23 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

23 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son haftaların mühim hadiseleri ( Pazar günü yapılacak profesyonel güreşler Hintli şampiyon ayni günde hem Mülâyimle hem de Tekirdağlı ile güreşecek Baş altı pehlivanlarımız da Yunanlılarla tutuşacaklar Milli küme dışındaki bölgeler ara- sında bir şampiyona ihdas ediliyor Türk gücünü dünyaya tanitah güreşçilerim (iz Berlin olimpiyadlarında hep bir arada, anirenörleri Filândiyalı âz kenardadır. Sporumuz hesabına son haftaların en mühim hâdiseleri, futbolcü Meli- hin bir varlık olarak sivrilivermesi ve kıymetli güreşçilerimizin beşinci de- fa Balkan şampiyonu olmalarıdır. Balkan atletizm oyunları bittikten ve Yunanli atletler memleketlerine döndükten sonra Atina belediyesinin ve halkının sporculara karşı yaptık- ları parlak istikbal merasimini ve te- zahüratı Yunanistandan gelen hava- dis telgraflarından öğrendik. Atina belediyesi ve halkı bu coşkunluğu gös termekte yerden göğe kadar haklıdır. lar. Çünkü Yunan atletleri, Balkan atletizm şampiyonlukları ihdas edile- lidenberi her sene Balkan şampiyon- Tuğunu almaktadırlar. Birer mili kahraman mertebesine yükseltilen Yünanlı atletlerin her geçen sene bir- az daha şevkle çalışmalar tabildir. Bizim de, son Balkan oyunları ve- silesile, milli bir spor kahramanı ola- rak takdir ve teşvik etmiekliğimiz 1â- zımgelen birisi varsa, ödü futbolcü Melihtir. Vakiâ son Balkan oyunlar rında biz ancak 27 puanı âlarak dör- düncü olabildik. Bu bizim için sevini- lecek birşey değildir. Fikat Melihin komple bir atlet olarak kendini göster- mesi, 400 metrede 49 9 gibi bütün Av- rupada çok iyi sayılan bir'derece tut. | ması ve nihayet aldığımız yirmi yedi puandan üçte birini bize temin etme- si göğsümüzü sevinçle, iftiharla ka- bartacak mühim, çok mühim bir hâ- disedir, Hâdisenin en şayanı dikkat | tarafı, daha ziyade futboleü tanınan Melihin, bir zamanlar memleketin en metodik ve tecrübeli atleti olan Ömer Besimin bile muvaffak olamadığı elli- den aşağı bir dereceyi, en umulmadık bir da başarmış olmasıdır. Bu da gösteriyor ki, atlötizmde çalışma- nım, antrenmanın, melodik rolleri ol- makla beraber fıtri kabiliyetin de bun- lar kadar yeri vardır. Muhtelif atle- | tik müsabakalarda az çok muvaffak | olması da Melihin bu fitrl kabiliyetine bir delildir. Çünkü Melih hiç bir za- man bir atlet gibi çalışmamış, bir at- | letin görmesi lâzım gelen tecrübeleri ! geçirmemiştir. j Melihin bu fıtri kabiliyetini ilk ön- ce Sezen, atletizm federâsyonunun son “antrenörü olan Amerikâlı olmuştu. Bu uzun boylu, sıska ve sarışın antre- nör Melihe çok ehemmiyet veriyor ve en fazla onunla meşgul olmak istiyor- du. Amerika matbuatında bile medhi- yeleri çıkan bu antrenör; bir kısım matbuatımızda her nedense aleyhin- de birdenbire başlıyan bir bombardı- mana dayanamıyarak sarsıldı ve da- ha memleketine hareket ederken ye» rini bir monitora bıraktı; İşte o antrenörün keşfettiği Melih büyük bir muvaffakıyetle iştirak etti- ği Bükreş oyunlarından döndüğü | cak?. Futboleu - atlet: Mik gün iki atlet arasında bir muhavero kulağımıza çalındı: - Melih futbolü bıraksa da tam at- let olsa!.. Ne kabiliyetli çocuk... — Bırak canım futbol oynasın, bel ki de bu yaptıklarını futbol sayesin- de yapıyor... Büsbütün atletizme ge- çerse nasıl çalışacak, kim çalıştıra" Kimbilir, belki de yanlış değil, Yunan atletleri nasıl atletizmde Bak kan şampiyonluğunu Yunanistana te- min ediyorlarsa kıymetli güreşçileri” miz de beş senedenberi birbiri üstüne güreş Balkan şampiyonluğunu mu- hafaza ediyorlar, Yunanlıların, atletlerini nasıl kar- şıladıklarını yukarıda yazdık. İstan- bul klüplerine mensup olan Yaşarın, Yusuf Aslanın, Ankaralı Hüseyinin, Mersinli Ahmedin, büyük Mustafanın ve Çoban Mehmedin İstanbulda ayni şekilde tezahürata vesile olmalarını istemeği bile çok görüyoruz. Çünkü dönen rivayet ve dedikodulardan bili- yoruz ki, Yaşarla Mersinli Ahmed Ber lin olimpiyatlarından memlekete bir dünya birinciliğ ve bir dünya üçüncü- lüğü getirdikleri zaman şereflerine Vee rilen basit bir ziyafet bile bazı kimse- lerce çok görülmüş ve israf sayılmış! Ne derlerse desinler, biz vazifemizi yapmış olmak için, Balkanlarla Av- rTupa ve hattâ dünyada muvaffak olan güreşçilerimizi, hiç olmazsa bu sütunlarda tebeil ve taziz eylerix. “ Bu sene de atletizm ve güreş Bal. | kan şampiyonlukları artık tarihe mal olduktan sonra yavaş yavaş yas sporlarının dâ mevsimi geçiyor ve futbol mevsimi geliyor. Futbol mevsimi geliyor demekle kendi şartlarımıza göre konuşmuş oluyoruz. Çünkü Avrupanın hemen her tarafında yeni futbol mevsimi bir iki hafta evvel başlamış bulunmak- tadır. Bizde futbol faaliyetlerinin en mühimmi, geçen senedenberi, mili kümedir, Bunun haricinde de muhtelif şehirlerdeki lig maçları var- ak K diğer şehirlerden (bir kısmında fut- bol faaliyeti başlamıştır. Fakat An kara ile İzmir ve bilhassa İstanbul- da futbol faaliyetinin başlaması an- cak milli kümeyi alâkadar edebile- cek maçların başlamasile kabildir. Futbol federasyonumuz henüz milli küme bahsinde ns olacağını or- taya koymamıştır. Diğer taraftan İstanbul futbol ajanının da bir pren- sip ihtilâfile istifa etmiş bulunduğu malümdur. Şu halde İstanbulda fut- bol faaliyetinin başlaması için fut-" bol federasyonunun milli küme ka- rarını vermesi ve yeni ajanın İşe başlaması lâzımdır. Bununla beraber futbol federasyo- nunun boş durmadığını, gerek milif küme ve gerek bunun haricinde ka- lan kısımla alâkadar olduğunu mev. suk bir membadan öğrendiğimiz şu haberden anlamaktayız: Aldığınız bu habere göre futbol federasyonu milli küme ile alâkadar olmuyan diğer şehirlerde de futbol fa- aliyetihi mfitekâşif bir hale getirmek için şu tedbiri düşünmüştür: Ankara, İzmir ve İstanbul gibi mili küme ile alâkadar olabilmekte uzak kalan diğer bölgelerde şampi- yonalar yapılacak, birbirine .yakın bölgelerin şampiyonları muayyen yer- lerde karşılaşarak grup oşampiyon- İ lukları belli olacak, grup şampiyon- larda nihayet Ankaranın modem stadında final maçlarını » oyniyarak mili küme dışındaki bütün bölgele- rin şampiyonu taayyün edecektir. Yani bu şekil, eski Türkiye birin- ciliklerinin başka bir şeklidir. Fa- kat eski Türkiye birinciliklerinin bey- hude masraflara mukabil hiç bir faydasi yoktu. Çünkfi her yapılışın- da umumiyetle İstanbul şampiyonu- nun Türkiye birinciliğini de alacak derecede kuvvetli olduğu muhakkak- tı. Nitekim Ankaşa o Muhafızgücü- nün şampiyonluğu aldığı bir sene müstesna olmak üzere bütün Türki- ye birincilikleri İstanbul şampiyon- larına nasip oldu. Halbuki, Türkiye birincilikleri daf- ma rol oynıyabilecek olan İstanbul, Ankara ve İzmir milt kümeye ald Hindi ve Mülâyim. Hindi daha kuvvetli görünüyor değilmi”. Pazar günlü Taksim stadında bü s6- ne ecnebi pehlivanlarla sık sık yapı- lan profesyonel güreşlerin sonuncusu yapılacaktır. En mühim futbol maç- larından bile fazla seyirci toplıyan ve hasılat yapan bu güreşlerin bu haf- ta yapılacak olanı çok enteresan olar cağı tahmin edilmektedir. Çünkü gü- reşecek olan Hindistan şampiyonu Hazzal Muhammet bir günde arka arkaya üç güreş yapmağa muktedir | olduğunu iddia etmiş ve Pazar günü | Türkiye baş pehlivanı Tekirdağlı Hü- seyinle çarpıştıktan sonra Mülâyimle de güreşmeği kabul etmiştir. Hindli pehlivan çok çetin görün- mektedir. Boyu 1,92 ve çıplak olarak sikleti 125 kilo bulunduğundan Mü- lâyimden daha uzun ve ağırdır. Ge genlerde şehrimize gelen Zibisku Hin- distanda bu pehlivana üç dakikada yenildiğine göre Hindistan şampi- yonunun yabana atılır pehlivan ol- madığı anlaşılmaktadır. Bizde böyle bir pehliyanın karşısı na Tekirdağlı ile Mülâyimden başka | livan' olmadığı"için Hindi pehli- | van Pazar günü iki maçtan fazla ya- | pamıyacaktır. Türkiye baş altı şampiyonu Kara- cabeyli Hayati ile güreşmek üzere e e kadar edildikten sonra diğer bölge ler arasında temaslar yapılmasında ve bunlar arasından bir şampiyon çı- karılmasında mâna vardır. Yunanistandan Galotis ve Molla Meh- medle karşılaşmak üzere de Yunanlı Panayos şehrimize celbedilmiştir. Galotis”genç profesyonel güreşçidir ve iyi dereceler almıştır. İki Yunanlı pehliyanda kendi sikletlerinin en kuv- vetli adamlarıdır. Ayrıca İtalyalı profesyonel güreşçi Andro da buraya celbedilmiştir. 94 Kilo olan İtalyan Babaeskiti İbrahim ile güreşecektir. Dan Kolof şampiyon Sofya (Akşam) — Bulgar pehliva- nı Dan Kolof evvelki akşam burada Portekiz ve Avrupa şampiyonu Perey- To İle yapacağı güreşi kolayca kaza- narak yeniden Avrupa şampiyonu ün- Yanını kazanmağa muvaffak olmuş- tur. Güreşten sonra Bulgarlar Dan Ko- lofu sırtlarında taşımışlar ve büyük taşkınlıklar göstermişlerdir. Yunan atletleri Almanlarla karşılaşacaklar Yunan atletizm federasyonu Alman federasyonuna müracaat ederek Al anın birinci sınıf atletlerini teş rin ayı içinde Atinaya davet etmiş- lerdir. Almanlar bu teklifi esas iti- barile kabul etmişler ve en kuvvetli atletlerini gönderebileceklerini bildir- mişlerdir. Starter avda — Bir daha ateş et... Belki fodepar yaptığını zamederek durur, Fransız karikatürü Alinin

Bu sayıdan diğer sayfalar: