Sahife 6 17 Nisan 1937 sima Bahçelerde nefis ve tatlı kavun “£ karpuz yetiştirmek kabildir Bahçelerinizin bir kenarında, pek ne- fis ve tatlı kavun karpuz yetiştirmek ka- bildir. İnsan, kendi yetiştirdiği bu mah- sulü, gene kendi, bizzat bahçesinden ko- pararak yemesi veya çok sevdiği dostla- rına takdim etmesinden zevk duyar, Ka- vun karpuz yetiştirmek çok kolaydır. Her ikisinin de zirsat usulleri birdir. Sevdiği toprak, milli, derin, killi, kum- Bodur. Gübreyi, bilbussa tavuk ve koyun gübresini çok sever. Kavun ve karpuz yetisirilecek toprak, bundan evvel, iki veya üç defa derince sürülür, bellenir, toprak | gübrelenerek ufadılır, tavalara, ocaklara ayrılır. Ocak- Ter arasındaki mesafe | - 1,5 metre olur- sa kâfidir. Ocaklara 45 - 50 santim kutrunda da- İrevi yapılır ve bunun içerisine kavun, karpuz çekirdekleri, tam bu mevsimde ekilir. Çekirdekler 3 - 4 santim gübreli toprakla örtülür. Bir ocağa 3 - 4 çekir- dek konur. Çekirdekler ekilmezden ön- £e 24 saat kadar su içerisine konarak yumuşatılması lâzımdır. Ekildikten son- ra sulanmasına lüzum yoktur, ancak, ekilirken, toprağın tavında olması ge- rektir. Çekirdekler intaş edip 2 - 3 yaprak olunca (seyreltilir ve dipleri hafifçe, » kökleri zedelenmeden « çapalanır. Her ocakta en iyilerinden ök bira” kılır, diğerleri çıkanlır, söl , kalan- lar 5-6 yaprak olunca ikinci bir çapa vurulur ve hafifçe boğaz doldurulur. Bundan sonra hiç bir ameliyata tâbi tu- tulmaz, yalnız havalar pek kurak gider- se bir iki defa sulanır. Kavun, karpuz tarlasının içerisine kim- e e senin girmesine müsaade edilmemelidir. Zira, sörgün kollara basılırsa kavun kar- puzlar bozulur. En iyi kavunlar: Kırkağaç, topatan, Uzunköprü, Balıkesirin Hasanbey, Me- nemen kavunları pek makbuldür. En iyi karpuzlar: Yenidünya, Bursa- da yetişir, eti kırmızı tatlı, çekirdekleri ufak ve beyaz, kabuğu incedir. Tekir- dağı karpuzu, ince kabuklu ve gevrek, eti tatlı, çekirdekleri küçüktür. Diyarıbe- kir karpuzu, kabuğu kalın, çek iri, kır mızı çekirdekli, eti orta İszzetlidir. Taş- köprü karpuzu, makbul karpuzlardan- dir, çekirdeği siyahtır. İzmir, Manisa, Kasaba, Ödemiş, karpuzları da çok mak- buldür. Kavun ve kaı ın, tarlasında kemale gelip ( gelmedi saplarının, kulak ve sürenlerinin sararmasile, üze- zindeki tüylerin kaybolup parlak bir renk aimesile anlaşılır. Kavunlar saplarile kesilir ve bir yere asılırsa bütün kış muhafaza edilebilir. Karpuzlar da, sap halinde saman içeri sinde iyi ve uzun müddet muhafaza olu- nabilir... ihtiyarlamış sağlam ağaçları aşı ile gençleştirmek kabildir ? İhtiyarlamış ol- maları ve esasen iyi meyva vermi- yen maoyva ağaç- larin o bahçeleri- nizden çıkarıp at- maktansa, bunla- n aşılıyarak ehli- leştirmek ve gene istenildiği gibi güzel meyva DE ka- er Bunun için, resmimizde görüldüğü hm bir kısmını ilkbaharda - mart aylarında budumal ve kol kalınlı- fenda, biraz daha ince bulunan ana dal- lara nisan veya mayısta - şekilde görül. düğü gibi çifte yarma aşı vurmalıdır; bittabi, bunda da, aşda tatbik olunan umumi kaideler, aynen tatbik olunur. Bununla beraber aşılamada anaç ola- rak kullunılan ihtiyar ağaçlarla aşılana- cak kalem arasında fizyolojik münaseba- tın nazarı itibare alınması, yani, ayni cinsten olması, süratle büyüyen bir cins yavaş neşvü nema bulan bir anaç ağaç üzerine aşılanmaması lâzımdır. Yapıla- cak bu ameliyenin aşıdan anlar, müte- hassas eli yakışıkb bir kimseye yaptır. ması daha doğrudur. Bu ameliyede görülecek, nazarı itiba- re alınacak mühim noktalar şunlardır: İhtiyar ağaç dallarının uzunluğun- dan dörtte üçü kesilir, © aşılanucak dalın yanda bulunan ince dallar kesil mez bırakılır ve bunlar aşılanmaz, bu- danmaz, öylece bırakılır. Bunların vazi- fesi, aşılanacak dalların kalemlerine Busgu terbiye ederek vermektir. Ondan sonra her dal ortasından yarılarak içerisine tedarik edilen cins, makbul kalemler aşı- lanır, Bunda dikkat edilecek mühim cihet kalemin kabuğile ağacın aşılana- cak dalının kabuğu (biribirine tekabül etsin, Ondan sonra kalemler bağlanır macunlanır ve kuşların aşıyı zedeleme- mesi için de, resmimizde b harfile göste- rildiği gibi bir ince dal parçasından bir kavis yapılarak bağlanır ve bir kısmı da öylece kavissiz bızakılır.. Çok güzel, çok gösterişli salon çiçeklerinden GLOXİNİA lar Gloxinialar; çi- çeklerinin çok hoğ. rengârenk, - yap- raklarının iri, ka” İn ve kadife gibi tüylü olenası hase- bil, çok gösteriş li, mozayik bir çi- çektir; (o binaena- İeyh, bunları, en iyi salon çiçekleri meyanına edebiliriz. Gloxinialar, soğanlı, yumrulu çiçeklerdendir. Envaı pek çoktur. İri ka- ln yapraklı ve tüylü olan, çiçekleri be- yaz zemin üzerine çividi renkte çizgileri bulunan G. Mon Blenc keza zemini be- gri olan G. Elisabeth, zemini kan kırmızı ve ke- zemini menekşe, kenarları san, kenarkırı beyaz olan bevileri cidden çok hoş manzsialı çi- çeklerdendir.. Bundan başka Defiance, (Erecta coc- cinca) Waterloo gibi nevileri çok enfes giçeklerdendir. Glokxinialar, yumrulu çiçeklerdendir, 25 - 30 santim kadar boy atarlar, to- bumlarile, evvelâ yumru soğancıklar ye- tiştirilir. “Tohumlan gayet incedir. Bu mevsimde, hattâ daha evvel, geniş, yas- m tavalara veya saksılar, funda toprağı, gürümüş gübre, ince kum ile karıştırılımış toprak içerisine tohumlar ekilirler, daha Üzerine ayni topraktan serpilir ve el ile toprak biraz tazyik edildikten sonra, in- ce pöskürgeç kovalarile 'sülariir. Tohum sakslarını camekân alunda veya siperlerde veya içeride bulundur- mak icab eder. On beş gün sonra tehum- Tar intaş eder, fidecikler görünür, bun- lar nisan nihayetine doğru başka saksı- lara alınarak şaşırtma yapılır. Bu fideler 15 - 25 santim olunca, üçün- cü bir defa olarak daha büyük saksılara veya tahia kasalara nakledilir. Böylece bir sene zarfında ceviz cesametinde 80- ğanlar veya yumrular elde edilmiş olur. Bazan ayni sene bunların çiçek açtıkla- n da görülür. Gloxininlar, haziran veya temmuzda çiçek açarlar. Giloxinizları, yazın, her akşam güneş battıktan “sona sulamalı. Soğanları, £ nisbetinde funda toprağı, $ nisbetinde yaprak veya gübre çürüntüsü ve biraz da ince kum mahlâtundan mürekkeb toprak içerisine dikilir. Eylâlde, fidanlar kurumağa başlar, © it soğanlar topraktan çıkanlır, müddet güneşte kurutulduktan sonra içeriye ulınır, ertesi seneye kadar hava- dar, kurak ve pek soğuk olmıyan yer- Terde muhafaza edilir. Bu soğanlar, mart veya nisanda çim- lendirerek ondan sonra toprağa, asıl ye- i gi kenarları beyaz çizgili olan bir Gloxinia çiçeğini göstermektedir. TAVUKÇULUK: | Kuluçka altına konulacak! yumurtalar nasıl olmalıdır? Kuluçka altina konacak — yumur talar ne kadar ta- elde muvaf- 20 olursa edilecek fakıyet te o kadar fazla olur, Her ne kadar 2 - 3 haftahk yu: murtalardan civ çıkarsa da, ta- ze yumurtaların civcivleri kadar kuvvet li olmazlar.. Tavuk besliyen meraklı kimseler, ku- laçka altına koyacakları yumurtaları bizzat kendi kömeslerinden koyarlar ve yahut da, çok emin gördükleri ahbab- larından tedarik edetler. Taze yumurtaların içerisine henüz ha- va girmemiştir, bilâhare, zaman geçtik- şe, hava muvacehesinde, yumurtanın işindeki su tebahhur ederek bunun yeri- ne hariçten ve yumurtanın kabuğunun mesamatından, hava girer ve boşalan yeri doldurür. Bir kaç gün #onra yümür- tanın bava mahalli fazlalaşız, işte, bun- dan dolayıdır ki, yumurtanın su içeri sinde yüzmesine sebep, içindeki fazla- Tuşan havadandır. Yumurtanın taze olup olmadığını böyle su tecrübesile anlarlar. Meselâ: Günlük yumurtayı binde 120 gram tuzlu su içerisine koyarsanız he- men suyun dibine çöker. 3-6 günlük ise, suyun dibinden biraz yukarısında ka- hır, Yumurta 20-25 günlük oluna, sivri ucu suyun yukarısına doğru bir vaziyet alır. Kuluçka altına konan yumurtalar, resmimizde görüldüğü gibi, 5, 10, 12, 19 gün olduğuna göre ayni kurveleri, çizgi- leri tersim edecek bir şekilde hava boş- luğu hasıl olur, Bunun sebebi de yumur- tadaki cerşufenin teşekkül devresi faz- Jalaştıkça, en son devresinde, bittabi havaya olan ihtiyaç ta fazlalaşır. Kuluçka altına konacak yumurtaların şekilleri muntağam olması, ne çok iri ve ne de çok küçük olmamakla beraber, basık, kabuğu üzerinde kireç toplantısı falan olmamalıdır. Renkleri ne kadar mat, koyu, sarı olursa, harareti daha fazla massedecek- lerinden, bunlardan daha iyi civciv çı- kar. Bir tavuk altına konacak yumurtanın adedi tavuğun cinsi, tüyü fazla, iri veya ufak olmusına göre değişir. Cins, yaşlı, hacimleri fazla olan tavuk- ların altına takriben o 18-19 yumupta, orta cesamettekilere 15-16 yumurta, kü- çük tavukların alına 12-13 yumurta konabilir. Bu cihet mevsime göre de değişir. Kuluçkalar iyi bakılır, beslenir- #c, bu söylediğimiz yumurtaların hepsi- ni çıkanrlar, Yumurtaların, mümkün mertebe sabah erkenden konması lâzımdır. Kuluçka altına konacak yumurtaların, hemen folluklardar alınmasına ehemmi- yet vermek İszımdir, aksi takdirde yu- murta bozular.. civ SORGULARI Açalia yetiştirmek İzmir Bayan A. Keriman: Buzu alâka ile okuduk. Çiçe Mektubu mak, iştir bittabi çok zevkli ve mer Azalin - Açaliya yetiştirmek - cidden gok zordur. Muvaffak olabilmeniz. için aşağıdaki mühim noktaları gözönünde bulundurmanız lâzımdır. 1 — İzmir iklimine en uygun olan ve 40-50 santim kadar boylanan, sart, por- takal, açık kırmızı, beyaz renkte çiçeki açan: Azalia mollis, A. de Gand, A. Pontica, katmerli A. Rustüca nevileri çok makbuldür. 2 — Açalin sakmsının toprağını ilke bahar ve sonbaharda olmak üzere iki defa değiştirmeniz lâzımdır. Koyacağı- nız toprak, funda, kestane toprağı, yap- rak çürüntüsü, olacaktır. Bunun içerisi- ne biraz da ince kum koyarsanız fena olmaz. 3 — Soğuklar başlamak üzere iken, nebatı içeriye almanız ve pek ziyadar, fazla güneşli olmıyan bir yere koymanız lâzımdır. Bahçeye çıkardığınız vakit sak- siyı toprak içerisine ve gölgeli bir yere gömerek koyunuz. 4 — Yazın, hemen her nak lâzumdır. Çiçeklerini döktükten aşırı sulayınız ve suyu ys üzerine püskürterek veriniz, aarme dan evvel de kezu böyle su veriniz. 5 — Azaliaların üretilmesi çelikleri ve tohumlariledir. Aşı ile bir nebet üze- rinde muhtelif renkli çiçekler elde et- mek kabildir. Aşısını mütehassıs, usta bir aşıcıya yaptırınız, kalem ve göz aşı- sn olabilir. 6 — Azalinları nebatın köklerinin an- cak istiab edebileceği kadar bir saksıya koymalı, daha büyük saksıya koymayı- mz. 7 — Saksıyı değiştirdikten sonra he- men her gün, bolca sulamalıdır. Suyun bararet derecesi haricin hararetine mü- savi olmalı, soğuk su ile katiyyen sula- mamalıdır. Suyu yazın akşam üzeri ver- meli, öğleyin katiyyen vermemelidir. Yazlık çiçek tohumları İzmir, Göztepe: 5. A. Bu mevsimde dikilecek bir çok yazlık çiçek tohumlari vardır, bu meyanda, bazı meşhur olan- İarını burada zikredebiliriz. sonra raklar Betonirı, Vapurdumanı, Kna, Gloxi- »ia, Pelargonia, Floxinia,.Cina, Kına çi- geği, Lâtin çiçeki, Ağaç minesi, Dakore, iyen, Horogil iği, keza soğanlı çiçek- ya, Şark lâlesi, Zanbak, Kladyum, Ri- şardiya, Kaplan postu, Honya vesair 80- Zanlı çiçeklerin tohumları bu aylarda ekilebilirler. Bu tohumları İstanbulda tohum mağazalarından todarik edebilir. siniz. Posta paketi olarak tohumları size gönderirler. sahada ancak sizden geri kalmama- ğa ve ancak size benzemeğe çalışıyo- rTüm!,. O kadar. — Siz bana değil, bir dakika sonra, öldürdüğünüz adama benziyeceksi- niz, onu düşünün! — Öldürdüğüm adama bu sahada benzemekten #fihar duyarım. — Benzemekten iftihar duyacağı- ma adami, niçin öldürdünüz öyle ise? — Öldürmeseydim o beni öldüre- cekti, — Koskoca bir baturya ile elli kişt- ye karşı tek, ihtiyar bir adam öyle“ mi? — Evet koskoca bir batarya ile elli kişiye karşi tek, ihtiyar bir adami. musunuz, işle canlı misa- li önümüzde yaşıyor! "Tepesinden tırnağına kadar müsellâh koskoca bir batarya ile onun koskoca kumanda- ECEL.. Tefrika No. 8 nina karşı şimdi karşımızda meydan Okuyan tek ve âciz bir kız değil mi?.. Ne yapabiliyoruz ona?.. Zabit gülüyor. — Maamafih bu pek iftihar edile- cek bir şey değil!.. Şu baş parmağını- zın tetiğin üzerinde durduğu taban- cayı, beş yaşında bir çocuğun da eli- ne verseniz onun da karşısında vazi- yete göre kim bilir, belki de bir tabur teslim bayrağı çekebilirdi!... — Yalan söylüyorsunuz; babamın elinde tabanca filan yoktu. — Biz yalan söylemesini bilmeyiz matmazel. İlk ateş açan babanız ol- du, — Yalan!,. — Haykırmayın!.. İşitip gelecek, lert.. Şu amda kemiklerinizin içini s1z- latan vahşi arzularmızı sonra yerine getirmeğe muktedir olamıyacaksınız!.. dan emin olabilirsiniz!.. Bir aske: için ölüm, öyle zannettiğiniz kadar kor- kunç, tehlikeli bir şey değildir. Biz bir kere harbe tutuştuk mu katırla- rımızın ayağındaki nalları düşünü- rüz de, ölümü biran halırımıza getir- meyiz!.. İnanın bana; öğer yüzümde bir parça endişe veren bir hal görü- yorsanız, bu kendim için değil sizin içindir!.. Matmazel tekrar ediyorum; babanız haksız yere bize hakaret etti. Sonra hiç sebebi yokken üzerimize ateş açtı. Eğer ben tam zamanında mukabele elmemiş olsaydım hem ar- kadaşlarımı, hem ben! öldürecekti — Yalan söylüyorsunuz... Busun!. Babam deli değildi! — Babanız deli değildi, doğru! Fa kat bizi görünce deli oldu. Bunu siz anlıyamazsınız!.. Bir düşman askeri- ni kendi hariminde gören eski vatan- perver bir kutnandanın o anda deli- Tip delirmiyeceğini gene ancak bir as- ker anlıyabilir!.. Tekrar ediyorum; inanın bana matmezel!.. Babanız gi- bil siz de şimdi haksız yere bir cinayet işliyorsunuz. Günahsız bir adamı öl düreceksiniz!.. Bunun ehemmiyeti yok!.. Ha şimdi sizin kurşununuzla ölmüşüm, ha yarım sâat sonra nere- den geldiği bile belli olmıyan serseri bir şerapnelin darbesile bir köşeye yıkılıp kalmışım!.. Bunun ikisi de be- nim için müsavl!,, Fakat sizl, çok yazık olur matmazel!., tesadüf bizi bir felâkete sürükledi. Babanızı elinizden aldık, bu yetişmi- yormuş gibi şimdi de ayni akıbete si- Zi sürüklemiş oluyoruz... Beni öldür- dükten sonra, iki dakika geçmeden sizi de öldürecekler!., Yazık., gençel- niz, güzelsiniz, deha hayatin baharı- Da yeni giriyorsunuz... Nihayet harp » Harpte bütün felâketlere ken düşman, ister sivil, ister asker olsun kurşuna dizilir. Fakat ben vazi- femi sulistimal ederek bu cürmü sak- ıyacağım!.. Görmemiş olacağım!.. Yapmayın, bana inanın!,. Bu işte he- pizmiz de günahsınız!., Günah bizim değil talihimizindir!. Zabit, o sırada kıza doğru bir adım atmak istedi, kız derhal haykırdı: — Kımıldadığın takdirde kurşunu yersin!.. — Fakat matmazel!.. Fazla söyliyemedi, bir anda patla- yıp sönen boğuk bir ses, odanın tahta, di ime DİY duvarlarını sarsıverdi, Bir avuç alev. sonra sarı bir duran!,. Taştan bir heykel gibi dimdik du- Tan kız, zabitin üzerine atılacağını zannederek eli titremeden tetiği çek- mişti!.. Kulaklarımızı yırtan bu pat- Jayış içinde yalnız yüzbaşının: — Ah vuruldum!.. Diye haykırdığını iştitik.. o kadarl,, Düşünmeğe vakit yok.. bir ateş da ha!.. Gene bir avuç alev ve sonra ge- ne sarı bir dumani.. O aralık, yüzba- şının şimşek gibi bir hamle ile atlıya- rak kızım çenesine bir yumruk indir- diğini görüyoruz... Kız, kanepenin Üzerine yıkılıyor ve tabanca elinden fırlıyor... O sırada kapı büyük bir gürültü ile arka üstü devrilmiş ve as- kerler içeri dalmıştır!.. Barut kokan bir duman, bir duman sütunu, hor- tum gibi kıvrılarak, açılan kapıdan sofaya doğru çıkıyor... Odanın parke tahtaları üzerinde iri kan damlaları!. a üzerine — Me — Dur çuvuş!.. 1 Yüzbaşının sağ kolu aşağıya doğ- Tu sarkmış sallanıyor... Bütün el kan içinde kıpkırmızı... Parmaklarından tahtaların üzerine Koyu, siyah kan damlaları düşüyor!., “(Arkası var) |