24 Nisan 1937 — AKŞAM Sahife 5 SİYASİ İCMAL M. Şuşnigin Italya seyahatı Avusturyanın resmi gazetesi cum- hurreisi Miklas'ın Çekoslovakya cum- hurreisi Beneş ile görüşmek üzere Prağa gideceğine dair çıkan haberleri resmen tekzip etti. Bu tekzip Çekos- lovakya Başvekili Krofta'nın. Viyana- da Avusturya Başvekili Şuşnig ile B. Benkş'in Belgrad seyahati arifesinde yaptığı mülâkatlarda Avusturyayı is- tiklâlini korumak ve iktisadiyatın kuvvetlendirmek için politika âlemin. de Çekoslovakya ile beraberce yürü- | meleri için yaptığı teşebbüslerin neti- Gesiz kaldığın: isbat etmektedir. Fipaki Avusturya Başvekilinin ken- disi de bu Alman devletinin demok- fasi rejimine bağlı devletlerin yani | Ç akya ve Fransa ve İngiltere | ile birlikte çalışmak fikrine muhalif | » söyliyerek sturyanın politikasında yı # bir başladığını ihsas etmişti. Lâkin son- mayül rü Dahiliye nazırını Berline gönderip Almanya ile mevc: itefehhümleri imdi kendisinin | n8- lerinden evvelki rı uyuşmuş... Bunu nereden orlar biliyor musunuz: Bira istihlâkinden. İngiliz Maliye nazırı, bütçe müzakeresi sıra- iediği nutukta diyor ki — Bu sene İngiliz halkı içtiği içki için geçen seneden 14 milyon lira da- Bir PN otomobilleri saydılar. Geçen 3 İngilterede 33,446 otomobil Yardı. Bu sene İs€ 546 otomobil var Radyolarda 41,421 tane artmış. Anlaşılan zengin İngiliz evvelâ bira içiyor, sonra o keyifle radyo dükkânı, Da uğruyor... Radyoyu elinde taşıya- maz ya, bir de otomobil alıyor! Nikâh yüzüğü Yeni - Zelânda'da bir genç, kolsuz bir kızla nikâhlandı. İyi amma, nikâh yüzüğünü nereye takacaktı? Gönç bunu evvelden düşünmüş ve Ölçü üzerine bir yüzük yaptırmış: Yü- Züğü kızın ayak parmağına taktı!. Civciv çıkarmak Civciv nasıl çıkar? Tavuk kuluç ka olur, yumurtaların üstüne yatar.. Başka türlü de oluyor, Hayır, maki- ne ile değil. Avustralyada talleğal de- dikleri bir nevi kuş var. Yumurtalar rını kuma gömüyor, üstlerini yaprak üyor, güneşin hararetile yumur- talar çatlıyor, civcivler çıkıyor. Marifet İngilterede bir iğne fabrikasında çalışan anielelerden biri, tam dört sö De uğraşmış ve bir iğneyi boydan bo- Ya delmiş. Bu iğneden tübün deliğin- den boydan boya iplik geçiyormüş... Adamm sabrı Eyübün sabrından ,da üstürimüş!, Çocuk Esirgeme kurumu Eminönü Peden tırnağa kadar giydirilmiş, 43 vej me rilmiştir. amana Yukarıdaki resimde bu de B. Mussolini le görüşmek üzere Venediğe gilmesi Avusturyanın - AL manya ile iyi geçinmek ve İtalya ile de siyasi ve iktisadi sahalarda bera- berce çalışmak istediğine şüphe bi- rakmamaktadır. Habsburg ların Avusturya tahtına tekrar gelmelrine İtalyanın şiddetle muhalejet göstermesi Viyanada hoş görülmemiş ve İtalya ile Avusturya arasındaki münasebalta soğukluk peyda etmişti. Lâkin İtalya Almanya ile olan tesanüdünü feda etmemek ve Yugoslavya ile anlaşabilmek için Habsburglar meselesinde kati bir va- riyet almak zarureti karşısında kaldı- ğına muahharen Viyanada dahi hak verildiğinden Avusturya hükümeti Roma protokollarının tcabından olan İtalya devlet adamları ile temas ve görüşmelere devam etmeğe ve İtalya münasebalını tekrar samimileştirme- ğe lüzum görmüştür. Feyzullah Kazan Altın diş Nev-Yorkta dişçiler var... Lâf kıtlığında asmalar budayım de- meyiniz, bu dişçiler bildiğniz dişçiler- den değildir. Yalnız köpeklere altın diş yaparlar. rikada zenginler köpeklerine son senelerde altın dişler yaplırıyor- lar Paralarını nasıl harcıyacaklarını bilmiyen milyonerler var!. Bedbaht evliler Haute.Savole'de Langin köyünde, bügüne kadar duyulmamış bir teşek- kül peyda oldu: «Bedbaht evliler bir- liği? bu birliğe hükümet resmen mü- saade etti. Bu birliğin müessisi Filiber Piko'- dur. Bay Pko birlik binasına altı karyo- la hazırladı. Biribirlerinden ayrılan bedbaht evliler gelip birliğe sığına- caklar... Tuhaflık her zaman Amerikada ya- pılmaz al... Amerika lokantaları Amerikalılar bahşiş vermesini sev- miyen insanlardır. Bir de kurda ben- zerler, amma şu cihetten: Kurda sormuşlar: Ensen neye kalın?, - Kendi işimi kendim görürüm de ondan! demiş, İşte Amerikalılar da kendi İşlerini kendileri görmekten hoşlanırlar, Amerikada binlerce küçük lokanta vardır. Yemekler meydanda durur. Müşteri gelir, bir tepsi alır, beğen- diği yemekleri tabağa koyar, tepsisine yerleştirir, sonra bir masaya Oturup karını doyurur, Lokantada bir kasadardan başka kimse yoktur, nahiye kolu tarafından 72 yavru te yavruya da ayakkabı, kasket ve çorap yavrulardan bir kısmi görünüyor, anneannem KANSIZLIK - benizsizlik icin yegâne deva kanl ilya eden Ea wuntahpetibba tarafından tertip emiş SIROP DESCHLENS, PARIS Yolcu salonunun projesi hazırlanıyor Profesör Proste bunun için bir mütehassıs gönderdi Galata yolcu salonu projesini hazır- lamak üzere şehircilik mütehassısı B. Proste Paristen bir mütehassıs gön- dereceğini vadetmişti. Bay Deb adlı bir Fransız mütehassısı bay Proste'in tavsiyesile şehrimize gelmiş ve Liman umum müdürlüğile temasa geçmiştir. Yapılan - müzakereler neticesinde iki taraf arasında tam bir mutabakat hasıl olmuş ve bay Deb Galata yolcu salonu projesini hazırlamağı kabul et- miştir. Bu münasebetle önümüzde- ki pazartesi günü Liman umum mü- dürü bay Raufi, Gümrükler -başmü- dürü bay Mustafa Nuri, Muhafaza başmüdürü bay Hasan ve Emniyet müdüriyetinden de bir zatın iştirakile toplantı yapılacak, müdürler salon hakkındaki düşüncelerini, istedikleri- ni bay Deb'e izah edeceklerdir. B. Deb salı gününden ilibaren salonun avan projesini hazırlamağa başlıya- caktır. Proje 15 günde tamamlanıp umum. müdürlüğe verilecektir. Salo- nun inşasına mayıs içinde başlana- caktır. İnşaatm yapılacağı gümrük başmüdürlüğü binasile Merkez Rıh- tım hanı arasındaki binaların çoğu yıktırılmıştır. Ameleler geri kalan bi- naları da yıkmağa süratle devam ct mektedirler, Babasını yaralıyan Hasan nasıl yakalandı Bakırköye bağlı Küçük Halkalı çif- liğinde babası Mehmedi bıçakla yara- lamaktan suçlu Hasanın evvelki gün yakalandığını yazmıştık, Yapılan ilk tahkikata göre Hasan babasını yara- ladıktan sonra geceyi çalılar arasın- da geçirmiş ve ertesi sabah Çorlunun yolunu tutmuştur. Çorluda Kadıköy çifliği denilen ma- halde Hasanın dayısmın koyunları vardır. Hasan bu koyunlara çobanlık yapmayı istemiş, fakat muvaffak olâ- madan yakalanarak Bakırköy jan- darma kumandanlığına sevkedilmiş- tir. İzmir fuarına Viyanadan bayan- lardan mürekkep bir orkestra getirtilecek İzmir 22 (A.A) — Brüksel enter- hasyonal fuarında birinciliği kaza- nan meşhur sanatkâr Viyanalı dok- tor Rozenfeldin idaresindeki * dokuz bayandan mürekkeb bir orkestra he- yeli İzmir enternasyona fuarının de- vamı müddetince fuar gazinösunda ve şehir gazinosunda çalışmak üzere angaje edilmiştir. Bu heyet sekiz ma- yısta şehrimizde bulunacaktır. Bir kaçakçı çe ı çetesi Yapılan müsademede bir kaçakçı yaralı olarak yakalandı Bahçeye bağlı Kaman köyünden kaçakçı elebaşılarından Ahmed Mol- la oğlu Ahmedin kardeşi Mustafa ile arkadaşı küçük Halil ve üç Maraşlı kaçakçı evvelki gün Suriyeden güm- Tük Kaçağı getirirken, Bahçe inhisar- lar takip memuru Bayram Gören jandarma onbaşısı Hakkı yanıma Bah- çe takip memuru Mehmed Dilber ve Neş'et Keskin'in kurdukları pusuya düşmüşler ve İslâhiye ile Fevzipaşa arasında Kubbeli mezarda iki saat sü- Ten bir müsademe yapmışlardır. Müsademe neticesinde Kamanli Molla Ahmedin kardeşi Mustafâ mü- teaddit yerlerinden vurularak 950 de- met sgiara kâğıdı ve muhtelif cins gümrük kaçağı eşya ile yakalanmış- tır, Diğer kaçakçılar da takip edil mektedir. Emniyet müdürü ay sonunda geliyor Dahliye vekâletinden bir ay mezu- hiyet alarak Avrupanın muhlelif memleketlerindeki zabıta teşkilâtı ü. zerinde bir tedkik seyahatine. çıkan Emniyet müdürü B. Salih Kılıç, bu ay sonunda avdet edecektir, B. Salih Kılıcın avdetinden sonra poliste yeni bazı teknik teşkilât yapıl- ması ve polis işlerinin daha munfa- zam tedyiri için lâzım gelen teğbirle- rin alınması mükarrerdir, Dünkü Bayram büyük merasimle kutlandı Taksimde yapılan merasim ve söylenilen nutuklar - Atatürke telgraf çekildi Mektepliler Cumhuriyet âbidesine giderken ve âbide önünde İstiklâl marşını söylerken Mili hâkimiyet ve Çocuk bayramı dün, her tarafta olduğu gibi, şehri- mizde de büyük bir sevinç ve neşe içinde kutlanmıştır. Daha sabah erkenden halk sokaklara dökülmüş, çocukların sevinçlerini yakından gör“ mek için caddeleri doldurmuştu. Her taraf bayraklarla donanmıştı. Sokak- larda grup grup mektepli çocuklara tesadüf ediliyordu. Fatihte Saat dokuzdan sonra ilk akın Fati- he başladı. Halkın bir kısmı da Tak- simdeki büyük merasimi yakından görmek için meydanlıkta yer almak üzere erkenden Beyoğlu tarafına ge- çiyorlardı. Saat ona doğru Fatih par- kı civarı İstanbul tarafındaki mek- teplerden gelen çocuklar ve halkla dolmuştu. Saat tanı onu on geçe me- rasime istiklâl marşile başlandı. Ço- Cukların da hep bir ağızdan söyledik- leri marştan sonra, Fatih kaymakamı B. Rauf hazırlanan kürsüye çıkarak bir nutuk söyledi Kaymakam bu nutkunda çocukların bayramını kut- lıyarak haftayı neşe içinde geçir- melerini temenni etti. Belediyede - En önde bando olduğu halde sa- at 10,5 da otömüobillerle hareket edil- di. Belediyenin önünde mektepli ço- cuklardan Metin ile Günseli bir heye- tin refakatinde belediye reisliğini zi- yaret ettiler. - Belediye reisi namına çocukları mektupçu B. Necati karşı- Jadı. Günseli: «— Sizin şahsınızda İstanbulun s8- vimli valisinin bayramını kutlarız.» Diyerek - mektupçunun elini sıkar. ken B. Necati de şu mukabele de bu- Tundu: «— Biz sizin bayramınızı kutlarız. Bayram sizindir. Sizi neşe içinde gör- mek bizi neşelendirmektedir.> Bundan sonra çocuklara şeker İk- Tam edildi ve oradan Ankara cadde- $ine doğru hareket edildi. Yolda esnaf cemiyetleri erkânı çocukları karşıla» dılar. Binanın en üst katından bir zat nutuk söylerken aşağıda mektep- Yilere şeker ikram ediliyordu. Belediyeden sonra sıra ile Çocuk esirgeme kurumuna, Halkevine, vilâ- yete ve kolordu kumandanlığına gi- dildi, Taksimde Bu esnada şehrin her tarafındaki mekteplerden tramvaylar ve otomo- biller Taksim meydanına çocuk taşi- yorlardı. Saat ondan sonra Galata- saraydan itibaren Taksime doğru İs- tiklâl caddesi nakil vasıtalarına ka. panmıştı. Otomobiller alt taraftaki sokaklardan dolaşarak Taksime yolcu taşıyorlardı. Tramvaylar seferlerini durdurmuşlardı. Taksim meydanı bin- lerce halkla dolmuştu. Mekteplerin bir kısmı meydandaki kaldırımların kenarında yer almışlar, bazıları da cumhuriyet abidesinin et- rafına dizilerek anıtı çerçevelemişler- di. Bir taraftan mektepli izciler boru- zan ve trampetelerini çalarak meyda- na gelmeğe devam ediyorlardı. Cumhuriyet âbidesinin İstiklâl cad- desindeki cephesine bir hitabet kür- süsü ve radyo ahizesi konmuştu. Âbidenin etrafını çerçeveleyen be- yaz yakalı siyah göğüslüklü, güler öğütler yazılı küçük levhalar nazarı <Temiz ve muntazam gıda» <Müte- hassıs ebe» «Ana sütür «Azarlanma- mak» «Her gün banyo» «Sağlam ana, baba» ve «Sineklerden korunmak» gibi mühim öğütleri muhtevi levha- lar halka doğru çevrilmişti. Büyük harfler uzaktan seçilebiliyor ve alâka ile okunuyordu. Merasim başlıyor Saat 11 de Şehir bandosunun çaldı- ğı istiklâl marşile merasime başlan- İ dı. Bütün çocuklar hep bir ağızdan İstiklâl marşını söylüyorlardı. Marşı nutuklar takib etti ve ilk nut ku Çocuk esirgeme kurumu adına bayan Muazzez Tahsin söyledi. E# cümle dedi ki: «— Çocuklar, bayramınız kutlu ol sun. Bu sizin en büyük bayramınız” dır. Milletin hâkimiyet bayramı, sizin çocuk bayramı. var olsun bizi bugün- lere yetiştiren cumhuriyet. Var olsun Atatürk. Yarının askerleri, anaları, babalar rı sizsiniz. Sizin cıvıltılarımz bize ne- şe verir, Sizi Çocuk esirgeme kurumu namına kutluyorum. Bayramınız ne- şe içinde geçsin, aziz yavrular.» Bayan Muazzezin sözlerini Beyoğlu Halkevi reisi B. Ekrem Turun nutku takib etti. Başkan eski günlerden bahsederek «padişahlara lânet» diye (Devamı 13 üncü sahifede)