Sahife 10 Münihde hepi yoldaşımız idi, dert ortağım Ziraat bankası müdürü Rıfkı bey Mü nihde hastanede ölünce cenaze du- Asını ve merasimini Übeydullah mü- kemmel yapmıştı, orada tam ruhani vazife görmüştü. İzmir zaferini kutlamak üzere Münihde Ankara istihbarat şefi ola- rak yaplığımız toplantıda o Übeydul- lah yurdseverliğini göstererek çok güzel bir nutuk söylemişti. Übeydul- lah İzmir zaferinden sonra Münihds duramadı, yurdumuza döndü. Ben de Lozan konferansının matbuat büro- sunu idare etmeğe çağırılmıştım. Merhum Übeydullahın Beyoğlu be- lediyesinde evlenme memurluğu ye- nidir; bunu hep hatırlarsınız. Ömrün- de evlilik ile asla alâkadar olmamış olan Übeydin yeni çifleri birbirleri- ne resmi olarak bağlaması çok tatlı bir tecelli idi 1931 de Büyük Millet Meclisinde Übeydullah ile beraber mebus seçil- dik ve 1931 nisan sonunda Ankaraya beraber geldik. Kendisini birkaç vakit- (Baş tarafı 7 nci sahifede) İttihadçılar Übeydullalu ilk me busan meclisine aldılar, Aydın me- busu oldu. Übeydullah İzmirli idi, ora- da babasının bir tekkesi vardı. Ken- di siması, çehresi ve rengi Hintliye, İ Efganlıya benzerdi amma Übeydul- lahın aslı ve ruhu halis Türk idi. Trablusgarp ve Balkan muhare- besinde Übeydullah çok meyustu, it- tihadçıların gidişini | beğenmiyordu. Harbi umumi patladı, onun sergü- zeşt arıyan cevval ruhu kendisine aradığı faaliyeti buldu. Bir gün bi- zim matbaanın önünde bir fâyton durdu. İçinde abani sarık sarmış ve Efgan yahut Hindli şeklini almış Übeydullah oturuyordu. Yukarı al dık, o keyifle anlatıyordu: — Harbiye nezareti beni Efgana gönderiyor, yarın sabah Haydarpaşa- dan trene bineceğim, ver elini Bağ- dad, oradan İran ve Efgan! İnşaallah vazifemde muvaffak olurum. Übeydullahın vazifesi Osmanlı hü- kümetinin yeni ilân ettiği cihad prog- ramı üzere Efganı Osmanlılık lehine kazanmak ve Hindistanın İngiliz hu- dudunda hareketler doğurtmak idi. Übeydullah Bağdaddan ileri gide- memişti. Bağdadın sukutu üzerine İngilizleri neline düştü ve onu Mal- taya götürdüler, mütarekede sa hvediler. 1919 içinde İstanbula ayni kılıkla geldi. 1921 martında ittihad- çıların büyüklerini toparlayıp Malta- ya sürdükleri zaman Übeydullah da- | hi beraber götürüldü. Maltsdan kaçanlardan biraz evvel Übeydullahı © salıvermişler diye bili- yorum, 1921 de ben Münihde idim, Übeydullah oraya geldi, ufacık bir oda tuttü, yemeğini kendi pişiriyor, tam derviş hayatı sürüoyrdu. ? Übeytle o zaman hemen her gün buluşuyorduk. Hofgartendeki büyük kahve sonradan Münihe gelen bütün Malta kaçalakırının toplanma yeri İdi, Bunların içinde cumhuriyetimiz- de büyük mevki sahibi olan feda- kârlar dahi vardı. Fazla olarak itti- hadçıların harici politikasına çalışan Mısırlılar, İranlılar ve Suriyeliler de vardı. Übeydullahın en büyük sıfatı ilim ve felsefe adamı oluşu idi. En büyük meziyeti dahi sergüzeşt arıyan ruhu- nun namus ve istikametten asla ay- rılmamış olmasıydı. Kanaatkâr idi, sabırlı idi, hoş sözlü, nükteci idi, Dost- luk güderdi, onun için sıra ile ilim adamlarımızdan merhum Münif pa- şanın, büyük şair Abdülhak Hâmi- din, onun kardeşi Nasuhi beyin çok sevgisini kazanmıştı. Münihde dahi onu seviyorlardı ve bunların başında Mısırlı Aziz paşa vardı, Mısır ağniyasından Aziz paşa daima Übeydi arar, oturduğu mükel- lef Bayerişehof oteline çağırır, fakat Übeydullah kiraladığı ufak odasın. dan ve kendi pişirdiği yemeği ile çay 4briğinin başından zor ayfılırdı. Eski bahriye nazırı Cemal paşa dahi o zaman Münihde bulunuyordu. Cemal paşa bile Übeydullahi inziva köşesinden ve merdümgrizlikten vaz- geçiremezdi. Übeydul! luğunda Übeydullahı epey değişmiş bulmuştum. Hafızası biraz gevşemiş idi. Eski gördüklerimizi ve yaptıkları- mızı söylerken benim eski arkadaşım gülüyor ve ilâve ediyordu: — İhsan ne iyi hatırlıyorsun, ben bunları âdeta unutmuş gitmiştim. 1931 deki ilk Ankara seyahatinden sonra gittikçe Übeydullah daha az lâkırdı eder oluyordu; onun eski nük- teleri, neşeli hali'azalıyordu, gözle- rindeki parlaklık yerine dalgın dak gın etrafındakilere bakmağa başla- muştı Dünyada hiç kimseye fenalık et- memiş, lâyık olduğu dereceden ziya- de dünyaya asla ehemmiyet verme- miş ve her hareketini dediğim gibi doğruluk ve namuskârlıktan - ayır. mamış olan Übeydullah belki Fran: sız tabirince çok ekzantrik idi, Ser- yatın zevkini duymazdı. Onun için ekzantrisite içinde yaşadı, sergüzeşt- ten sergüzeşte koştu. Amma her va- kit kendi işini kendisi gördü, kim- seye muhtaç olmak istemedi; ihtiya- ca düşerse kanaatin son derecesini gülerek kabulden çekinmedi. Onun için evlenmedi ve çok kuvvetli bir bünyeye ve sıhhate malik- olduğu için yalnızlık onu yıldırmadı, yalrız çok ihtiyarlıkta — bir arkadaşının ço- luk çocuğunu benimsiyerek aile si- caklığı içinde ömrünü tamamladı ve dünyadan tertemiz çekilip gitti. Büyük muharebe içinde Efgana giderken Efgan emirine verilmek üze- re tevdi olunan çok kıymetli mü- cevherlerle donanmış bir kılıcı ye- rine veremediği halde bir köşede sak- lamiş olduğunu ve o emaneti saklı olduğu yerden çıkarıp hükümetimize teslim eylediğini duymuştum. Übey- dullahın başka türlü davranamıyar cağını katiyen bilirim. Übeydullahın ruhundaki doğruluk ve namus ve haysiyet hissi son derece yüksek idi. o Ahmed İhsan Tokgöz Baş Vekâlet İstatistik Umum Müdürlüğünden 1 — İstatistik mekteplerinde tahsil etmek ve avdetlerinde İstatistik umum müdürlüğünde istihdam edilmek üzere âli mektep mezunu İki kişi üç sene müddetle Avrupaya tahsile gönderilecektir. 2 — Taliplerin yaşları 20 den küçük ve 35 den büyük olmiyacaktır. 3 — Talipler ya hizmeti askeriyelerini ifa ederek askerlikle ilişikleri olma- dığını müsbit evrak ibraz eyliyecekler veya üç senelik tahsil esnasında üsker- ik hizmetlerinden müeccel bulunduklarını tevsik edeceklerdir. 4 — Talipler arasında İstatistik umum müdürlüğü ile İstanbulda Kültür direktöntüğünde aşağıdaki ders zümrelerinden tahriri imtihan yapılacaktır. A — Riyaziye (hesap ve cebir) B — İktisat (umümi malümat; C — İlmi mali Ç — Umumi coğrafya D — Lisan (fransızca, ingilizce, almanca, italyanca lisanlarından birin- den). ki — İmtihan 1 Eylül 1937 Çarşamba günü yapılacaktır. 6 — Taliplerin nüfus tezkereleri ile mektep şehadetnamesi resmi bir heyes ti sıhhiye tarafından verilmiş rapor, muhtasar tercümei hal varakası iki adet vesika fotografile 31 Ağustos 1937 salı gününe kadar umumi müdürlüğe miü- racaat eylemeleri lâzımdır. (2292) (4637) Büyük sanat sergisi Güzel sanatlar akademisi direktörlüğünden: Güzel Sanatlar Akademisinde Resim, Heykel, Afiş, ve Türk Tezyini sanat- larına âid olmak üzere muhtelif sergiler açılmıştır. Sergi 2 Eylül 1937 akşa- mına kadar devam edecektir. Her gün saat 10 dari 18 ze kadar ziyaret edilebi- Ilir, Duhuliye yoktur. (6335), tir görmemiştim. İlk Ankara yolcu | güzeşt severdi ve bunlar olmazsa ha- | Merhum Übeydullah | Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden: Bu yıl Ankara Yüksek Ziraat Enjtitüsünün Ziraat, Baytar Fakültesine kız ve erkek ve Orman Fakültesine yalnız erkek parasız yatılı, paralı yatılı ve yatısız talebe alınacaktır. Enstitüye yazılabilmek için aşağıdaki şartlara uy- mak gereklidir. 1 — Türk tabiiyetinde bulunmak ve lise mezuniyet imtihanını - vererek bakıloryasını yapmış: veya lise olgunluk diplomasını almış bulunmak lâzım- dır. (Bakaloryasını yapmamış veya olgunluk diplomasını almamış olanlar enstitüye alınamaz.) 2 — İstanbul üniversitesinin fen fakültesinden nâklen gelecek olanlar orada okudukları sömestrelerden muvaffak olmuşlarsa, ikisi kabul edilerek Baytar, Ziraat ve Orman Fakültesinin üçüncü sömestrelerine alınırlar. Ancak Baytar Fakültesine girenlerin bu fakültenin birinci ve ikinci sömestrelerinde okunan Anatomi dersine de ayrıca devam etmeleri ve Ziraat fakültesine giren- lerin Ziraat stajını yapmaları gereklidir. 3 — Enstitüye girecek talebenin yaşı 17 den aşağı ve 25den yukarı ol- maz. Nihari talebe yüksek yaş kaydına bağlı değildir. 4 — Parâsız yatılı talebeden ertiklerinin lüzum gösterdiği beden kabiliye- ti ve sağlamlıkları hakkında tam teşekküllü bir hasta evi kurulunun raporu lâzımdır, Bu raporlarda talebenin her türlü askeri hizmete kabiliyetli olduğu ayrıca tasrih edilecektir. 5 — Enstitüye yazılan talebe iki ay içinde, yeniden sağlık ve sağlamlık muayenesinden geçirilerek ertiklerinin lüzum gösterdiği beden kabiliyetini göstermiyenlerin enstitüden İlişiği Kesilir. 6 — Ziraat Fakültesine girecek talebe Arıkarada Orman Çifliğinde 10 ay staj görmeğe mecburdurlar. Bu staj müddetince talebeye 30 lira aylık verilir. Yatacak çifiikte parasiz sağlanır. (Stajyer talebenin yemesi ve içmesi de ensti- tüce sağlandığı takdirde kendilerine bu 30 lira verilmez). 7 — Parasız yatı talebesinden staj veya okuma devresi içinde her ne se- beple olursa olsun kendiliğinden stajını veya tahsilini bırakanlardan veya ce- zaen çıkarılanlardan hükümetçe yapılan masrafları ödeyecekleri hakkında verilecek nümüneye göre noterlikten tasdikli bir kefaletname alınır. 8 — Enstitüye girmek isteyenler yukarda yazılı rapordan başka nüfus kâğıdını, aşı kâğıdını, polis veya uraylardan âlacakları özgidim kâğıdını, orta ve liselerde görmüş oldukları süel dersler hakkındaki ehliyetnameleri iliştiri- lerek el yazılariyle yazacakları pullu bir dilekçe İle ve altı tane fotoğretile bir- likte doğruca Ankarada Yüksek Ziraat Enstitüsü rektörlüğüne başvururlar. Talipler dilekçelerinde hangi fakülteye kaydolunmak istediklerini bildirmeli- dirler. Aksi takdirde dilekçeler hakkında bir muamele yapılmaz. 9 — Pulsuz veya usuli dairesinde pullanmamış olan ve 8 inci maddede yazılı kâğıtların ilişik olmadığı dilekçeler gelmemiş sayılır. Ve bunlar hakkın- da hiç bir muamele yapılmaz. 10 — Birinci ve sekizinci maddede yazılı vesikalarla vaktinde başvuran- lar arasından pek iyi ve iyi dereceli olanlar tercih edilir. Kabul edilecek talebe diploma derecesine ve başvurma tarihlerine göre seçilirler. Kadro dolmadığı takdirde orta dereceliler de başvurma sırasına gö- re alınabilirler. Aynı şeralt altında liseden fen kısmından çıkacaklar tercih olunur. 11 — Cevap İsteyenler ayrica pul göndermelidirler. 12 — Başvurma zamanı Austosun birinci gününden Eylülün 30 uncu günü akşamına kadardır. Bundan sonraki başvurmalar kabul edilemez. (4643) (2298) Üsküdar Kız Enstitüsü Direktörlüğünden: Üsküdar Kız Enstitüsü ve Akşam kısımlarına 20/8/937 tarihinden itiba» ren talebe kaydına başlanmıştır, Taliplerin okula müracaatları ilân olunur. (0320), “Havalandırımiş ,, Yeni sarışınlara TABİİ BİR Güzellik mütehasstsı Parisli bir kimyagerin şayanı hayret keşfi: Evvelce mevcudiyeti bile tahayyül edilemiyen on misli daha ince, daha hafif ve havada uçurulup tekrar top- lanan yegâne pudra haline getiren Prisli bir kimyagerin şayanı hayret yeni usulü, Tokalon pudrasının ima- linde tatbik edilmektedir. Bunun için- dir ki, Tokalon pudrası, cildi bir güzei- lik tabakasile kaplıyarak yüze mun- tazaman ve mütesaviyen yayılır ve âde tâ tabil bir güzellik temin eder. Bu pudra ile «Makyaj edilmiş» manaza- rasıni veren adi ve ağır pudralar ara- sında ne büyük fark değil mi? Ayni zamanda Tokalon pudrasında krem köpüğü vardır. Pudranın tamam 8 sa- at cilde yapışımış kalmasına sebep olur. Tokalon pudrasını kullandığınız takdirde, en sıcak salonlarda bile tek- rar pudralanmıya hacet (yoktur. Uzun bir dans suvaresinden sonra bile teniniz daima terü taze kalacaktır. OSMANLI BANKASI İLAN Osmanlı Bankasının Galata, Yenicami ve Beyoğlu deviri, Zafer Bayramı müna» sebetile 30 Ağustos 1037 (Pazartesi) ka palı bulunacaktır.