Sahife 4 AKŞAM ira 37 12 Haziran 1997. Beynelmilel Iş konf Beynelmilel iş konferansı toplantı halinde Cenevre 4 Haziran — (Hususi mu- habirimizden) — Beynelmilel iş kon- feransının yirmi üçüncü devre içti- mai, iş bürosu konseyi reisi Çekos- Jovak nazırlarından B. Necas'ın reis- diği altında açıldı. Malümdur ki Milletler Cemiyeti müessesesinin, beynelmilel iş bürosu ve Lâhey adalet divanı gibi her biri hususi teşkilâta malik olan iki mü- him rüknü vardır. İş bürosu, «Bey- nelmilel iş teşkilâtır nın icrai orga- mıdır. Bu teşkilâtın de Milletler Ce- miyeti asamblesi gibi her sene top- lanan ve (Konferans) ismini alan bir heyeti umumiyesi, bir de konseyi mev- cuttur. İş bürosunun bir hususiyeti, Mil- letler Cemiyetinde âza olan bütün devletlerden mâada Ci kilmiş olan Brezilya ve Japonyanın ve Cemiyete girmemiş bulunan Ame- rika Birleşik devletlerinin de burada | âza bulunmasıdır. Bu suretle iş bü- rosu âzalığı Almanya hariç kalmak İ üzere hömen hemen “bütün dünya devletlerine şamildir; ve sayısı alt İ mış ikiyi bulmaktadır. Hariciye. Vekili Doktor Tevfik RüştüAras evvelki gün Ankaraya vasi ol- muştur. Resmimitzde Hariciye Vekilimiz, Adliye Vekili B. Şükrü Saraçoğlu ile Hariciye Siyasi müsteşarı B. Menemencioğlu arasında görünüyor. lllkeli 2 ann yetlen çe- | Konferansta, esas itibarile, her dev- | leti iki hükümet, bir işçi ve birde iş veren delegesi temsil eder. Hükümetimiz namına yalnız hükü- met delegesi bulunuyor. Ancak, bu- radan ayrılmazdan evvel Hariciye Vekilimizin alâkadarlara bundan son- raki konferanslara Türkiyenin de tam bir heyet göndermesi ümidini izhar ettiği söylenmektedir. Bu seferki içtimada 52 devlet tem- sil ediliyor, ve 97 hükümet delegesi, 36 işçi delegesi, 85 iş veren delegesi, 247 teknik müşavir olmak üzere ceman 415 kişi hazır bulunuyor. Bunlar arasında bir çok devletle- rin messi, sosyal işler vekilleri veya siyasi müsteşarları vardır. Amerika, İsveç, Sovyet murahhas heyetlerinde kadın delegeler göze çarpıyor. Kon- feransın ortasına doğru Fransa Baş- vekili B. Leon Blum'un da bizzat iç» timaa iştirik edeceği haber veriliyor. Konferansı açan B, Nocas ayni za- manda Çekoslovak murahhası sıfati- lo iş bürosu konseyinin relsidir. Bu münasebetle uzun bir nutuk söyledi. Konferansın bu devre içtimaında mü- Yukarıdaki resimde polis memurları kadınlarla dans ediyor gibi görünüyor Halbuki hakikatte polis memurları bir fabrikaya hücum etmek istiyen grev- gi kadınları zaptetmeğe çalışıyorlar, eransı açıldı zakere edeceği mühim meseleleri teş- rih ctti, Sonra konferans reisi inti- habatı yapılarak relsliğe İrlânda baş murahhası ve ticaret, sanayi vekili B. Lemass seçildi. Bu seneki ruzname, hakikaten ol- dukça yüklüdür: Yapı işlerinde işçi- lerin kazalara karşı korunması için konulması lâzimgelen nizamlar, men- sucat, kimya, yazı ve tabı sanayiinde iş saatlerinin azaltılması; iş hacminin genişletilmesi için inşaatı naflaya €heminiyet verilmesi;'sanayi İşlerinde yaş haddi gibi meseleler Tüznamenin başlıca maddelerini teşkil etmektedir. Bundan başka konferansın en çok ehemmiyet verilen ve alâka celbeden bir safhası da beyri ilel iş bürosu direktörünün senelik raporunun mü- zakeresidir,. Direktön Mister Harold Butler evvelceden basılıp âzaya tev- zi edilmiş bulunan bu raporunda dünya iktisadi ve içtimai vaziyetine toplu bir nazar atfetmekte,'mühim hadiselerin, tipik cereyanların bir bulâsaşını yapmakta; beynelmilel iş bürosunun bu sahalardaki faaliyeti- ni, etüdlerini anlatmaktadır, Konferansın bu safhasında muhte. Yif delegeler söz alarak umumi ma- hiyette. veya memleketlerini alâka- dar eden noktalara temas eden beya- natta bulunurlar; memleketlerinde sosyal kalkınmaya sit icrasattan bah- gederler. Bu beyanatı direktörün son bir icmali takip eder. Mensucat, kimya VE yazı sanayiin- de iş saatlerinin tanzimi m son aylarda ikisi Cenevröde, şingtonda toplanan İhzeri teknik konferanslarda da görüşülmüştü. Bu ihzari toplantılarda bu sanayiden ne anlaşıldığı tesbit olanmuş, meselenin iktisadi, içtimai veçheleri birer ra- porla tahlil edilmişti. Konfetensta şimdi bu hususlarda birer beynelmi- lel mukavele yapılıp yapılmaması çt- rafında müzakereler, cereyan edecektir. İş konferanslarında kabul mukavelelerin 8 elliyi bulmuştur. Ancak bu mukaveleler konferansta imza edilmez; ve delegelerin reyleri devletleri iizam etmez. Burada ya- pılan şeyin mahiyeti bir metin tesbi- tinden ve her hangi bir mukavele- nin devletlerin tasdik ve iltihakına arzedilip edilmemesini o kararlaştır- maktan ibaretti. Bununla beraber, gerek heyeti umumiyede, gerek ko- misyonlarda leh ve aleyhte uzun mü- nakaşalar olur. Bu seneki konferansın da, bu su- retle, yirmi yirmi beş gün süreceği tahmin ediliyor. Konferans zamanında bir çok dev- İet ricalini, siyasi, sosyal teşkilât )- derlerini, işçi ve sanayi mümessille- rini Cenevrede toplıyacak bir hadi- se de bundan evvel İŞ bürosunun di- rektörü olup beş Sene evvel vefat eden meşhur Fransz sosyalist lideri Albort Thomas namına dikilen âbide- nin küşsd merasimi olacaktır. B. Leon Blum da bu münasebetle mü- him bir nutuk söyliyecekti Bir çocuk pencereden düşerek yaralandı Küçükpazarda B. Faiğin oğlu 7 ya- şında İhsan, evin penceresinde düş- müş ve vücudünün muhlelif yerle- rinden yaralanmıştır. Çocuk, hasta- neye kaldırılmıştır. münakaşalar | | kanın verdiği malümatı dinlemişler İ Önderi alk Akdeniz kıyılarında. i Türkiye günden güne yardımı aranan bir müttefik oluyor .Akdenizde tedkik seyahati yapan bir Fransız muharririnin makalesi Fransız muharrirlerinden Claude | Blanchard Paris-Soir gazetesinde, Ak- İ denizin mukadderatında rol oynama- ğa namzed devletlerin vaziyeti hak- kında bir makale silsilesi neşretmeğe başlamıştır. Muharrir bu işe Türkiye- den başlamıştır. tetikte bulunduğu Ak- Boğaziçinde birkaç torpil, bir- Avrupanın mukadde- ş eğe kâfidir» başlığile İni makalede hülâsa olarak diyor | #Müntrewx Oo konferansından beri, Türkiye Boğazları tuhkim ve Boğaz- lardan seyrüsefere nezaret etmek hak- | kını kazanmıştır. Bu netice, inkilâpçı Türkiye için siyasi bit zaferdir. Akde- hizde bir harp zuhurunda eline müt- | hiş bir silâh veriyor. Geçen yıl 20 temmuz gecesinde sâ- at onda İstanbul limanında demirli bütün Türk gemileri sevinç düdükle rini çaldılar. Askerler, Akdeniz ve Ka- rTadeniz Boğazlarına girerek neşe ile yerleşmek için gece yarısı vapurlara bindiler. En nihayet, dünyanın en mü- him deniz kapılarından birini ellerin- de tutuyorlardı. Sulh zamanımda, Türkiye - ti vapurlarına ve bazı kayıdlar ve şart- caret | | lar ültında harp gemilerine geçiş ser- | Trabzon dün bestisi vermeğe mecburdur. Fakat kendisinin muhasım bulunacağı bir harpte kapıyı düşmanlarına kapıy caktır. Boğazlardan daha kolay kapar tılabilecek başka bir kapı var mıdır? İ Türkler bünü pek iyi bilirler, 1453 te bizansı zaptettikleri zama Boğuziçinde bir zincir germek sur€ le Cenevizliler, Bizansı iaşe etmek” erdi. Bu tuzaklı geçiğ a Cebelüttarık, zayıftır. Harp ileri bir Türk Mmanının ağana varmazdan evvel topçu ateşi altından geçmek mecburiyetindedirier. Bunun tecrübesi umum! harb esnasında yâ” pılmıştır. Çanakkale Boğazlarının sıf larında saklanmış olan Türkler, çılgın bir teşebbüse atılmış olan müttefik fır Kalarını biçtiler. Boğazın eteklerinde 200 bin kişi ölü olarak yatıyor. Coğralya, tahripkâr dehnlarına ve yeni silâhlarına rağmen insanlarâ hâkimdir. Binnenaleyh harp vukuun- da Boğazların kapısı ancak Türkiye nin dostlarına açık olacaktır. Bu b# kımdan Türkiye çok kıymetli ve gün Cen güne yardımı aranan bir mütte fik oluyor.s Fransız muharriri, Boğazların tabii bir surette müstahkem olduklarından bahsederek diyor ki: #Bizansı fethe denlerin zinciri gibi birkeç torpil birkaç telörgüsü kâfi ve müessirdir.? de bayram ve şenlik yaptı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Deniz yolu ile Trabzon - Iran tran- sit yolunun yapılması, Erzurumdaki büyük inşaat, kasabalarda su ve elek- trik tesisatı kooperatif teşkilâtı Er- zincan ve Iğdır ovalammn sulanması ve buna mümasil işlerin alâkadar vi- Jâyetlerde doğurduğu inkişaf ve refah ve bundan dolayı halk gelirinde ve umumi vaziyette görülen mütemadi tezayüd hakkında verilen bu izahatla Ulu Önder yakından ilgilenmişlerdir Atatürk bundan sonra HalKevine gitmişlerdir. Halkevinin önünde yük bir b vinin temsil, ha dil, tarih, ede yardım. gibi Halkerl küycülük, içti ile an iştiyak ve rağbe- tinden dolayı nn küçük gel diğini bir çok kimselerin yersizlikten dolayı tatmin edilmediğine dair baş- ve memlekete büyük faydalar vade- den Halkevi fasliyetinin arttırılması- nı tavsiye buyurarak Halkevi salonu- | nun t e dair halkın dileğini tas- vib etmişlerdir. Ulu Önder Halkevle- rindeki elişi sergisini gezmişler ve takdirlerini izhar buyurmuşlardır. Halkevinden sonra Ulu Önder, s0- kakları tamamiyle kaplamış olan hal- kın sürekli alkışları ve yaşa sesleri arasında belediyeyi teşrif etmişlerdir. Kendilerine takdim - edilen belediye meclisi üyelerine ve ecnebi devletlerin Trabzondaki konsoloslarına iltifat etmişlerdi lediye reisi Trabzon su ve elektrik işleri hakkında izahat ve- rerek uzun senlerden beri hal şeklini bekiiyen Trabzon suyunun otuz kilo- netre mesafedeki Kalyon o deresin- den getirilmesi için mütebassıslar ta- rafından bir proje hazırlandığını ve elektrik tesisatının - belediyeye devri hakkında halkın dileklerini arzetmiş- tir, Ulu Önder, Trabzon su ve elek- trik işlerinini biran evvel halledil- mesini tasvib ve bunu halk mümessil- lerine beyan buyurmuşlardır. Atatürk, bundan sonra mevki ko- mutanlığına gitmişler orada topla- nan komutanlarla bir müddet gü tükten sonra Trabzonun denize na- zır kalesinin burçları üzerinde kurul- muş olan Güzelhisar parkını teşrif etmişlerdir, Karadenizin engin ufuk- larına nazır bu güzel bahçede bir müddet Hakk, yordu. Atatürk, bundan sonra kişlayı tef tiş buyurarak, oradaki askere bazı tat bikat yaptımışla Tlu Önder ön lerinde resmi geçid yapan askeri 5 Jâmladıklı onra komutan, subay ve erlere iltifatlarını beyan buyurmu$” lardır. Saat 18,30 da lerine istirahat buyurmuşlardır. Ulu Önderi barsretle. alkışlır irkün ikamet” ahsis edi imiştir yüzlerce davetli doldi r Bayburt, Vakfıkebir ve Erzurumdan eri muhtelif nslarımızı O Oynamışlar V€ ün takdirlerine o mazhar ok » Bayburt heyetinde iki t* kız bulunuyordu. Vakar maharvetleriyle nazarı dikkati cek beden bu yavrular Türk kadınının yurdun uzsk yerlerindeki içtimai mevkiini de pek güzel canlandırıyor” du. Türkün Ulu Güneşine kavuşmu$ olan Trabzon şehri şevk ve heyecan içindedir. Erzurumda hazırlık Erzurum 11 (Akşam) Büyük Önder Atatürkün Erzurumu şereflen- direceği haberi bütün bölgede eşsiz sevinç uyandırdı. Büyük Misafiri kar” şılamak için şimdiden hazırlıklar yö” pılıyor. Şehir baştan başta dona” mış, muazzam taklar yapılmıştır. Vali B. Haşim İşcanın başkanlığın” da bir heyet Atatürke Erzurum 5 mına fazimatta bulunmak (üzer€ Trabzona gitmiştir. Büyük Önderi karşılama töreni çok azametli olacak” tır, Halk şehrin dışında, dört ki metre uzakta Büyük Şefi karşılıy#” caktır. Gece şehir tenvir edilecektir. Kurtuluş savaşının ilk günlerinde milli Atatü muşla, nede g ve mak şerefini Kazanan Erzurumlu!8f 14 yıllık hasretlerini söndürmek Işb haklı olarak (sabırsızlık gö Atatürkün Pazartesi günü ErrurU” mu şereflendirmeleri kuvvetle mü“ temeldir. ss .. £ “ Trakya umumi müfettişi Edim!” gitti 3 Bir kaç gündenberi şehrimizde PU Tunan Trakya umum müfettişi ge” ral Kâzım Dirik dün otomobille neye gitmiştir.