SİYASİ İCMAL Yeni Lokarno meselesi Avrupa politikasında daima beraber yürümükte bulunan Almanya ile İtal- ya, garbi Avrupanın emniyeti için ©3- ki Lokarno yerine yeni bir misak ak- dedilmesi için İngilterenin beş ay evvel yaptığı müracaata ayni zamanda ol- Mak ve mealleri müttahid bulunmak ü- gere cevaplarını verdiler. Bu cevapla- rın gecikmesi İngilterenin müracaatı hakkında Almanya ile İngütere arasın- da istizah ve izah yollu bir çok muha- berelerin vukuundan ileri gelmişti. Almanya ile İtalyanın cevap verme- lerine bakarak gürbi Avrupanın emni- yeti üzerinde alâkadar devletlerin ar- tk kolayca uzlaşacaklarma hükme dilemez. Çünkü ii iki devletin nokta nazarları muhtelif cepheden İngilte- renin ve Fransanın düşüncelerle ta- ban tabana attır. Fransa kendisinin Sövyetler ile akdettiği karşılıkkı yardım misakını Avrupanın garb üzerinde bir anlaşma yapmıya mani olmadığı ka- naatindedir. Almanya üc Lokarno misakını serf Fransa - Sovyet ittifakından dolayı bozduğunu ve bu iftifak mevcid bu- lundukça ücisini de akdedemiyeceğini bildirmiştir. İtalya da aynı fikri izhar etmiştir. İngiliz efkâr: umumüyesi artık İn- gilterenin Avrupa kıtasının karasında eski Lokarno misakında olduğu gidi karşılıksız taahhüdler altına yirmesine | şiddetle muhalijtir. Eski misakla İn- gütere Fransanın ve Almanyanın ve Belçikanın hududlarının muhafaza ve müdafaasını taahhild ettiği halde bu devletler İngilterenin emniyet ve mu- hâfazası için bir taahhüd altına gir- memişlerdi, Halbuki Lokarno misaki- muvakkat anlaşmada üç devlet karşı- Hklı olarak birbirinin emniyet ve mu- hafazasını taahhüd etmişlerdi. Şimdi tse gerek Almanya gerek İtak ya uncak eski misaktaki esaslar üze- rine ünlağabileceklerini kati olarâk bildirmişlerdir. Bu anlaşmaya göre Fransa ile Almanya biribirlerinin hu- dudlarına tecaviz etmemeği karşılıklı taahhüd etmişlerdi. İngiltere ile İtal ya ise yalnız bu taahhüde kefil olmuş- lardı. Belçika ise mutlaka bilaraflık is- tediğinden yeni misakta bu devlet ha- riç kalacaktır. Feyzullah Kazan Görünmez kaza dedikleri... yırda bir de yapma adam teşhir edili- yor. Bu adam safi çeliktendir ve insan Halk yapma adamın teşhir edildiği pavyonun önüne birikmiş. Biri sahibi- he soruyor: — Silâh da Kullaniyor mu?. San-Diyagoda bir panayır. Bu pana» | — Evet, bu hafta öğrettim. Ve yapma adamın sahibi yapma ada- ma bir tabanca veriyor. Yapma adam ateş ediyor: Sahibini öldürüyor!, Kimberley madenclierinden bay Fred beyan Della ile nişanlı, Her akşam Del la maden civarında nişanlısını bekli- yor. İş bitince elele verip geziyorlar. Bir akşam, her zamanki gibi Della nişanlısını bekliyor. Fred madenden çi kıyor, nişanlısının boynuna sarılıp öpü- yor... Ve öper öpmez ikisi birden hava- lanıyorlar,.. Fred cebine bir dinamit tübü koydu- ğunu unutuyor, nişanlısma sarılınca dinamit indilâk ediyor, .. Keluk'da kocaman bir kuduz kediyi, terkedilen hayvanlar müessesesinin arabası alıyor ve müesseseye götürüyor. Orada, zehirli gaz odasında öldürecek” | ler, i Kediyi odaya koyuyorlar, gaz muslu- ğunu açıyorlar... Derhal bir infilâk 0©- luyor. İki memur yaralanıyor, kediye Bir tren Amerikada Endiyana hava- çanı çalıyor. Tren duruyor. Çanı çala- nı arıyorlar, bulamıyorlar. Tren hare- ket ediyor ve biraz sonra gene imdad çanı çalınıyor, tren duruyor. Canı ça- lanı arıyorlar, bulamıyorlar. Tren ha- reket ediyor ve biraz Sonra gene im- dağ çamı... Beşinci çalınışımda İŞ anlaşılıyor. Son vagonda bir at cambazhanesinin hayvanları ve bu hayvanlar arasında da bir fil var: Çanın sesi pek hoşuna gi- diyor olatak ki, hortumunu uzatıp bo- yuna imdad çanını çalıyormuş!, ... Kemikleri çıkmış, cılız bir inek. Şi- kâgoda viran bir ahırda yaşıyor... Bir gece nasılsa kuyruğunu sallıyor, yer- de duran lâmbaya çarpıyor, mba dev- riliyor, samanlar ateş alıyor... Yangın geç görülüyor, Ateş büyüyor ve 2,000 bina yanıp kül oluyor. Zarar ve ziyan 50 milyonu buluyor. 200 sigor- ta kumpanyası bu yangın yüfünden iflâs ediyor. Yangına sebep olan ineğe gelince, ateşi görünce hemen ipini koparıp ka- çıyor, uzaklaşıyor, canımı kurtarıyor... Haberci tren Dünyanın ön büyük mağasaları AAmerikadadır. Bir mağazayı gezmek için en az bir saat vakit kaybetmek lâzımdır. Acele işi olan kimse, bu ma» i gazadan alışveriş ettikten sonra, me- selâ diğer bir ihtiyacını temin için (ği mağazanın beşinci katına çıkmaktan imtina ediyor ve alışverişini başka bir güne bırakıyor. Mağaza sahipleri bunu nazarı dik- kate alarak, müşterilere kolaylık ol- sun diye, dükkânların içine elektrik- le işliyen küçük bir tren yaptırmış- Jandır, i Müşteri mağazaya girer, istedikleri- ni satıcı kızlardan birine söyler, kız bir kâğıda istekleri not alır, trene ko- yar, düğmeye basar; tren istenilen Hakkı Salamon, boynunu bükmüş, acı acı dert yanıyordu: — Karabet iflâs etti amma, beni de elli bin lira zarara soktu. Ona siparişlerini teslim edece» şim gün dükkân kapadı, eşyaların dairelerini dolaşır. O dalre- lerde emri alan tezgâhterlar eşyaları toplayıp müşterinin ayağına getirir. AKŞAM Şahinşah Reza Pehlevi Hz. İranın aziz bir gününün yıldönümü Her milletin şerefli ve mesud gün- İleri vardır. Fakat bazıları, bütün mille- İtin kalbinde derin, temiz, sef, muhab- ibet hisleri uyandırdıkları için diğerle- irinden daha ziyade aziz olurlar. İşte, İlran milleti için Şahinşah Reza Pehlevi (Hazretlerinin tevellüt tarihinin yıldö- nüm böyle bir gündür. İrana, yirmi beş asırlık haşmetli ta- rihine lâyık bir hayat yaşatacak olan | şahsiyet Savad-Kuh'da 15 mart 1878 tarihinde dünyaya geliyor. On dokuzuncu asrın ortalarına doğ- Tu İranı gezen ve tarihini derin vu- kufiyle tedkik eden Kont Gobineau, İranı çoşkun denizler ortasında bir ka- yaya benzetiyor. Hırçın dalgalar onu daima hırpalıyor, fakat hiç bir zaman yenemiyor!, Sosiyolog, İranın o hazin devrinde O milletten o topraktan bir gün İranm kurtarıcısı anlamıştı. İş- te o pek aziz günü İran milleti aşk ile | kutluyor. Bu yüksek şahsın destanını herkes biliyor. Bir milletin hayatında pek kısa bir zaman olan 12 sene zarfında bildi- ğimiz derin ve büyük eserini vücuda getiriyor. , Mer'i adetlere hiç bağlanmıyarak, en! mühim inkılâbı başarıyor: Memlekete yeniden hayat veriyor. Metanetle dev- eti yeniden bina etmeğe koyuluyor. Bütün milletin enerjisini yüksek şah- #iyeti etrafına topluyor, vatan sevgisi- ni diriltiyor, çalışmak aşkmı herkese aşılıyor. Şahsi ve büyük dostu Atatürk ile bir.” Ht iki dest. ve komşu yniieti biribiri- | ne sıkı bağlarla bağlıyor. Askeri, Mx umumcu zihniyet kuvvetlenecektir. 'Tabil bu zihniyetin köklenmesinde kültürel yükselme en mühim âmlldir, Kültür işleri sağlam temeller üzerine kuruluyor, bilhassa son sene zartmda Şahinşah Hazretleri şehson mütsaddit muallim mektepleri küşad etmişlerdir. Memleketin her tarafında halk mek- tepleri açılıyor. Geçen sene ikmal edi- len üniversite randeman vermeğe baş- Tadı. Ekonomik sahaya gelince, İranın şark ve şimali şarkisinin petrol imti- yazının bir İran - Amerika şirketine ve- rilmesi memleket için pek mühim bir servet ve iş memba olacak. Şimendifer inşası süratle ilerliyor. “Hazer denizini Tahran'a bağlıyan hat 'Elboruz dağlarını aşarak 'Tahrana vaâr- dı ve resmi küşadi merasimle yapıldı. İran körfezinden ilerliyen hat 'Tahra- na yaklaşıyor. Yirmi bin kilometrelik geniş şoseler bütün şehirleri birleştiri- yor. ve böylece eski zamanlarda muaz- zam yollarile Uzak Şarkı Garbe bağlı- yan ve sonraları bakımsızlık yüzünden dünyanın büyük yolları haricinde bir kenarda kalmış olan İran bugün gene eski'mevkiini moderne bir şekilde ka- zanıyor. ve bütün ailesi efradına millet çözül- mez bağlarla bağlanıyor. O, milletin kuvvetinin canlı bir sem- bolüdür. Bütün İrenlilarn kalbi onun kalbi ile çarpıyor. Kederleri onun ke- deri, neşeleri onun neşesidir. Onda bü- tün bir milletin ruhu yaşıyor. Milletin serveti, çerefi, gururu, ümidi odur. ler. Bu kisa müddet zarfında da müş- Bu aziz günde bütün milletin kalbin-! teriye çay veya limonata ikram edi- den pederlerine aşk hisleri, onu mesut ir... ” A Taheri yok mu ne yapsın?. Manisada bir futbolu maçi — Mallar elinde ya, neden kaybef- | | Manlıc (Akşam) — Salihli le Se- tim diyorsun?, karya klüpleri karşılaştı, — Mallar elimde kaldi amma kaç par me Va m ra eder... O kötü, çürük malları artık Salihli bire karşı ikl sayı İle Sakaryaya kimseye süremem., galip geldi, Tıbbiyenin 110 uncu yıldönümü bü ük merasimle kutlandı Doktor Mazhar Uzman bu münasebetle çok güzel bir nutuk söyledi Eski irfan ocağımız Tıbbiye mekte- binin yüz onuncu yaşıdün büyük merasimle kutlamnıştır. Merasime saat tam 14 de İstiklâl mar- şile başlanmıştır. Üniversite konferans Salonu memleketin en büyük, en meş- hur doktorları, tabbiyeliler ile kapıla rna kadar dolmuştu. 'Tıbbiyenin en eski mezunlarından olan doktor Besim Ömer Akalın kapı” dan girince büyük bir alkışlar koptu. Bir çok doktorlar: — Hocam. ver elini.. diye ak öaçlı &ski tabbiyelinin elini öpüyorlardı. Beyaz saçlı generalın heyecandan gözleri dolu dolu olmuştu. İlk olarak kürsüye gelen tıp faktilte si dekanı profesör Nureddin Ali kısa leri anlatan güzel bir nutuk söyledi, dedi ki: — Hekimlik vazifesi yalnız ve sade- ce hastaya ilâç vermek, hastanın ıztı- rabını dindirmek, hastalığı iyi etmek- ten ibaret değildir. Hekimin vazifesi çok büyüktür. Doktor halkın yalnız hastalık zamanında değli iyilik ve sağ ık zamanında onun en iyi müşaviri, ona en yerinde bilğileri öğreten hoca- sıdır, Cumhuriyet doktaru her gittiği yer- de konferanslarla, sözlerile halkı irşad etmelidir. Hekim o derece büyük bir kuvvettir ki bir çok müstemlekeci dev. letler gözleri olan memleketlere mis- yeli A NN derirler. Netekim bizim santa Osmanlı imparatorluğu (Ozamanında İnş aat malzemesi Ga çok yükseldi Şimdi bir bina, geçen senelere nisbetle yüzde 20 fazlaya mal oluyor Son günlerde inşaat malzemesi flat- leri çok yükselmiştir. Bilhassa inşaat ta kullanılan demir potreller ve diğer madeni malzeme fiatleri yüzde seksen nisbetinde artmış bulunuyor. Bundan bir ay evveline kadar tortu "75 liraya alınan demir malzeme buğün 125 liraya kadar fırlamıştır. Fiatler bir gün içinde birkaç defa yükselmektedir. Levha bakır fintleri de artmıştır. Ba- kırın tonu 75 İnghtiz lirası iken şimdi 115 Wira olmuştur. Çivi #latleri de yük- selmektedir. Alâkadarlar madeni İnşaat malzeme! si fiatlerinin artmasına sebep olarak dünya demir stoklarının geniş mikyas- ta silâh imaline sarfedilmesini ve bu yüzden birçok memleketlerin demir si- parişlerini kabul etmemesini göster rnektedirler. Bundan başka zöten yüksek olan demir flatleri bizde piyasanın kontrol edilmemesi yüzünden tüccar tarafın- dan da bir miktar artırılmaktadır. Diğer taraftan en mühim inşaat malzemesi olan Kereste flatleri de yük- gekliğini muhafaza etmektedir. Kendisile görüştüğümüz tanınmış bir mimar inşaat malzemesi flatlerinin arte| ması münasebetile şunları söylemek- tedir: — Bugün bir binanın umumi maji- yeti geçen senelere nazaran yüzde 20 fazlalaşmış bulunuyor. İnşaatta kullanılan bütün malzeme fiatleri çok yükselmiştir. Bilhassa bir demir buhranı vardır. Onun için inşaat. bugünlerde azalmıştır. Hattâ hususi inşaat hemen hemen yok denecek kar dar azdır. Artık ev yapmak kârlı bir iş olmaktarı çıkmıştır. Ev yaptıran genişletilip ibka edileceğine dair beledi. yeye kanaat gelirse o zaman bina inşa, ve tmirine müsaade edilebilecektir. Cihangirde yapılacak binaların iki tarafında üçer metre boşluk bırakılma» sı muvafık görüldüğünü yazmıştık. Bu karar anfi şeklinde olan diğer bazı “semtlerde de tatbik edilecektir. Deniz- den bakınca bu binalar çok güzel görü- necektir. İleride Cihangirde bir park da tesis edilecektir. Erzincan belediyesinin yeni şehir plâ- nı yapılıncaya kadar inşaatı yasak et- tiğİ hakkındaki haber üzerine İstanbul- da tahkikat yaptık. Şehrimizde böyle bir şeyi düşünülmediğini öğrendik. B. Mussolini Trablusta (Baş tarafı Linci sahifede) kadar inşa edilen sahil yolunun Tunus ve Mısır aleyhinde stratejik maksatlar istihdaf ettiği fikrini reddetmektedir. Roma 11 — İtalyan gazeteleri, B. Mussolininin Trablus seyahati ve İtak yan filosunun Trablus sahillerinde yar pacağı manevralar münasebetile 60 nebi gazetelerinde çıkan makslelere yapmuştar. Binnenaleyh İtalyanın Trablus sahil- lerinde Tobruk limanı esas olmak üze re manevralar yapması hiç bir zaman İngiltere aleyhinde bir hareket sayıla- maz. İngiltere ile bir anlaşma yapmak-" la İtalya Akdenizde manevralar yâp- mıyacağını teahhüd etmiş değildir; ik b i X , Aİ m rağ a b ei di AY m Ager ia seen deliği