Yeryüzünde musiki ve dansı AEŞAM en çok seven insanlar Cava adasında yerli kızlar, evvelce öğretilmeden sırf musikinin tesiri altında enfes dans ederler Felemenk âlimlerinden mürekkep bir heyet bu dansları ve dansözleri tedkik etmeğe gitti Yeryüzünde musiki ve dansı en çok Cava adası halkıdır, Bu ada- 4ç kalmağı, susuz kalmağa rm Mdirlar, fakat musiki ve danstan bir türlü Yâzgeçemezler. Bu iki şey onlar ga btüyük ihtiyaçlır li büyük rağbetin tesirile Cava Adasında musiki ve dans çok ilerle tniştir. Musiki iptidaldir. Fakat raks birçok opera sahnelerinde gös- terilecek kadar mükemmeldir. En ga Kb raksın evvelce prova edilmeden We! üham mahsulü olmasıdır. Bunu nazarı dikkate alan bir grup Alimi Cava adasının cenu- bunda bulunan Yokyakarta şultan- gitmiştir. Âlimlerin gayesi bu Mdadaki yerli halkın dünyada emsali emiş danslarını tedkik etmek» Ür. «Rüya dansözleri> namı verilen Yerti dansözler bluğ devresine henüs daha erişmemiş genç kızlardan mü- Tekkeptirler. Bunlar musikinin tesi- Tile kendilerinden geçerek Adeta man- Km edilmiş bir halde dans eder- Bu danslar hiç bir zaman biribiri. M8 benzemesler, İlham altında evvel prova ve tertib edilmeden yapıl» Malarına rağmen gayet güzel ve mü- tekâmildirler, Dansözlere uyuşturucu verilmez. Maamafih dans €$- Basında yakılan bazı otların dansöz- hassasiyetlerini arttıracak ma hiyette olduğu zannedilmektedir. Bu merasimin bütün musikisi şar- Kı ve dansları yerli halk kadar eski Gir, Felemenk âlimleri bunları ted- kik etmekle iptidai medeniyet hak- fikir edineceklerine kanidirler, kızlar bluğ devresine girince der- bal köylerine gönderilirler ve artık dans etmeleri yasaktır. Binden dansa başlıyorlarmış. Bunun İçin de dans temsilleri için gün ve #önt evvelden tespit edilmiyor, ilham. DE zaman gelirse dans o zaman edi- iyor, a dansısnı gören Felemenkli Mütefenninlerden biri şöyle tasvir #dlyor: iki meşhur rakkase yg Ni Ressi ile NI Panga ismindeki a dansöze dikkat ettim. Bunlar yerli sikinin manyatizma edici küvveti- son derece hassastırlar, Nİ Resti ufak bir kızdır. Yedi yaşını he- e miştir. Gayet zayıf, ince ve bir kızcağızdır. Gözleri kapka» Tadır ve daima uzaklarda bir nokta ya » Sanki başkalarının göre- Dai a geni seyrediyormuş gibi... deri Die kolları, ve uzun parmak- an adındaki diğer dansöz Onu Residen biraz dah büyüktür. un gözleri de siyahtır. Pırıl pırıl Parlıyan bir siyahlık... Vücudü bir ye Yücudü kadar kıvrak ve sırım gr » Ekseriya Nİ Ressiyi düşünce- am uyandırır ve bersber şarkı me Masmafih çabuk bıkar ve biraz Sonra ağ çekilerek derin düştn- Bazan gece gayet sakin olur. Yap- an 75 MP j Felemenk veliahdinin düğününde bu- Tunmak üzere Laheye gelen bir Cavalı dansöz sarayda kraliçe ve veliahdla görüşüyor Taklar sanki dalları üzerinde dans ederler. Köy halkı gayri ihtiyari ma- bede doğru akın eder. Mabedden tatlı bir musiki sesi gelmektedir. Biraz sonra bir davul sesi buna karışır şar- kılar yükselir. Ni Panga ve Ni Ressi bütün köy halkının mabede gitmesi- ne rağmen oldukları yerde kalırlar, Davet edilmeden mabede girmek on- lar için yasaktır. Fakat bu musiki sesi de bir davet değil midir? Hiç dur- madan onları çağırır. Nihayet mu- siki dayanılamıyacak hal alır. Ni Pan- ga ve Ni Ressi diğer dansöz kızlarla mabede doğru koşmağa başlarlar. Kapıya yaklaşınca korku ile biribir- lerinin kollarına yapışırlar. Mabeddeki âyin Kapı onlar için kendiliğinden açıl- mıştır. Mabedin ortasında bir ateş vardır ve bunların üzerinde beyaz bir | duman... Duman kıvrılır, döner san- | ki o da ormandaki yapraklar gibi bir sihirin tesiri altında dans etmekte- diz, Köyün erkek ve kadınları ateşin İ da bir eğlence değli bir dini ayindir. etrafında halka olmuşlar şarkı söy- lemektedirler. Musiki devam eder, Monoton davul sesi hiç durmadan duyulut, Halkaya dahil olarak ortadaki ate- ge yaklaşan dansöz kızlara kimse ehemmiyet vermez. Ateşin üzerindeki beyaz dumanda tuhaf bir koku var- dır, Ni Ressi ve Ni Panga ile diğer «Rüya dansözleri; derin derin nefes alırlar, Artık korkuları kalmamıştır, | Çünkü bilirler ki Poh Kiho namını verdikleri korku #âhinin burada ol- masına imkân yoktur. Bu kokuyu koklıyarak, bu musikiyi işiterek garib bir hissin esiri olurlar. Sanki vücud- ları uçmuştur. Gözleri faltaşı gibi açılır, uzaklara dalar. Musikişinaslar ve şarkı söyliyen- ler için bu»bir işarettir. Şarkıları dar ha davetâmiz bir eda alır, musiki dâ“ ha çıldırtacak bir tempo tutar, İlham nasıl gelir? Birdenbire dansözler otitremeğe başlarlar, Bu dansa kalkacaklarıns işarettir. Derhal bunlara altın iğle- meli kızıl elbiseler giydirirler. Kızlar Kendilerinden geçmiş bir halde dansa fırlarlar. Ni Ressi ve NI Panga sanki | biraz evvelki kızlar değillerdir. Onlar birer «Dans perisi»? olmuşlardır. Hiç | bir medeni diyarda görülmiyen tarz- da ve gayet güzel figürler yapmak şartile dans ederler, Bütün köy halkı sihirilenmiş göz“ lerle bunları seyrelmektedir. Bu bir dini ayindir. Kızlar bitap yere düşüp Uykuya dalınca herkes bir rüyadan | Uyanırmış gibi kalkar klübesine çe- | kilir, İşte hiç öğrenilmeden, hiç pro- | VA yapmadan bu kızlar manyatizme tesiri altında dünyennen güzel danslarından birini yaparlar. Zan- nedildiğine göre dans dünyada bu suretle meydana gelmiştir ve esasın- Gazetemizin İzmir ve havalisi satışı 1 Eylül 937 tarihinden itibaren İzmir ve havalisinde gazetemizin salışı İzmirde İkizbeyler sökağın- da 66 numarada Esad Ekicigile verilmiştir. Alâkadar bayilerle ka- rilerimizin kendisine müracaat etmeleri ilân olunur. Bahin 7 | Bir genç heroinden zehirlenerek öldü Bakırköy hastanesinden kaçarak heroin tedarik etmiş Dün sabah Bakırköy hastanesinde | bir hasta heroinden zehirlenerek öl- | müştür. Ölen, Osman adında bir genç- | tir. Osman muhtelif suçlardan yaka- | Yanarak muhakeme altına alınmış, de-| Hlik alâmetleri gösterdiğinden müşa- hede altında bulundurulmuş ve niha- | yet Bakırköy emrazı akilye hastanesi-| ne kaldırılarak tedavisine başlanmış- | ai | Osman heroin müptelâsı olduğu için hastaneden çıkarak heroin tedarik et- menin çarelerini aramış, fakat bütün | gayretlerine rağmen muvaffak olama- miştir, | Evvelki gün akşam üzeri Osman bir aralık hastaneden kaybolmuş, bir fır- | sat bulup kaçtığı anlaşılarak zabıta- ya haber verilmiştir. Yapılan sıkı bir araştırma neticesinde Osman sokakta tekrar yakalanarak hastaneye götürül- müştür. Osman gece yatağına yatarak uy- ! kuya dalmış ve gece yarısından sonra sancılar de Kivranarak kalkmıştır. Hastane doktorları Osmanı musyene etmşiler ve zehirlendiği anlaşıldığın- dan derhal tedâvi altına almışlardır. Fakat Osman sabahleyin sancılar içinde kıvranarâk ölmüştür, Ölüm va İ kasi müddefumümiliğe bildirilmiş, ad- liye doktoru B. Salih Haşim hastane- ye giderek Osmanın cesedini muaye- ne etmiştir. Muayene neticesinde Os manın cebinde bir kâğıd içinde bulu- nan beroin tozlarından kendisinin heroinden zehirlendiği anlaşılmıştır. sıra” Osmanm hâstaneden kaçtığı da heroin tedarik ettiği ve uz mandanberi hasret çektiği he geçirince fazlaca içerek zel anlaşılıyor. Osmanın cesedi morga ka) dırılmıştır. Kendisinin heroini nere- den ve ne Suretle tedarik ettiği tah- kik ediliyor. Loyd Corcun korkusu (Baş tarafı 1 inci sahifede) İ Rusya da, bugünkü topraklarının âl- | tıda biri kadar toprağa malik olduğu bir zamanda kendisini karada ve nizde yenen bir büyük kuvyetde kon şu olacaktır. Bu devlet, Japonya ken- disini her zamandan emin ve kuvvet- li gördüğünden eski macerayı tekrar- lamak fikrindedir. Bundan başka ge- ne bu devlet Moğolların oturdukları bütün toprakların yeni ihdas edilen Moğol imparatorluğuna aid olduğu kanaatindedir, İngiltere, Japonyanın yeni tebaası- nın Cengiz han zamanında Hindistanı istilâ eden milletler olduğunu ancak iş işten geçtikten sonra hatırlıyacak- tır. Japonya en münasip zamanı seçti Japon emperyalizmi en münasip zamani büyük bir itimadla seçti ve bundan büyük bir maharetle en ziyâ- de istifade etmeği bildi. Mançuri, İn- gilterenin asırlardanbeti görmediği en müthiş mali buhran içinde çirpi- nirken zaptedildi. O nazik zamanda İngiltere ve Amerika birleşerek açık ve müttehid bir vaziyet alsalardı Ja- ponya böyle müthiş bir birliğe kafa tutmağa cesaret edemiyecekti. Amerika Hariciye Nezareti birlikte hareket edilmesini teklif etti. Fakat o zaman Hâriciye Nazırı olan Sir John Simon hazır değildi, Esasen bu zat hiç wenan harekete hazir değildir. Ha- riciye Nezaretleri telgraflar teati eder- ken, Milletler Cemiyeti müzakerelerle vakit geçirirken Japonya Mançuride sağlam surette yerleşiyordu. Japon- ya, ecnebi müdahalesinden hiç bir kor- kusu olmadığını anlamıştı. l O zamandanberi dan buhrana yu buhranların hiç olmazsa ikisinden me- | #uldür, Bir aralık Fransa seferberlik- ten bahsetti ve buna hazırlandı, Ufuk- ta harp görünüyordu. Bundan sonra Habeş işi çıktı ve rakip filolar soyta- rTivari bir gürültü ile manevra yapar- ken Akdenizde biribirine meydan oku-| dular, | Amerika buhran içinde Bu nümayişlerden çıkan ve biribi- rini takip eden ihtilâflar henüz zail olmamıştır. Bu ihtilâftan doğan teh- Hkeler elân Avrupanın üzerinde his- sedilmektedir. Amerika ciddi bir sınai ve mali buhran içindedir. Bütün gay- retini bu buhranın doğurduğu mese leleri halletmek için sarfediyor. Fran- sada para buhranı var. Rusya, hükü- metin her tarafına kök salmış bir mu- kabil ihtilâl teşkilâtını temi meşguldür. Bu temizleme t madıkça Rusya büyük bir harbin teh- ini göze slam, itün bu Kar panyol dahili hı ardır. Bu harp İspanya toprağında beynelmilel bir harp halini almıştır. Japonyanın Çin Üzerindeki emelleri için bundan mü- said zaman olamaz. Bu suretle Japon askerleri şehirden şehre ileriiyerek imparatorluklarına en az para Surfederek ve en az insan zayiatile vilâyetler İlhak ederken ne şarktan ne garpten hiç kimsenin işe müdahale etmiyeceğine emin bulunu- yorlar. Nazikâne protestolar Japonyaya yapılan protestolar çok nazikâne ve mülâyimanedir. Bunlara ancâk protösto namı verilebilir, Prote tonamelerde iki tarafın dostane bi: anlaşmaya vasıl olacakları hakkında tatlı ümidler izhar ediliyor. Japonya nın cevabı üç Çin vilâyetinin silâhle zaptı, binlerce masum kadın ve er keğin öldürülmesidir. Sovyet Rusyanın vaziyeti Pariste çıkan Temps güzetesi Uza Şark vekayli hakkında yazdığı bi makalede Çin - Sovyet ademi tecavü paktından bahsederek diyor ki: «Bu anlâşmânın en dikkate şaya tarafı Çin Japoh ihtilâfının çok geni; lediği bir sirada aktedilmesidir. Japor yanın bu paktın imzasını Sovyet Rus ya nüfuzunun Nankinde galebe çaldı ğı ve bu yüzden komünist tehlikesi nin büyüdüğü suretinde telâkki et mesi şaşılacak bir şey değildir. Bu id- dinmüdafan edilebilir. Çin hükümeti Sovyet Rusya ile bir anlaşma yapmfğa şimdiye kadar mü: halifti, Sark-Kay-Şek ötedenberi ko münizm aleyhine mücadele ediyordu. Bugünkü vekayiin ve müfritlerin te sirile Nankin hükümeti bu noktai na zarını değistirmeğe mecbur oldu. Bu göz önünde bülundurulması Jâzm gelen bir noktadır. Sovyet Rusyanın Çin - Japon ihti lâfında bakiki vaziyeti nedir? Bu bir- çok taraflardan soruluyor. Sov Rusyanın Çin - Japon ihtilâfına doğ- rudan doğruya karışması düşünüle- mez. Çünkü Sovyet Rusyada dahil vaziyet bu hükümetin bir harbi göze almasına müsâade edemez. Sovyet Rusyanm Uzak Şarkta, Rus menafli nin doğrudan doğruya mevzuu bah olmasına rağmen, gösterdiği zahiri ihtiyatkârlık gene bu kükümetin, xnjl- letlerin anlaşması ve Avrupa mesele- lerinin devamlı bir şekilde halli için sarfedilen mesaiyi hükümsüz bırak- mak için uğraşmasile büyük bir te- zad teşkil eder. Bundan, doğru çıkarılıyor ki, Sovy battâ menafii doğrudan tehdide uğrıyan mahallerde bile (Uzak Şark- ta olduğu gibi), kendisi için harp iste- memekle beraber, kendi emniyetini tehdid etmemek şartile, diğer dzvlet- ler arasındaki gerginlikle pekâ'â uz- laşı Şu netice zın üstünde İş-! Budapeştede yeni yapılmaktı olan bir bina yıkıldı Budapeşte 2 (A.A.) — Lenke cad- desinde inşa edilmekte olan bir ev yı- kılmıştır. İki kişi ölmüş ve altı kişi ağır surette yaralanmıştır.