san 1937 SİYASİ İCMAL Ispanya işlerinde yeni zorluklar veni sorluklar peyda etti, Generai Franko şimali İspanyanın Atlas Ok» yanusu sahilinde sol cenah hüküme- A Dürer ari) elindeki yerleri zaptetmek dan burasını son derecede sıkıştırdığı gibi denizden da sıkı abluka altına a maştır, Bilbao limanına erzak götüre- cek İngiliz #iiccar vapurlarını ihtilâ- cilerin harp gemileri tehdid eyledik ğinden İngülere hükümeti yeni bir karar vermek (mecburiyetinde kak muştır, İngiltere yu ablukayı tanıyacak 0- lursa general Frankoyu meşru ve mi harib bir hükümet olarak tantmış Olar caktır. Ablukayı tanımıyacak olursa Frankonun harp gemileri ie e ticaret gemileri arasında nihayet İn- giliz donanmasının müdahalesini icap edecek hâdiselerin çıkması muhak- kaktır. İngilterenin bir? yahud öteki tarafı açık ve katt olarak ütizam ede- ceğine göre ikt zümreye ayrılan dev- letlerden biri yahud öteki e intüaf haline düşecektir. İngiltere kabinesi fevkalâde bir iç- timada iki tarafı da Kkollyacak bir ka- Berber memnun İnsana benzi- yen hayvanın maymundan Ziİ- yade (papagan olduğunu iddis denler de vardır. Papagan konuş- tuğu için bu id- diayi kabul & denler de çoktur. Gelgelelim may- muna, maymun konuşamaz. am- ma, insanların yaptıkları işlerin > bir çoğunu da yaparlar, Resmimizde gördüğünüz ber- ber maymun da Londra hayva nat bahçesinde- dir. Berberliği de mükemmeldir; Evvelâ sabun- lar, sonra tıraş eder, sonra yıka- yıp kurular, da- 5 ha sonra da pud- ra sürer: "Tıpkı berber gibil-* Gretanın derdi > Meşhur Grata Garbonun meydana çıktı, Malümya bu münzevi bir hayat sürer, Kendini &i- kışlıyanlara lâkayıd kalır, HAttâ İsveç 8kâdemisinin kendisiriç verdiği niş#” Bı da reddetti. Greta Garbonun bu hali uykusuz” luğundan İleri geliyor. Meğerse Gre- la on iki senedir rahat ve deliksiz uyku uyuyamıyormuş. .. Somurtkan- luğı da bundan İleri geliyormuş. Geçenlerde Gretanın yeniden gük meğe başladığını görmüşler: Müces- gir bir uyku ilâcı bulmuş olacak!... idman bayramı hazırlığı ta yapılacak mektepler anil yeni ig bugün vilâyette bir toplantı yapılaca! tıda oyiimir bütün esasları hazırla» nacak ve idmanci inektep ühiformelerile mi, yok> inüşterek bir üniforma ile mi şenlik- İere iştirak edecekleri kararlaştırıla- caktır, Program hazırlandıktan $0n- ıa Taksim ye Kadıköy stadyomların- da ekzersislere başianacaktır Yeni binalar Kış münasebetile şehrimizde bina inşaatı asgari dereceye inmişti. Geçen Aydan itibaren inşast mevsimi başla- dığından mart içinde 33 ev, 14 apartı- man, 7 dükkân inşası için ruhsatna» me alınmış, 289 bina da tamir edilmiş- tir. Yeni binalar en çok Beyoğlu ve | Kadıköy kazlarında yapılmaktadır. ktır. Bu toplam- | talebenin kendi | gelmiştir. Açık denizlerde İngil- Ti İspanya hükümetini ne de ge- neral Frankoyu muharip saymayacak ve bunların harb gemileri târafından İngüliz ticaret gemilerine mildahals edilmesine müsaade etmiyecektir. Di- ğer taraftan kara sularında general Frankoya ald harp gemilerinin İngi- iz ve diğer ecnebi ticaret gemilerini ve zaplelmek hakkını tani- muştır. İngiltere hükümetinin bu ka- rarı le Frankonun muhariplik hak- kını kısmen tanımış olması İngille- rede amele partisinin infialini celbet- miştir. Bu hal, Fransa ve Sovyetler tarafından da hoş görülmemiştir. Lâkin İngiltere herşeyden evvel sul- hün muhafazasını ve kendisinin mad- | di menfaatlerini düşündüğünden si- | yasi mezhep düşüncelerinden uzak bulunuyor. Hattâ bunun için. general Prankonun merkezi olan Burgos'a | resmi bir İngiliz heyeti göndermiş ve Hcari işler hakkında müzakereye büş- lamıştır. İngiltere hükümetinin bu kararı İspanya işlerinin çıkardığı ye- ni.bir zorluğu tehlikesizce bertaraf etmiş oluyor. çekilecek olan bay zl maşa bin liradan 10.000 liraya yükseltti bir de kanun lâyihası hazırladı... Baldvinin yerine gelecek olan müs- takbel başvekiller onun ismini daima hürmetle yadedeceklerdir. lera de ayda 2000 lira aylık bağlana- cak, İngüterede bugün mütekaid iki baş- vekil vardır: Lold Çorç ile Makdo- nald. yarın bunlara bay Baldrin de ! iltihak edecek. Bir pulun yarısı di: Ni Bonapartın ölüm döşe- binde başını koyduğu yastığın örtüsü. Bu örtüyü «İmparatorun casusu» adıni &lan Şari Şalmeisterin ailesi hediye etmiş. Kömür bolluğu Yer yüzünde eksilmiyecek bir şey Oi a da kömürdür. Kanada ma. denlerinden bugüne kadar beş yüz milyon ton kömür istihsal ve bundan sonra da © madenlerden bu rakkamın dört misli fazlasi kö mür istihsal edilebilecekmiş!,. rakın tasnifile imhasına nezaret ede- cektir. 3 Elektrik ve hava gazı tarife komisyonları toplanıyor Elektrik ve hava gazı fiatlerini ta- edecek Di toplanacaklardır. Elektrik tarifesi hazırlandık!ar ve Naa vekâ- edildikten son- İeti iarafından tasdik ya tramvay ücretleri tarife komisyo- Elektrik, tram- nu da toplanacaktır. vay ve hava gazı fiatlerinde yeniden | tenzilat yapılıp yapılmıyacağı henüz İ belli değildir. AKŞAM Yolcu salonunda ve pe değişiklik Nakliye ücretini almak için bir memur tayin edildi Xolcu salonlarının . gümrüklerden Hman idaresine devri münasebetile Liman umum müdürlüğü Galata yol- cu salonunda bazı yenilikler yapmiş» tır. İnşaatı bir sene devam edecek olan müstakbel yolcu salonu yapılın- caya kadar halkın müşkülâta maruz kalmaması için buna lürum görük müştür, iman idaresi önce hamallardan işe başlamış, salonda sırt hamallığını ta- mamen yasak etmiştir. Bâzı sebepler- den dolayı görülen lüzum üzerine bir kısım hamallara da 60 lira ikramiye ile yol verilmiş ve geride kalanlar da sıkı talimatla çalıştırılmıya başlan- mıştır. Hamallar rıhtıma vapur yar naşınca muntazam bir şekilde girmek- te ve göğüslerindeki humaraların bir eşini oaldıkları yüke taktıktan sonra diğer bir eşini de yük sahibine vermektedirler. Bu suretle eşya sahibi hamalı taki- be lüzum kalmaksızın yükünü elin- deki numara İle yolcu slaonunda eşya bekleme dairesinde bulmaktadır. Bunun için salonda muvakkat ba zı tadilât yapılmış ve makbuz muka- bilinde para alacak bir memuf tayin edilmiştir. Ayrıca bir de yük ücret ter rltesi hazırlanarak salonun mütead- did yerlerine asılmıştır. Yolcu, ücret hususunda hamalla ne temas ve ne de pazarlık etmiyerek tarifeye göre eşyasının nakil ücretini salon memu- runa makbuz mukabilinde vermekte- dir. Bu teşkilât müstakbel, modern Sa- londa daha esaslı bir şekilde yapıla- cak, muntazam eşya daireleri ve bir veme bulundurulacaktır. Elde edile- İ cek tecrübelerle yük ücret tarifesi de taraftan mütekaid başveki- yeniden tanzim olunacak ve tenzilât imkânları aranacaktır. Yeni yolcu salonu Müstakbel Galata yolcu salonunun inşasına biran evvel başlanması için hazırlıklar Metilemiştir. Salonun ya pılacağı Çinili Rıhtam han İle Mer- kez Rıhtım hanı arasındaki binala- ların yıkılması kısa bir zamanda bi- tirilecektir, Merkez Rıhtım hanı tara- fındaki binanın mühim bir kısmı ta- mamen Yy kal mıştır. Diğer taraftan liman idaresi umum müdürlüğü salon için hazırlanan ma- ketlere göre bir proje hazırlıyacak mi- mar arıyorodu, Bu hususta Pariste bulunan şehiretlik mütehassısı bay Proste ile muhabere edilmiş ve proje- nin bir Fransız mimara yaptırılması muvafık görülmüştür. Yakında şehri- mize gelecek olan bay Proste berabe- rinde salon projesini yapacak müte- hassısı da getirecektir. Yolcu salonunun inşasına ancak mayıs sonunda başlanabileceği tah- min ediliyor. Gümrük memurları arasında yeni a tayinler Ankara 14 (Akşam) — Istanbul paket ü müdürü Rüştü İstan- bul başmüdürlüğü birinci sınıf ınu- ayene memurluğuna, Sirkeci güm- rük direktörü Neşet İstanbul şube müdürlüğüne, Galata ithalât güm- rüğü başmuayene memuru Hüseyin İstanbul başmüdürlüğü birinci sınıf muayene memurluğuna, ekonomi iş- leri müdürlüğü tetkik memuru Mus- tafa Arif İstanbul başmüdürlüğü üçüncü sınıf muayene memurluğuna, Galata ithalât gümrüğü Ikinci sınıf muayene memuru Osman terflen İs- tanbul başdirektörlüğü İkinci sınıf muayene memurluğuna, Zonguldak gümrük anbâr memuru Esat terfian İstanbul başmüdürlüğü anbar me- murluğuna, Uzunköprü merkez me- muru Fahri İstanbul başmüdürlüğü muhasebe memurluğuna, İstanbul başmüdürlüğü anbar memuru Nedim terfian birinci sınıf memurluğa, İs- tanbul ithalât gümrüğü manifesto memuru Nedim terflan İstanbul baş- müdürlüğü manifesto memurluğuna, İstanbul o başmüdürlüğü kimvageri Tahsin terfian Samsun gümrüğü kim- yagerliğine, Sirkeci muhasibi mesul- lüğürden açıkta kalan Mustafa Uzun- köprü ikinci sınıf muayene memur- Tuğuna, terfian tayin ve nakledilmiş. Terüir, Sahife $ Ankara Mektupları Ankara kalesinin etrafı, içi, başlıbaşına bir âlemdir.. Ankara 13 Nisan 1987 Yazan: Ercümend Ekrem Talu Yukarıda Ankara kalesi, aşağıda kalenin şehirden görünüşü Neden, bilmem?, Seneler senesi bu- raya yerleşmiş olanlardan birçoğu orayı bir kerecik olsun aklına geti- rip, merak edip de ziyaret etmemiştir. Günlerinin büyük bir kısmını aylâk aylâk, Karaoğlan kahvelerinde pinek- lemekle öldürenler, kısa bir yokuşu göze alıp da Ankara kalesini, ve o ka- lenin çevresindeki pitoresk mahalle- leri gezmiş olsalar çok hoş bir vakit geçirirler. Ben, bundan senelerce evvel, Anka- raya ilk geldiğim zamanlar, sık sık oraya çıkar, hayalimi tarihin zengin hazinelerine salar, saatlerce düşün- ceye dalardım. Hamasetle dolu bir mazi gözleri- min önünde canlanır, ondan çok da- ha kiymetli ve şanlı halihazırla çatı- şır, ve hal, maziye galebe ederdi. Ben de bü galebeden duyduğum hazza müstegrak bir halde, bu şehrin renk | ve azamet itibarile ernsalsiz gurubu: nu seyrettikten sonra, yavaş yavaş; yangın yerlerinden, bayır aşağı yeri- me dönerdim. Kale, bir vakitler, Ankaranın en mamur ve muteber semti imiş. Ban- kalar, büyük ticaret erbabı, tiftik, yapağı ardiyelerini, ithalât toptancı- ları, yazıhanelerini hep kalenin ete- ğinde, Koyunpazarının üstüne tesa- düf eden en hâkim bir noktada kur- muşlarmış. Hasılı, Ankara şehrinin ve Ankara vilâyetinin piyasa yeri bu- tada imiş. İhtiyarlar anlatıyorlar; Harbi umu- mi senelerine tesadüf eden büyük yangından önce, kalenin, Samanpa- zarı caddesine kadar inen etekleri bü- yük büyük konaklar, ticarethanelerle, en mamür mahalleleri ihtiva eder- miş, Yangının çirçıplak bıraktığı geniş saha, şimdi de yavaş yavaş ve bittabi eskisinden daha ziyade imar edilmek- tedir. Fakat piyasa buradan çekildiği ve eski şehrin hemen ber tarafına yayıldığı için bu imar hareketi nisbe- ten ağır gidiyor. Ve hele, eski banka ve civarı büsbütün mettük gibidir. Bununla beraber, o rağbet deyrin- de, kale civarına yerleşmiş olan bir kısım Ankaralılar, orada hâlâ sakin- dirler. Bunlar, yeni hükümet merke- Znin mamüriyet, güzellik ve konfo- rTundan mahrum bulunduklarına mu- kabil, kalenin havaca daha hafif ve manzara itibarile de daha lâtif oldu- Bunu söyliyerek kendi kendilerini avu- turlar. Bu iki iddianın ikisi de, birkaç yıl önce belki variddi. O zaman, şehir tozlu ve mevcud kerpiç evlerden mü- teşekkil mahallelerin içinde yaşamak da herhalde epi kasvetli idi, Bugün şartlar değişmiş ve kasvetli olmak nö- beti kale mahallelerine gelmiştir, Zaten, kalede oturanların aşağı $8- hir hakkında verdikleri bu hükmü, Aşağıdakiler de aynen kale sakinleri- ne İade etmişler, o karanlık manzara- ya biraz aydınlık, ferahlık ve neşe katmak için, vali Âbidin paşa kale- nin surlarını kireçle badanalattırmış! ... Bununla beraber kalenin etrafı, içi, başlıbaşına bir âlemdir. Eski, pi- toresk şeylere merakı olanlar, $os- yal tedkiklerde bulunmaktan haz edenler burada en uygun bir zemin bulurlar. Eski Türk mahallesi, bu yerde mev- cudiyetini yüzde doksan muhafaza et- mek imkânını bulabilmiştir. Daracık, dolambaçlı sokaklarda, entarili, ta- kunyalı çocuklar hâlâ kaydırak, bir- dirbir, paçapişti, körebe oynar, topaç çevirirler. Bu sarp yerlere otomobil, motosiklet, araba gibi ecelikaza vası- taları tırmanamadığı için, bu çocuk- lar o sokakları fütursuzca malikâne edinmişlerdir. Kafesli pencerelerin oardından, tereddüdkür ud sesleri insanın kula- ğina mazinin mersiyesi gibi akseder, Güneşli günlerde, açık camların ö- nünde, ovaya karşı çubuk tüttüren beyaz takkeli, aksakallı kafalar gö- rürsünüz. Kale etralında herşey mütevazidir: Evler, insanlar, çocuklar, bunların eğlenceleri, meşgaleleri, kazançları, geçimleri ve emelleri... Aşağı şehrin refahı buraları fakir düşürmüştür. Yahud esasen bu halk fakir imiş de, fukaralığını tebarüz ettirmek için bir foya gerekmiş... Muhterem bir fikir adamı ve mebus arkadaşım, ekseriya ' pazar günleri ceplerine :#ker doldurup bu kale ci- varına tırmanmayı ve orada rasladığı çocuklara bu şekerleri birer, ikişer da- Eıtmayı âdet edinmişti. Bir sabah gene bu güzel âdetini tatbik edyorken, yakındaiki bir pen- cereden sokağa uzanan bir başın sa- hibi o muhterem zata işittirecek ton- di — Şuna bak! der; kimbilir he güna- hı var da, çocuklara kefaretini dağıtı- yor!... Bittabi, o günden sonra, dostum ka Ie gezintilerinden vaz geçti. Lâkin ben, şehrin hay ve huyundan uzak kalmak, yorgun başımı dinle. mek ve gurubu seyretmek için bazı kşamlar oraya giderim, Dönmeğe kail olduğum saatte, saatte, aşa- ğıda, Türk dehasının çölde kurmak kerametini gösterdiği bin bir gece ma- müresi, elektrikler içinde, süslü bir gelin letafet ve ihtişamile, pır yanar, pini Ercümend Ekrem T4 LU