Sahife 4 AKŞAM 19 Ağustos 1937 başlamak üzere © Büyük bir harp (Baş tarafı 1 inei sahifede) (saat altıda) kolordudusundan aldı- ğı ve Kırmızı ordunun ana maksadı | kovalıyan kolordu emrine tam uygun gelmiştir. 1 Saraydaki Mavi fırka da gece iki- den itibaren harekete geçerek ayni &ırtlar İstikametinde taarruzunu inki- şaf ettirdiği gibi merkezi sikletile mü- him olan Derviştepeyi zabtederek va- zifesini kolaylaştırmağa ve süvarisile cüretli ve mahirane bir hareket yaprak | Kırmızı fırkanın sol cenahinı gerisin- den tesir altına alıp şimendifer yolu- nu süratle tahrib plânına geçmiştir. Bu suretle başlıyan muharebe ak? şama kadar bütün şiddetile devam et- miştir. Akşama doğru muharebe Ma- vinin lehine inkişaf göstermekte iken Marmaradan ihracını bitiren Kırmızı kolordu Çorlu mıntâkasında toplanmış bulunan diğer fırkasını bu düşmanın sağ yanı açığına tevcih etmiştir. Ayni zamanda o anda Karıştırana gelmiş olan süvari livasını ve hassaten em- rindeki motörlü ve zırhlı kıtalarını yi- ne bu düşmanın sağ cenahı açığına süratle tevcih etmiştir. Bu vaziyetleri yer ve hava keşif vasıtalarile zama- nında öğrenen Mavi fırka akşam üze Tİ evvelâ taarruzunu durdurarak mü- dafaaya geçmiştir. Yarın (18 de) bu faik Kırmızı karşısında bu hatta mü- harebeyi kabul etmenin kendisi için tehlikeli olduğunu anlıyarak, Midye- den gelmekte olan kuvvetlerile birle- $ip ehemmiyetli bir muharebeyi ka- bul için geceden istifade İle ana kuv- vetlerile Manika deresinin şimalinde- ki sırtlara çekilmiştir. Esas itibarile Kırmızı ve Mavinin takviyeli birer fırkalarile cereyan eden harekât netice itibarile her iki taraf komutanlarımızın sevk ve idare kabi- Miyetleri noktasından birlik görülmüş, bu hal büyüklerimizce de takdir edil- miştir. Bundan başka bugünkü harekette efradın gösterdiği muharebe kabiliye- ti ve talim ve terbiye üstünlüğü Tür- ke has mazhariyetlerdendir. Bu hal, | ayni heyecanı hepimizde yaratmıştır. Bütün erler Kıtalarına yapışık gibi gidiyor, döküntü görülmüyor. Bütün sübaylarımızda hakiki muharebe imiş gibi canlılık göze çarpıyordu. 17/18 gecesi muharebe olmamış, iki taraf ertesi günkü muharebe için Weim gelen hareketi yapmıştır. Her iki tarafın, hava kuvvetlerinin Hem gö- zünden, hem de tesirinden sakınmak noktasından, gece hazırlığına geçmiş muharebelere nazâran, daha fazla ehemmiyet verdiği anlaşılıyor. 18 günü Maviye ald olan ve bir gece evvelden karaya çekilen ikinci bir Ma- vi tümeni Ortabayır, Vizederesi altın- da muhtelif gruplar halinde toplan- mıştır. Mavi kol, ordudan almış oldu- ğu müdafaa emri için tesbit edilmiş olan mevkie iniş yapmıştır. Binaen- aleyh bugünkü harekâtta Mavi taraf ilerideki fırkasınn süvari alayile Kır- mızıya karşı oyalama muharebesi ya | parak ve esas kuvvetile Manika ha- riç, bu mevkiin garbına yerleşmesini yapmıştır, Dünkü vaziyet Bugünkü vakaları «Akşam» muha- birleri ile birlikte şöylece tesbit et- tim: Bir arkadaşımız bir saat müddetle asfalt yol üzerinde otomobille mesafe katederek Kırmızı harekâtın merkezi olan Çorludan Lüleburgaza varmıştır. Burada Kırmızıların tayyare karargâ- hi vardır. Bu seyahati yapan arkada- gumız gördüklerini şöyle anlatıyor; — Asfalt yol yapılıyor, taş kırma makineleri ve silindirler mütemadiyen çalışıyor... Kazanlar kaynıyor... Yolun bazı yerleri henüz yapılmakta olduğu için kara yoluna inmek mecburiyeti hasıl oldu. Fakat otomobil birçok yer- leri asfalt üzerinden geçti. Yolun as- falt yapılması yakım zamanda bitecek- tir. Bu süretle İstanbul ile Lüleburgaz arası bu mükemmel yol ile bağlanmış olacaktır. Geçtiğimiz yerlerin iki ta- rafı kırdı; Trakyann tipik arazisi, Nihayet Lüleburgaza vardık., Aş- Fİ evler, önlerinde bahçeler... Hayret verici ve memnun edici bir manzara... Tayyare karargâhı uzakta değildi. Oraya vardığımız vağit karargâh ça- dırlarının çalılarla ve sair maskelerle örtülmüş olduğunu gördük. Bir alay kumandanı bizi karşıladı. Burada yir- | mi otuz tayyare emre âmade idi... Bü- tün sübay ve erat tulum giymişlerdi. Sabiha Gökçen Gözlerim Sabiha Gökçeni farketti. Kendisinin üç çadırı vardır: Biri çalış- ma, diğeri yatmak içindir. Üçüncü ça- dır da kahraman kadın tayyarecimiz emrine âmadedir. Sabiha Gökçen Kır- mızılar tarafında harekâta iştirak edi- yordu. Üç tayyare birlikte uçtuları... Sabiha Gökçenin tayyaresinde bir de yüzbaşı vardı. Lâkin bayan Gökçen bizzat mitralyözün başında oturmuş- İ tu. Tam saat 16 da uçuş başlıyacağı sırada bayan Gökçene rasladık. Bizi selâmladı ve konuşmağa vakti olma- dığını söyledi. Saray kasabası üzerine uçtuğunu haber aldık. Diğer taraftan başka bir arkadaşı- mız «Akşam; namına yola çıkmış bu- Tunuyordu. Onun anlattıkları da şun- lardır: — Kuvvet tecemmülerinin Karlı- köy civarında olduğunu öğrendiğimiz. için Çorludan çıkıp otomobille o tara- fa doğru ileriledik. Aradaki mesafe 25 kilometre kadardı. Evvelâ Kara- mehmed köyüne vardık. Burada göze görünür kuvvet yoktu. Fakat daha ile- rileyince Kırmızıların Mavilere doğ- Tu harekete geçtiğini ve Mavilerin' gerilediklerini gördük... Saat 16 suları idi. Uzunhacı köyün- den Kırmızı topçuları gidiyorlardı. Karlıköyüne vardığımız zaman üç Kır- mızı tayyare ile iki Mavi tayyarenin karşılaştıklarına şahid olduk. Tayya- relerdenbirinin Sebiha Gökçene aid olduğu öğrenilmiştir, Burada bulunan hayvanlar ekin yığınları arkasında maskelenmişlerdi. Üçüncü bir arkadaşımız da İstan- buldan itibaren 42 boş otomobili ta- kib ederek gelmiştir. Bu otomobiller yarın (bugün) manevralara davetli bulunan ecnebi misafirleri alıp getir- mek üzere gidiyorlardı. Öğleden sonra Öğleden sonra geç vakte kadar de- vam eden manevra vaziyeti şudur! Kırmızının taarruzu karanlık ba- sıncıya kadar bütün şiddetile de- vam etil Gece geç vaki Kır mızılar, oMavileri Saray kasaba- sının hemen cenubundaki ve garbın- daki sırtlara sürmüş bulunuyorlar... Mavinin Sarayköy dahil olmak üzere Saray şimalindeki sırtlarda asıl mü- dafaa hattı tutacağı ve ileri kademe- lerile bu geceyi Sarayköy cenup ve garbındaki sırtlirda geçireceği tah- | min ediliyor, Kırmızının bu gece Mavinin ileri | mevzilerini düşürmek üzere taarruza devam edeceği anlaşılmaktadır. Öğleden sonrüki harekâtta, Kırmı- zı tarafın zırhlı ve motörlü kıtaları ile Mavinin sağ cenahına çok entere- san bir taarruz vuku bulmuştur. İki | taraf Layyare kuvvetleri bugün fazla faaliyet göstermiş, keşif ve muharebe vazifelerine iştirak etmişlerdir. Bugünkü manevralarda Milli Müda- faa Vekili Kâzım Özalp, orgeneral Fahreddin Çalışlar, Halis Bıyıktay, korgeneral Cahid, Seyfi ile Kamutay heyetinden Cevdet Kerim İncedayı, Fuad Bulca, Şükrü Koçak geç vakte kadar harp sahasında kalarak tedkik- lerde bulunmuşlardır. Veli Nuri Bugünkü program Yarın (Bugün) saat 10 da Çukur- yurd tepesinin 61 inci tümen komü- tanından izahat alınarak tümenin ileri mevzilere taarruzu seyredilecek, 10,45 te hareketle büyük Manika yo- liyle Eğriye gidilecek burada birinci tümen komutanından, 11,30 Bozapa- da,dördüncü kolordu komutanından izahat alınacaktır. 12 de Bozapad korusunda öğle ye- meği yenecek, Kapaklı civarındaki sıhhiye bölüğü görülecek, 13,30 da Bağlar sırtına hareket olunacak, ora- dan Bekleme civarında Mavi tarafa geçilecektir. Saat 14 de Bekleme şimalinde 52 nci tümen komutanile mülâkat var- dır. 14,45 Sarayda 30 dakika İstira- hat 15,15 Saray şimalindeki Kamara tepede 11 inci kolordu komutanı ve Mâvi topçu komutanlarından izahat alındıktan sonra 16,30 da Yeni kuru tepede bir batarya görülecek ve 17,30 İBORSA Fransanın Almanya nezdinde bir teşebbüsü Al man gazetelerinin şiddetli neşriyatından şikâyet etti Berlin 18 (A.A. muhabiri bildiriyor: Fransa maslahatgüzarı Pierre Ar- nal, Fransa'nın İspanyaya müdaha- lesi hakkında mevcud olduğu iddia edilen vesikalara dair Voelkischer Beo- bachter gazetesinde yapılan heyecanlı neşriyatı hariciye nezaretinin alâka- dar servisleri nezdinde protesto etmiş- tir. Havas ajansının Bu husus hakkında görüşürken mas- lahatgüzar, Alman hükümeti sleyhin- de telâkki edilebilecek yazıları Fransız malbuatı istismar etmekten tevakki et- tiği halde Alman matbuatının beynel- milel sahada Fransız hükümetinin dü- rüstlüğüne karşı yapılan hücumları muntazaman ikitbas etmelerine na- zarı dikkati celbetmiştir. Filistinin atisi Siyonist kongresi reisi ET “ 2 İngiliz müstemlekât nazırı ile görüşüyor Londra 18 (A.A) — Jewish Chro- nicle ismindeki Yahudi gazetecisi si- yonisi, kongresi reisi Dr. Weizmann'ın İngiliz müstemlekât nazırı B. Ormsby Gore ile yaptığı bir görüşme etrafın- da tafsilât vermektedir, Bu gazetenin yazdığına göre, B. Ormsby göre, bu görüşme esnasında İngilterenin Yafa ile Telâviv arasında elinde bir iman bulundurmak isteği- nin idame ettirilmiyeceğini bildirmiş ve ayni zamanda Yahudi devleti hudut- ları dahilindeki şehirler üzerinde İn- | giliz mandasının da mümkün olduğu | kadar çabuk bir zamanda kaldırılaca- Zanı vadeyitmiştir. Yalnız AKâ şehri hakkında güçlük- ler zuhur etmesi muhtemeldir. B. Ormsby Gore, ayni zamanda, Kudüsün modem Yahudi mahallesinin de doğ- rudan doğruya Yahudi devletinin ida- resi altına konulmasına muhalefet et- miyeceğini de ilâve etmiştir. Zaharyadisin cesedi henüz bulunamadı | İki akşam evvel Haliçte bir çarpış- | ma neticesinde bir sandal batmış, Zaharyadis adında biri boğulmuştur. Yapılan bütün araştırılmalara rağ- men henüz Zaharyadisin cesedi bulu- namamıştır, 18 Ağustos 1037 (AKŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) ESHAM ve TAHVİLAT İstikrası dahili 95,25) Türkiye Cum- © 19335 İslikrazı 95.25, huriyet Merkez Ünltürk 1 15220) Bankas İ ü 7 475 Anadolu His. 2440! s5) Telefon 740 Ye EE ANE ağn 710 kay . ai Çimento 25 2 nr ) Mtihad Değir. 1090) İş Bankam © öp) mmenleri İ > hamiline 990) Şar değir- 089| » Müessis 15İ menleri Para (Çek fintleri) Paris 210575) Sofya 00304 Londra 631) Prag . Nev York 7800) Berlin Miâno 150190) peer, Alina 8680855 zanti Cenevre İMAR) “pere Brüksel (© 48925) Bükreş Amsterdam Kiralık konforlu küçük apartımanlar Taksim tramvay caddesi üzerin- de, güneşli ve havadar, kalorifer, sıcak su ve asansörlü bir binada üç ve dört odalı apartımanlar 1 eylülden itibaren kiralıktır, Tak- sim Topçu caddesi ? numara UYGUN apartımanı kapıcısına 14313 Bu akşam Taksim bahçe- sinde Festival gecesi Zozo Dalmasın iştirakile HALİME ENAİLER Jordusunu, general Rıza Kuli Keriminin Manevra günlerinde Çorlunun manzarası Sokaklar müthiş kalabalık, üç yazlık bahçe geceleri hıncahınç dolu... Çorlu 13 (Manevraları takib eden muharririmizden) — Çorlu ve manevranın cereyan etiği sahadaki kasabalar, kaç gündenberi, harpzama- nının işgal mıntakası şehirlerine ben- ziyorlar. Gece gündüz sokaklarda ke- sif bir hareket, üniformalıların faali- yetle gidip gelişleri, sert, kısa emirler, muntazam adımlarla yürüyen man- galar, müsallâh süvariler, sokaklara sığamıyan motörlü vasıtalar. Yalnız bildiğimi harp ve işgallere nazaran bir fark var. O da bu askeri hayatla müvazi surette, sivil hayatın da hiç sekteye uğramadan devam et- mesi, Kasabalı dükkânında, şehirli tarlasında, Manevranın en hararetli anlarında bile sivil hayat her yerde de- vam edebiliyor. Fakat köylü, merak ve heyecanından işi bırakıp harekâtı seyrediyor. O da başka, Bir Çorlulu tanıdığım anlattı. bezirgâna hayretle sormuş — Yahu bu mali daha dün on ku- Tuşa almıştım. Şimdi nasıl birdenbire yirmi beş oldu. Muhtekir, ellerini uğuşturarak: — Ne yapalım? Muharebe var! - di- ye gülümsemiş. Hâkikaten Çorlunun ticareti, bu alı- şılmamış kalabalık ortasında çok İsti- fade etti. Şüphesiz ihtikâr, pek istis- nal misallerdedir. Dükküânlar işliyor. Gazeteler gelir gelmez tükeniyor. Ga- zozdan biraya kadar içkiler sarkıtıldık- Jarı kuyuların dibinde soğumak fırsa- tini bulamadan yukarı çekilip hararet- ten yanıp tutuşan dudakların tema- sile tükeniveriyor. Her şey ona göre.-Çorluda elektrik var. Sokaklar geceleyin iğne atsan ye- re düşmiyecek kadar kalabalık. Âde- Bir tâ bir bul kesafeti, Buranın, baş- ta askeri mahfil olmak üzere,bir bü- yük, iki de küçük yazlık bahçesi var, Oraları da hıncahınç... Çorlulular: — Allah razı olsun ordumuzdan. Atının bastığı yerde bereket biter! - diyorlar. ... Çorlunun bir hususiyeti kara iklimi hususiyetleri arzetmesinde. Gündüz yamp tutuşuyor. Geceleyin sabaha karşı ayaz. Biz gazeteciler için Çorlu gecelerinin başka bir hususiyeti de var: Uykusuz geçmesi... Faaliyet, gece yarısından sonraya kadar devam ediyor. Postane ile ote- limiz arasındaki birkaç yüz metrelik ve yapılmakla olan tozlu meydanda mekik dokuyoruz. Sonra, bu hareket li küçük şehrin ve misafirleri arasın- da Nizameddin Nazif te bulunan ote- lin harici ve dahlil gürültüleri ara- sında azıcık dalıyoruz. Sabahleyin, tak tak kapı! Karyo- lalarımız sarsılıyor. Kendimizi leyli mektepte, yahut askerlikte sanarak fırlıyoruz: — iş başına... Saat beşe geliyor. Alaca“ karanlıkta aceleyle giyinip, kuru bir çay içebilmek fırsatını bul- duksa, ne mutlu, içip, iş başıma! Bu sabah ta öyle oldu... Yarın sa- bah ta ayni vaziyet... Fakat Türk or- dusunun gördüğümüz kuvvet ve fax liyet safhaları o kadar cuzip ki; bun- dan öyle iftihar duyuyoruz ki. yorgun- luk hissetmiyoruz. Yarın göreceklerimizin bugün gör düklerimizden daha cazip olacağına eminiz. Veli Nuri Askeri heyetler Tekirdağına gittiler (Baş tarafı 1 inci sahifede) beyetler şerefine büyük bir ziyafet vermiştir. Pek samimi geçen ziyafe- tin sonunda, Mareşal şu nutku irat etmiştir: Meraşalın nutku Baylar, Size Türkiyeye hoş geldiniz, der- ken, sizi kıymetli kolleklerimi, müt- tefik dost orduların manevralarımız- da hazır bulunmak suretile bize şeref | bahşeden mümessillerini bu akşam bu masanın etrafında toplanmış gör- mekle büyük bir sevinç duymakta- yım. Bu suvare, Türk ordusu tarihi- nin kaydedeceği en güzel hatıralar- dan biri olacaktır. Fihakika memle- ketlerimizin münasebatına hakim ©- lan parolayı ve bilhassa ülküsü, müt- tefiklerinki gibi, dünya barışı | barış halinde yaşamak olan Türkiye- nin parolasını mükemel surette sem- bolize eden bu tezahürden bu akşam- ki toplantımızdan daha güzel bir manzara tasavvur edilebir mi? General Esedullah hanın şahsında dost Afganistan ordusunu, general Papagosun şahsında müttefik Yunan şahsında dost İran ordsunu, general Sikitynin şahsında müttefik Roman- ya ordusunu, general Nediçin şahsın- da müttefik Yugoslav ordsunu ve bu- rada hazır B. Ataşemiliterlerin şah- sında da bütün dost memleketlerin ordularını selâmlarım. Kadehimi, saadetinize kaldırıyor ve memleketlerinizin saadet ve refahına içiyorum. General Nediçin cevabı Heyet reislerinin en kıdemli gene- rali sıfatile, Yugoslavya genel kurmay başkanı general Nediç mareşalin nut- kuna aşağıdaki nutukla mukabele et- miştir, Mareşal, Muhterem kolleklerim, Afganistan, Yunanistan, İran, Irak ve Romanya genel kurmay başkanları, bana, kendi- leri tarafından ve benim tarafımdan, | memleketleerimiz, ordularımız adına 0 larak, haklarında ifade ettiğiniz dost- luk ve tesanüd hislerinden dolayı ek- selânsınıza teşekkür etmek, ayni Za- manda Türkiyeye ve şanlı ordusuna karşı olan hissiyalımıza tercüman ol- mak salâhiyetini vermek suretile en büyük şerefi bahişetmişlerdir. Bu dileğe en büyük memnuniyetle icabet ederek, ekselânsınızdan, ma nevralarınızda hazır bulunmak için yapılan nazikâne davetten ve Kakkı- mızda gösterilen hararetli ve dostane hüsnü kabulden dolayı er içten min- nettarlığımızı kabul etmenizi rica ede- rim. Bu hüsnü kabul, asil milletinzin vasfı olan ananevi misafirperverliğin yeni bir tezahürü ölduğü gibi, ayni za- manda memleketlerimize karşı bir dostluk tezahürüdür. Memleketinize derin ve sarsılmaz bir dostlukiz bağlı bulunan âltı dev- let genel kurmay başkanlarının hatır bulunmaları dahi, dünyanın iki büyük Kıta arasında bir tredünyon teşkil eden bu kısmında daha şimdiden çok mesuğ neticeler vermiş olan müsalemetper- yer siyaseti sayesinde yeni Türkiyenin teminine muvaffak olduğu büyük ehemmiyetin en iyi bir delilidir. Büyük manevralar esnasında, mo- dern teşkilâtı ile ve meşhur feragat ve fedakârlık hissile en iyi ordulardan bi ri ve dünyanın bu kısmında barışın çok mühim bir âmili olan dost ve müt- tefik kaharaman 'Türk ordusunu İş başında görmek ve hayranlıkla takdir elmek fırsatını bulacağımızdan dola- yı bilhassa bahtiyarız. Bu hissiyata, Büyük devlet şefi Reisicumhur ekse- lâns Kemal Atatürk tarafından tda- re edilen yeni Türkiyenin yenilik ve terakki yolunda bütün medeni dünya- nın samimi şevk ve heyecanını tevlid. eden muazzam eserine karşı olan tak- dir ve hayranlığımızı da katmaktayız. Bu hissiyatla meşbu olarak, altı or- du adına kadehlerimizi ekselâns Cum- hur başkanının şahsi saadetine, Türk milletinin terakkisine, şanlı ordusunun. şerefine ve sizin şahsi sıhhat ve saade- tinize kaldırıyoruz. Yugoslav gazetelerinin makaleleri Belgrad 18 (A.A.) — Gazeteler, bü- yük Türk manevralarında hazır bulu- nacak olan Yugoslav askeri heyetinin İstanbula muvasalatını yazmakta ve bu münasebetle Yugoslavya erkânı- harbiye reisi general Neditch ile refa- katindeki zevatın Türk sivil ve askeri makamatı ve halk tarafından mazhar oldukları dostane ve hararetli kabul- den bahsetmekledir.