24 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

24 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meyva ağaçları Bu mevsimde yapılan kalem aşısı Meyva ağaçları, o muhtelif usullerle üretilir, | - Tohum ile, 2 - Çeliklerle, 3 - Daldırralarile ve en nihayet, dördün- cüsü aşı iledir. Tohum ile üretmede mey- va ağaçları ekseriya makbul evsafını kaybederek, Atavizim tesirile yabani bir halde geçer. Meselâ: İyi bir cins armudun tohumunu ekerseniz bundan yetişecek ağacın o meyvaları, aslına nisbetle pek küçük ve lezzeti fena, ekşi olar. Tıpkı için tohumdan yetiştirilen fidanları mut- lak aşılamak lâzımdır. Meyva ağaçlarının hepsi çelik usulile üretilemezler; yalnız yumuşak kabuklu olan frenk üzümü, ahududu, incir gibi köklendikten sonra kesilir, başka bir ta- rafa dikilir. Aşı ile üretme — Aşı, anaç denileni ağacın üzerine, kalem denilen diğer bir ağacın tomurcuk, göz veya dalını tatbik ederek her ikisi yekdiğerile kaynaşıp yekpare bir ağaç olmasıdır. Umumiyetle güzel ve iyi meyva ve- ren bir cinsi fena meyva veren yabani ağaç üzerine aşılıyabiliriz. Meyva ağaçlarına yapılan aşı göz aşı” m veya kalem aşındır. Göz aşısına yap- rak aşıda denir ki, bu da yazın veya sonbaharda yapıhı. yerden muayyen bir. irtifada, toprağa baltasile amüden, yukandan aşağıya ya- nır, diğer taraftan da üzerinde gözleri havi aşı kalemleri, bir bıçağın sırt yüzü şeklinde, yani bir tarafı kalın diğer yüzü keskin olmak üzere kesilip hazırlanır, üretme usulleri ondan sonra anacın yarılmış olan yân- ün içerisine kalemler güzelce yerleştirilir. kalemin kışır tabakası ile anacın taba- kaları biribirlerine gelmesi şarttır. Ka- lemler yerleştirildikten sonra rafya ile bağlanır, üst ve yan sathı üzerine aşı macunu sürülür. Macun bulunmadığı takdirde su ile karıştırılmış ve hamur bir müddet sonra kalemler tutarak sür- meğe başlarlar. Aşılanacak anaç kalın ise şekilde gö- rüldüğü gibi üç veya dört kalem konur, daha ince ise iki kalem o yerleştirmekle iktifa edilir. Yalnız, anaç ve kalem ayni cinsten olmalıdır. Meselâ: Şeftali; şeftali, badem, Gü- ni vişne üzerine, Badem; tatlı veya acı badem, erik üzerine, Ayva; ayva üzerine aşılanırlar. Aşılanacak kalemler, gözler uyanmaz- dan evvel alınıp kum içerisinde muhafa- za edilir ve en aşağı 2-3 gözlü olmalıdır. Resmimiz kalem aşısının nasıl yapıldı- amı göstermektedir. Et ve kemik tozu tavukları besliyen mugaddi yemdir Tavuklara veri- len muhtelif yem- ler Oo meyanında, hayvani olan yem- lerin o verilmesin- de çok fayda var- dır. Bu gibi yem- İer, tavukların yu- murtlama kabili. yetini arttırdığı gibi, zayıf, cıbz kalan tavukları da, az bir zamanda semirtir. Binaenaleyh bozulmak üzere bulunan dana, sığır, koyun etlerini güzelce kıya- rak veya ince parçalıyarak, diğer yemler arasında verilmesi veya mısır unu ile ka- mıştırarak lâpa yapıldıktan sonra veril- mesi çok faydalıdır. Tedariki kabil oldu- ğu takdirde işkembe, barsak, kan ile ka- rıştırılmış kepek vermiek faydalıdır. Bizde, maalesef bozulmak üzere bu- lunan etleri, bununla beraber yemekler- Esad Mahmud Karakurd den çıkan kemikleri olduğu gibi çöp te- nekesine atıp bunların tavuklara veril mesi kimsenin hatırına bile gelmez. bu kiymetli gıdalı yemler böylece heder olup gider. Halbuki, kemik ankazı kırarak, toz haline getirmek kabildir. Bir et makine- si, hattâ ondan daha ucuz olan kemik kıran makinelerden evlerimizde, tavuk besliyenlerin, bunlardan bir makine te- darik etmesini çok lüzumlu ve faydalı buluruz. Bu suretle yemeklerden çıkan, kaynamış kemikleri bu makinelerden ge- girerek, gavuklara diğer yemlerle karış- tırarak vermek mümkündür. Resmimiz böyle kemik kıran bir makineyi göster- mektedir. Kemikler evvelâ, büyük par- ça halinde kırılır, ondan sonra bu ma- kine içerisinden geçirerek toz haline if- rağ olunur. Bunu diğer yemlerle karışık olarak vermek çok faydalıdır. 3-4 haf- talık civciv ve piliçlere de hamurla karış- tırarak verilebilir. SON GECE!., Mülâzim gayriihtiyari: — Oooo, diye bağırıyor, bu ne kala- balık!.. Şehrin galiba bütün halkı buraya toplanmış!.. Yüzbaşı derhal beygirinin dizginle- — Dikkat çocuklar; bir tuzağa düş- miyelim!.. İlk işarette ateşe hazır olun!.. Yürüyorlar... İki dakika... İşte ni- hayet önlerindeyiz... Yüzbaşı atının üstünde geriye dönerek boğuk bir ses- le: pa Duuur!.. diye bağırıyor... Duruyorlar!.. Meydanı dolduran halkın arasında bir kaynaşmal,, Biribirlerini itiyor. lar... Biribirlerini çiğniyorlar... Ko- nuşma sesleri... Korkunç, heyecanlı bakışlar!.. Yüzbaşı hiç istifini boz- muyor... Atını hemen ileri sürüyor.,, Onlara bakarak türkçe yüksek bir sesle: — İçinizde türkçe konuşan var mı? diye bağırıyor... Bir dakika... Zayıf, kısa boylu bir adam, boncuk gibi küçücük gözler. Tefrika No. 15 nin aralığından bakarak yüzbaşıya doğru ilerliyor... Korkak adımlar... — Een biliyorunı efendil... — Ya!.. Gel bakalım öyle ise bura» yal, — Romanyalı mısın sen? — Evet!.. — Şehri iyi tanırsın tabii!,, — Burada doğdum!.. Yüzbaşı biran duruyor... Sonra sert bir bakış... — Pek âlâ!,, Şimdi sana bazı sual ler. soracağım, biliyorsan eğer, banâ doğru cevap ver!., Şehirde asker var mi? — Hayır, dün gece hepsi gitti, — Hiç kimse kalmadı mı? — Hayır hiç kimse kalmadı. Yelnı$ bir kaç yaralı asker!.. Onlar da has tanede yatıyorlar... « Peki, şehrin cephaneliği nerede? — Buradan fç kilometre kadar ars kada|., Fakat içinde bir şey burakma» dılar, hepsini götürdüler... — Hükümet mirlerinden kimse BAĞCILIK: Budamada asmalarâ verilecek şekiller ve çardak usulleri Budamada asmalara verilecek şekil- ler pek çoktur. Asmalara üçüncü sene- den itibaren, budama şekillerine başla nor. Meselâ: Bidayette aşılı, köklü ola- rak dikilmiş olan asma fidanı, ilk sene âdeta çalı gibi yetiştirilir, bir şey yapıl maz. İkinci sene ekseriya, çubuğun cin- sine göre, 2-3 göz üzerinden budanır, bunlardan yetişecek müteaddid filizler- den yalnız en kavvetlisi bırakılır, leri tamamile kesilir. Üçüncü sene büyü- müş olan iki veya üç dal istenilen şekil ve usulde budanarak, arzu edildiği veç- hile, orcs teşkil edilir. Asmalara veri- lecek muhtelif | şekillere ve topraktan yüksekliklerine göre, alçak, mutavassıt veya ora; yüksek diye bir takım grup- lara ayrılırlar. Bununla beraber, verilen şekiller arasında goble, kâse şekilleri iyi- dir. Bunda, asmanın ikinci senesi, asma üzerinde iki dal bırakılır, üçüncü sene, dördüncü sene dört dalda bırakılır, Gob- le şekline halel gelmemek için asmanın orta kısmında çıkan dalları tamamile ke- silir ve bu tarzda bir müddet sonra gob- le şeklindeki asmanın kolları uzayaca- ından, budamada, kaideden çıkan obur dallardan bir tanesi bırakılır ve bu ter- biye edilerek, yükselen kol kesildikten sonra onun yerine obur'dal kaim olur. Bundan maada asmalarda yelpaze şekli, kordon şekilleri de vardır. Bu da amudi kordon veya wfki kordon namla- rile kınmlara ayrılırlar. Çardak asmala- rında gövde 2-3 metre| irtifamı bulur. Bunlarda çıkan sürgün dallar çardaklar veya bahçelerde kameriyeler üzerine ve- ya yol kenarlarında yapılacak yüksek gardaklara almır. Çardak teşkil edilecek asma çubukları, çardakların yanına bi- ribirinden 45-50, santimetre | fasılalarla dikilirler. İlk senede e kendi halle- rine tevkolumağlar. İkinci sene ve üçüne cü seneler kışa obudanirlar. Bu suretle kuvvetli filizler, dallar hasıl olur, bade: hu bü dallar çardak veya kameriye üze- rine alınırlar, Asmanın” yaşlı odun kısmında zuhur eden obur dallar tamamile -kesilir. Çardaklar üzerine alınan Uasmaların, yaz Gilizlerinden, oç alma ameliyatı ya- pılmaz. Çardaklar ya odundan ve yahut de- mir malzemeden (yapılır, bilhassa yol amam kameriyeler üzerinde alına- östinad edecekleri sütun- a demirden yapılması daha muvafık- tır. Asmaların istinad edecekleri dallar tahta çitalardan ve tel ile bağlanması ve örülmesi lâzımdır. - — Yalnız polis müdürü ile beledi- ye reisi kaldı. — Nerede onlar? — Burada!.. — Çağır o halde bana polis müdü- ile belediye reisini!... Zayıf, kısa boylu adam, dehşet içinde güzlerini açmış yüzbaşıya ba- kan halkın arasına karışarak rumen» ce bir şeyler söyledi. Bir dakika... Kır sakallı, orta boylu, siyah paltolu bir adam, kalabalığın arasından yüzbaşı» ya doğru ileriledi. Arkasında; uzun biyıklarının her telindeiribir buz parçası parlıyan başka biri!. Yürü. düler... Atın yanına kadar geldiler... Kır sakallı, siyah paltolu adam iğile- rek hürmetle bir selâm verdi. Rumen Hsanile bir şeyler söyledi. Yüzbaşı ta» bintile anlamadı. O sırada türkçe bi- len adam yaklaşarak: — İşte belediye relsi M. Radileskuly, Öbürü de polis müdürül., Yüzbaşı atının üzerinde dimdiki,, ” — Bu efendiler, türkçe konuşması» na biliyorlar mı? »— Hayır bilmezler!,, w Sor öyle ise hangi lisanı bilirler, Kua boylu adam soruyor... Onlar OKUYUCULARIMIZIN SORDUKLARINA CEVAPLARIMIZ: Göz ve kalem aşıları Beşiktaş B. İsmail: Sorgularınızın pek çok olması hasebile, her birine ayn ayri cevap vermek imkânı yoktur. Sırası gel- dikçe cevaplarını. gazetemizde okursu- Buz. I — Palmiyeleri, kışın, hararet dere- cesi 14-15 olan, ve mümkün mertebe ziyadar bulunan yerlere alarak muhafa- za etmeniz lâzımdır. Yazın da bahçeni- zin gölgeli yerlerinde bulundurunuz ve haftada iki üç defa ve bütün yaprakla- rim, püskürterek osulamanız lâzımdır. Yapraklar süngerle yıkanısa daha iyi- dir. 2 — Malta eriği, ayva üzerine aşıla- namaz. Kalem aşısı ağustos, temmuzda yapılamaz, ancak bu aylarda, mayıs ve- ya nisanda yapılması daha doğrudur. 3 — Limon, portakallara haziranda göz aşsı yaparsanız olur. Aşıladığınız gözün dalını on santim yukansından bu- damalı, Limon, portakallara kalem aşı da yapılabilir, maamafih yaprak veya göz aşısı daha iyidir. Bu meseleler hak- kında gazetemizde muntazam yazıları» mız intişar edecektir, onları takib etme- nizi tavsiye ederiz. Ağaçlardaki örümcekler Kâğıthane köyü Zühtü: Yeni dikmiş olduğunuz fidanlara ârız olan örümcek- lere karşı yüzde 4-5 nisbetinde sodalı suyu ve yahut yüzde 2 arap sabunu ile, üzerine o pulverizatörle — pü ii bunlar mehvolurlar. Şayet, toprağınız gok ratıb ise, bu hal daima görülür, Bu- hun için ağaçların toprağını arasıra bel- lemeniz lâzımdır. Kaktus ve banmeli Ankara $, E: | - Resmini çizdiğiniz nebat bir nevi kaktustur. Phyilokaktus olması ihtimali vardır. Kaktuslar; yazın gölgeli yerleri sever, arasıra su verilir. Su ılık ve yağmur suyu olursa daha iyi- dir. Kışın 10-12 derecei hararette bulun- durulur ve çok su verilmez. Haftada bir verilirse kâfidir. i Kumsal, hafif toprağı sever, biraz çürümüş gübre ve biraz da kömür tozu karıştırılırsa fena olmaz. Genç kaktusların saksıları, her sene ilkbaharda değiştirilir, taze toprak ve- rilir. İhtiyar nebatların da saksıları 2-3 senede bir değiştirilir. Saksıların dipleri- ne çakıl taşı, kömür tozu daha üzerine ince dere kumu ile karıştırılmış toprak ve çürümüş gübre konur. Bir saksıdan diğer saksıya nakilde - köklerin kısmı azamı kesilir, kırkılır. 2 - Hanimeli gölgeli, serin yerleri, du- var diplerini sever, teksiri çelik ve dal- dirmelariledir. Çelikleme ağustos veya eylülde yapılır. Daldırma da şubat, martta yapılır. Yasemin de tapkı hanıme- li gibi, daldırma ve çelikleme ile üretilir. Hanmeli ve yaseminlerin üretme usul- leri hakkında pek yakında yazılarımız intişar edecektir. Buna intizar ediniz. 3 - Çelikçiliğe ait franmzca, almanca, ingilizce güzel kitaplar vardır, bunların Ankara kütüphanesinden adreslerini ala- ÇİÇEK MERAKLILARINA Melisa ve toprak tavı Ortaköy T. N: Melisa; oğulotu namı verilen nebatın yaprakları tıpkı limon gibi kokar, hoş bir nebattır. Bunu, bahçelerinizin güneşli kurak olan, duvar diplerinde yetiştirebilirsiniz. hafif ve kumsal toprakları sever. Soğuk- tan o kadar müteessir olmaz, zaid 4-5 dereceye kadar tahammül eder. Ondan fazla soğuk olursa, kışın üzerlerini sa- man veya hasırla örtmek lâzemdir. Me- Hsalar tohumları veya çelik daldırmala» rile üretilir. Bir metre murabbama 2-3 gram tohum atılırsa kâfidir. Çelik ile üretmede, iki yapmdaki dal- lar 5-6 gözlü olmak şastile, bu mevsim- de yarı yarıya kum ile karıştınlmış top- rak içerisine, uzunluğunun yarısına ka- dar daldırılırsa ve bunlar serlerde veya ucak yerlerde bulundurularak sık sik su- lanırsa köklenirler. Her bir dal köklen- dikten sonra ayn ayrı saksılara veya bahs çede yerlerine dikilir. İlkbahar veya sonbaharda kurumuş dalların kesilmesile iktifa olunur. Başka bir şey yapılmaz. Toprağın tavında olup olmadığı şa suretle anlaşılır: Toprağı avcunuzun içe- risine alınız ve sıkınız, sıkılmış olan bu toprağa hafifçe, bir fiske ile vurumuz, şax yet hemen dağılırsa toprak tavında, dağılmaz ve külçe halinde kalıra tavın- da değildir. Tavındu olman matlab olan toprak, ne çok ratıb ve ne de çok kurak olmalı- dır. Çok kurak olursa, avuç içinde sıkılan, toprak hemen dağılır, çok ratıb olursa külçe halinde kalır dağılmaz, Civcivlere ne vermeli? Yeşilköy Nâzim: Yumurtadan çıkan civcivlere, bidayette dört beş gün kadar, kıyılmış yumurta sulu süt ile karıştıni- mış bayat ekmek içi veriniz, Bir hafta sonra 5-6 yumurta, 60-70 gram kıyılmış et, 1:2 kilo mısır unu, bir kahve kaşığı i bonat bu mevaddın heyeti umumiye» sulu sütle karıştırarak güzelce biy Denli oluncya kadar karıştırınız. Bu hamurdan, civcivlere, günde 4-5 defa azar azar veriniz. bitince bu tertibi bir defa daha yaparsınız. Bu arada ıslatılmış ekmek içi tılmış, kırılmış buğday veya pirin kırılmış yulaf verebilirsiniz. Bir kıyılmış salata, sebze bekası verirse: çok faydalıdır. Kuru yemlere uzvi gı- daların yeşillik ile beraber verilmesi çok münasiptir. Bu tarzda civcivlerinizi bes- lerseniz kuvvetli piliç ve tavuklar elde et miş oluzsunuz. kayna ince Sayın müşterilerimiz, bu mevsimde dikilecek her çeşid çiçek O tohumlarının en nefis ve garantili olan cinsleri mağa- zamızda hazırlanmıştır. Mevsim geçme- den bu tohumlardan istifade etmek men“ faatiniz iktizasındandır. a Haşerat öldürmek için kullanılmak“ ta olan ilâçlar da temin edilmiştir. Ki yevi gübrelerin her çeşidi de mevcud- dur. Muhterem müşterilerimize ilân ede- riz. Türkiye Tohum mağazası Perşembepazar, Tünel cad, 72 Galata — Almanca biliyorlarmış efendim!. —Ası, Yüzbaşı hemen belediye reisine dö- nüyor... Fasih, güzel bir almanca ile: — Şehrin belediye reisi sizsiniz öy- — Mükemmel!,. O halde şimdi, şeh- Ti işgal eden Türk ordusu öncü kuv- vetleri kumandanı sıfatile emrediyo- rum. Derhal ilân ediniz, bu dakika” dan itibaren İbrail resmen Türk işga- li askerisi altına alınmıştır. Ordu ak- şam saat altıda şehre girecektir. Her taraf tutulmuştur, Ordunun girmesi ve yerleşmesi için herkes tarafından bilâkeydü şart yardım gösterilmesini isterim. Bu dakikadan itibaren Türk Merkez kumandanlığının vereceği emir ve talimata göre hareket ede ceksiniz!., Bu talimat ve emirlere muhalefet edenler derhal idam edile- peklerdir!., Yüzbaşı, birdenbire gözlerini aça- Trak belediye reisine bakıyor, .— İlk emir şu: Silâhlar teslim edi- lecek... Halk bir saate kadar Merkez kumandanlığı ittihaz olunacak bina- ya getirip silâhlarını bırakmağa baş» da rumence bir şeyler murldanıyom | hıyacaklardır, Belediye reisi ve polis müdürü bo- ğuk bir sesle: — Hay hay efendim şimdi ilân ede- riz, diye mırıldanıyorlar ... Yüzbaşı atının üstünde doğrulu” yor... — Evvelâ kolordu kumandanlığı olarak kullanılabilecek büyük bir bi- na gösteriniz bize!.. . Belediye reisi ile polis müdürü biri- : birlerinin yüzüne bakıyorlar... Polis müdürü üstü mor lekelerle dolu ka- ın dudaklarını oynatarak mırıldanıs ye Bizim evvelki Merkez kuman- danlığı binası müsaiddir zannederim. — Nerede bu bina? Polis müdürü, ağır ağır kolunu kak dırarak karşıda geniş mermer merdi- venlerle çıkılan büyük bir taş binaya gösteriyor: - — İşte burası!.” “Yüzbaşı, hemen başını kaldırıyor... — ÂlA!,, Boş mu bu bina? — Evet, dün gece boşaltıldı ... — Mobilyelerini de götürmediler ya? — Hayır mobilyeleri duruyor... — İyi öyle ise.. şimdi bu binayı iş“ gal ederek muvakkaten kolordu kus mandanlığı ittihaz ediyoruz... Yüzbaşı atının üstünde dönerek meydanı şöyle bir gözden geçiriyor.., Yanındaki mülldsine iğilerek türkçet Atm

Bu sayıdan diğer sayfalar: