15 Mart 1937 AEŞAMDAN AKŞAMA. ——— —— Gene dil bahsi Dil bahsi, sinirlerimizi zaman ze İ man bozan bir hastalık gibi, şu veya bu vesile ile gene ortaya çıktı. «İçi | mizde yaşayanlar neden bizim dili- mizi konuşmasınlar?» suali tekrar or- taya atıldı. «Vatandaş, türkçe konuş!» hitabı, oldukça eski bir atasözü hâlini aldı. Meseleyi soğuk (kanlılıkla düşün- mek, memlekete hiç faydası olmayan | propagandalara yol açan bu şikâyet | ler yerine, derde çare olacak tedbirler | bulmak lâzımdır. «Türkçe konuş'» demekle, hattâ bu ricayı, bu emri, her gün, her daki- ka tekrar etmekle, bir kısım vatan- daşların hemen bülbül gibi, güzel di- | limizi tekellüme başlıyacaklarını san- | mak safdillik olur. Türkçe bilmiyen- leri, kırkından sonra yeni bir dil öğ- | Tenmeye mecbur ederek, türkçe ko | nuşmaya sevketmek imkânsızdır. Bu | gibilere tahammül etmekten, bu nes | lin ortadan kalkmasını bekismekten | başka çare yoktur. Türkçe bilmiyen o ecnebileri de - memleketimizde oturuyorlar diye - | mutlaka (dilimizi konuşmaya icbar | etmeye asla hakkımız yoktur. Dünya- nın her medeni memleketinde ya- bancı dille konuşan insanlara rasla- nır ve hiç kimse sesini çıkarmaz. Bizim sinirimize dokunanlar, olsa olsa, Türk vatandaşı olan ekalliyet- lerdir. Dikkat!... Bunları türkçe konuşmaya sevk- etmek için iki çare var: Ya rica, ya icbar... Bunların ikisi de imkânsızdır, Yahudice, rumca, ermenice, İran sızca konuşmaya alışmış, türkçeyi biraz bilse bile, lisan denilen bu güç vasıta İle ülfet peyda etmemiş insan- Jara rica hattâ tehdid ile türkçe ko- nuşturmak mümkün değildir. Kanuni icbara gelince, ekalliyetler hukukunu unutmamak lâzımdır. Bil- hassa şunu asla unutmamak gerektir | ki memleketimizde türkçe konuşma- yan pek mahdut ekalliyetler olduğu | gihi başka memleketlerde, sırf türkçe konuşan gayet kesif ve kalabalık, milyonlarca Türk ekalliyeti var. Biz burada, bir kaç bin kişiyi kanunla, yorla türkçe konuşturmak istersek, | öte tarafta türkleri türkçe; konuş- maktan menederlerse memnun mu oluruz? Bunun bizce hayati bir ehemmiye- ti yoktur. En basit çaresi, Türk kül türünü © yükseltmek, mektepleri ço- Kaltmak, - türkçeyi, bu memlekette yaşatmak isteyenler için bilinmesi za- ruri dil haline getirmektir. Bilhassa, türkçeyi, bu son hamlelerle tam ve değişmez, hududu malüm ve muay- yen ilmi bir dil haline çabuk getir mektir. Bu, zaman ve çalışma mese lesidir. Sinirlenmiyelim, ogayretimizi arttıralım. Akşamcı mlm Köprü önünde iki motör çarpıştı, biri parçalandı Dün Galata köprüsüönünde bir de- niz kazası olmuştur: Köprü altından Halice girmek istiyen 184 numaralı mo- tör, 811 numaralı balık yüklü bir mo- törle çarpışmıştır. Neticede balık yüklü motör parça- Yanmış ve motörde bulunan Yorgi de- nize düşmüştür. | Ağaçların erken çiçek açması don veya | | sair herhangi bir tehlike karşısında | | Nisanda da yağmur yağarsa bu sene İ mahsul geçen senelerden iyi olacaktır. Hıfzıssıhha umum müdürü Yorgi kurtarılmıştır. Bu sene meyva | diğer senelerden evvel yetişecek | | Bu sene ilkbahar erken geldi, bir ay- * danberi havalar çok güzel gidiyor. He- | men bütün ağaçlar» çiçek açmıştır. | i meyva mahsulüne zarar verebilir. Ni- | tekim geçen sene böyle olmuş, erken çiçek açan ağaçlar mart iptidalarında don baş göstermesi üzerine meyva ve- rememişti. Yaptığımız tahkikata göre bu sene böyle bir tehlike yoktur. Çünkü bir ay mütemadiyen havaların güzel gitmesi yüzünden ağaçlar erkenden çiçek aç- mış, bu çiçekler neşvünema bulmuş- tur. Bu sene mevsim meyvaları daha erken yetişecektir. Ekim vaziyeti de iyidir. Kânunusa- nide Anadolunun hernen her tarafına bol kar yağmış, toprak suya kanmıştır.. Mimari şubesi idare heyeti Güzel sanatlar birliği mimari şube- si yeni idare heyeti intihabı yapılmış, reisliğe mimar B. Arif Hikmet, ikinci reisliğe B. Faruk, umumi kâtipliğe mi- mar B, Zeki Sayar, âzalıklara da B. Adaman, B. Seyfi, B. Sezal ve B. Ad- nan seçilmişlerdir. Türk mimari cemiyetinin umumi kongresi 27 marttâ Ankarada toplana- caktır. Şehrin çöpleri bu meseleyi de tedkik etti Sıhhiye vekâleti hıfzıssıhha umum müdürü B, Asım şehrimizin sıhhi işle- Tİ hakkında tedkikatta bulunduktan sonra Ankaraya gitmiştir. Hıfzıssıhha umum müdür, şehrimiz» de meşgul olduğu mühim şehir işle- ri arasında bilhassa şehrin temizliği ve toplanan çöplerin ne suretle imha edileceği vardır. Haber aldığımıza göre hıfzıssıhha umum müdürü, buradaki tedkikleri- nin neticesine dair vekâlete bir rapor verecektir. - İstanbul ithalât gümrük müdürünün tedkikleri İstanbul ithalât gümrüğü müdürü B. Cevadla baş müdür muavini B. Medhi ay sonuna kadar Avrupadaki tedkiklerini bitirerek şehrimize döne- ceklerdir. Müdürler Avrupada gümrük işle- rinden başka liman ve yolcu salonlar rım da gözden geçirmektedirler. Bu münasebetle Galata yolcu salonunün projesi hazılanırken müdürlerin fikir- lerinden de istifade edilecektir. Liman umum müdürlüğü heyeti Jenniyesi jüri heyetinin seçtiği üç ma- ket üzerinde çalışmalara başlamıştır. Salonun projesi bu müketlere göre yapılacaktır. ŞEHİR HABERLERİ Bahar erken geldi Bir çocuk #ram- vaya atlamak isterken düştü | Arkadaki araba iki ba- | cağinı kesti çocok öldü Dün Şehzadebaşında bir çocuğun ölümile neticdlenen feci bir tramvay kazası olmuştur: Edirnekapıda oturan 11 yaşında Hasan isminde bir çocuk Şehzadebaşında vatman Kâmilin idare etliği tramvay arabasına atlamak is- temiştir. Lâkin muvazenesini kaybe, den çocuk yere düşmüştür. Haşan tramvay arabasının arkasın- daki remorkun altına yuvarlanmış ve iki bacağı tekerlekler altında kalarak kesilmiştir. Zavallı çocuk yarı ölü bir halde Cer- rahpaşa hastanesine götürülmüş ame- liyat yapılmıştır, lâkin Hasan ameli- yaltan biraz sonra vefat etmiştir. Kaza hakkında tahkikat devam et- mektedir. Bir çocuk frenden düştü Vagonun altına gitti, bir bacağı kesildi Karagümrükte oturan 14 yaşında Hüsameddin isminde bir genç dün Ye- şilköyden trene binmiştir. Lâkin tren çok dolu olduğu için Hüsameddin an- cak basamaklarda yer bulabilmiştir. Tren Yenikapıya gelince Hüsamed- din asıldığı basamakta muvazenesini kaybederek yere düşmüştür. Zavallı genç trenin altına girmiş ve sağ baca- ğı tekerleklerin altında kalmıştır. Hüsameddinin sağ bacağı diz kapa- gından itibaren kesilmiştir. Kendisi a- gır yaralı olduğu halde hastaneye kal- dırılmıştır, Tramvay otomobille çarpıştı çalışan 44 numaralı tramvay arabasile 139 numaralı oto- mobil Rıhtım caddesi üzerinde çar- pışmışlar, tramvayın camları kırık mış ve yolculardan 15 yaşında Apos- tol da başından yaralanmıştır. Vat man ve şoför yakalanmış, Apostol te- davi altına alınmıştır. Beşiktaş Halkevinde seçim Beşiktaş Halkevinde vazife müddet- leri sona eren gösterit şubesi komite seçlmi 15 mart 937 pazartesi günü sa- &t 19 da dil, tarih, edebiyat, spor, s0s- yal yardım”şubeleri komite seçimleri 16 mart salı günü saat 18 de, Ar, Kitap- saray Halk dershaneleri, müze ve seh- gi şubeleri komite seçimleri de 18 mart perşembe günü saat 17,30 da yapılacak-! tır. Ankarada inhisar merurlarına mahsus evler İnhisarlar vekâleti Arkarada 300 dairelik memur evleri yaptırmaya ka- rar vermiştir. Mimarlarımız bu münasebetle in- hisarlar vekâletine müracaat ede- rek bu evlerin inşa projesi için Türk mimarları arasında bir müsabaka açıl- masını istemişlerdir. Mimarlar vekâ- leften gelecek cevabı beklemektedir- Dilenciler Belediye e esaslı bir mücadeleye başlamak istiyor İstanbulda dilencilere karşı bir müs cadele açılmıştır. Belediyenin dilenci- likle yaptığı mücadelenin şekli şudur: Dilenir vaziyelle bulunan kimseler ya- kalanarak Düşkünlerevine (Darülüce- ze)ye gönderiliyorlar. Hakikaten çalı- şamıyacak derecede hasta ve malül olanlar burada kalıyorlar, sağlamlar dilencilik suçundan mahkemeye veri- liyorlar, Mahkeme bunları yol inşaatında ça- lışmağa mahküm ediyor. Yol inşaat müddeti bittikten sonra gene dilenci- lik edenler tekrar mahkemeye verili- yorlar. Mahkeme bu sefer bu gibilerin memleketlerine sevkedilmeleri için ka- rar veriyor. Belediye dilencilikle mücadele için en iyi usul bu olduğuna kanidir, Dahi- liye vekâleti Anadoludan İstanbula a06- ze gönderilmemesini vilâyetlere bildir- mişti. Belediye, Anadoludan gelen İş- sizlerin arkası kesilirse, İstanbulda ©- saslr bir mücadeleye girişileceğinden, dilenceiliğin kısa bir zaman zarfında önünü alacağını ummaktadır. Merdivenden yuvarlandı Taksmide İcadiye sokağında otu- ran madam Eliz, merdivenden inmek- te iken ayağı kaymış ve müteaddid yer- lerinden tehlikeli surette yaralanmış- tır. Madam Eliz hastaneye kaldırıi- mıştır. Kadıköyün suyu Yeni tesisat ile suyun mikdarı da artacak Nafıa vekâleği Yapılan tebligat üzerine Kadıköy su şirketinin, halka temiz su vermek maksadile, su ladığını yazmıştık. Kadıköy su şirketi, bu tesisatı altı ay içinde tamamlamağa mecburdur. Bir aydan beri bendlerde toprak tesviyesi işi yapılmaktadır. Birkaç güne kadar toprak tesviyesi neticelenecek ve asıl inşaata bundan sonra başlanacaktır. Yapılacak tesisat ile suyun miktarı da artacaktır. Şark demiryolları heyeti umumiyesi Şark demiryolları kumpanyasının hükümetçe satın alınmasını tasvip için geçen ay şirket heyeti umumiye- si toplanacaktı. Hissedarlardan yüz: de yetmiş beş hisse senedi toplanama- dığı için”geçen ay yapılamıyan bu toplantı, önünmüzdeki cuma günü Sir. keci, istasyon binasında yapılacaktır. Pariste bulunan şirketin meclisi idare âzaları hı eyeti umumiye toplan- tası münasebetile önümüzdeki per- şembe günü şehrimize geleceklerdir. Toplantıda şirketin satın alınması ka- rarı tasdik edilecektir. im bendlerinde yeni tesisat yapmağa ani Sahife 3. İSTANBUL HAYATI: Erbabı bilir bayımı!. Sokaklarda halkın izâç edilmemesi için kanun dilenciliği yasak ediyor. Belediye hakikaten o muhtaç olanlar için (Düşkünlerevi) açtı, Fakat izâç etmekte dilencilerden geri kalmıyan bazı insanlar vardır. Geçen gün biraz dinlenmek için bir kıraathaneye girdim. eye dalmışım. Bir aralık tepeme biri di- kildi. Parmağile bana kendi ayakları- mı gösteriyor ve mütemadiyen söyle» niyor: «— Boyayalım bayım. Haniya boy» yalımm. istemediğimi söylüyorum. Fakat karşımzdakine meram anlatmak ne mümkün!. Hâlâ ısrar ediyor; «— Bayım, ayna gibi yapmazsam para verme. Bir defa boyayım da bak. Ve cevabımı beklemeden boya san- dığını pat diye ayaklarımın üstüne bırakarak tozlu, pis bir bezi suratıma doğru silkeledi. Ayağımı zorla sandı- Zin üstüne yerleştirdi. Eide o kadar çabuk ki. Ben ayağımı çekmek ister. ken o boyayı bulaştırdı. İtiraza mey- dan vermeden işini bitirdi ve çeyreği aldı. Fakat o kalkar kalkmaz arka- dan bir tane daha dikilmez mi!. para yabancıya gitmesin.. haberim yokmuş. bunlara cevap ye tiştirmeğe çalışırken | koltuklarında def, kırık keman ve udlarla başka bir grup kıraatheneye girdi. Şapkalarını, çalgı kılıflarını masamın üstüne di zerk yanıma oturdular. Kısa bir akord faslından sonra zırıltı başladı. Kemanın iç gıcıklayıcı ocizırtısı uda bastırmaya çalışıyor. Şarkıcı kadın boğuk sesini çıkarabilmek için ken- dini sıktıkça defi yumruklıyor. Ala- franga, alaturka makamlar birbirine cebinden çıkardığı on kuruşu defin içine koyarak burnuma doğru uzat- tı. — Erbabı bilir bayım.. On Kuruşu bana veriyor sanmayın ha... Böylelikle tarifeyi gösteriyor. Yani daha az para verirsem pek ayıp mi buna ne bu- C.R. — Artık camdan ev, apartıman da yapılıyormuş bay Amca!... Bunun içtimai, iktisadi ve sıhhi bir çok fay- dası olsa gereki... .. Meselâ sosyetelerde (Canım!) di. İ .« Ayın son gecelerinde uykusu ka- ye sevişen birçok çiftler evlerine girin- | © (Canın çıksın!) diyemiyecekleri,.. | biletekler!... çan züğürtler rahat rahat yıldız saya- | o... Dar ve karanlık sokaklarda otur- mak felâketine uğrıyanlara gün doğa- cak!... Sözün kısası bu cam binalar ge- çimsizlerle züğürtler ve sıskalar için biçilmiş kaftan!... B. 4 Yaliis geninde kğ verişli değil!..., B.A, — Malâm a «Sırça köşkte öle ran komşusuna taş atamaz!»