Ankara lig maçları en hararetli safhasında Haftanın en mühim karşılaşmalarında Harbiye - Ankaragücü 3-3 berabere kaldılar Ankara (Akşam) — Bu hafta yapı- lan Harbiye - Ankara Gücü ve Demir kaya - Gençler Birliği maçı 4 - 4 bera- bere bitti. Aralarına Fenerbahçeli Ya- şarı da alarak kuvvetli bir kadro ile sahaya çıkan Demir Çankayalılar bi- rinci devreyi 2 - 0 galib bitirdiler. İkin- ci devrede sayı farkı 4 - | Demir Çan- kayanın lehinde iken Gençler birliği maçın bitmesine 15 dakika kala can- lanabildi ve üstüste üç gol atarak be- rabereyi temin edebildi. Pazar günü yapılan maçların en mühimmi şehir stadyomunda Ankara Gücü ile Har- biye İdman yurdu arasında idi. Oyu- nun hakemi İbrahim düdüğü çaldığı zaman iki takım şu şekilde dizildiler: Ankara Gücü: Osman - Rıza, En- ver «- Nusret, Semih, Abdül - Hamdi, Yaşar, Musa, Fahri, Rıza, Harbiye İdman Yurdu: Fethi - Ce- lâl, Sabri - Turan, Zeki, Haşim - Hil- mi, Celâl, Abdürrahman, İzzet, Şerit. Oyun Harbiyelilerin akınları ile başladı. Enerjik bir oyun çıkaran Harbiyeliler 14 üncü dakikada sağ iç- lerinin sıkı bir sütlerile tik gollerini yaptılar. Harbiyeliler üstün oyunları nı devam ettirerek 28 inci dakikada gene sağliçleri vasıtasile bir gol daha kazanarak devreyi 2 - O galib bitirdi- ler, İkinci devreye Ankara Gücü çok canlı başladı ve Ilk dakikalarda Rıza vasıtasile ilk gollerini yaptılar, Anka- ra Gücünün tazyiki bir müddet daha devam etti ise de Harbiyenin şansı ve Ankara Gücü forlarının beceriksiz- liği yüzünden bir çok fırsatlar kaçtı, oyun bu şekilde devam ederken Har- biye soliçi İzzet 28 ncı dakikada şah- 8! bir akınla Harbiyenin üçüncü go- lünü yaptı. Üç dakika sonra Ankara Güçlüler bu sayıya Fahri vasıtasile mukabele ettiler ve oyunun bitmesine yedi dakika kala da penaltıdan berr- bere gölünü yaptılar. Hakem İbrahim müçı fena idare etti. Diğer taraftan Ankara Gücü saha- sında da Ankaraspor ve Muhafız Gü- cü karşılaştılar, Arıkara liginin en ba- şında giden Muhafız Gücü genç ele- manlardan müteşekkil Ankaraspora 5 -3 yenlidi. İzmirde lig maçlarının birinci devresi bitti Üçokla Alsancak baştadır İzmir (Akşam) — İzmir futbol lig- lerinin .birinci devresi, bu hafta yapı- lan Üçok ve Doğanspor, Ateş ve De- mirspor takımları arasındaki müsa- bakalarla sona ermiştir. Bu maçlara ald tafsilâtı vermeden derhal kayde- delim ki, İzmir takımları arasınd ya pilan Ug müsabakalarında İlk devre- de'Alsancak ve Üçok takımları müsa- vi puanla en başta ve berabere gel- pu uzaklaştırmak için güçlük çektik- doğru Üçoklular penaltıdan bir gol at- tilar.Devre 140 Üçok takımının gali- diyetile bitti. İkinci devre başlayınca Döğanspor- luların, Üçoktan “Saidin “ayağından bir gol daha yedikleri görüldü. (2-0) vaziyette olmanın tesirile mi daha güzel oynamağ, seri ve tehlikeli akınlar yapmağa başladılar. Doğansporlular, kırıcı bir oyun 8is- temini tercih etmeği nedense muvafık gördüler, Artık topa vurmaktan ziya» de rakip oyunculara tekme sallanıyor, Üçok oyuncuları kurtulmağı çalışı yorlardı. İzmirde bitaraf bir hakem olarak tanman B. Esad, bu kasd! far vuller karşısında tablatile lâkayıd kal- bir gol daha atıldı. Fena halde asabi- leşen Doğansporlular sahayı terket- tiler veoyun 3-0 Üçokluların galibiye- tile sona ermiş oldu. Bu müsabakadan evvel Ateş - De- mirspor takımları arasında bir mü- sabaka yapıldı. Ateşspor takımı, sert müşkül bir mevkie sökacaklarını ha- tarlatırız. Galatasarayın sisl müdafii Galatasaray takımı kuvvetli bir mü- dafi kazanmıştır. İzmirden gelen bu genç Belgradda mili takımımızda oy- namış son zamanların yetişen en kuv- vetli istidadlarından biridir. Adnan iş- minde-olan bu genç bu haftadan 1ti- baren sarı kırmınlar arasında oynuya» cağı bildirilmektediş AKŞAM Üsküdardan sürüler geceleyin geçmelidir Geçenlerde gazetenizde üç mandanın çıkardığı facladan “bahsediliyordu. Bu fa- cia bir kaç gün evvel birim mahallemizin alt tarafında oldu ve'bütün o'civar, hattâ Üsküdar halkını telâşa düşürdü. Çocukla- Tını aramak için snneleri sokaklara döken bu gibi hayvan vakaları memlekette hiç eksik değildir. Hattâ geçen-sene yine man- danın biri Adapazarında çocuğun birini öl- dürdüğünü işitmiştik. Tanz ovalardan, ten- ha köylerden sürülüp getirilen bu gibi hay- vanlar kalabalık şehirlere inince ve hiç görmedikleri bir sürü vesaiti nakliyenin urasına girince nekadar uysal hayvan Ol- salar, gayet tabii, üzerlerine yine bir ür- keklik gelir. Hele bizim Üsküdardan “he- men her gün sürülerle sığır, manda geşi- iii hi i ; İl Li defa müracaat ettim, faydan Böylece mahalle arasında ve hüsusi bab- çede herkesin gelip futbol oynamam doğ- .ru mudur. Kime mürutaat edelim? Eski sulh hâkimlerinden AKŞAM: Halefinize müracaat edin. nı e Halkın şikâyet | ve dilekleri 22 Künunuevvel 1937 —a Papasların rezaletleri Din kisvesi altında inanılmaz şeyler yapanlar 61 babasız çocuk bırakan peskopos, kadınlar manastırında her kadının odasından bir delikanlı çıkıyor! Balatta Ayayani klisesinde, Allaha ald işlerle meşgul zannedilen bir pa- yerinin havasını teivis etmesi hadi- sesinin dedikoduları hâlâ devam edi- yor. Her sabah önünde el bağlayıp diz çöken insanları doğru yola davet €den, nefsini Allaha vakfetmiş bir pPapasın siyah cübbesi altında böyle bir ruh gizlediğini kolaylıkla haz metmek mümkün müdür? Fakat tarihe bir göz atılacak olur- sa din kisvesi altında birçok inanıl- maz şeyler yapıldığı, hakiki dindar- lar arasına karışan sahtelerin reza- leti ayuka çıkardıkları görülür. Bi- hassa Avrupada klisenin bütün dünya kuvvetlerini avucu içine alıp şiddetle hüküm sürdüğü zaman- larda gemi'azıya alan papasların yaptıklarını tüketmek ka- bil değildir. 1789 da Bastilin zaptın- da elde edilen evrak arasında papas- ların ahlâksızlıklarını tespit eden dosyalar iki büyük cild teşkil etmek- te idi. Bütün Avrupada bu rezaletle- düşmanı addedilirlerdi, Bunun için haik bütün papasları bi- rer odalık tutmaya “mecbur ettiler, Halkın fikrince papaslar nasıl olsa ötekinin berikinin karısına göz koy- maktan vazgeçemiyecekleri ve ne yapılırsa yapılsın rahat duramıya- cakları için evlerinde birer kadın bu- lunması dâha muvafıktı. Papaslar bunu memnuniyetle kabul etmişler, fakat bir kadına da kanaat etmeme- ge başlamışlardır. Bu senelerde Salz- burgda bir kadınla yaşıyan papasla- Ta evliya nazarile bâkılırdı. 16 nci asırda İsviçre federasyonu da aynı tedbire baş vurmuş, namuslu kadınların muhafazasını esbabı mu- cibe “diye göstererek her papasın bir odalık tutmasını mecbur! kılan bir kanun çikarmıştır. 61 çocuk bırakan peskopos Fakat muhtelif memleketlerde pa- pasları zaptetmek için düşünülen tedbirler daima o neticesiz kalmıştır, tn-| Bal şehri Peskoposu Heinrich ölümün- de yirmi babasız çocuk bırakmıştır. 1281 senesi 6eylülünde kendi yerine tayin edilen adamı öldüren Luttich Peskoposu ise 61 çocuğun öz babası 4d. 1300 senelerinde-pek fazla nüfuz 1532 senesinde Oberdorfda bir pa- pas yaptığı işlere nadim olarak ru- hunu tasfiyeye karar veren ve bu maksadin önünde diz çöken bir ka, dının bütün itiraflarını dinledikten ceğini söylemek suretile tehdid etmiş ve kadını yeni bir günah işlemeğe davet etmiştir. Ruhunu temizliyerek İsanın şefka tini kazanmağa ahdetmiş olan kadın dünyada yegâne melce olarak kabul ettiği Allahın evinde karşılaştığı bu menfur teklif üzerine aklını kaybe- decek gibi olmuş ve papasın Üzerine &tılarak yüzünü gözünü parçalamış, feryadları üzerine kliseye yetişen halk papası kadının elinden güçlükle kur tarmışlarsa da vaziyet anlaşılmca arkasından sopalarla koğalamışlar- dır, Gene aynı şehirde bir papas evli bir kadını iğfal etmiş, fakat kadının kocası papası suç üstünde yakalıya- rak bir hayli ıslattıktan sonra elleri- ni ayaklarını bağlayıp pencereden aşağıya sallandırmıştır. Bütün gece böylece asılı duran papas sabahleyin halk tarafından taşa tutulmak sure- tile öldürülmüştür. Rahibe manastırlarında birer genç adam bulunduğu hayretle görülmüştür. Stazburgda hiç kimsenin tanıma- dığı bu adamların nereden geldikle- rimerak edilmiş ve yapılan tahki- katta bunların manastırın gayri meş- ru çocuklar penceresine bırakılan ve rahibeler tarafndan büyütülen ço- cuklar olduğu anlaşılmıştır. Baron Zimmer 'bu çocuklarm 20 yaşına gelinciye kadar rahibeler tarafından beslendiğini ve sonra ekmeklerini haketmek için ihtiyar, pis kokulu, dişsiz rahibelerin menfur hevslerine âlet edildiklerini çünkü bu çocukla- rın kliseye epey paraya mal oldukla- rını ilâve ediyor. 16 ıncı asırda manastıriardaki Ta hibeleri zapt için belediyeler birçok emirnameler neşrederler, fakat hep- si neticesiz kalırdı. Halbuki papaslık çok müşkil bir meslektir. O kadar ki manastırlarda erkekler olsun, kadılar olsun ban- yoya çıplak olarak giremezler, ken- di vücudları bile ölsa çıplak bir vü- cudu görmüş olmamak için gömlek- lerini çıkarmadan yıkanırlar. Bu de- Tece masum ve afiftirler, Kliseler ancak zamanımıza doğru, dinle dünya işleri ayrılmıya başlar temizlenebilmiş, & İmsek Güneş Öğe İkindi Akşam Yat E. 1231 220 728 948 1200 LA Va, 838 723 1212 1433 1684 1822