12 Haziran 1937 Sahife 3 Dikkatle r: —mman a GÖZ ÖNÜNDEKİ DEFİNELER Gözümüzün önündeki detineleri bi- Tâkarak toprak altındaki mevhum defineleri meydana çıkarmakla uğ- Yâşıp duruyoruz. İşte size bir define İzmir vilâyeti dahilinde milyonlar» ©a yabani zeytin fidanı varmış, Bu yar bani fidanlar temizlenip aşılandı mu, *oca birer zeytin ağacı haline gelir- İsr ve sahibine her sene yüksek bir İrad temin ederler, İzmir vilâyeti bu £ene 500 bin yabani zeytin fidanını aşılamağa karar vermiş. Daha milk Yonlarca yabani zeytin fidani kırlar- da, şurada burada bir himmet sahibi bekleyip duruyor. Bu zeytin fidanları bu sene peyda olmuş değildir. İzmir vilâyeti bizim tarafımızdan fethedil- di edileli dağlar taşlar bunlarla dolu- dur. Ufakbir himmetle büyük bir ha ine. Memleketin seryet kaynaklarını Çoğallmak isterken tabialin bol bol İhsan etmiş olduğu bu nimetlere el uzatıp onları toplanır bir hale sok- mak kâfi, Fakat bizim yoraltındaki al- tın ve elmasları düşünmekten yeryü- Zünü görmeğe vaktimiz yok kil. MEYVALAR PAHALI Trakya meyvacıları ezeli ve, korka» run, ebedi şikâyetlerimizden birini gone ortaya attılar, Meyva müstahsil- lerinden kabzımalların sldıkları ko-. misyon ile belediye tarafından hâlde ehnan ücret pek yüksek bir yekü- Da baliğ oluyormuş ve bu hal Trakya Mmeyvacılığının inkişafına bir sed çe- kiyormuş. Meyva öyle bir şeydir ki, onun sarfiyatını hudud yoktur denil- £# hata edilmemiş olur, Zaten bizim hepimiz meyvaya' pek düşkünüz. Biz- leri meyva yemeğe teşvik etmeğe lü- zum yoktur. Bulursak sabahtan ak- Şema kadar ağzımıza meyva tıkıştırı- Tiz, Fakat meyvayı bulmak demek ucuz alabilmek demektir. Yerinde çürüyen, beş para etmiyen bir yemiş büyük şe- hirlerde bizim bütçelere göre yüksek bir fiat ile satılırsa tabildir ki, meyvâr Cılık ileri gitmez. Resim ve masrafı azaltarak istihlâki arttırmak ve bu İs- tihlâk çokluğu yüzünden resim ve üc- Yet düşkünlüğünü telâfi etmek pren- #ibi bilhassa mey k #emereler verebilir, Onun için mey» vacılıkta fiat yüksekliğine sebep olan &mlller ortadan kaldırılır, bidayette Iedakârlık ederek fiatler düşürülürse, biraz sonra istihlâk fazlalığı sayesin- de, bu ticaretle meşgul olanların da- ha fazla Kâr temin edecekleri mu- hakkaktır. TAŞDELEN SUYU Taşdelen suyu için Evkaf yeni ma- kineler getirtecekmiş. Bunlar gelince £ular en iyi ve en mükemmel bir şekil- Taşdelen membaımsi gerçekten hayırlı bir iş gördü. Temiz ve mebzul bir 'Taş- Gelecek maki- neler belki küç: dere suyu döldü- Tup kapamağa hizmet edecek maki- meler olacaktır. Çünkü bugün yalnız t damacanalarla büyük şişelerin liğinden emin olabiliyoruz. Evkaf idaresi küçük şişelerde de bize bu em- hiyeti telkin bilirse hizmetini bir kat daha arttırmış olur. Biraz ucuzlu- &a da himmet edilerek diğer memba suları fiatine Taşdelen verildiği za man sarfiyatın pek çoğalacağında, bu- Gün boşa eken sulardan da istifade kabil olacağında şüphe edilmemeli- dir, larsın ya bey Amca, geçen İktisadi buhrandan yalnız sen mem- “ün olmuştum... — —— ———— — ŞEHİR HABERLERİ Otobüsler Kışa kadar nakliyata başlanacak Belediyenin getirteceği otobüslerin gümrük resminden istisna edilmesi hakkında hazırlanan kanun lâyihs- sının Millet Meclisinin yaz tatilin- den evvel müzakere edileceğine dair belediyeye malümat gelmiştir. Belediye, kanunun yakın bir zaman- dn neşredileceğini göz önüne alarak Avrupadan sipariş edeceği otobüsler için hazırlığa başlamıştır. Otobüs ver- meği teklif eden ec firmaların teklifleri tedkik ediliyor. Tekliflerden celere göre bir münaka- smesi hazırlanacak ve hemen de biran evvel ek istediğin- kısa bir zamanda teslimini şartna- meye koyacaktır. Belediye sonbahar- da, kabil olmazsa kışa kadar otobüs nakliyatına başlamak fikrindedir. 5000 lira tazminat Bir kamyon kazasının muhakemesine başlandı Bir nakliyat kollektif şirketi şofö- rü Nihad yüklü kamyonla Ortaköy caddesinden geçerken Gülnihal adın- aşımda bir kiza çarparak dördüncü ceza mahkemesinde şoför Nihadın muhakemesine devam edilmiş ve kaza mahallinde ehlivukuf tarafından yapılan keşif raporu okun- muştur. Raporda kür lometreden fazla süratle gitmediği ve çocuğun kamyonu görerek kaç- ması mümkün olduğu, eğer şoför yol- da koma çalmamışsa bu bir tedbir- sizlik olmakla beraber Gül şındeki çocukların korna miyet vermiyecekleri kaydediliyordu. Bundan sonra ölen çocuğun büba- sı komisyonucu Necati mahkemeye bir istida vererek çocuğunun ölümün- | den dolayı kamyonun sahibi nakliyat kallektit şirketi aleyhine mesulü bil- mal sıfatile beş bin liralık bir tazminat davası açmıştır. Mahkeme, yeni açılan tazminat da- vasile keza davasının birleştirilmesi. ne karar ve:miş ve şirket müdürü B. Enverin mesulü bilmel sıfatile mah. kemeye gelmesi için tebligat yapıl masına, diğer şahidlerin çağırılmala- rına karar vererek mubekemeyi baş- ka güne bırakmıştır. Bayan Eşref Vergin ile B. Muhiddin Üstündağın teşekkürleri Evlâtlarımızın evlenmeleri mmünü- sebetile aile dostlarımız ve arkadaşla- rımız ve bütün yakınlarımız tarafın- dan gösterilen samimi alâka ve tevec- cühe karşı her İki ailenin şükran ve minnetlerini sunmayı kıymetli sütun- larmızın lütufkâr delâletindenrica ederiz. Merhum general Cevat Verginin Eşi Eşref Vergin Muhiddin Üstündağ ... Fakat sarraf değildin ki yüksek falzâen kâr ettin diyeyim... - Gila Benzinfiatlerinin sebepsiz yereyükseltildiği anlaşıldı Tetkikler bitti, Belediyenin kati bir karar vermesi bekleniyor Belediye iktissd müdürlüğü, ben- zin fiatlerindeki son yükselme hak- kındaki tedkiklerini bitirmiş ve ra- porunu belediye reislik makamına vermiştir. Bu rapora göre bensin fiatlerinde - sebebsiz olarak - bir yük- seliş olduğu tesbit edümiş ve bunun ihtikâra delâlet ettiği gösterilmiştir. Belediye reislik makamı, bu rapor hakkında kati ka verecek ve ihti- kâr yapıldığına leri yükseltenler, ihtikâr kanununa göre vilâyette teşkli edilecek ihtikâr komisyonuna vorileceklerdir. Benzinciler ne diyorlar? Bütün şikâyetlere rağmen benzin ciler şişe başına arttırdıkları beş Ku- Tuşu İndirmemişler, dün de 125 kuruş Üzerinden satış y: ındır. Benzin- cilerden bitine şişelere he iğin beş kuruş zammettiklerini sorduk. Soko- Mİ - Vokum kumpanyasının bir satış melnuru bu ciheti şöyle izah etti: s— Benzin işlerini dört kumpan- ya idare eder. Bunlar şimdiye kadar birbirlerine rekabet yapıyorlardı. Son günlerde benzinin oucuzlıyacağı ha- beri üzerine aralarında bir anlaşma Balık az Son günlerde yalnız kılıç fazla miktarda çıkıyor Son günlerde balık &x çıkiyor, Kılıç balığı mevsiminin gelmesine rağmen fazla balik avlanamıyordu. Son bir etli mikdarda Tr perakende Kılıç balıklarının ağırlığı 10 Kilo- dan 40 kiloya kadardır. 40 kiloluk balıkları avlamak için balıkçılar ağ- larının yırtıldığını söyliyerek fiatleri yükseltmişlerdir. Günlük küç istih- salâtı 400 aded, vas olarak 10,000 kilodur. Son zamanlarda Yunanis- tana kılıç ihracatına başlanmıştır, Bir taraftan talepler devam etmekte- dir. Torik m ni geçmiştir. Günde an- cak 50 çift kadar tutulmakta, 30 ku- ruştan satılmaktadır. Kalkan avı da çoğalıyor, , , Övey kızını yaraladı Üsküdarda oturan Mahmure, üvey rle kavga etmiş, Mahmure en demirle Haceri başından amıştır, Hacer hastaneye kaldı- rılmış ve Mahmuve de zabıtaca yakar lanmıştır, İlk mekteplerin son sınıf imtihan- ” ları bugün bitiyor İlk mekteblerin son sınıf imtihan- ları bugün bitiyor. Pazartesi günleri talebeye kareleri dağıtılacaktır. Ayın 20 veyahud 22 sinde her mektebte dip- loma dağıtma merasimi yapılacaktır. Bu merasimde ilk mektebi bitiren çocuklara orta mekteb tahsili ve ha- yat hakkında konferanslar verileceks ... İktisat doktoru değildin ki yeni bir etüt yaptın diyeyim... v ant getirirse fint- | yaptılar ve belediyenin 125 kuruşa kadar olan narhından da istifade ede- rek şişe başına beş kuruş zammetti- ler. Patronlardan duyduğumuza göre #işeyi 120 kuruşa satarlarken rokabe yüzünden zamır ediyorlarmış. Şimdi ise beş kuruş zammedince sermayesi- ne satıyorlarmış?» Bir muharririmiz benzincilerin kâr- larını aşağıdaki şekilde, vesikâlara istinaden tesbit etmiştir: Bir kile ben- zinin İstanbulda teslim bedeli 3 ku- ruştur. Buna 13,02 gümrük, 4,15 istih- lâk vergisi ve nihayet 73 santim de muamelş vergisile liman ücreti ilâve benzinin benzincilere maliye- ti 20,90 kuruş olur. Maliyet #iati 21 kuruştan hesab edilse dahi - ki iktisad vekâletinden de maliyet flati olarak tesbit edilen rakkam 20,90 kuruştur - gene benzin- ciler kârdadır. Bir şişede âzami 3,5 kilo benzin var- dır. 3,5 kere 21—73,5 eden benzin 125 satıldığına göre benzincilerin şişe başına 46 buçuk kuruştur ki kazanç nisbeti yüzde elliye yaklaş- maktadır. Sokakta kavga Bir erkek bir kadını yaraladı Dün ak; Aksarayda ağır bir ya- ralanma ası olmuştur. Kumkapı- da oturan Meliha adındaki bir kadın, gece yarısı Aksarayda Alatürk cad- desindö dolaşırken, eskiden dostu olan Cemale tesadüf etmiştir. Kadın- la erkek arasında bir müddet ağız kavgası olmuş, neticede Cemal elin- deki bıçakla Melihayı ağır surette yaralamışlır. Civardaki polisler yeti- şerek Melihayı hastaneye kaldırmış- lardır, Cemsl, vaka mahallinden der- hal savuştuğundan zabıta kendisini aramaktadır. Kömür almak için gelen kıza tasallüt etmiş! Dün Hasan adında bir adam adliye- ye teslim edilmiştir. İddinya nazaran kömürcülük yapan Hasanın dükkâ- nına kömür almak üzere Fatma adın- da 12 yaşında bir kız çocuğu gilmiş- tir. Hasan kapıları kapamış ve kıza tasallut etmiştir. Birinci sorgu hâ- kimliği tarafından sorgusu yapıldık- tan sonra Hâsan tevkif edilmiştir. Amerikan kollejinde dün diploma dağıtıldı Istanbul Amerikan Kolleji son sr Mİ talebelerinin imtihanları ikraal edildiğinden mezun olanlara dün me- rasimle diplomaları tevzi edilmiştir. Bu münasebetle mektebte yapılan merasimde bir çök tanınmış zevat ve talebe velileri hamr bulunmuşlar, mektebin bu seneki mezunlarını teb- rik etmişlerdir. ... Tüccar değildin ki ihtikâr yap- muya fırsat buldun diyeyim. Krizin me faydasını i SOHBET: Tesanüd, yaş, güzel mısra 1 Hiç biri tek başına kalmak istemi- yor. Zannediyorlar ki aralarında an laşıp da biribirlerini övecek olurlarsa eserlerini halka tamtacak, meşhur olacaklar, Halbuki kariler onların el- birliği edip falan «takım»a hücum et- tiklerini duysa, iki tarafın savurduğu küfürleri -eğlenmek arzusundan baş- ka bir şey olmıyan. bir nevi alâka ile takib etseler bile onların eserlerini okumuyor. Anlamıyorlar, bir türlü an lamak istemiyorlar ki bizim edebiyat âlemimizde övmek, kimseyi gerçekten meşhür etmemiştir. Adı duyulur, bir müddet kulaklara yabancı gelmez; fa- kat şiirleri, hikâyeleri okunmaz: «Fa- lan mı? ha! işittim, geçen gün filân onu methediyordu. Güzel şiirleri var» muş...» Mış... Hakiki şöhret nakil siga- sından kurtulmuş olan şöhrettir. «Takım» dedim: çocukların «esir almaca» oyununda teşkil ettikleri ta- kımlar gibi. Sadece tesadüfün kurup bir gün veya bir yıl içinde bozuverdi. ği zümreler, Oyun bitinciye kadar bir arada uğraşıyorlar ama Sonra ayrilh- yor ve ertesi gün başka bir «takıma giriyorlar. Bugün övdüklerini yarın zemmetmekten, dün alay ettiklerini bugün göğe çıkarmaktan çekinmiyor- lar, Sanatkâr için yalnız olmaktan baş- ka çare yoktur; ama tamamile yalnız... Yani mümkün olduğu kadar kendin- den de uzaklaşmalı, dost, akraba batı- rı sayan, menfaatlerini güden şahsı ile sanatkâr olan şahsını biribirinden ayırmalıdır. Bunun kolay bir şey oldu- etmiyorum; fakat bundan başka çare yoktur. Sanatkâra hürri- yet lâzımdır; hürriyetin de en büyüğü insanm kendi hislerinden, kendi ihti- raslarından kurtulup fikirlerine göre hareket edebilmesidir. Hürriyetin bu şekline eremiyen adam daima esirdir. nu Genç, ihtiyar... Bunların manasi yoktur demiyeceğim. İşe daha yeni başlamış bir adamdan, yıllarca çalışıp tecrübe edinmiş bir kimsenin ustalr ğını bekliyemeyiz. İnsafsızlık olur.. Fakat bugün birçok gençlerin yaşla- rından bir meziyet gibi bahsettiklerini görüyoruz: «Biz gençler!...» Dur evlâ- dım! birkaç sene sonra senin de yaşın artacak, o zaman muhakkak kötü mü olacaksın? Seni, bugün ben yaştaki veya benden de ihtiyar adamları be- genmeğe mecbur etmek istemiyorum; fakat bizleri ve onları, yaşlarımızı bil. meden, merak etmeden kötüleyiver!., Dört yıl m, beş yıl mı oldu? hatır- lamıyorum, gazetelerimizin birinde bir yazı görmüştüm: «N. A. artık his- lerini belli etti: gençleri beğenmiyor- muş; biz de ondan nefret ediyoruz!» Bunları yazan adamla üç dört ay ev- vel tanıştım: benden nefreti yoktu, arkadaşça konuştuk. Demek ki hisle- rine bir devir tayin etmiş, şu yaştan şu yaşa kadar... Yaşlıların, kendilerinden sonra ge lenleri hor görmelerine hiç tahammü- Tüm yok: «Türedi... Onu da kim tanır ki?.» Bir muharriri daha gençtir. Yeni yazmağa başlamıştır diye omuz silke- rek anan muharrir, emin olabilirsi- niz ki hiç bir zaman sanati sevmemiş» tir, kendisi de bir satır bile değerli bir şey yazmamıştır. Onu beğenmiyebik- Tir, isterse onun yazılarımı haksızca tenkid edip hırpalar; bu ancak onu (Devamı 13 üncü sahifede) Nurullah Ataş Cepler boşalınca yankesiciler, para çantası düşürenler, parasma tamaan öldürülenler azak Mİ ie