e. li la) v> Güneş, Beşik aşı yine yen » Güneşin ecnebilerle yaptığı karşılaş- ! malarda merkez muhacim oynadığını ve süratinden istifade edildiğini gör- dük. İŞ, HÜCUM HATTINDA Ne olursa olsun Güneş - Beşiktaş #i- nal maçı neticesinin, böyle yeni bir şe- kilde çıkması lâzım gelen Güneş hü- cum hattının göstereceği kabiliyete bağlı olduğunu zannediyoruz. Çünkü son maçlarda gördüğümüz üzere, Gü- neş müdafaasının karşı takım muht- cimlerine kolay kolay gol fırsatları rr miyecek kadar kuvvetli olduğu artık inkâr edilmez bir hakikattir. Bu mü- tadır. Kalecinin müdafileri, müdeafile- rin kaleci ve muavinleri, muavinlerin müğafileri tamamladıkları, kısacası Gür neş müdafaa oyuncularının biribirini kaktır. Fakat nihayet bir müdafaa ne kadar iyi oynarsa oynasın icabında 0- na nefes aldırtacak, onun manevi kur. vetini arttıracak olan hücum hatfıdr. Hücum hattı topu ayağında ne kadar fazla tutar vene kadar çabuk ve fala gol çıkarırsa müdüfan da o nisbetle rahat oynar. Yukarıda yazdığımız gibi eğer Güneşin yeni şekildeki hücum hattı müdafnasına bu rahatlığı ten.n edebilirse, zannediyoruz ki, ilg maçın- da olduğu gibi Beşiktaş gene müşkül bir mevkie düşer. BEŞİKTAŞ AYNİ DEĞİLDİR Fakat, şurasını da kaydetmek lam dır ki, Beşiktaş takımı, Güneşle lig ma çanı oynadığı şekilde değildir. Ozaman danberi bu takıma Enverle Ridvanın girdiğini görüyoruz. Buna mukabil 'Nazımla Sulhinin takıma girmedikle- rine şahid oluyoruz. Bize kalırsa, hil- hassa sert oynamakla takımına zararlı olan Sulhinin yerini Ridvan fazlas'In doldurur, fakat Nazımın takıma girme mesi mühim bir eksikliktir. Nazım cüs- geli, daha doğrusu atlet bir futbolcü ol- mamakla beraber arkadaşları arasında top kontrolunda ve ani hücumlürında . ki isabetle göze çarpmaktadır. Şu halde Beşiktaşın da hücum hatt. nl nasıl teşkil edeceği maçın neticesi üzerine az çok müessir olabilecek bir meseledir, Sonra Hakkının merkez muavini mi, sağ Iç mi oynatılacağı keyfiyeti, ayni derecede mühimdir. Hakkı içe geçiril- diği takdirde ya Nazımı ve yahud da Ridvanı takım dışında bırakmak lâzım gelecektir. MAÇIN DÜĞÜM NOKTASI Görülüyor ki, Güneş - Beşiktaş ma- çının düğüm, daha doğrusu çözüm noktası iki tarafın ne şekilde çıkacak- ları pek kestirilemiyen hücum hatla- rındadır. Çünkü iki takımın da müda- İaaları hemen hemen bellidir ve bun- larda bir değişiklik akla gelmez. Mehmed Ali - Hüsnü, Faruk - Feyzi, Hakkı (veya Enver), Fuad şekli Beşik» taş için ne kadar belli ise Cihad (veya Sefa) - Faruk, Reşad, Danış, Riza, İb- rahim şekli de Güneş müdafaasının bir klişesi haline girmiş bulunmakta- dır. Böyle olmasına mukabil hücum hat- larınm mübhem ve gayri muayyen $8- killerde kalması, büyük takımların bi- ribirine karşı daha fazla gol çıkarabile- cek bir şekli bulmağa çalışmalarından ve bu şekli henüz bulamamış olmalarını dan ileri gelmektedir. MAÇIN HAKEMİ Bu maçın hakemi Fenerbahçe an- trenörü bay Etlott'dur, İngiliz antre- nörünün hakemliğini görmediğimiz İçin maçı nasıl idare edeceğini bilmi- yoruz. Fakat futbol öğreten bir mu- allim olduğuna göre futbolün bütün inceliklerini biğtiğine ve bilhassa bita- raf olduğuna şüphe etmiyoruz. Bunun da her İngiliz gib futbolde sertliğe ce- vaz vermekle beraber bu sertliğin kasdi hatalar şeklinde yapılmasına müsaa- Bayramda başlıyan «dostluk turnu- asıının Güneş - Beşiktaş arasındaki nal maçı bu pazar saat 15 de Taksim stadında yapılacaklar. Fenerbahçe ile Galatasaray lasfiye- ye uğradıktan sonra büyük bir ehem- miyet kazanan bu maç acaba hangi ta- raf lehine neticelenecek? Bundan bir müddet evvel lig maçlarında Beşiktaşı 2-1 yenmiş olan Güneş bu sefer de gar Hip gelebilecek mi? Bu hususta az çok bir fikir yürütebilmek için her iki ta- kım kadrosunu ve bu kadrodaki ele- manları gözden geçirmek lâzımdır. GÜNEŞTE BİR EKSİKLİK Pariste tahsilde iken tatil devresini İstanbülde geçirdiği sırada birkaç ay takımda yer alan Güneş merkez mu- hü Rasih Parise avdet etmiş bu- lunmakladır. Rasih, son oyunlarında pek parlak öyunlar gösterememekle beraber kabul etmek lâzımdır ki, Gü- neş hücum hattı için hatırı sayılır bir kuvvetti. Onun takıma dahil bulun- duğu sırada Güneşin yaptığı göllerden büyük bir kısmında Rasihin hissesi vardı. Rasihin gitmesile Güneş hücum hattı zayıflamış sayılabilir mi? İşte asıl mesele burada, Biz öyle zannediyoruz ki, her takı- ma karşı başka bir şekil ve başka bir taktik düşünmeği prensip yapmış olan Güneşin futbol idarecileri, her hal- de böyle mühim bir maçta Rasihin ek- sikliğini hissettirmiyecek bir tedbir, daha doğrusu bir merkez muhacim bul. muşlardır. Yoksa Rasihe «Parise bir hafta sönra gidiver» diyebilirlerdi!. Bu merkez muhacim kim olabilir? Fenerbahçe - Güneş maçında ikinci bir merkez muavin gibi Oynadığını gör. düğümüz Rebii mi, takımda yeni bir eleman olarak gene Fenerbahçe maçın- da sağ açıkta gördüğümüz Refu mi, sağda olduğu kadar solda da oynıyan Melih ml, yoksa kâh müavin ve kâh muhacim oynatılan İsmail mi? Bize kalırsa Rasihin bıraktığı yeri işgale en kuvvetli namzed Melih olabilir. Çün- eyenebilecek mi? Bu, yeni bir şekilde çıkması lâzımgelen hücum hattının göstereceği kabiliyete bağlıdır TAKIMLARIN MÜKÂFATLARI Bu maçın galibine dostluk tumuası şampiyonluğunun bir hatırası olmak Üzere Bitok tarafından büyük bir ku- pa verileceği gibi mağlübile Fenerbah- çe ve Galatasaray takımlarına da gene Bitok tarafından hatıra olarak dahs küçük ve ayni boyda birer kupa hedi- ye edilecektir. Diğer taraftan memnuniyetle öğren- diğimize göre Güneş ve Beşiktaş klüp- leri, cidden dostane olmasını temenni ettiğimiz bu amikal maçın birer hatı- Tası olmak üzere aralarında klüpleri- nin bayraklarını değiştirmeğe “karar vermiş bulunmaktadırlar. PERA - ŞİŞLİ MAÇI Federe klüplerimizin Fenerbahçe - Galatasaray, Fenerbahçe - Güneş, Fe- nerbahçe - Beşiktaş, Galatasaray - Beşiktaş, Galatasary - Güneş, Güneş - Beşikiş maçları futbol mreaklılarımız- ca nasıl büyük bir alâka ve ehemmiyci- le karşılanırsa, karşı tarafın federe ol- mıyan klüplerinden Pera İlo Şişlinin yaptığı, maçlarda bunlara benzer bir alâka ile karşılanır. Öterenberi biribirinin rakibi ola. ve biribirini yenmek için iddialı maçlar yapan Pera ile Şişli, her maçlarında birçok taraftar toplarlar ve bunların teşvik avazeleri arasında ya üst üste berabere kalırlar, yahud da ancak bir sayı farkla biribirlerine galebe çalar Jar. Bunların arasındaki galibiyet ve mağlübiyet davası da maçtan günlerce evvel başlar ve günlerce sonraya kadar devam eder. Taksim stadında karşı tarafın federe olmıyan klüpleri arasında tertip edil. miş olan lig maçlarından dördü paza. sabahı oynanacaktır, Fakat öğrendiği. mize göre Taksim stadı idaresi yuka. rıda kaydettiğimiz alâkayı göz önünde tutarak Pera - Şişli maçım, Güne; Beşiktaş maçından evvele almıştır. Şu halde Güneş - Beşiktaş maçını seyret. Kindiryanın böyle hareketi ve Sin- ger kumpanyasından alâkasını kes- mesi tabil sebepsiz değildi. Kindiryan Jorrisin Belçika pasa- portunu alarak ve kendisine Belçika- 4 bir mühendis süsü vererek Parise gidecek diye İstanbuldan çıkmıştı; Jorris te bundan sonra kendisi için ayrıca bir pasaport edinmişti. Viram. şabuh Kindiryan hakikatte İstanbul Ermeni ihtilâl icraat komitesinin mu- rahhası sıfatile Cenevreye gidecek ve orada Ermeni ibtilâlci kongresinde İstanbul komitesine gönderilen para» ların nerelere sarfedildiğini izah ey- Myecek, Abdülhamide suikast hakkın- da cereyan edecek müzakerelerde ha- ır bulunacak, komitenin son ve kat'i kararlarına göre talimat alarak İstan- muel Fayn Kindiryam bu tecrübeler. de hazır bulunmak Üzere bir kaç gün Sofyada alıkoydu. ibeler Ballefendi — Kınaşova köyü civarında yapıldı. Tecrübe esna- sında Mikailyanın yanında Kindir. yan ile Nadejda Datalyan ve Sofi Ara- şodan başka Bulgar fesad komitesi- ne mensup Dimitri Lapof, Yorganci- yet, Payçef, Boris Pavlof, Kiyen Ma- tof, Panayot ile diğer bir komiteci de hazır bulunuyorlardı, Mikafiyan ile Kindiryan bir bomba- nın tesirini anlamak isterken Kindir- yanın elindeki bomba infilâk etti. İki- si de orada öldüler, Sofyada bomba tecrübesinde ölen Mikailyan fle Kindiryanın cenaze me- Tasimi Sofyada Ermeni kilisesinde enisalsiz bir tantana ile yapıldı. Alayın başında Cenevreden mahsu- sen gelmiş olan Mikailyanın &sıl ka- rısı ile Cenevre Ermeni ihtilâlci ko- mitesinin muruhhasları bulunuyordu. Jorris dostu Kindiryandan &on habe- ri Sofyadan 18 mart 1905 tarihli bir mektup ile almıştı. İki, üç gün sona da Sofya kurbünde patlıyan bir bom- banın birisi olmasi muh- temel iki Ermeniyi öldürdüğü habe- rini duydu. Kindiryanın öldüğü Pa- risten kendisine imzasız çekilen bir telgrafla da bildirildi, Sofya civarın- da iki Ermeninin bomba yüzünden ölümü ve Sofyada yapılan cenaze me- rTasimi hakkında Bulgaristan komiser- liğinden Babıâliye 28 mart 1905 ta- rihinde şu ralümat verilmişti: (55, 56 yaşlarımda (topal) denilen ve dalma gözlük taşıyan bir Ermeni anarşisti takriben bir ay kadar evvel yanında kızları dediği iki kadın ile İstanbuldan Filibeye gelmişti; orada Bulgar ihtilâlcileri ile mülâkatlarda bulunduktan sonra Sofyaya hareket etti. Sofyada kendisine Cenevreden gelen genç bir Ermeni mülâki oldu. İkisi birlikte Sofyaya bir kaç kilo- metre mesafede (Ballefendi) köyüne yakın kırda bir yere gittiler. Dinamit. M bomba atma tecrübelerinde hazır bulunâcaklardı. o Bombalarçan birisi patladı ve bu iki adamı öldürdü. Ka- dınların nereye gittikleri anlaşılama- dı. Topal ile buluşan ve kendisini to- palın oğlu diye bildiren gencin Belçi- kada bomba yapmakla istigal eden ve yeni icad edilmiş infilâk eder bir maddenin mürettip ve âmili olan bir fabrika tarafından Bulgaristana gön- derilmiş bir mühendis olduğu söyle- niyor ise de bu adamın Ermeni ihti- lâlci Troşak komitesi şeflerinden ol duğu komiserliğe haber verilmiştir. Bu iki anarşistin martın yirmi iki- SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdaf” Telrika No. 841 Sofyada ölen iki komiteci için yapılar muhteşem cenaze merasimi - İstanbuldaki hazırlıklar . Vi huk Kindü Yolda bir bu kadar halk ta bunlara tihak eylemiştir. Cenazeler için yö” lerce çelenk takdim edilmiştir. Piyade ve atlı jandarmalar mı muhafaza için alaya refakat eyi©” mişlerdir. Sivil ve askerf iki mızıka da alaya iştirak etmiştir. İs” yenlerin meccanen binmesi için ait mış kadarda araba kiralanmış” Meydanlardaki bütün arabalar tutUf muş, minakale durmuştu. Sofyada 9 gün bir fevkalâdelik vardı. Şehir hi bir vakit bu derece tantanalı cena? alayı görmemiştir. Troşak Ermeni ihbilâlci komitesi” nin merkezi idare heyeti bu cena” merasiminde hazır bulunmak Bulgar hükümetinden müsaade #* mışlı, Komiserliğin teşebbüsü ne bu heyet Sofyada yirmi dört ten ziyade kalamadı. Bu ihlilâlciler oturdukları oteld yedi sandık iştial eder maddeler bf rTakmışlardı. Bu sandıklar daha hükü met haber alamadan Sofyadaki iht” Jâlci komite azası tarafından gece Y#” ısı kaldırılmıştır.) Bulgaristan komlserliğinin bu teb” riratında öldüklerinden bahsettiği 1 şahsın Samuel Fayn — Hiristofor Mİ kallyan le Viramşabuh Kindiryan “€ Samuel Fayne refakat edip kızla” denilenlerin de Robina Fayn — dejda Datalyan ile madam Sofi, RİP? Mari Seltz oldukları aşikârdır. İstanbul Ermeni komitesi pek Y# kından tanıdığı, en samim! düşüne?” Jerine bile vâkıf bulunduğu Ki: nin tercümel hâlini yazmasını Jorristen rica etmişti; Lipa Rips bu hususta istarda bulunmasile 705“ ris buna dair bir makale yazmış, KE” disinin ölümünden sonra neşredilme” Üzere komitenin Cenevre merkezin? göndermişti. Jorrisin komisyonda ver” diği ifadeye göre: O günlerde sulkast üzerine Osma” lı askerlerinin İstanbuldaki ecnebi” Ti katllâm edecekleri hakkındaki X*” naati kat'I idi! Kendisi de elbette Pİ arada öldürülecekti! Ancak bu ihtiyat kendisinin Ero” ni ihtilâlcilerile münasebeti bulund” gunun vakitsiz meydana ,Çil istememesinden de pek &lA ileri geznif sayılabilirdi! Komitece elim bir tesir yapmış f9” kat suikast kararının takibine göni addedilmemiş olan bu zayiat İstanbulda icrast komitesinin mr for Mikaliyana mevdu olan riy&9” Kostantin Kabulyana - Lipa Rips* geçti. ğ Kristiyanoviçin o smenici sokağı” daki apartımanında oturdukları g da Ripslere gündüzün geleni olursa da geceleri bilâkis Zi) çok olurdu. Edvar Jorris de bUrs””