13 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

ane vE sirenin k ingm ldedire addesi 1 barge ülk ve gayri in mar işaresi e mute petrel » wejes döşeli örtülür Kazan #tmeke n mas anlara Imanls tikteni 4971 Has ve ağ kiâm. enkul” 6/37, narış mü li ret utan, ol sbi- saks SİYASİ İCMAL Almanyanın son siyasi faaliyeti askeri üne açık & ile defa hareket- ve in halli için pratik bir vasıda uhtelit bir uzlaşma komisyo- ilini istemiştir. Almanya, Avusturya ile iyilik ile anlaşmağa 50- nuna kadar çalışacak ve lâkin bu yol- da yürümeğe imicân kalmadığını gör- düğü takdirde meseleyi cebir ve kuv- vet ile halletmekten geri durmiyacak- tır. Diğer taraftan Almanya orta Av- rupanın ve Balkanların kendisi üe halihazırda anlaşmalarına ve yakın- laşmalarına belli başlı mani Dulun- Müyan devletler ile gerek siyasi gerek iktisadi sahalarda iş birliği yapmağa çalışıyor. Bu maksadla Almanya ha- Ticiye nazırı baron von. Neurath son Sen - Bernar köpekleri enin Sen-Bemar dağı köpek- leri, can kurtarmakla meşhurdur. Dağda gezerken uçuruma yuvarlanan insanları, bu köpekler arayıp bulur, uçurumdan çıkarır, düşenleri arıyan- lara yol gösterir. Geçenlerde bu köpeklerden biri, bir genç kızı porçalıyarak öldürdü. Bu- nun üzrine Sen-Bermar köpeklerini besliyen Sen-Bernar manastırı rahip- leri, köpeklerin hepsini öldürmeğe kar Yar verdiler. Bu kararı duyan beynelmilel hay- van koruma cemiyetinin Genevde tesis ettiği nelmilel insaniyet bü- Tosu» Sen-Bemar rahiplerine şu mek- tubu gönderdi «Köpeklerinizden biyinin müessif bir hâdiseye sebep oluşu, dar kulübe- Jerde uzun müddet bağlı kalmasın- dan ileri gelmiştir. Size 15,000 frank yoruz, köpeklerinize geniş, bü- rahat, havadar kulübeler yaptı- öldürmekten vazgeçi- iz binlerce insanın ha ıştır ve Sizlerin bu kö- pekleri beslemeniz çok eski bir anane- “dir, bu ananenin bozulmasını istemi- yoruz.» Paris fareleri Paris emniyet müdürlüğünün sıh- hat işleri şubesi senelik faaliyet rapo- Yunu neşretti. 1936 şenesi sıhhiye memurları Par riste 2,778 Tave tutmuşlardır. Muaye- ne edilen bu farelerin hiç birinde ve- ba hastalığı olmadığı tesbit edilmiş- tir, Paris emniyet müdürlüğünün sıh- hat işleri şubesi emrinde dört yüz ka- dar avcı kedi de vardır, Bu kedilerin ne miktar fare yakaladıkları henüz tesbit edilememiştir, memurların tut- tukları 2,778 fare kapana yakalan. mıştır. siyasi ve| seyahat, Belgraddakt goslavya politikasını harptenberi hetten fevkalâde bir olarak telâkki edildi. Büyük devletlerden ilk olarak Al manya Bulgaristanın gururunu ok- zamak yolunu tutmuştur. - Bundan sonra iki devlet arasındaki münüse- bat süratle inkişaf edecektir. Çünkü zemin. gayet müsaittir. Bulgaristan- da kültür ve iktisad cihetinden AL manya her devletin fevkinde nilfuz ve mevki sahibi bulunuyor. Baron von Neurethin Bulgaristan kralı ve başvekil e yaptığı uzun müzakerelerin neticesini (bildiren resmi tebliğ iki devletin aralarında. ki münasebetleri bir kat daha geniş- leteceklerini ve iş birliğini arllırı- caklarını haber vermektedir. Feyzullah Kazan Gece kıyafeti Olmaz olmaz deme... Moskova mağazslarının vitrinle- rinde son moda fraklar, smo- kinler teşhir ediliyor. Senelerdenberi bu kıyafete hasret çeken bir çok kişi mağazalara hücum ediyor, fakat ne frak alabiliyor, ne de smokin... Sebe- bi? Sebebi çok pahalı oluşları. frak üç yüz Ilraya imiş, Windsor düşesi ile cadi Windsor dükü ile karısı evlendiler. Avusturyada Vasserleonburg şatosu- na yerleştiler; herkesten uzak, başba- şa yaşıyorlar. Bir gün dükün yaveri, bayan Vind- Börü: — Bu şatoda evvel zamanda, karı- larını kesen «Mavi sakal» otururmuş. Mavi sakalın 16 ncı asırda öldürdüğü karılarmdan biri bu şatoda hortla- mış, şato tekin değildi, kadın gecele- ri cadı gibi dolaşır, demiş. Bayan Windsor omuz silkmış: — Kocamla beraber altı aydır çok cadıları alt ettik, biz ondan değil, o bizden korksun! diye cevap vermiş, Fransızsa ne çıkar? Rokfeller öldükten sonra Fransız- Jar ortaya bir iddia attılar: Rokfeller Fransızdı. Rokfeller, Roköföy adının Amerikalaşmışıdır. 1914 de, Aveyronda şık giyinmiş zarif bir ecnebi nazarı dikkati celbet- miş, yakalamışlar, zabıta ifadesini al muş. Adam: — Ben Rokfellerin kâtibiyim de- miş, kendisinin emri üzerine buraya geldim, aile kütüğünü arıyorum, Yabancının nüfus dalresindeki ka- yıtları tetkik ve Roköföy ailesine men- Sup olanlarla görüştüğü tesbit edile- Bir Aydın (Akşam) — Aydın orta mekteb mezunları için açılan küçük sıhhat Memürluğu kursunda dersler sona ermiş ve (40) talebeden (32) si, imtihan» da muvaffak olarak diploma almıştır. Resmimizde bu kurstan diploma alan gençler görünüyorlar, Pola Negri de ağır hasta Sinema yıldızı derhal hastaneye kaldırıldı Sinema yıldızı Pola Negri Berlinden bildirildiğine göre meş- hur sinema yıldızı Pola Negri de son günlerde âğır hastalanmış ve alelâ- cele hastaneye kaldırılmasına mec- buriyet görülmüştür. Alman sinema mahafili, artistin hastalığının mahiyeti hakkında ma- Iümat vermemekte, fakt vahim, hat- tâ endişeli telâkki edilmesi lâzım- geldiğini de saklamamaktadırlar. Pola Negrinin yakınları ise, artis- tin hastanede kısa bir müddet kal- dıktan sonra Adlon otelinde yerleşe- ceğini umuyorlar, hattâ gelecek ay yeni bir filim çevirmek niyetinde bu- Tunduğunu söylüyorlar. Üzüm satışı Izmirde son hafta içinde çok hararetlendi İzmir (Akşam) — Son hafta için- | de üzüm satışları hararetlenmiştir. Dış piyasalardan birçok yeni siparişler gelmiş ve ihracata başlanmıştır, Piya- sada kalmış olan pek az üzümün de yakında tamamen satılacağı tahmin ediliyor. Bu seneki üzüm rekoltesi, iri taneli ve çok nefis olacaktır. Tahminlere gö- re rekolte, az görünmekle beraber ge- çen seneki miktarı bulacaktır. Geçen seneki rekolte 65 bin ton idi. Son hafta içinde İnhisarlar idaresi, piyasada kalmş ve müşteri bulamamış olan hurda incirleri satın almağa baş- lamıştır. İdare, mübayaa edeceği in- cirleri sumaya kalbedecek ve içki ima- linde kullanacaktır. fiatleri , (o yüksel mekte devam etmektedir. Top- tan satış kilo başına 55 ku- ruştur. Müstahsiller, ellerindeki zeytinyağlarını (o satmamaktadırlar, Çünkü geçen sene sattıkları tütünden ellerine epi para geçmiştir ve paraya ihtiyaçları yoktur, Pamuk fiati 2 ku- Tuş yükselmiştir. Kilosu 45 kuruştan satılmaktadır. Benzin ihtikârı sa Izmir valisi muhtekirler hakkında takibat yapacak İzmir (Akşam) —Son günlerde İz- mirdeki petrol ve benzin müessesele- Ti, bazı iddialar ileri sürerek petrol ve benzin fiatlerini yükseltmişlerdir. Hü- kümetimizin, hayatı ucuzlatmak mak- sadile benzin fiatinden on kuruş, pet- rol fiatinden sekiz kuruş indirmek için Büyük Millet Meclisinden kanun çi- kartmak üzere bulunduğu şu sırada İzmirdeki petrol ve benzin müessesö- lerinin fiati yükseltmek istemeleri çir- kin görülmüştür. Vali B. Fazlı Güleç bu mesele hakkında bir tebliğ neşr- ederek petrol ve benzin flatlerinde teretfüü icab ettirecek bir sebeb ol muadığı halde fazla flat istiyenler hak kında takibata girişileceğini bildip- miştir. Çocuklar arasında: “Dünyada en büy 7 ük zevkim: Yemek ei “Kendi elimle pişirdiğim taze Fame sofraya ye 5 “Nermin * Atar kök henüz 11 yaşında amma bu sene beşinci snıfı bitiriyor. babası yüksek rütbeli bir su- bay... Bayan Ner- mine sordum: Nermin Atakök Tabii . Otayyereci (o olaca- dun... Eskiden kadınlar, kızlar için yalnız muallime olmak imkânı var- mış... Bugün kızlar tayyareci bile ola- biliyorlar... — Peki, uçmaktan, düşmekten korkmaz mısın? — Katiyyen.. ben asker kızıyım.. — İcab ederse asker olur musun? — En büyük rüyam... Keşke olsam.. asker tayyareci... — Demek lâzım gelince bomba da atabileceksin?.. — Tabii, evimiz, toprağımız, şehri- miz, vatanımız tehlikede olunca ne- den atmıyayım?... — Mektepte hangi dersleri seversi- sinema, ne tiyatro, ne bebek oyna- maktır. En çok sevdiğim ev işleridir. Bayılırım ev işlerine... — Ev işlerinden neleri seversiniz? — Tahta silmeğe bayılrım., — Yemek pişirmek? — Yemek pişirmeği de çok severim... bu ay içinde en sevindiğim gün evde taze fasulye pişirdiğim gün oldu. Sof- İ raya benim elimle pişirdiğim fasulye gelirken heyecandan ölecektim. Nihayet sofraya benim pnşirdiğim fasulye gelince, mümeyyiz karşısına çıkmış bir talebe gibi idim. Nihayet annem fasulyeden bir çatal aldı. Yedi, — Çok güzel. dedi. Babam da bir çatal aldı: — Mükemmel. dedi... O kadar memnundum ki anlata- mam. Yalnız fasulyenin soğanlarını biraz büyükçe doğramıştım, Amma ne anem, ne babam benim cesareli- mi krmamak için bunu hiç yüzüme vurmadılar, — Daha başka ne pişirmesini bi- lirsin? — Çorba!... — Mektepte ev işleri dersinden kaç numara aldın?., —Tam numara. beşâldım. ilk mekteplerde beş, tam numaradır, — Bulaşık yıkamak vesaire gibi er işlerinin öteki ksımlarını sever misi- niz? — Bütün ev işlerine bayılırım.. — Para biriktiriyor musunuz? — Evet... İş bankasından aldığım kumabarayı tamam alt kere doldur- düşkünlüğü var mı? — Hiç... Sinemaya kırk yılda bir gi- yeyim mi? Sincma artistlerinin ismini bile bilmyorum.. bana var mu ev işleri göreyim? Var mi derslerime çalışa- yım? Hele ev işleri... — Tabi! siz daha kadınlarda kusur bulacak yaşta değilsiniz. fakat her halde gözünüze çarpan bazı şeyler olacak, bugünkü kadınlarda sinirini- ze dokünen neler var? Daha şimdiden boyayı hiç doğru bulmuyorum. Sonra size tayyereci olacağımı söyledim. Bir tayyareci ka- dının boyanması doğru mudur?.. Hele asker olacak bir tayyareci kadın... — Tatilinizi nasıl geçiriyorsunuz? Tatilde en çok hoşunuza giden şeyler nedir? — Ben oyunu filân o kadar sevmem, Tatilimi ev işleri yaparak geçirmek hoşuma gider.. tahta sileyim. cam- ları parlatayım.. ortalk süpüreyim. diyor. Hayatta en büyük zevkim âan- neme yardım etmektir. Hele yaptığım — Aferin. bunu çok iyi yapmışsın. dendi mi?.. Benim için o günü bay- ram olur... — Mektep hayatında en çök kork- tuğun şey nedir? — Mektepte en çok korktuğum he- sab dersidir. Hesaptan ödüm patlar. Hele bü sene de biraz zayıflım. Hesabi, kurtarmak için çok çalıştım. Amma istediğim numarayı da aldım. — Haytta en büyük arzunuz nedir? “—— Bol bol seyahat etmek... Çini, Jâr ponyayı, Rusyayı, Hindistanı, Avru- panın bütün şehirlerini, Afrikayı gör mek.. dünyayı tanımak... Bunu da an- cak en kolay ve en çabuk olarak in- tehir edildi Aktör Küçük Kemalin ölümünün yü dönümü münasebetile dün Turan Bu ihtifalin tertibine ön ayak olan- lar, dün matbaamıza gelerek daveti- yelerin âsla para mukabilinde satıl madığını ve bunu her zaman ispata hazır bulunduklarını söylemişlerdir. kında Fransız mütehassısı B. Pijue tarafmdan yapılan tadilât hükümete gönderilmişti. Nafıa Vekâleti tadilâtı tasdik ettiğinden bir haftaya kadâr ayakların inşasına başlanacakır. Ar- tık ortada başka hiç bir mani kalmas dığından köprünün inşaatı tabii sey- rini takib edecektir.