.. 18 Temmuz 1937 m —— — ——— AKŞAMDAN AKŞAMA: Kârâkuşi yüzde 15 Dostum Gayyur İlgili, isminden de anlaşıldığı üzere, her şeyle ilgilenir... Amma, üzerine terettüp etsin, etme- sin... Ehemmiyeti yok.. Her şeyle, her şeyle... z Geçen gün icap etti, acele işimiz vardı; bir taksiye bindik. Yazıhanesi- ne gittik. Vaktinde teslim eğilmek icap eden bir mektubu kapısmın önünde bekliyen birine verdi. Ben, bu sırada, taksinin hesabını görmekle meşguldüm. — Kaç para etti? . diye sordum. — 70 kuruş. Gözüm ilişti: Saatin yazdığı da 70... — Demek 70 vereceğiz? — Evet efendim. "fakat yüzde on beş tenzilât ne Şoför, elinden zorla hakkı alınmak istenen bir adam tayrile boynunu büktü, Göğüs geçirdi: — Siz o kadar şeyi değilsiniz efendim. — Canım böyle sözlere ne müna- sebet?... Niçin aramıyayım? Ararım. Belki de meteliğe kurşun atanlarda- nım! Beni nereden tanıyorsunuz? Hovarda, mirasyedi diye kim prezante etti? Alışverişte kimsenin hakkı kim- seye geçmemelidir. Ne tesbit edilmiş- se onu alın — Peki... Verin öyleyse on kuruş eksik... — Kuzum siz, bu yüzde on beş ten- zillâtı müşteriye zaten haber vermeğe mecbur değil misiniz? Beni kim bilir kim sandı; — Meeburuz bayım, affedersiniz. Bu sırada, dostum Gayyur İlgili, mektup vermek muamelesini bitir- mişti. Mevzuumuzla tabii ilgilendi Fakat söyledim ya; o, daha ileri va- rır, Üzerine terettüp etmiyen işlerle de uğraşır. Şotörlere dedi ki: Saat açık kalsın. İşliyecek para- yı veririm, Yazıhaneme buyurun bir ika, Hem bir kahve ikram n, hem de size izahat vere arıyanlardan ceğim, Taksiciler, evvelâ bunu şaka san dılar. Fakat arkadaşım ciddi konu- şuyordu. Israr ederek kabul ettirdi, Masanın başına geçti, ısmarladı kahveleri ve eline kâğıd kalem alarak şu hesapları yaptız. «On beş kilemetrelik bir yol katettiğimi- | ri tasavvur ediniz. Şimdi piyasada mevcüf saatlere göre bunun ücreti şu edecek: 26 kuruş saat açma ücreti 4 300 kuruş, on beş kilometreye karşılık vereceğimiz ücret — 326 kuruş ödemeğe mecbur oldu- gumuz para, Bugünkü günde saat değişmemiştir. Ge- ne on beş kilometre yol gidilmiştir. Yeni nizama göre yüzde on beş eksik ödeme- 326 kuruş in yazdığı — yüzde on beşi, yani 48 kuruş — 715 kuruş öde- meğe mecbur oldufumuz pars. Halbuki, esas, yeni saatin konmasıdır. Bunu kondu farzediniz: 20 kuruş saat açma parası 4 200 kuruş on beş kilometreye karşılık ücret, yüz elli Metre iki kuruştan sr 390 kuruş. Öyleyse: Yüzde on beş eksik ödenenle yeni sant He ayni mesafe için ödenecek ücret ara- sında 278 nakıs 290 tam 58 kuruş fark vardır. Bunu zaten halk fazla olarak Eğer şimdiki saatten yüzde otur bi ödenseydi 326 nakıs 97 müsavi 229, gene, yeni saatin yazacağından 9 kuruş ziyade Para halktan alınmış olacaktı. Evvelâ, ba yüzde on beşi kim çıkardı? Bu, Karakuşi yüzde on beştir! Diyelim ki, yeni saat için 20 lira masrafları olacak diye otomobil sahiblerine, bu, halkın ©8- binden bir ikramdır. Haydi onu da kabal edelim. Fakat siz şoförler, katiyen halk- tan farla para İstememelisiniz! Çünkü, belki bu ucuzluk sayesinde yeni bir sınıf 24 saatte 25 | #ifo vakası | | Hâl ve cıvarının temiz- | lettirilmesine başlandı Evvelki gün öğle vaktinden dün | İ saat 12 ye kadar İstanbulda 25 tifo vaaksı çıkmıştır. Bu vakaların hepsi de yapılan musyene ve tahlillerle müsbet neticeler vermiştir. İ Dün de bilhassa meyva hâlinde ça- | lışan bütün memur, âmele vesairenin | mecburi aşıya tabi tutulmasına baş- lanmıştır. Bundan başka hâl binası- nın etrafının temizlenmesine ve ev- | velki geceden itibaren caddelerden başka yan sokakların da yıkattırıl- masına başlanmıştır. Gıda maddeleri satanlar içinde ifo- ya tutulanlar görüldüğü O takdirde bunların sattıkları yiyecekler derhal kimyahaneye sevkedilerek (o tahlil e- dilmektedir. Tifo mikrobuna bulaş- tıkları görülen yiyecekler derhal im- ha edilecektir. Belediye çeşmelerden (o su taşıyan sakaları sıkı bir kontrol altına alma- ğa ve bunların kaplarını dezenfek- te ettirmeğe karar vermiştir. Belediye şehrin temizlik işlerinde kullanıla aâmelenin mıkdarını da arttırmıştır. Şimdiki halde bütün şehirde 5000 süpürgeci, 400 ü arabacı 100 ü de di- ğer hizmetlerde kullanılmak üzere 1000 temizlik amelesi vardır. Maa- maftih bu amele mevcudu da İstanbul gibi geniş bir şehiri tamamile temiz- lemeğe kâfi görülmediğinden tedrici bir surette arttırılacaktır. Yüksek ticaret ve iktisad mektebinde Dün ders senesi sonu münasebetile yüksek ticaret ve iktisad mektebin- AKŞAM Haklı şikâyetle adyomuzda okuyanlı acaba ikizmidirler ? Bir kartimiz yazıyor? Istanbul radyosunda, dikkat na- zarıma çarpan bam noktaları si- 28 yazıyorum: 1 — Radyoda şarkı söyliyen ba- yan Belma ilg bayan Vedia Riza, bayan Müzeyyen ile Nezihe ve Ri- fat, Sadile Muzaffer İlkan ikiz kardeş midirler ki sesleri şaşıla- cak derecede biribirine benziyor? 2 — İsmini yazmağa lüzum yok, bir muganniye, halk şarkilarından| başka şarkıları makam ve usul le okuyamıyor, sesinde de müvazene yok. Bir gece boğuk, boğuk, başka İbir gece tiz perdeden okuyor ve din. icileri hayal inkisarına uğratıyor. Kendisine bilmediği şarkıları söy- letmekte ne mâna vardır? Yalnız hali şarkılarını söylemekle iktifa etse daha doğru olmaz mı? 3 — Fasıl heyetinin neşriyatın- dan da bir şey anlamak kabil de- ğildir. Hoş, diğer muganni ve mu- ganniyelerin okudukları şarkıların güftelerini anlamak mümkün de- ğil ya... Radyo İdaresi mugannt ve muganniyelere şarkılarını anla- şılacak şekilde okumalarını tavsi- ye etse olmaz mı? 4 — Gece 21,15 geçe saat dyan zamanıdır. Pakat türkçe saz fas- ndan sonra saat âyarı söylen- meden alafranga musikiye geçil- diği vakidir. 5 — Radyo idaresinden diğer bir dileğimiz de yeni şarkılara yer ver- mesidir, İ de mezunlar şerefine bir çay ziyafeti | verilmiştir. Asri mezarlık | i Belediye mezarlığı bu sene tanzim edecek Belediye, Zincirlikuyudaki asri me- zarlığı esaslı surette tanzim ve ima- Ta karar vermiştir. İki sene evvel bu İ mezarlığın bir kısmına yalnız duyar İ çevrilmişti. Belediye Beyoğlu - tarafı- nın mezarlık ihtiyacını biran evvel karşılamak üzere elde mevcud 35 bin liralık tahsisatı bu sene sarfetmeğe karar vermiştir. Bunun için mozar- lığın içindeki yollar açılacak, tarla- lar taksim edilecek ve mezarlığın te- mizliği için icab eden su tesisatı ya- pılacaktır. Buradan Taksim suyu geçtiği için mezarlığın su ihtiyacı kolayca temin edilecektir. Yapılan keşfe göre bu pa- rTanın ön iki bin lirasile Taksim suyu- nu almak mümkün olacaktır. Tesi- sata sonbaharda başlanacak ve kışa kadar mezarlık, ölü gömülebilecek bir şekle konmuş olacaktır, insan olemebile binmeği İliyadları arası- na sokacaktır, Ucuzluk mesleğinize fayda- lıdır. Ona göre hareket edin. “ Dostum Gayyur İlgili, birer de si- gara ikram ederek şoförleri uğurladı. Bu hesaplarının da gazeteye yhmıl- masını isteği, Bilmem baklı mi? Akşamcı Esrar tüpleri Esrar satan Mehmed cürmü meşhud halinde | yakalandı İ o Tophanede bir evde oturan Ömerin esrar sattığı zabıtaca haber alınmış ve dün ansızın evinde bir araştırma yapılmıştır. Ömer birdenbire memurlarla kar- şilaşınca bir -köşede — bulundurduğu ceviz kadar esrarı yutuvermiştir. Memurlar, Mehmedi oyakalıyarak karakola götürmüşler, hakkında 14- zım gelen tahkikat tanzim edilmiştir. Mehmedin yuttuğu esrar bir saat son- ra tesirini göstermiş ve kendisini bil- miyecek bir hale gelmiştir. Mehmed derhal hastaneye kaldırıl- muş, tedavi altına alımmıştır. İyileş- tikten sonra hakkındaki kanuni ta- kibata devam edilecektir. Bir kadın çocuğunu kaybetmiş 'Meşküre isminde bir kadın zabıtaya müracaat ederek 15 yaşındaki çocu- ğunun kaybolduğunu bildirmiştir. Meş- küre, Karaköyde Yeşil Giresun otelin- de 15 yaşındaki oğlu Tahirle beraber oturmaktadır. Bayan Meşküre, evvelki gün oğlu ile beraber, Bahçekapıdaki Emlâk banka- sına kadar gelmiş, bu sırada çocuğunu kaybetmiştir. Zabıta; Tahirin eşkâlini, bütün polla merkezlerine bildirmiştir. Yolcu salonu | hamal tarifeleri | Eşya taşıma tarifesinde tadilât yapılması kararlaştırıldı İktisad vekâleti tarife komisyonu 1i- | man ücretleri ve tahmil, tahliye tari- felerile yolcu salonu hamallık tarife- li sini tedkike dün devam etmiştir. Tarife komisyonu evvelki gün Li- man işletme idaresinde toplanarak ay- ni mevzu üzerinde çalışmıştı. İkinci ve son toplantı önümüzdeki salı günü ş tarifelerde icab eden tadi- lât tesbit olunacaktır. Komisyon yar rın akşama kadar da tedkiklerini bi- tirmiş ve toplantıya hazırlanmış bu- Tunacaktır. Yolcu salonu hamallık tarifesi üze- rinde öhemmiyetle durulmaktadır. Li- man işletme idaresi de bu tarifede ten- gilât icrasını muvafık görmektedir. Esasen bugün mer'i tarifeye göre sa» londan çıkan bir yolcu çantası ve ya- hut her hangi bir parça eşyası ne bü- yüklülie olursa olsun, ayni parayı vermeğe mecbur tutulmaktadır. Me- selâ iki kilo ağırlığında bir el çanta sile 15 kilo ağırlığındaki bir bavül ara“ sinda hamallık ücretinde hiçbir fark yoktur. Tarifenin bilhassa bu tarafı- nın da tadili kararlaştırılmış ve eşya- lar arasında bnlhassa ağırlıklarına göre güzel bir tasnif yapılması muva» fık görülmüştür. Tenzilâlın da mü- him miktarda olacağı kuvvetle söyle- niyor. Diğer liman ücretlerile, tahmil, tah- liye tarifesinde tenzilât yapılıp yapıl- mıyacağı belli değildir. Çünkü Li- man idaresi İstanbul limanında yap- makta bulunduğu yeni tesisatı ileri sürerek tarifenin indirilmesine itiraz etmektedir. Beygir ürktü Araba parçalandı, beygir de muhtelif yerlerinden yaralandı Dün Mahmudpaşa caddesinde en kalabalık bir zamanda orada bulu nan halk büyük bir tehlike atlatmış- tır. Hâdisp şöyle olmuştur: Ali isminde biri beygir koşulu ara- basile karpuz satarken yanından sür- atle otomobil & geçmiştir. Otomobil beygiri ürkütmüş, beygir de bir- den gemi azıya larak arabayı o kala- balık arasında var huzile sürüklemeğe başlamıştır. En sonra araba devril- miş, karpuzlar parça parça (Olmuş, dingildeki bir demirde hayvanın müteaddid yerlerinden yaralanmasına sebep olmuştur. Bu sırada halk bir tarafa bin müşkülâtla kaçmış, düşüp kalanlar: birbirleri üzerine yıkılanlar olmuştur. Nihayet arabacı bin müşkülâtla ve neden Sonra arabayı zabdetmiş, yara- lı hayvanı ve kırılan arabasını alarak geçip gitmiştir... Yolcu vapurlarında Yolcularını teşyi etmek üzere vapur- lara girenler bundan sonra vapurun hareketine yarım saat kala dışarıya çi- kacaklardır. Alâkadarlara bu yolda emir verilmiştir. . Amatörlere mahsus dalmi fotoğraf iğin hududu Kırk yılda bir kere, bu yaz plâja git- mek nasib oldu. Baktım denize gi- venlerin bir kısmı lâstik deniz ayak- kabısile dolaşıyorlar. Bir kısmı da de- nizdn çıkmışlar, sırtlarına birer pi- jama giymişler, ayaklarına da birer âsri takunya geçirmişler, öyle gezi- yorlar. Evet, garib bir tabir amma. «Asri takunya»... «Eski nesil o takunyalar» gibi bunların da altı tahta, fakat üst- | leri hir takım lâcivet, kırmızı, yeşil, sarı derilerle şık bir sandal haline getirilmiş. Genç kadınların tırnakları boyalı, cilâl ayaklarını kucaklarına alan bu asri takunyalar etrafımda tıkırda- dıkca düşündüm. Herşeyin asrileşeceği, modern bir hale geleceği tahmin edilirdi amma.. Şu takunyaların asrileşeceğini hiç tahmin etmezdim doğrusu.. Herşeyin eski nesli ile yeni nesli arasında büyük farklar, büyük uçu- rumlar vardır. Fakat eski takunya nesli ile şimdiki zübbe, çitkırıldım, Iki dirhem bir çekirdek takunya nesli arasındaki fark müthiş... Yeni zübbe takunjalar eskilere tepeden istihfaf- Ja, beğenmez nazarlaria bakıyorlar. Bir bizim eski mutbak takunyalarını düşününüz, bir de bugünkü asri plâj takunyalarını gözünüzün önüne ge tiriniz; Ne fark değil mi?.. İnsanların da ta lihlileri, talihsizleri olduğu gibi takun- yaların da talihlileri, talihsizleri var. Biçare mutbak takunyaları, yağlı mutbak taşları üstünde sabahtan ak- şama kadar sürtüp dururken yeni, asri takunyalar en güzel plâjlarda, Hele biçare, bedbaht helâ alınları ile bugünkü plâj takunyaları arasin. da bir mükayese yapacak olursanız birincilerin haline oturup ağlıyacağı- nız gelir... Bir gün gelip te asrileşeceği tahmin edilmiyen şey yalnız takunya mı? Siz kırk yıllık süpürgelerin bu de rece asrileşeceğini akia getirir mi idiniz?.. Dün İş bankası önünde şık bir ka- dın otomobile biniyordu. Arkasındaki bamala; — Aaman, deği, süpürgem nerede? Yeni aldığım süpürge. Şaşırdım. Bu şık genç kadın oto- mobile sarı bir süpürge ile mi bine- cekti. Bir de baktım. Hamal otomobile piri pırıl, yepyeni bir elektrik süpür- gesi koydu. 'Tasavvur ediniz, süpürge bile elek- trikleşti, motörleşti, asrileşti. Artık asrilik hududlarmı süpürge lere, takunyalara kadar uzattıktan sonra biz niçin asrileşmiyelim? H.F. Mesud bir evlenme Cümhuriyet refikimizin baş muhar- riri B. Yunus Nadinin küçük kızı Ni- lüfer ile Cumhuriyet Merkez bankası kontrolörü B. Ethem İzzet Ayaydının nikâhları perşembe günü Eminönü ey- lenme memurluğunda yapılmış, bu münasebetledün akşam Perapalas oteli salonlarında bir suvare verilmiş- tir. Suvare çok parlak olmuş, geç vak» te kadar sürmüştür. Yeni evlileri teb- rik eder ve kendilerine saadetler di- leriz. müsabakamızın bu haftakt seçiminde ((üçer liralık kitap) kazananlar; 1 - Kasımpaşa İplikçi fırını caddesinde No, 112 İhsan, 2 - Bandırma Halkevinde Kâzım Upaut, $ - Ortaköy Fisk köşk sokağı No. 6 Naci Zeren, 4 - İzmit, Fahri Seyrek.