ME çe Tr şe le“ in ile ile- 23 Kânunusani 1938 — - - AKŞAMDAN AKŞAMA» — m Gelecek nesli düşünerek... İstanbula çınar ve servi ağaçları dikmelidir! - B. Muhlâdin. Üstündağa ithaf - İstanbulun geçen asırlarda yapılan tabloların göz önüne geliriniz; Çi- narlar ve serviler diyarı... Memleketimizi tasvir eden eski garp edibleri de bu iki çeşid muhte- gem nebatı sahife sahife anlatmaktan kendilerini alamamışlardır. Servi!.., Başlıbaşına belki de korkunçtur. Diplerine nur inen Karacaahmeğ ha- yaletleri haşyet intibaını verir... Fa- kat servi, çinarla yanyana gelince bi- ribirlerini itmam ederler; bambaşka olurlar, Piyano çalanın sol elile çıkar- dığı dambırtı yalnız başına nasıl din- lenmezse kara koncolos gibi, gulya- bani gibi serviler de çınarsız çekil- mez... Amma, ikisi bir araya gelince mazideki İstanbul hayalde doğar. Boğaziçini çekip koynumuzdan alın! Ne kaybedersek, İstanbulun çinar ve servi sarmaşdolaşı halindeki korula- rını harap ettikten sonra da © derece kaybimiz olmuştur. Şairlerimiz serviyi beyhude mi sev. gililerine benzetmişlerdi? Vakıa o de- virlerde, kavak uzunluğuna kaçma- mıştı serviler... Zürriyetleri de oluyor- du; fidan boylulari vardı... Ve herşe- yin küçüğü sevilir: Teşbihler, istiare ler belki böyle tohuma kaçmışlara de. | gildi de miniminilereydi... Şimdi ise servi nesli üremiyor artık, Bu ağaç «fili mahmudi. gibi inkıraza uğrıyacak, Onu yeniden yaşatmak, ancak eski vatanında, İstanbulda ka- bil olur, Çınarın da diyarı burasidır. Öbürü zerafeti, bu ihtişamdır. İkisi de bu İstanbulun mimarisi bile servi le | Çınarın yanyana gelişinden millhem- | dir: MİNARE ve CAMİ! İ '... Üstad Feyzullah Kazan bir yerde okumuş, anlattıydı: Kırım muharebesi zamanında bize yardımcı gelen İngiliz askerlerini İs- #ânbulun hiç bir yerine çıkaramamış- lar, Zira her saha koruluk halindey- miş, «Hoyratlar tahrib eder! Fakat ne yapmalı? Misafire de ikram gerek!» diye, Kınalında'nın bir kısmını göz- | den çıkarıp peşkeş çekmişler. O zama- na kadar şemyeşil olan Bu ada'nın da ağaçsızlığına sebeb bu hadise olmuş. Ve arkası sökün etmiş: Yangınlar, harpler, tahripler, bah- çelerin hakkını yiyerek yükselen apar- tamanlar, şehrimizi bugünkü yeşillik- siz haline soktu. Şimdi intibah devresindeyiz; ümran arifesindeyiz. Bu ümranla beraber, çınar ve ser- vi dikelim. Biliyoruz ki bu ağaçların Eti ucuzlatmak Belediye kararın | tarzı tatbikini tedik ediyor Etin kilo başında 10 kuruş ucuz- latılması hakkında verilen kararın tatbiki için Belediyedeki hazırlıklara devam edilmektedir. Bu hazırlıklar verilen kararın nasıl tatbik edilece- ini tedkikden ibarettir. Mezbaha resminin ayaktan değil, kilo başına alınması için verilen ka- rarın da tatbikine başalanmak üzere bir komisyon toplanacak ve varacağı neticeyi şubatta toplanacak olan Şe- hir meclisine bildirecektir. Etin ucuzlatılması kararı i martta tatbik edilecektir. Fakat Cerrahpaşa ve Haseki hastanelerinin hükümete devri ancak mali sene başlangıcı olan haziranda kabil olacaktır. Fakat ara- daki üç ay zarfında mezbaha varida» tında hasıl olacak noksanın bütçede- ki akisleri, bilhassa bu Iki hastane- nin masraflarının temini vali ve be- lediye relsi B. Muhiddin Üstündağ ta- rafından Ankarada mevzuubahis edil- miştir. Hükümet, valinin bu mütalâ- asını yerinde bulmuştur. Binaenaleyh Belediye bütçesinde hasıl olacak açı- ğı üç ay müddetle, yani hastanelerin devri tarihi olan hazirana kadar ka- patabilmek üzere bir formül buluna- caktır. Fazla ipekli kumaş mı yapılıyor Bursa fabrikatörlerinin iddiaları doğru görülmüyör Sanayide istihsal fazlalığı mevcud olup olmadığını anlamak için bir müd: det evvel şehrimizde tedkikler yapıl- mıştı. Umumi kanaatler İstanbulda muhtelif zümre sanaylin fazla istih- sal değli, memleket ihtiyacı göz önün- de tutulursa eksik istihsalde bulun- dukları neticesine varılırken, Bursa da ipekli kumaş imalâthaneleri faz- la imalâttan bahse girişmişlerdir. Bursa ipekçileri alâkadarlara yap- tıkları müracaatlerde Bursada ipekli kumaş imalâthanelerinin pek çok olduğunu ve böylece istihsalâtın da artarak fabrikaların müşkül vaziyet- te kaldıklarını iddia etmişler ve bu- na bir formül bulunmasını istemiş- lerdir. Bursa sanayicilerinin bu müraca- büyümesi için uzun seneler ister. Şüp- hesiz ki biz eflâke ser çektiklerine eriş- miyeceğiz. Fakat hangi işimizi gele- | cek nesilleri düşünerek feragatle, | kendimizden fedakârlıkla yapmıyoru3? | Ankaranın akasya ile çamı birlikte | diktiği gibi, biz de, - kendimizi de bir | yandan düşünerek - tiz yeşeren başka | ağaçlar ekebiliriz. Fakat ilk kazma | vurulmasile beraber, ilk çınar ve servi de dikilmelidir. Meselâ, Yenicami kemerinin yıki- lan dükkânlar tarafında, 22 nci asır- da, göklere yükselecek çınarlar ne gü- zel duracaklır. Doksan yaşında bir ihtiyar, hurma fidanı dikiyormuş Torunu: — Dede! - demiş. - Bu ağaç bir asırda meyva verir! Deli misin? Ne dikiyorsun? Sen yiyemiyecek olduk- tan sonra... — Eğer evvelkiler de böyle düşün- selerdi, şimdi bu hurmayı yiyemez. dim, oğul! Bizde de ihtiyarın zihniyeti hâkim olmalıdır! Hâkimdir de... : Pam Asfalt caddeler Şehrimizde bir kısım cadde ve meydanların asfalta çevrileceğini yaz muştık. Bu meydan ve caddelerden bir kısmı 937, bir kısmı da 938 sene- leri bütçelerile asfalta çevrilecektir. 937 bütçesile yapılacak olanlar yakında kati surette tesbit edilecektir. Bu sene bütçesile yapılacak olan cad- delerin nisanda asfaltla döşenmesine başlanacaktır, atleri şehrimizde de alâka ile karşı- lanmıştır. Alâkadarların fikirlerine göre, eğer Bursa fabrikalarının ma- mulâtı Bursa ve havalisine inhisar etseydi, Bursaya mahsus bir istihsalât fazlalığı mevzuubahis olabilirdi, İs- tihsalâtın memlekete yayıldığı göz önünde tutulduğu takdirde fazla is- tihsalât olmaması icab eder, Esnaf cemiyetleri bütçesi Esnaf cemiyetlerinin 937 bütçeleri tesbit ve tasdik olunmuştur. Cemiyet- lerin umumi geliri bu sene 100,000 l1i- radır. Bunun 22,000 lirası âdi yardım faslına ayrılmıştır. Fevkalâde yardım tahsisatı da 27,000 liradır. Esnaf cemiyetlerinin yardım işleri genişliyecektir. Verilen kararlar ara- sında bir hastane binası almak ehem- miyetle gözönünde tutuluyor. Hasta- nenin şimdilik 25 yataklı olması ihti- yacı karşılıyacaktır. Ayrıca bir de has- ta nakliye otomobili alınması için tet- kikler yapılmaktadır. Şark tütünleri konferansı Şark tütünleri konferansı yarın öğ- leden sonra dördüncü toplantısını yar pacaktır. Yunan ve Bulgar murah- hasları dün şehrimizde gezintiler yap- mışlar, İnhisar fabrikalarında tetkik- lerine devam etmişlerdir. Konferans hafta içinde dağılacaktır. Şimdiye kadar yapılan toplantılar- da Türk, Yunan ve Bulgar tütüncülü- günün inkişafı için mühim müzake- reler cereyan etmiştir. Haklı şikâyetler Geceleyin uyandırılan yolcular Dünyanın birçok yerlerinde seyahat ettim: Vagona girerken insanın bileti alınır. Ondan son- ra, bahusus geceleri, pek istis- mai bir vaziyette - o da esaslı bir şüphe üzerine - yolcular kompar- İrmanlarında rahatsız edilir, Pek çok kimss, güç uyuyor, uyandırılırsa asabileşir, hastala- nır. Hattâ, Rus muharrirlerinden Çehoj'un bir hikaâyesi, lüzumsuz yere istirahatlen mahrum bırakı- lan bir yolcunun ahvali ruhiyesi- ni gayet iyi tasvir eder. Bizde maalesef bu sakım usu- lin devam etliğini sayın > Nafia Vekilimize gazetenizle haber ver- seniz hayırlı icraatı arasında bu- nu da başaracağından eminiz, Trene giren yolcuların biletlerini hemen konirol etmek; vagon mevcudunu değişen biletçilerin biribirine haber vermesi usulünü ihdas eylemek elbette bizim mem lekette de kabildir. Şimdiki vazi- yette, bir gece zarfında insanı üç 17 yaşında gzel bir kız kayboldu Maryamın İzmire kaçırıldığı hakkında bir ihbar yapıldı Emniyet umum ei müdürlüğü, bun- dan bir müddet yaşındaki kızı Maryamdır. Maryam, bir müddet evvel muş, ebeveyni de zabıtaya başvur- muştur. İstanbulda yapılan bütün araştır- malâra rağmen kızın izine tesadüf lememiş, yalnız son günlerde İzmire kaçırılmış olduğu hakkında bir ihbar yapılmıştır. Şimdi İstanbul zabıtası, İzmir zabi- tasına müracaat etmiş ve Maryamın âlabetinin tesbitini istemiştir, “Bay Amca,,ya hediye de bulunan (Neudammer Hutfabrik) ismindeki bir şapka fabrikası tarafın- dan sureti mahsusada Akşam'ın «Bay Amca» sı için yapılmış ve bir sanat hatırası olmak üzere kendisine gön- derilmiştir. Gerek fabrika sahiplerine, gerek hediyeyi getirmek zahmetine katlanan zata bu sanat severliklerin- den dolayı teşekkür ederiz, Palamut bolluğu Dün Istanbula 200 bin çift palamut geldi Senenin en çok balığı dün çıkmiştir. Dün sabah Balıkhaneye 200,000 çift palamut getirilmiş ve bunlar kısa bir zamanda satılmıştır. Limanda bekli- yen İtalyan ve Yunan balık gemileri bu palamutları alarak memleketleri- ne hareket etmişlerdir. Fiatler çift hesabile-6,25 - 7 kuruş arasındadır. Palamutların hepsi İz- mitten gelmiştir. Balıkların İzmit ci- varını kendilerine yatak yaptıkları an- laşılmıştır. Bugün de çok balık gele- ceği umuluyor. Uskumru bir iki gündenberi tutula- mıyor, Diğer balıklar da pek az tutul maktadır, Yalnız turfanda olarak Kalkan ba- lığı gelmiştir. Fiatler'toptan 50-60 kuruş arasındadır, edi.) Kazaen düşerek yaralandı İstanbul kız lisesi hademelerinden Salih, evvelki gece yatağından kalka- rak mektebi dolaşmakta olduğu bir sırada bir aralık muvazenesini kaybe- derek düşmüş, muhtelif yerlerinden ne kaldırmıştır. Eşek dalaşması yüzünden cerh Bektaş Dursunu adam akıllı döğüp yaraladı tana almış, Bektaş hakkında da kanu- ni takibata girişlimiştir. y Noterlik binasının kapı kilidini odacı İstanbul dördüncü noterliği tara- fından üç gün evvel zabıtaya bir mü- racaat vaki olmuş, noterlik binasının dış kapısı kilidi kırılmış olduğu, fakat bir şeylerinin çalınmadığı bildirii- migti, Emniyet direktörlüğü ikinci şube müdürlüğü tarafından yapılan tahki- kat ve fenni tetkikat neticesinde bu işin noterlik odacısı Mustafa tarafın- dan yapıldığı ve gene bu adam tara- fından bu işin haricden yapılmış ol. duğu şeklinde gösterilmek istendiği bu suretle cürüm tasni edildiği tes- bit edilmiş ve odacı Mustafa polisce yakalanarak dün adliyeye teslim olun- muştur. Hin apeliriledile Balıkçılar saat 15 ni Anadolu- ya gönderecekleri balıkları evvelce sa- sande olunurken, son bir kararla ba- lıkların 12 ye kadar istasyona getiril- mesi mecburiyetinin vazına itiraz et- mişlerdi. Balıkçıların bu husustaki müraca- atlerini Nafıa Vekâleti tetkik etmiş ve kendilerini haklı görerek eskisi gibi saat 14 de kadar gelen balıkların trenlere yükletilmesine müsaade et- miştir, Sahife $ İSTANBUL HAYATI I Telefonda son kelimeler Bir sene evvel evlenen bir ahbabım, arasıra aile dedikodusu yaparken fır. satı kaçırmaz, kılıbıklığın ve kılıbık- ların aleyhinde eser savurur, Evde İ daima kendi sözünün hüküm sürdü- ğünü, ev halkının hep kendi arzusuna uymak mecburiyetinde olduklarını ballandıra ballandıra anlatır. Geçen gün bir kaç ahbabla beraber yazıhanesinde otururken gene mile bahsi açıldı, bizim kabadayı açtı ağ- zını yumdu gözünü, O sırada telefon çaldı, — Allo... Ne var? Eh... Anladım... Oturduğum koltuk, telefona çok yakın olduğu için karşıdakinin boğuk sesini de duyabiliyordum. Sert, âmira- ne bir kadın sesi; — Yassıkadayıf da alınacak, Kay- mağı, makarnayı, torbayoğurdunu unutmıyasın... İki kilo da iyi balık al, İki fabrikada iki kaza Dün iki iş kazası olmuştur: Aksa» Tayda bir çorab fabrikasında makinist 28 yaşlarında Kemal, sol bileğini ma- kineye kaplırarak yaralanmış, bera- yi tedavi Cerrahpaşa hastanesine kal» dırılmıştır. Balatta Boğosyanın demir fabrika. sında çalışan hamal Vahid, bir kalaş üzerinde demir çubukları taşımakta iken düşmüş, ağır surette yaralandı- ğından Musevi hastanesine yatırılmış- tır. le eşya sarkıtmakta olan hamal çavu- Şu Hasanın tuttuğu ip, bir aralık elin- den kurtulmuş ve eşya, kayıkçı Meh- medin başına düşerek ağız ve burnun- dan ağır surette yaralanmasına sebeb olmuştur. Mehmed Cerrahpaşa hasta- nesine kaldırılmıştır. Hasan hakkın. da da kanuni takibat yapılmaktadır,