- tarının artırılmasına lüzum görülme- diği müteahhide bildirilmiştir. Mesud bir doğum Başvekâlet hususi kalem müdürü Baki Sedes'in evvelki akşam bir oğlu dünyaya gelmiştir. Bu mesud doğum Atatürke arzedilmiş, Büyük Şef, me- sud babayı tebrik etmiş ve yavruya Aydil adını vermiştir. Biz de yavruya sıhhatli uzun ömür- ler temenni ederiz. ların sebep olduğ'unu söylüyorlar, Cüzi miktarda tutulan palamutlar pahalı laşmıştır. Perakende flatler 6-10 ku- ruş arasındadır. 6 kuruşa satılanlar bir gün evvelden kalma olduğu için alınmamaktadır. Bunların renkleri bi- le değişmiştir. Uskumru az çıkıyor. Dün sabah nis- beten biraz fazlaca uskumru çıkmış ve kilosu toptan 28 kuruşa satılmıştır. Toptan fiatler öğleden sonra 37 kuru- şa çıkmıştır. Perakende 70 kuruştur. Bir kadın mangal üzerine düş- tü, muhtelif yerleri yandı Sirkecide otüran Sofya, bir mangal yakarak helâ aralığına koymuş, bu sırada üzerine bir fenalık gelerek man- gal üstüne düşmüş ve bu şekilde ateş üstünde kaldığı cihetle kol ve vücu- dünün muhtelif yerlerinden ağır su- rette yanmıştır. Sofya, Haseki hasla- nesine kaldırılmıştır, Valde hanı bugünlerde tılacak Hıfzıssıhha meclisi dün vali muavi- ni B. Hüdainin reisliği altında toplan- mış, Mercanda bulunan Validehanın gayrı sıhhi olduğuna dair kaza sıhhi heyetinin verdiği kararın yerinde ol- duğuna karar vermivtir. Bu itibarla han bugünlerde tahliye edilecek ve mesken vaziyetinden çıkarılacaktır. Bay Amcaya göre... .. Banki millet büyük harp yılla rında imiş de et yüzüne hasretmiş s. Hâlâ eşek eti satanlar varmışl ... Ben olsam böylelerini memle- “HEKİM ÖĞÜTLERİ Sık mı yemeli, Seyrek mi.. Bir cambaz günde yalnız bir kere yemek yermiş, yalnız öyle yemeği; ama bir oturuşta bir koyun budunu midesine indirirmiş. Gerçek mi, yalan mı bilmiyorum, rivayet bu. Koca bir budun vereceği gerginliğe dayanacak mide herkeste bulunmaz. Her faniye günde bir kuvvetli kahvaltı ile bir et, bir sebze, biraz peynir ve meyvalı bir