21 Eylöl 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA: Klüb vatanperverliğinden | spor sevgisine... Güneş klübü sporculuk sahasındaki faaliyetini tatil etmiş, içlimai bir klüp halinde mevcudiyetini kuvvet lendirecekmiş. Havadisin ikinci kısmına memnun olmamak elden gelmiyor. Birinci kıs- mile de elbet ister istemez alâkadar oluyoruz: O teşekkülün sporcuları şimdi ne olacak? Bu gençlerden birine rastladım: Yanımda bir spor muharriri de vardi, Sordu: — Başka bir klübe mi geçeceksiniz? Muhatıbımız her halde asabi ola- caktı ki şu cevabı verdi: — Ben profesyonel değilim... — Yalnız siz misiniz ya profesyo- nel olmıyan?.. Diğer arkadaşlarımız da değil... Hem, başka klübe geçme- nin profesyonellikle alâkası yok ki. Bu kapandı, öbüründe spora devam edersiniz. Gene alındı. Ahvali ruhiyesini anlıyordum. Me- seli mütareke zamanında ordumuz dağıtıldığı zaman bir Türk zabiline: — Adam sen de., Ne zararı var. O ordu olmazsa başkasına girersin, ierayi meslek edersin!... - deseydiniz, masıl tahkir, nasıl küstahlık olurdu; hamiyetli vatanperverin gözleri çeş" mihanelerinden dışarı uğrardı... İşte, teklifimizde, bu kapanan klüp müntesibine ayni tesiri yapt. Act acı güldü: — Ben mi?... Siz daha beni tanıma” Mişsmız... Ben bir ideal için çalışıyor- im... Fakat artık her şey mahvoldu... Hiç bir klübe girmem.. Ne spor, ne dir şey... Bu sözlere tamamen yabancı kalı- yordum: Ne demekti bu?... Spor, spor için değil midir? Spor, bir beden terbiyesi, bir içti- mai karekter terbiyesi için değil mi- | dir? Fakat işte spor, sade klüp için oluveriyor... Klüp vatan mıdır? Klüp mukaddesat mıdır?... Bunu bizim hav- salalarımız almıyor... Bilhassa öğre- niyorum kl, bütün kfüplerde nice nice gençler de ayni zihniyet yaşarmış: «Vatan yahut Silistires edâsile, «Zafer veya hiç» romanlizmile «Klü- büm yahut spora paydos!» Ve «Klübüne ihanet» gibi de bir takım ablâkt düsturlar var... Bir na- mus, bir haysiyet meselesi!... Bu, bir çocukluk mudur?... Hayır, bir hstalıktır. Sporun yanlış anlaşıl ması, yanlış anlatılmasıdır. “.. Kısa bir tetkik, nazarımda şunu belirtti: «Spor idareciliğini kuvvet lendirelim!>» diyoruz. 'Bu haller, spor idareciliğinin bizzat sporculuktan da- ha kuvvetli olmasından, bir bürokrasi, bir entrika yuvası halini almasından ileri gelmiyor mu? Sporu yükseltmek için idareciliği basitleştirmek gerektir. «Klüp vatan: perverliğis, anezk bu suretle spor sevgisine çevrilecektir. Akşamcı Maliye tahsil şubeleri Sirkecide Reşadiye oteli yakininde | bulunan eski ve metrük bir medrese | binasının yıktırılarak yerine bir mâ- liye tahsli şubesi yapılması kararlaş- tarılmıştır. Bu münasebetle bu medres sede bulunan iki tarihi kitabe müzeye kaldırılmıştır. Bundan başka biri Fe- nerde, diğeri Kadıköyünde olmak ü- gere birer tahsil şubesi daha yapıla” caktır, aaa ŞEHİR HABERLERİ Esnafa kredi Nakden değil aynen kredi verilecek Esnaf cemiyetlerinin bankada bi- rikmiş paralarından esnafa kredi temini için yapılan etüdler çok ileri- lemiştir. Bu hususta çalışmak üzere seçilen komite dün de tedkikleri göz- den geçirmiştir. Öğrenildiğine göre, kredinin para e değli, ihtiyaç nisbetinde mal ile te- mini düşünülüyor Meselâ, dükkânını asri vesaitle techiz etmek isteyen bir İ berber ihtiyacı olan eşyayı görüp beğenecek ve bunların parasını ken- disi değil, cemiyetee verilecektir. Bu | suretle kredi için istenilen paranın sarf mahalli ve sarfına lüzüm olup olmadığı öğrenilmiş olacaktır. Bu usul kredi usulü üzerindede tedkikat icrasına karar verilmiştir. Son şekil mümkün olduğu kadar kı- sa zamanda tesbit edilecektir. Hafta tatiline riayet etmiyenler Evvelki gün Kuzguncukta Bakkal Kirkor, Büyükadada tavukçu Nişan, Fatihte Bakkal Tevfik, Cibalide Arpa- cı Şükrü hafla tatiline muhalif ola- Tâk dükkünlarını açtıklarından polis- çe cürmümeşhud halinde yakalanmış- lar ve mahkemeye verilmişlerdir. Galata meydanı Dünden itibaren yeni meydanın inşasına başlandı Müstakbel Galata meydanının inşa- sına dünden itibaren başlanmıştır. Merkez rıhtım han ile deniz ticaret müdürlüğü arasına yapılacak olan meydanın İnşası kısa bir zamanda bi- tirilecektir. Gerek meydanı ve gerek meydan ci- varına yapılacak olan asfalt caddenin | masrafını liman işletme idaresi öde- yecektir. Belediye, ile liman idaresi a- rasında bu şekilde bir anlaşma olmuş- tur, Zehirli ilâcı yanlışlıkla içmiş Kadıköyde Caferağada Karakol 50- kağında olurün 30 yaşlarında bayan Münire, haricen kullanılmak üzere aldığı bir ilâci yanlışlıkla içmiş, bu yüzden zehirlenmiş, haberdar edilen Zabıta tarafından derhal hastaneye kaldırılmıştır. Bayan Münirenin bu ilâcı hangi | salk altında içmiş olduğu araştırıl- maktadır. Muayeneye gitmediklerinden cezalandırılan esnaf Zabıtal belediye talimatnamesinin sıkı bir şeklide tatbikine başlandığı son üç aydanberi bir çok esnafın mu- ayeneden kaçtığı anlaşılmıştı. Umü- mi sıhhat noktai nazarından çok &- hemmiyetli olan sıhhat cüzdanı bu gibi esnafa mecburi olarak verilmiştir. Tabii bunlar daha evvel muayeneye sevkedilmişlerdir. Ayrca kendilerin- den para cezası da alınmiştır. Üç gün zarfında bu şekilde cezalan- dırılan ve muayene cüzdanı alan es- nafın mıkdarı 800 karardır. Haklı şikâyetler Tramvay kazalarında vatmanların hissesi Bir türlü yoluna giremedi. ih tar, ilân, ceza vesair tedbirler kâr etmiyor, tramvay kazalarının bir türlü önüne geçilemiyor. Bazen #üyler ürpertici facialara vesile veren bu kazalardan bir kısmanın tedbirsiz hareket eden, aceleci in- sanların yüzünden ileri geldiği muhakkaktır. Fakat hakikiyeti söylemek lâzmsa bu kazalarda mühim bir hisse de vatmanlara düşüyor. Bazı tezcan vatman- lar - bilhassa akşamları - bazı s€- ferlerini biran evvel bitirmek için istasyonlarda tamamile durma- dan arabalarını hareket ettiriyor- lar Bu acele yüzündendir ki, bir a- yağını tramvay basamağına atan, bir ayağı yerde kalan yolcular pek çoklur. Bu tehlikeli vaziyet, bazen yol- cunun sırl üstü yere düşmesine, bazen - maazallah - tramvayın al- tında kalmasına sebebiyet veri- yor. Binaenaleyh tramvaylardan gelecek tehlikeleri önlemek üzere vatmanların biraz daha tedbirli davranmaları lâzımdır. Şehir tiyatrosu Program tesbit edildi, 1 teşrinde oyunlar başlıyor Şehir tiyatrosunun bu seneki pro- gramı tesbit edilmiştir. Bir teşrinley- velden itibaren, dram, komedi ve ço- cuk tiyatrosu kısımlarında temsillere başlanacaktır. Teşrinievvelin birinci cuma gecesi dram kısmında M. Şükrünün Şekis- pirden tercüme ettiği «Kuru gürültü; komedisi, komedi kısmında da Fikret Adilin Burdeden- naklettiği o<Toka> komedisi oynanmağa başlıyacaktır. 15 teşrinievvelden itibaren teşrini- evvelin sonuna kadar dram kısmında M. Fuadın Pirandelladan terceme et- tiği «Öyle istiyorsanız öyledir; “piye- si, komedi kısmında da Muhtarın Pi- Veberden naklettiği «İntikam ma» çi» vodvili oynanacaktır. yatrosu için Cemal Reşid &» adile çok güzel bir ma sal hazırlanmıştır. Haftada İki kere de erde mekteb talebelerine bu muzikli masal temsil edilecektir. Permanant yapan berberler Kadınlara permanant yapın ber- berlerin diplomalı olması lâzımgel- mektedir. Bu hususta talimatname henüz katl şeklini almadığından ber- berler cemiyeti belediyeye müracaat ederek permanantlardan kadın saçla- rına bir zârar gelmemek üzere mes- lekte mütehassıs olmıyan berberlerin iş başından uzaklaştırılmaları için biran evvel imtihana tabi tutulmala- rini rica etmiştir. Üç kumarbaz yakalandı Üsküdarda bir mavnada zarla ku- mar oynıyan Ethem, Nedim ve Muhar- rem İsimlerinde üç kişi yakalanarak mahkemeye verilmiştir. | OKUL, GECELİ,,— 4 GÜNDİZLÜ OKUL ÜEYLİ İNEMARİ Bay Amcaya göre, —— - 5 Okt YarıLı — YATISIZ Cami çeşmeleri Belediye tarihi kıymeti olanları tamir ettirecek Evkaf, son zamanlarda İstanbul ca- Mmilerini esaslı surette tamir etmeğe başladığı halde camiler (yanındaki çeşmelerin belediyeye aid olmasından dolayı yüz üstü bırakmıştı. Belediye, çeşmelerin harab bir halde kalmasını doğru bulmadığından bunların tamir edilmesine katar vermiştir. Bu mak- sadla belediye imar şubesi müdürü B. Ziya ile vakıflar baş müdürü B. Hüsameddin Kıdab metrük çeşme- ler içinde milmari kıymetleri olanları birer birer gezerek tesbit etmeğe baş- Jamışlardır, Bu iş bittikten sonra belediye tari- hi ve mimari kıymetleri oalan çeşme- leri tamir ettirecektir. — “ Yaya çivileri diğer caddelere de konulacak Karaköy köprüsünde yayaların karşıdan karşıya geçmeleri için ko- nan çivilerin şehrin diğer semtlerina de konması muvafık görülmüş ve bu çiviler bir imalâthaneye ısmarlana- Tak yapılmıştır. Bugünlerde « köprü- de olduğu gibi - Galata, Eminönü, Ka- Taköy, Sirkecide muayyen yerlere ko- nacaktır. Sokakların çivilenmesi pa- zara kadar bitecektir. Kurnaz bakkal Rekabet için dükkânına kollektif şirket levhasını” Kendi şahsına gid bir bakkal dük- kânı kollektif şirketi halinde işletil- mediği halde etrafındaki diğer bak- kallara rekabet etmek maksadile dük- kânmn üzerine kollektif şirkeli diye levha asmaktan dolayı Vasil adında biri aleyhine açılan davaya dün birin- ci ceza mahkemesinde — bakılmıştır. Suçlu Vasil mahkemede suçunu itiraf ederek: — Hakikaten işlettiğim o dükkân kollektif şirketi değildir, Ben yedi 58- neden beri dükkânımın üzerine böy- le kollektif şirketi levhası asıyorum. Şimdiye kadar bu yüzden bana kimse | ihtarda bulunmadı. Esasen şehirde bunu yapan yalnız ben değilim. Diğer dükkânlarla rekabet için bu şekilde dükkânlarının üzerine kollektif şirke- ti levhası asan bir çok bakkallar var- dır... Demiştir. Mahkeme, suçlunun Sa bıkası olup olmadığının tesbiti için mahkemeyi başka güne bırakmıştır, Çöp iskeleleri İstanbul çöplerinin denize dökül- mesine dâir hazırlıklar yapılırken te- mizlik müdürü İstanbul, Beyoğlu, Kar dıköy, Üsküdar çöp iskelesi yerlerini tesbit etmiştir. İstanbul semti için Kumkapıda eski Seyrisefain ve Balat iskeleleri, Beyoğlunda Azapkapı ve Beşiktaş Hayreddin iskeleleri, Kadı- , köy için Haydarpaşa civarında eski Seyrisefain ve Balaban iskeleleri tesis | edilecektir. Lodos havalarda Kadıköy çöpleri Üsküdara gönderilecektir. OKUL GECEL .— “GÜNSEL Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Hayat adamı Beyazıt civarında bir kahvenin bah- çesindeyim. Etraf kalabalık. Tavla, küğıd oynıyanları, oyun seyredenleri, masa etrafında başbaşa verip konu- şanları gözden geçiriyorum. Yanımda biri elindeki gazeteyi bırakarak arka” daşlarına döndü: — Bu sene arpa mahsulü biraz za“ yilca imiş. Karşısındaki telâş etti ' — Vah vah... Köylü sıkıntı çekecek demektir, i Öteki atıldı: — Aksiliğe bak!.. Bu sene en iyi cinsten yirmi tavuk peyda etmiş. tim. Kırk tane de eskilerden var, Ar sa en büyük zararı bize olacak, Bira pahalanacak, doya doya bira içmek- ten mahrum kalacağız... Soldaki masada başka bir grupa kulak misafiri oluyorum. Yaşlıca bir zat derin derin içini çekiyor; — Yine ortalık fena bozuldu. Vazı- yete bakılırsa harp tehlikesi günden güne yaklaşıyor... Arkadşı, önündeki şişkin çantaya bir yumruk indirdi; — Aman azizim, ne olacaksa olsa kerek sokuldu: — Yahu, amma korkak adamlarsı- nız ha... Harb olursa biz daha çok is- tifade ederiz. Her tarafta yeni yeni sahalar açılır. Hiç değilse, belki zen- gin oluruz. İnsan, hayat adamı ol- malı, fırsatlardan istifade etmesini bilmelidir... Delikanlı heyecanlanarak devam ediyordu. Yaşlı adam alaylı bir gü- Tüşle cevab verdi: — Bayım, bu kadar meraklı isen ya Çine git, yahut İspanyaya gönüllü Hep birden gülüştüler, delikanlı kı. zararak sustu. Meğer hadisat, insan- lar üzerinde nekadar muhtelif tesir- ler yapıyormuş! C.R ———— Hapishanedeki cerh davası Bir müddet evvel İstanbul haplsa- nesinde İsmali ve Mustafa adlsrında iki kişi bir çay kaynatmak meselesin- den kavga etmişler, bunlardan İsma» #, Mustafayi yüzünden daimi fele bi- rakscak şekilde yaralamıştı. Dün Ü- çüncü ceza mahkemesinde İsmailin muhakemesi yapılmış, iddiz makamı, yaralama suçu sabit olduğundan İs- mailin cezalandırılmasını istemiştir. Mahkeme, kararını bildirmek üzere muhskemeyi başka güne bırakmıştır. Yarali kadın öldü Bir kaç gün evvel Selime adında bir kadın beraber yaşadığı Mehmed tara fından bıçakla yaralanmış, hastayene kaldırılmıştı. Haseki hastanesinde te- davi altına alınan Sellmedün gece bu yaranın tesirile ölmüştür. Selime- lk MA Çi