De Tarihi araştırmaların eserleri! Tarih sergisinde teşhir edilen muhtelif devirlere ald birkaç eser (Baş tarafı 1 inci sahifede) güzide bir kalabalıkla dolmuştu. Dün- yanın her tarafından gelmiş mslafir Alimler, hemen bütün vekiller, gene- Tal Fahreddin, genersl Asım, general Salih, general Fuad gibi birçok yük- sek rütbeli ordu erkânı, İstanbulda bulunan setirler, memleketin tarih Âlimleri hazır bulunuyorlardı. Saat tam onda Atatürk üstlerinde 8on derece zarif lâciverd bir kostüm- le teşrif ettiler, davetlilerin candan alkışları arasmda ilerlediler. önündeki kalın kırmızı - beyaz kurdelâyı kestiler. Bundan sonra hakikaten harikulâ- de bir tarzda tanzim edilmiş olan ser- ginin gezilmesine başlanıldı. Serginin her dairesinin mütehassıs- ları Atatürke ve beraberinde gezenle- re izahat veriyorlardı, Sergi fevkalâde mükemmel olmuştu, Bilhassa cumhuriyet devrinde ya- pılan tarihi araştırmalarda bulunan eserlere aid kısım hakikaten görülme- ğe değerdi. Burada hafriyat neticesinde bulu- nan bir kral mezarı aynen yapılmıştı. Kral mezarı önümüzde tıpkı bulun- duğu gibi içindeki eşyalarla beraber gözümüzün önünde canlandırılmıştı. Alaca Höyükte ve memleketin muhtelif yerlerinde bulunan bazı dik- kate değer insan iskeletleri camekân- larda yatıyordu. Atatürk serginin her | köşesi hakkında uzun uzun izah ali- yorlardı. Bazan söyledikleri tek bir kelime ile bu tarihi eserler hakkında çok derin bir vukulları olduğu derhal anlaşılıyordu. Sergi taş devri zamanındaki eserler- den başlamıştı. Ondan sonra Milâd- dan evvel dördüncü, üçüncü, ikinci asırlara aid salonları vardı, Ondan son- ra Ortaasya, Selçuk devri, Osmanlı | devri, minyatürler, hafriyat köşeleri | göze çarpıyordu. Ayrıca cumhuriyet devri ve inkılâp | eserleri için büyük bir kısım ayrılmış- | ti İnkılâp ve cümhuriyet eserleri için ayrılan bu kısımda memlekete ald her | sahaya dair grafikler, fotoğraflar, 45- tatistikler vardı. Bilhassa sergideki matbuata aid kö- | şe bizi son derecede mütehassiş etti. Atatürk devrinin Türk matbuatına | verilen ehemmiyet bu köşede bütün | teferrüatile canlandırılmıştı. Türk matbuatına iltifat İ Matbuat köşesinde kapkara bir Tür- kiye haritası vardı. Bu işgal altında Türkiyeyi temsil ediyordu. Kapkara haritanın üzerinde güçlü kuvvetli bir Türk askeri... Aatürk tarih sergisile resim ve | heykel galerilerini açtılar Bu tablonun altında şu cümle oku- nuyordu: «Düşman işgali altında milli istiklâl savaşının yazı ve kalem kahramanı: Türk matbuatı...» Türk matbuatına karşı gösterilen bu büyük teveccühten bütün matbu- at hesabına göğsümüz iftiharla ka- bardı, İşte sergideki matbuat köşesinden. iki cümle daha: «Türk inkılâbı ve Türk milli davâları hizmetinde Türk matbuatı.» Ve Atatürkün bir vecizeleri: «Hürriyeti matbuattan mü- tevellid mahazirin vesaiti | izalesi gene binnefis hürriyeti matbuattır.» EK. Atatürk Vakıflar kösesi Vakıflara alt köşede 3 ağaç nazarı dikkati celbediyordu. Ağaçlardan biri imparatorluk dev- rini gösteriyordu. Yaprakları o zaman-| lardaki vakıfların vaziyetlerini gös- teriyordu. Muhtelif yapraklarda muh- telif yazılar: Ferdi menfaat, yağma, Hilei şeriye, cumhuriyet ağacındaki yapraklarda ise kanun, devletçilik, milli hâyat, kültür, sanat, imlâr.. Atatürkün bir mektubu Atatürkün inkılâbı köşesinde Ata- türkün 1918 senesi 24 mayısında Ru- şen Eşrefe yazdığı şu kıymetli cümle- ler daha o zaman M. Kemalin vatan için nasıl çalıştığını, vatan için neler İ dinlerken tarih kurumumuzun aldığı düşündüğünü gösteren çok kıymetli bir vesikadır. 24 Maryıs 1918 Her şeye rağmen muhakkak bir kat aşkile ziya serpmeğe ve aramağa çalışan bir gençlik gördüğümdür, İş- te, azizim Ruşen Eşref bey, sizi ben | bu mübarek hizbin tabli âzasından | görüyorum, Gün geçtikçe daha mü- him hizmetlerinize intizar ediyorum. Bugünden ziyade yarınların şükran ve şapaşına namzed olan sizi bugün- den tanıyabilmekle memnunum. M. Kemal Gülünç ve garib fetvalar İşte imparatorluğun gülünç bazı tedbirleri, akla durgunluk verecek derecede aptalca kararları ve bazi ga rip fetvaları karşısındayız, — Atatürke izahat veriliyor: Türk tarihi ve Atatürk (Baş tarafı 1 inci sahifede) Türk milleti için düşündü ve Türk milleti için yaşadı. Milletini, düştüğü çöküm ve yikım gayyasından kurta- np hayata ve istiklâle kavuşturduk- tan sonra gençliğindenberi devam eden aramaları, onun mazisine İevec- cühh etti, Türk tarih tezi ve o tezin incelen- mesine memur ettiği Türk Tarih Ku- Tumu bu teveccühten doğmuştur. Dün, öğleden sonra açılan ikinci tarih kurultayında yüksek tarih bil- gini profesör Pittard'ın, bütün ecne- bi Âlimler namına söylediği nutku ve başardığı Vazife ve muvaffakıyet- leri bir kere de ondan işitmiş olmak, göğsümüzü çok büyük bir ifitharla dol- durdu. Delegelerimizin Bükreşteki ar- keoloji ve antropoloji enternasyonal | kongresinde kazandıkları o başarılar- dan duyduğumuz (o memnuniyetler, büsbütün artti. Türkiye cumhuriye- tinin ilim sahasında da yar olduğunu görmek ve onsuz, ilim âleminin eksik ve aksâk kalacağını anlamak, ie bü- yük bir bahtiyarlıktır. Gördük ki, Türkiye topraklarının altı, asırların tabaka tabaka biriktir. diği medeniyet eserlerile doludur. Üs- tünü ise Atatürk çocuklarının çalışma ve bilgilerinin eserleri süsliyecektir. Bu demek, dün ile bugün, mazi ile hâl, tarih İle istikbal, büyük bir şah- siyetin iradesinde tecessüm etmiş de- mektir, Onun için biz Atatürkün var- | Uğında bütün Türk tarihini görüyo- | ruz ve mazimizi, onun dehasının eski günlerimize ışık salması, istikbalimi- zi gene'onun dehasının nurlarını ile Tİ ufuklara uzatması mânasına &lı- yoruz. sn <A Âli Yücel Paraşütçü ışütçülük Izmirde halk paraşüt grupları teşkil ediliyor İzmir 20 (Telefon) — Son üç gün içinde İzmirdeki paraşüt kulesinden 126 kişi paraşütle atlamışlır. Kızlarda da parşlie alamüğa kakış büyük bir alâka vardır. Memlekette yavaş yavaş halk para- şüt grupları teşkil ediyor. Paraşütle atlıyan gençler bu gruplara girecekler- dir. “Yakında Türkkuşunun bir tayyare- si buraya getirilecek ve paraşüt kule- sinden atlıyan gençler bu tayyareden atlamağa başlıyacaklardır. Nyon anlaşması resmi gazetelerle neşredildi Ankara 20 (Telefon) — Akdenizde korsanlı efaline Karşı ittihaz edilen | müşterek tedbirler hakkındaki Nyon anlaşmasının tatbikine müzeyyel olan! kanunla, bu anlaşmaların maksadı ve | onun yüklediği mükellefiyet hududu dahilinde kalmak şartile anlaşmalar akti için hükümete salâhiyet ve- rilmesi hakkındaki kanun bugünkü resmi ceride ile neşredildi ve meriyete girdi. .... m İşte çekirgelere emir veren bir. fetva... İşte bir adamın ömrünün ye- di senesinin başka bir adama verildi- ğine dair ikinci bir fetva... İşte fotog- raf çekmenin kâfirlik olduğunu gös- teren bir emir... İşte zanilerin recmi ve hırsızların kollarının kesilmedikçe devlet işlerinin yürüyemiyeceğine da- ir bir emir. N Ve nihayet cumhuriyet, inkılâb hakkında verilen tarihi kararların Atatürk bu kararlara, bu eski fa- kat son derece kıymetli hatıralara şef- katle dolu gözlerle bakıyor. Bundan sonra hep birden tarih ser- gisinden çıkılıyor. Resim ve heykel galerisi Büyük resim ve heykel galerisine giriliyor. Atatürk buranın da açma türenini kendi elile yapıyor. Galerinin salonlarından birinde bir müddet oturup küçük Ülkü ile bir müddet konuştular ve sonra sergide- ki resim ve heykelleri birer birer dik- katle seyrettiler, | kurumunun gösterilmiştir. Bunların birincisi, ya- Tarih kurultayı VE 5 sergiler aça (Baş taralı 8 inci sahifede) © asırlar, kavimlerle medeniyet safha- | ları arasındaki zaruri iltisakları tes- | bit eylemek, Türk Tarih Kurumuna düşen vazifedir, O, bu işe, cümleten kaydetmekliği- miz ve yine cümleten alkışlamamız lâ- zım gelen bir şevk ile hazırlanmakta- | dır. Zira, Türk tarihi, heyeti mecmua- $ı bakımından, bizim de tarihimizdir. Bu cihet asla şüphe götürmez. Önas- ya'nın -ki ben bu tabir ile, bir orta ve batı Asyasile bütün bir Avrupayı kas- tediyorum- dünyanın ilk devirlerine irca olunması lâzım gelen beşeri vah- deti gititkçe daha güzel ispat edilmiş olacaktır, Profsör bundan sonra, son Bükreş kongresinde bayan Âfet'in nutkun- dan hasıl olan iyi intibaa ve istifade ye temas etmiştir. Türk tarih ku- rumuna, Atatürke teşekkürlerini bil- dirmiştir ve Atatürk hakkındaki ta- zimkâr cümlelerini söylediği sırada, profesörün zevcesile ssistanı da hür- metle ayağa kalkmı: Son söz ola:ak profesör Kurultayın ehemmi- yetini şöylece tebarüz ettirmiştir: Kongremiz, âlem nazarında, İlmi, kültürel, insani bir ittihadın tezahü- rü olmalı; dünaynm her hangi böl gesine mensup olursa olsunlar, bü- tün insanları bir meslek tesanüdü içerisinde birleştirmelidir. Bu kongreden, umumi tarih için yeni ve mühim malümat elde edile ceğinden, ve Türkiye için ise, bun- dan böyle ön safa geçmiş bulunduğu cihetle - hepimizin de menfaatimize uygun olarak o saftan katiyen aynl- mamak lâzım geldiği kanaatinin ha- sıl olacağından asla şüphemiz yok- tur, Bayan Afetin tebliği Böylece nutuklar bitmis oluyordu. Bunu takib eden safhada Türk Tarih iki sahadaki faaliyeti pılan kazılar etrafındaydı; diğeri ise- basılan eserlere dalrdi. Birinci tebliği profesör Bayan Âfet, Anadolu haritası üzerinde kazıların yerlerini göstererek anlatmıştır. Pro- fesör Âfet, hem ırkımızın, hem yur- dumuzun eski tarih bakımından e- hemmiyetini bu kazılardan elde edi- len neticeleri anlatıyordu. Osmanlı Saltanatı esnasında bugibi ilim araş- tırmaları memleketimizde Türkler tarafından pek az nisbetlerde yapıl- maktaydı. Halbuki, şimdi şu kazılar yapılmıştır: 1 — AHLATLIBEL, 1933. Türk Ta- rih Kurumunun teklifi üzerine, Dr. EH. Z, Koşay, Maarif Vekâletinden al- dığı emirle, Ankaraya 16 km. mesa- fede bulunan Alhlatlıbelde hafriyat | yaptı. Orada bakır devrine ait bir | müstahkem yer harabesi bulup mey- | dana çıkardı. Bu devir üzerinde Eti devrinin de bazı eserlerine tesadüf edildi. Bu hafriyatın en mühim neti- | cesi 1I inci Turova medeniyetile Orta Anadolunun Bakır Devrinin muasır oluşudur. 2 — KARALAR, 1933. Ayni yıl yine Maarif Vekâletinin enirile, ari oloğ R. O, Arık Ankaraya 60 km. me- Safede olan Karalarda hafriyat yar | parak Galat Devrine ait müstahkem | bir şehir meydana çıkardı. 3 — GÖLLÜDAĞ, 1934, Maarif Ve- kâleti 1934 te Göllüdağda Posteti ve Frikya Devrine ait müstahkem bir şehri, R. O. Arık'ın çalışmalarile mey- dana çıkarttı. 4 — ALACA - HÖYÜK, 1935-37. "Türk Tarih Kurumu 1935 yılında Eti İmparatorlük merkezi olan Hatusas civarındaki Alaca - Höyükte hafriyat | yapılmasını Dr. H. 2. Koşay'a tevdi etti. Üç yıldır buna devam ediliyor. 5 — TRAKYA HÖYÜKLERİ, 1936 - 91. yıllarında bine yakın tahmin edi- len Trakya höyüklerinden 500 ünü tesbit ettirerek, Alpullu Höyükte, Sinanlıda, Hasköy Höyüğünde, Lüle- burgaz Höyüğünde kazılar yapılma- sını Dr. Arif Mansel'e verdi. 6 — ANKARA KALESİ, 1937. yı- ında Ankara Kalesinde yapılan son- dajları R. O. Arık idare etti, 7 — ÇANKIRIKAPI, 1937. ayhi ar- rından Arikara Tarih Fakülte; belerinin, Ankaraya 5 km. uzaklıkta Çubuksuyu vadisinde, Etiyokuşu mev kiinde eski devirlere ait çanak, çöm- lek kırıntıları bulduklarını Türk Ta- rih kurumu haber aldı. Burada haf- riyat yapılması; Prof. Dr. Kansuya havale edildi, 9 — PAZARLI, 1937. Alaca - Hö- yük civarında Pazarlı mevkiinde, Alaca - Höyük heyetimiz tarafından yapılan araştırmalar, yeni bir istak- yonu arkeoloji haritasına Mâve etti, 10 — Bu civarda Kuştepede tarih- ten evvele ait keramiklere tesadüf edildi, Burada kaızlar yaptıracağız. 11 — İzmir namazgâh hafriyatına maddeten yardımda bulunduk 12 — İSTANBUL, 1937, Saraybur- nunda araştırmalar yapılmasını Mü- zeler müdürü bay Azizden rica ettik. Buna İstanbul üniversitesi ve müze- ler idaresi iştirakile devam edilmek- tedir. Profesör Âfet bu kazıları tarih çağ- larna ve kronolojiye göre tasnif et- miş, <Kolkolitiks, - «Bakır», «Etiz, «Frikya» çağları üzerinde . ayrı ayrı izahat vermiştir. Türkiyenin bundan sonraki tarihi devirleri için hafir yer. lerinin zengin olmadığını söylemiştir Kazı sahalarının karekterleri hakkın- da da tenvirde bulunan profesör Âfeç sözlerinin sonunda şu temenniyi iz- har etmiştir. «Ümidimiz odur ki. buluşlarımız- daki etüdler ve diğer yerlerde bulu- nanlarla olan mukayeseleri, umumi cihan kültür tarihini aydınlatmakta en büyük rolü oynıyacaktır.» Tarih kitapları ve diğer nesriyat Genel sekreter B. Muzaffer Göker kurumun diğer ilmi faaliyetleri hak- kında şu izahatı vermiştir: Mektep ki- taplarını yeni tarih telâkkisine göre hazırlamak Üzere faaliyet, Türk tari- hinin anahtarları olan kitapların ha- i arlanması belli başlı işlerden olmuş- tur. Telif olarak beş kitap basılmıştır. Ecnebi dili ile yazılıp Türk tarihinden bahseden Şark ve Garp âsarından on iki eser basılmıştır yahut basılmakta- dır. Piri relsin haritası ve Bahriye isimli eseri ve daha diğer istifadeli eserler neşredilmiştir. Türk Tarih ku- rumu Türk vedünya tarihine dair yaptığı araştırmaları göstermek Üze- re bir de belleten neşretmektedir. Kurum beynelmilel kongrelere işti- Tak etmiştir ve mümessillerimiz tara» fından ecnebi memleketlerde verilen raporlar ehemmiyetli hakikatları or- taya çıkarmıştır. Kurum bir de kütüphane meyda- na getirmiş, biriktirilen kitaplar 200004 geçmiştir. Tebrik telgrafları Bundan sonra başkan ruznamede başka bir şey kalmadığını yalnız ge len bir çok İbrik telgraflar: arasında bir tanesinin okunacağını söylemiştir. Bunun üzerine sekreter İstanbul vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ, beynelmilel tarih ilim komitesi baş- kanı B. Temperley'in, Ankara valisi ve Cumhuriyet Dil kurumu başkanı B. Tandoğanın tebrik telgraflarını okumuştur. Bu arada şu telgraf ta okunmuştur. İkici Türk Tarih kongresi reisliğine Gayesi İtalya ile diğer memleketler arasında üniversiteler münasebetleri teşvik etmek olan İlalya enter üni- gün saat 14 de toplanılmak üzere cek seye nihayet verilmiştir. Âbideye celenk 'Tarih *kurultayının o içtimamdan ve yabancı profesörler, başta Türk 'Tarih kurumu genel sekreteri B, Mu- zaffer Göker olduğu halde otomobil lerle Taksime gelmişler ve merasimle Cumhuriyet âbidesine bir çelenk koye muşlardır, Metasim esnasında şehir Matürk memleket sanayii nefisesi- | keoloğ Ankaranın Çankırıkapı Höyü- ni ne derece himaye ettiğini dün bir | günde hafirler yaptı, kere daha gösterdi, | 8 — ETİYOKUŞU, 1997. ilkbaha- bandosu İstikiği marşını çalmıştır. Bundan sonra Türk ve yabancı prö- fösörler, hatıra defterini imza etmişe lerdir, sonra kurultaya iştirak eden Türk” Tre m ker mİ re İyem e ei piri Ma