27 Haziran 1937 e AKŞAMDAN AKŞAMA: | Tabanca oyunu Genç bir kızın, tabanca ile oynar- | e nişanlısının ölümüne sebeb ol- | ması her tarafta derin teessür uyan- dırdı. Kaza, her zaman, her yerde, gözle görülmiyen, bilinmiyen, sezil- miyen bir tabiat facinsıdır. Kazaya karşı boyun eğmek insanlığın bul- duğu tek teselli çaresidir. Fakat, medeni insanlık sadece tevekküle katlanmaz; ondan önce her kazaya | karşı bütün tedbirlerini alır. İ Eğer ölümle neticelenen kazalarm bizde istatistiği olsa, eminiz ki ta - banca oyunu âmillerin başında ge- lir. İstatistiğe de hacet yok. Gün geçmez ki gazetelerde «tabancasile Oynarken çıkan kurşunla» birinin öl- düğünü, yahut yaralandığını oku- mıyalım. Bu da, tabanca merakının tehlikeli bir şekilde olduğunu gös- terir. Türk, eskidenberi silâhşordur, si- lâhı sever, nişan atmıya meraklıdır. Eski türklerde silâhın mukaddes bir mahiyeti de vardı Fakat bu eski milli merak ve ananelerimizle, evin- de, cebinde, sokakta ve her yerde niutlaka tabanca taşımak hastalığı arasında hiç münasebet yoktur. Bu merak, Türkiye gibi herkesin canı âzami emniyette olan medeni ve sakin bir memlekette müdafaa ihtiyacının doğurduğu bir zaruret değildir. Olsa olsa, Amerika steple- rindeki yankeleri, Meksika dağların- daki haydutları sinema filimlerinde göre taklid etmek isteyen ve | «tabanca» ile «cesaret» arasında bir münasebet bulanların merakıdır. Bu fena terbiyenin tesiri olmasaydı, ye- mİ nişanlanmış iki gencin, yalnız bu- Yundukları bir odada ilk şaka velâ- tife diye birbirlerine karşı tabancala- rile öyünmeleri anlaşılmaz, çok kaba bir sır olurdu. Silâha alışmak bir milletin terbi- yesi icahatıdır. Her türk silâh kullan- masını, silâhtan ürkmemeyi öğren- melidir. Fakat bunun için hususi ta- lim ve terbiye, poligonlar, nişan at malar ve saire vardır. Cebinde, dola- bında, evde, sokakta, lokantada, kah- vede tabanca taşımak bu maksadı te- min etmez; cesaretle de alükası yok- tur, Bu çocukça, yahut iptidai zih- | niyetin neticesi ancak, zaman zaman | böyle feci kazalar, tamir edilemez fe- lâketler arkasından ağlamak olur. Analar babalar, mektepler gençleri bu huydan esaslı surette vazgeçirme- ye, medeni insanların silâhlı fazilet göre olduğuna inandırmaya uğraşmalıdır- lar, Akşamcı Gaddeler sulanıyor Gelecek aydan iti itibaren de caddeler yıkanacak Yarından itibaren İstanbulun ana yollarile meydanlarının sulanma» sına başlanacaktır. Üç arazöz bu İşe tahsis edilmiştir. Ancak, sabahtan akşama kadar ça- luşmak şartile bile üç orazözün bu işi istenildiği gibi başarması imkânsızdır. Bunun için temizlik işleri müdürlü- ğü daha geniş bir teşkilât yapmakta- dır. Yaz mevsiminde amele adedi ço- galtılacak, yeni hortumlar ve sair ve- sâlt alınacaktır. Gelecek aydan iti- baren de, şhrin sokakları ve meydan- ları, yalnız sulanmakla ikitfa edilme- yip günde iki defa bol su ile yıkana- saklar. Tramvay ücretleri Komisyon onar para daha . . . indirdi Üç ayda bir toplanan tramvay ta- rife komisyonu elektrik fiatlerine gö- re tramvay fiatlerini yeniden tespit etmiştir. Komisyon, en yüksek tram- vay bilet ücreti ile en ucuz bilet ücre- tinde on para tenzilât yapmağa karar vermiştir, Bu suretle 7 kuruş 30 para olan biletler 7,5, 3,5 kuruş olan bilet- ler de 3 kuruş 10 para olarak tespit edilmiştir. Diğer bilet ücretlerinde bir değişiklik yoktur. Komisyonun bu ka- rar tasdik edilmek üzere nafia vekâ- letine gönderilmiştir. Vekâlet komis- yon kararını bugünlerde tasdik ede- rek iade edecektir, Yeni tarife, 1 tem- muzdan itibaren tatbik edilecektir. Benzin ve petrol Yeni fiatler dün odaya tebliğ edildi Benzin ve pet ri t eden yeni fiatler dün dirilmiştir. Oda, bir litre benzinin 17, çift tene- ke benzinin 625 ve bil litre petrolün 12,98, çift teneke pirolün 540 kuruşa satılacağını piyasaya bildirecektir. Ucuz filtlerle benzin ve petrol satı- şına başlanması büyük bir sevinç uyandırmıştır. Bilhassa şoförler çok memnun görünüyorlar, fakat tksi ta- Tifesinin indirilmesine yanaşmıyorlar, Dün kendisile konuştuğumuz bir 50- för diyor ki: « — Zten zarar ediyorduk. Şimdi şi $e başına 35 kuruşluk tenzilât mu- hakkak ki, pek işimize yarıyor. Fakat taksilerin ucuzlalılmasına razı ola- mayız. Vergilerin tenzilinden başka benzinin sif bedeli de ucuzlarsa o va- kit taksi ücretlerini de indirmek ka- bil olur.» Belediye bugünden itibaren son benzin fiatlerine göre vesaiti nakliye ve bilhassa taksi otomobil, otobüs fi- etlerine nasıl bir düşüklüğün lâzım geleceğini tayin edecektir. Şunu da sırası gelir .n ilâve ede- lim ki taksi şoförleri son zamanlarda müşkül vaziyete gelmişlerdir. Benzin müşkül vaziyete ge'mişlerdir. Benzin fiatlerinde yapılan tenzilât bu zavallı- ları biraz sevindirecek, tahammül haddini aşan yüklerini biraz hafifle- tecek çok yerinde bir tedbirdir. Bina- enaleyh belediye bu hususta karar ve- rirken herşeyden evvel taksi şoförle- rinin vaziyetini de göz önüne alma- tadır, zile it edilen ticaret odasına bil- Yunan ve Leh sefirleri şehrimizde Yunanistanın Ankara elçisi B, Ra- fael, refikasile beraber dün sabah An- karadan şehrimize gelmiştir. Sefir, şehrimizde birkaç gün kaldıktan son- ra İki ay mezuniyele memleketine gi- detektir. Leh sefiri B. Sokolniçka da dün An- karadan şehrimize gelmiş ve Tarabya- daki yazlık sefarethaneye gitmiştir. | İ AKŞAM - ŞEHİR HABERLERİ Şehirde dün altı tifo vakası daha tesbit edildi Aşı istasyonları derhal arttırılmalıdır. Tifonun önüne geçmek için alınması lâzım gelen tedbirler nedir? Tifonun son günlerde arttığını dün | bu suretle bostanlardaki sebzeleri ber- yazmıştık. Tifo tehlikesine karşı sıh- hiye müdürlüğünün açtığı aşı istas- yonlarına müracaat edenler çok art- mıştır ve aşı İstasyonları aşılanmak istiyen halkın müracaatlarını tama- mile isaf etmeğe vakit bulamamışlar» dır. Evvelki günkü gazetelerden birinin tifo vakalarını sekiz yüze kadar çıkar- ması üzerine vilâyet bu haberin çok mübalâğalı olduğunu bildirerek bunu tekzip etmiştir, Bununla beraber dün şehrin muhtelif yerlerinde dolaşan shhiye müfettişleri tifonun sirayet ve intişarında müessir olan bostan, bahçe yrelerini birer birer gezmişler, buraların vaziyetini yeniden — tedkik etmişlerdir. Bundan başka hanlarda, bekâr odalarında, pansiyonlarda otu- i şartları ve bu gibi ve apteshane mecra» Açık lâğımlar kapatılacak Bütün hekimler, tifonun sulardan ve lâğımlardan sirayet ettiğini ileri sürdüklerinden sıhhiye müdürlüğü halkın en ziyade sarf ve İstihlâk et- tiği Halkalı ve Kırkçeşme suclarını tedkik ettirecektir. Aynı zamanda kuyu, çeşme ve bos- tanlar civarında bulunan üstü açık lâğım ağızları ve çukurlar da gözden geçirilerek kapatılacaktır. Bu hafta içinde aşı istasyonlarına müracaatlar iki misli arttığından aşı istasyonları arttırılacaktır. Dün şehrimizin rouhtelif tarafla- rında yeniden 6 vaka zuhur ettiği hakkında alâkadar makamlara malü- mat gelmiştir. Tifo çıkan evlerde bu- lunan halka mecburi aşı yapılmıştır. Alınması lâzımgelen tedbirler 'Tifo vakalarının kat! surette önünü almak üzere kendisile temas ettiği- miz hekimlerin bize verdiği malüma- ta göre İstanbul blediyesinin ıslah edeceği teşebbüsler başlıca şu suretle hülâsa edilebilir: 1 — Bostanlardaki kuyular tama- mile kaldırılmalıdır, Bostanlara mut- laka terkos su tesisatı yapılmalıdır. 3 — Halkalı ve Kırkçeşme suları bentlerden gayet fena şerait altında şehre akıtılmaktadır. Su şebekesinin geçtiği yerlerden mühim bir kısmı patlamıştır. Suyun buradan sizma- masi için saman parçaları, kirli bez- ler tıkılmaktadır. Bu kirli bezler, za- ten hiç bir fenni ve sıhhi şekilde ak- mıyan Halkalı ve Kırkçeşme sularını büsbütün şüpheli bir vaziyette getir- mektedir. Binaenaleyh bu suların mecraları tamir ve ıslah edilmiyecek- se hiç olmazsa bu sular klör mürek- kebâtı ile tasfiye edilmeli ve bu bez parçaları, paçavralar sökülüp şebeke- nin bozuk kısımları süratle tamir ve tecdid edilmelidir. 3 — İstanbulun kenar semtlerinde açık lâğımlar, kuyular, evden sokağa akan lâğımlar - vardır. Bu pis sular, yağmur sularile karıştıktan sonra et- rafa ve bilhassa bostanlara akıyorlar bad ediyorlar. Binaenaleyh belediye bunların bu suretle akmasına mani olmalıdır. 4 — Sebze ve meyvalar pazarlarda gayet pis ve iptidal şekilde teşhir edi- lerek satılıyor. - Belediye şehir halkı- nın yalnız tifo bakımından değil, ve- rem vesaire gibi bulaşık hastalıklar- dan korunması için pazar yerlerini esaslı surette ıslah etmeli ve bu gibi şeyleri satanlar hakkında tedbirler almalıdır. 5 — Şehrin umumi bir temizliğe | tabi tutulması lâzımdır. İstanbulun yalnız büyük ve göze görünür cadde- leri biraz temizcedir. Fakat mahalle aralarındaki sokaklar senelerce ihmsl | edilmiş ve bir çok hastalık mikropla- rının yuvası haline gelmişlerdir. Bi- naenaleyh, sokakların temizlenmesi- ne dikkat etmelidir. Aynı zamanda sokakların temizliğini ihlâl edenler de şiddetle tecziye edilmelidir. Bu tedbirler ittihaz edilirse yalnız tifo değil diğer bulaşık hastalıkların i da önünü almak kabil olacaktır. Bir tifo vakası daha Teessürle haber aldığımıza göre Haseki kadın hastanesi baş hekimi doktor Nazmi Aziz Selcenin büyük oğlu İstanbul lisesi 9 uncu sınıf tale- besinden Kâmran da yirmi günden- beri tutulduğu tifodan kurtulamıya- rak dün Haseki hastanesinde vefat etmiştir. 18 yaşında hayata gözlerini kapi- yan bu gencin ziyandan dolayı pe- derine taziyetlerimizi bildiririz. Tifo salgınının ehemmiyetini gös- teren bu vakada esaslı surette tedbir- ler alınmasını bir kere daha ispat et- mektedir. Sanasaryan hani Belediye 1938 senesinde bu hana nakledecek Sanasaryan hanı davasının beledi- ye lehine neticelenmesi üzerine, ha- sım'taraf, yeniden mahkemeye başvu- rarak, tashihi karar talebinde bu- lunmuştu. Haber aldığımıza göre, mahkeme bu talebi de reddetmiş ve han blediyenin malı olmşutur. İstanbul blediyesi, hana vaziyed et- tikten sonra oraya taşınacaktır. Kışa kadar kanuni muamele ikmal edilirse, 1938 de İstanbul belediyesi Sanasar- yan hanında çalışmağa başlıyacaktır. Esnafa verilen son mühlet Yıkanmadan, pişmeden yenen şey- lerin açıkta satılmaması için şehir meclisi daimi encümeni kararile alâ- kadar esnafa son bir mühlet veril- mişti. Bu mühlet ağustosta bitecek- tir. Bir ağustostan sonra bu gibi yi- yecek şeyleri üstü kapalı olan kap- larda satmıyanlar hakkında derhal zabıt varakası tutulacak ve bunlar cürmümeşhud mahkemelerine verile- cektir. Meşhur bir doktor diyor ki: — Bugünlerde hiç korkmadan içe- ceğiniz kâfi mikdarda javel maddesi olan Terkostur. Terkosun musluğu- nu açınız ve tifo tehlikesinden kork- mıyarak içiniz. Terkos temizliği ile bugünlerde âdeta ilâç yerine geçer. Şu Terkosun . günden güne yıldızı parlıyor. Bir zamanlar onun İstan- bulun en temiz suyu olduğu söylenil- diği vakit ne kadar şaşmıştık, Kim derdi ki, bir gün o beğenme- diğiniz Terkos suyu ilâç olacak.. onu ilâç diye içeceğiz. Şimdi ben mus- luklardan akan Terkos sularına âde- © ta can kurtarıcı bir mayi nazarile bakıyorum. Şimdiys kadar yalnız Terkos su- yunun değil, bir çok esnafın da gü- nahma girmişiz. Meselâ sütçülerin.. her gün: — Sütçüler bize yarı yarıya Ter- kos suyu içiriyorlar. 15 - 20 kuruşa Terkos suyunun kilosunu alıyoruz... Bir taraftan da sıhhatimiz bu Ter- kosla karışık sütleri içerek tehlikeye giriyor.. diye yırtınıp duruyorduk. Meğer hile yapan o sütçüler bize far- kında olmıyarak ilâç içiriyorlarmış, bize âdeta doktorluk ediyorlarmış. Meğer o içindeki Terkos suyu ile ka- rışık hileli süt bulunan güğümler birer eczane dolabı halinde imiş. Sonra hileli su satanlara da birer madalya vermeliyiz. Bize memba su- yu diye halis Terkos suyunu sunan- lar hayatımıza, sıhhatimize ne ka- dar hizmet ediyorlarmış!, Onlar da bize 1 kuruşa bir bardak dolusu ilâç veriyorlarmış... Adeta doktorluk edi- yorlarmış. Hem de ilâci vermekle beraber di- ğer doktorlar gibi: — Ver 3 lira vizite parası. da de miyorlar., Hem doktorluk etmek, hem ilâç vermek, hem de vizite parası alma- mak!... Ne büyük bir insaniyettir, Göçmen nakliyati İlk vapur dün Köstenceden hareket etti Deniz yolile göçmen nakline dün- den itibaren başlanmıştır. İlk gemi dün Romanyaya müteveccihen şehri- mizden ayrılmıştır. İkinci vapur da 1 temmuzda hareket ödecektir. Ro- manyaya giden vapur 1,500 den faz- la muhacirle 1 temmuzda Köstence- den hareket edecek ve 3 temmuzda limanımıza gelecektir, Diğer taraftan iskân umum müdü- rü de şehrimizde bir hafta kadar tedkikat yaparak göçmen sevki ha- zırlıklarını gözden geçirmiştir. Umum müdür bu arada Marmara Eroğeisi- nede giderek orada göçmenler için üçüncü giriş kapısı teşkilâtını kur- muştur. Tuzla, Urla ve Marmara Ereğlisi giriş kapıları denizden gele- cek göçmenlere tahsis edilmiştir. Ka- radan nakil ve sevk edilecek göçmen lerin kara giriş kapısı da Sirkeci ola- rak tayin edilmiştir. Daimi Yoko müsabakamız Amatörlere mahsus dalmi fotograf mfsabakamızın bu haftaki seçiminde (üçer liralık kitap) hediyemizi kaza. nanlar: | - Bandırma Halkevinde Ahmed Nurtuna, 2 - İzmit Demiryolu No. 238 Fahri, $ Gedikpaşa Güzelyuva apartımanı Halid. 4 - Harbiye Yunus sokağı Beyzade apartımanı No, 2 Sadettin. | | smmm ez m