$ Mart 1937 SİYASİ icmar a Habsburglar meselesi Avusturya meselesi yüzünden La- maş a binesi İtalyayı Almanyadan ayır- İla, ki sene evvel malüm Fransız - adlar e şana ve müşterek hu- Ümeğe in O ittifakı vücude ge- M vaffak olmuştu. Fakat 2ec- apar tatbiki esnasında Fransa, Mek pe (8 İtalyadan birini tercih et- ye asa Pransa son günlere kadar ördeğe, daha kendi tarafına cel- en ümddini kesmemişti. yadabung hanedanının tekrar Avustur- etik getirilmesi bu memleketin kanaatine en kuvvetli teminat olacağı Piaç gelen ve bu hanedanın v&- Bekir Püsturyanım. hududuna kadar da pr asa bu işte İtalyanın ken- Mayor Er yürüyeceğine emin bulu- higin, Avusturya başvekili Dr. Şuş- Rin Son nutkunda Habsburg haneda- Meni 4, Avusturyanın başına gel- Tün Yusturya halkının vereceği hü- leme” karara bağlı bulunduğunu söy- yandanda bir derece şüpheler Başvekilin bu sözleri Ro- ty are ederek söylemiş olması Bir rivayete göre Almanya derhal İtalya nezdinde ciddi teşebbüsatta bu- Tunmuştur. Fakat en doğrusu İtalya kendisinin gene Avusturya yüzünden Almanyadan tefrik edilmeğe çalışıldığın nı hissetmiş ve derhal Almanyanın şüp» helerini izale edecek tedbirler almış- tır. İtalya Hariciye nezareti Habsburg'- ların tekrar Avusturya tahtına getiril- mesi teşebbüsünü İtalyanın maslahata muvafık görmediğini resmen Avustur- ya hükümetine bildirmiştir. Yakın 20- manlarda Avusturya başvekili tekrar Romaya seyahat edecekti, İtalya hükü- meti bu seyahatin uzun bir zaman t6- hir edilmesini ayrıca tavsiye etmiştir. Habsburg hanedanının tekrar Avus- turya tahtına getirilmesi mevsimsiz ol duktan başka tehlikeli bir şey olacağı yolunda İtalya gazelelerinde evvelce yapılan neşriyat Giornala d'İtalia'da resmi mahiyette bulunduğu aşikâr bir makale (le teyid edildi. İtalya hükü- metfi Habsburg'lara aid dedikoduların Berlin - Roma mihverini tahrip etmek maksadile çıkarıldığını da ilân etti. Bü suretle Almanya ile İtalya arasındaki siyasi birlik bir kat daha temelleşmiş- tir. “a, inde görünmüyordu. Feyzullah Kazan MÜKÂFAT Hn Mi inde Amerikaya borcu olan borçla en yalmz Fenlandiyalılar INI ödediler, Z taya lerde Nev-Yorkta bir serseri Borg *dildi ve mahkemeye verildi. bir ipa anda avamın Fenlandiyali Kendinin, Olduğu anlaşılınca, devlet Çünki, derhal bir tahsisat bağladı. Mahkeme; Borçlarını ödemiş yn bir May Millet ferdinin aç bırakılma- Karar Yükle. GEL DE TNAN BAKALIM! May marta profesör bay Haaken iyor: ye Panak Yiyen enerjik olur. Fasul- Yelya Aasabiyeyi tanzim eder. Be- Küdinda ve erkekte kur yapmak anıp avtlırır. Lâhna da insan- Ga edermiş, de inan bakalım! MEY GİDİ DÜNYA! Van Manda, 1727 de çıkan ekti; Viki gazetesinin bir kol rr. Mnedn erden birinde de bir ilân Lu . Bu ilân bir izdivaç ilânı- zy alen Mörnon adlı bir bayan. Nin edi Bâzete ile evlenmek istediğini Yor. Bu lik izdivaç Wlânıdır. ay zetenin ertesi nüshasında da şu te İzgi yor: Dünkü nüshamızda tep, (2 ilânı vardır, bu ilânı ve o Yan Helen dün tevkif edilmiş İnş ahde altına alınmak üzere Key ANEYe gönderilmiştir. #idi dünya hey! e E Bar Amerik; vi he, alılara inanmak lâzım, Yeryüzünün en ihtiyar ağacı Aterikada.. Sekola milit parkın. N İHTİYAR AĞACI oy Ağacın boyu 81 metre 61 dir. aş kutru 24 metre 84 dür. She Kalılar bu ağacın bir kaç bin Olduğunu iddia ediyorlar. SOĞUĞA KARŞI Kışın çok mu üşürsünüz?. Vücudü- nüzü soğuğa alıştırmak ve mukave- met edebilmek çaresi çok basittir. Her gün elinizi (-- 10) derece soğuk bir suya sokunuz. Her gün eliniz iki dakika soğuk suda dursun. Üç dört hafta bu Xürü yapınız. Bütün vücu- dünüz soğuğa alışır ve mukavemeti artar, Sıcak bir odadan sokağa çıkınca ağzınızı kapayınız vo derin derin yak nız burnunuzdan nefes alınız. Soğu- ğa alışıncıya kadar konuşmayınız, ağzınızı açmayınız. ÖPÜCÜK KOLLEKSİYONU Amerikada yeni bir moda çıktı: Re- sim ve imza albümü yerine şimdi öpücük albümü yapıyorlar. Evinize sinema yıldızlarından biri misafir geliyor. Siz hemen hususi bir küğıttan yapılmış albümünüzü çıkarı- yor, boş bir sahifesini açıyor ve yıl- dıza rica ediyorsunuz: — Şuraya dudaklarınızı dokundu- runuzl Tabii dudakların boya izleri sahi- feye çıkıyor. Ondan sonra da ahbap- lar aralarında bilmece oyunu oynu- yorlar: — Bu dudak izleri kimindir biliniz bakalım., - Albümü karıştır, bakayım kendi ağzını tanıyabilecek misin?. ATEŞ BÖCEĞİ Son zamanlarda Kaliforniyada mid- ye yiyenler ölüyor. Bunun üzerine in- celemeler yapıldı ve midyelerin Pasi- fik denizini geceleri pırıl pırıl ışılde- tan ateş böceklerile beslendikleri ve bu böceklerin öldürücü bir zehir taşıdık- ları anlaşıldı. Kaliforniyalı meşhud âlim doktor Kofold şimdi bu zehire karşı bir pan- zehir arıyor. | büsü çok iyi , Salamonun duası Moni, Sür Sala- için on bin lira lâzim. Bana bu para- Ü ayş vaya git y: yönder. Sana yemin ederim, bu Bra pe, renden paranın beş bin lirasini fakir fuka- 9 yar, kes dağı 2 raya dağitacayim. Bir hastane yapa- Merin 2 kalınca, cağim, biltün hastaları orada bedava uma, bağladı, tedavi ettireceğim. On beş dane yenç iş Mağ büktü kizi evlendireceğim. Yirmi beş dane ço- taş a şöyle cuğu mektebe koyup okutturacağm, pa Amma sözüme inanmazsan, yene sen n, bilirsin, benim payim olan beş bin H- Büyük Tan- İnlerimin iyi itmesi, düzelmesi rayı yönderi... AKŞAM Ressamları himaye Demir ve çelik fabrikalarımızın 15 gün Genç ressamlar son teşeb- karşıladılar Güzel sanatlar şey $ akademisi resim « şubesine getirilen & mütehassıs Leo pold Levi ressam- lanmizın devlet tarafından hima- $ bir teklifte bu- lunmuştu. Ana hatlarını bir haf ta evvel yazdığı- mız bu teklif ma- arif vekâleti ta- Ressam Nurullah rafından esasy İ- Cemal tibarile kabul edilmiş, ressamlara 8Y- rlacak tahsisatın temini için icabe- den tetkiklere başi, 5 Sanatkârın devlet tarafından hi mayesi yolunda atılan bu ilk adım bil- hassa genç ressamlar tarafından memr- nuniyetle karşılanmıştır. En genç res- samlar zümresini teşkil dene «D> gu- rubu müessislerinden ressam Nurul lah Cemal bir muharririmize arkadaş” larınında bu teklifi çok isabetli bul duklarını temin ederek demiştir ki: — Memleketimizdeki ressamlardan çoğu, daha doğrusu hiç olmazsa bir mektepte resim muallimliği de ala- mamış olanlar devlet idarelerinde bü- rolarda, şirketlerde birer vazife alarak sanattan tamamen ayrılmak mecbu- riyetinde kalmışlar, Fransızların de- diği gibie pazar günü ressamı hali- ne gelmişlerdir. Bu ressamların s#ne- lerdenberi sergilerde görülen eserleri ya geceleri, ya pazar günleri veyahud da kaçamak suretile elde ettikleri boş zamanlarda yapılmıştır ki bu bir ama- tör işi bile değildir. «Memleketimizde resim yoktur, za” yıttır., kifayetsizdir.> diyenler sanat- kârın içinde bulunduğu bu müşkül vaziyeti takdir edemiyorlardı, Şimdi, her Üç ayda bir 180 liralık sistematik yardım geniş manada ön natkârın devlet tarafından himayesi, ona çalışmak için zaman ve fırsat ver- mesi demektir. Bizim için çok muvaf- fakiyettir Bence ressamlara yapılacak bu yar- dımın mekteplerde resim muallimliği yapan ressamlarımıza teşmil edilme- si daha münasip olur. Çünkü resim mualimliği ressamın kendi sahasına en yakın olan bir çalışma tarzdır ve kendi mesleği içinde himaye gören bir adamdır. Yalnız bunlardan ders- leri fazla olanların derslerini azalt- mak suretile çalışma imkânlarını art- tırmak lâzımdır. Devletin yapacağı bu fki yardim bilhassa mesleğinden büsbütün uzak işlerde çalışmak mec- buriyetinde olanlara edilmelidir. Ressamlara devletin yapacağı yar- dım bugünkü mıktarile tatmin edici bir rakkam olmamakla beraber sana- tın himayesine doğru atılmış ilk adım olduğu için bizi sevindiriyor. Bu işin biraz evvel neticelenerek hakikat hali- ne gelmesini bekliyoruz.» Bu mevzu etrafında müstakiller ve Türk ressamları gruplarına dahil res- samlarla da görüştük. Bumlarında hemen ekserisi ressamların himayesi için girişilen bu son hareketi çok ye- rinde bulmaktadırlar, Sokak isimleri Komisyon raporunu ancak Nisanda verebilecek fix gibi bugünkü MİLİ telâkkilerimize uymiyanlarla milli hissiyatı rencide e- denlerin kaldırılması için teşkil edilen komisyon raporunu şehir meclisinin nik) san toplantısına yetştirecektir, Komlş- yon bu isimler içinde tarihi gözüken- lerin hakikaten tariht ehemmiyeti olup olmadığını da araştırmakta ve tarih mütehassıslarina, tarih! vesikalara müracaat etmektedir. Bundan başka biribirine benziyen mil hissiyata üy- gun olmıyan sokak isimleri yerine mü- nasipleri bulunmaktadır, Tekirdağda feci bir kaza Tekirdağ (Akşam) —'Tekirdağında, taş kömürü çıkarılan ve deniz kıyısın- da bulunan kömür ocaklarından birisi yıkılmış, iki kişi toprak altında kalarak ölmüştür. Ocaklarda tahkikat yapılı- yor. sonra inşasına başlancak Ingiliz mühendisler dün Ankaraya gittiler. Grup direktörünün beyanatı Karabükte kurulacak demir ve çe- Mik fabrikalarının inşasını üzerine alan, Brassert İngiliz firmasına mensup Üç mühendisin başlarında grup direktörü bay Makenzi olduğu halde dün sabah Londradan şehrimize geldiğini yazmış tak. Mühendis B. Heekimsan, Raders ve Filmen ve grup direktörü Makenzi Sir- keci istasyonunda Sümer bank namı- na karşılanmıştır. Grup direktörü ve üç mühendis dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmişler. dir. Ankarada alâkadar makamlarla ve Sümer bank umum müdürü İle temas ederek üç gün sonra şehrimize döne- ceklerdir. Grup direktörü bay Makenzi Anka- raya hareketten evvel kendisi ile görü- şen gazetecilere şu beyanatta bulun- muştur; — Ankarada alâkadar makamlarla ve Sümer bank umum müdürü İle gö- rüştükten sonra İstanbula döneceğiz. On beş gün sonra Londradan büyük bir mühendis grupu gelecek ve Karabüke giderek kurulacak fabrikaların inşa- sına başlıyacaklardır. Karabük demir ve çelik fabrikaları dünyanın en büyük ve en modern fabrikası olacak, en son sistem makinelerle techiz edilecektir. Fabrikalara konacak makineler, İngil- terede yirmi demir ve çelik fabrikası- nın iştirakile yapılmaktadır. Bu maki- neler iki sene sonra Karabüke getirile- cek ve yerlerine konacaktır. Bu iki se- ne içinde de Karabük fabrikaları tama- B. Makenzi Sirkeci İstasyonunda Sümer Bank mümessili İle görüşüyor mile meydana getirilmiş olacaktır. Fabrikalarda 2000 amele çalışacak ve bunlar arasında kabiliyetli görülen a- melelerden bir grup staj görmek üzere İngiltere demir ve çelik fabrikalarına gönderilecektir. Bu grupun stajı iki s6 ne sürecektir. Bunlar Türkiyeye avdet ettikleri zaman ikinci bir grup Staj için İngiltereye gönderilecek, staj- dan dönen ameleler de Karabük fab- rikalarındaki ameleleri yetiştirecekler- dir. Bu suretle fabrikalardaki amele arasından birer grup iki senede bir staj görmeleri için İngiltereye gönderile- cektir.» Sürp Agopta 50613 metrelik arsa belediyeye seçiyor B, Proste bu kısma aid plânını bitirmeden evvel satış hakkında bir karar verilmiyecek Şehir meclisinin son toplantısında | belediye ile Ermeni patrikhanesi ve mü-| tevelliler arasında senelerden beri uza- yıp giden Sürp Agop davası ihtilâfı- nın sulh ile halledilmesine karar verik diğini yazmıştık. Belediye reisliği, şehir meclisinden aldığı bu salâhiyet üzerine hasımlarile bir sulhname tanzim edecektir, Şehir meclisince verilen ve Dahiliye vekâle- tince tensip edilen şekle göre mezarlık sahasının garaj ve sair binalar bulu- nan kısmı, Ermeni patrikhanesile mü- tevellilere terkedilecek, diğer kısmı da belediyeye kalacaktır. Bu süretle 56603 metre murabbaindan ibaret olan bü- tün mezarlık sahasının 5990 metre mu- rabbaı Ermeni müteveltilere, 50613 metre murabbaı da belediyeye kala- cağına göre belediye geniş bir sahaya malik olacaktır. Sulhnâme hazırlanarak her iki ta- raf arasında bugünlerde imza edilecek- | tir. Bundan sonra tapu idaresine müra- caat edilecek ve tapu idaresinden gön- derilecek heyeti fenniye sulhnamedeki esaslara göre belediyey kalacak kısım ile Ermeni patrikhanesine kalacak kış mun ifraz muamelesini yapacak ve her iki tarafın da yeni tapularını ve hari- talarını verecektir. İfraz muamelesi bu suretle ikinal edildikten sonra bele- diye, Sürp Agop mezarlığı arsasından ne süretle istifade edeceğini kararlâş- tıracaktır. Belediye, buradaki sahayı muhtelif parçalara ayırarak satmak ve bu sure Je mühim bir gelir temin etmek fikrin- dedir. Ancak İstanbulun en güzel bir semtini teşkil eden Sürp Agop saha- sında ileride yapılacak binalar husü- si bazi kayıdlara tabi olacaktır. Şehircilik mütehassisi B. Proste vak tile bu sahada Iptidal mahiyette tedki- katta bulunmuş ve bir kroki çizmişti. Mütehassıs bu defa İstanbula gelince tedkikatını tamamlıyacak ve Sürp Agop arsası ile civarının İmarına âid hazırlı- yacağı bu projeyi şehir plânına ek ola» rak tanzim edecektir. B. Prosle plânını bitirmeden Sürp Agop mezarlığı hakkında belediye hiç bir şey yapmıyacaktır. E! ve ev işleri sergisine iştirak edenlerin madalye ve diplomaları verildi Sokak isimleri içinde Hacı, Hoca, Har Ankaradaki el ve ev işleri sergisine İstanbuldan iştirak edenlerin madalye ve diplomaları dün öğleden sonra Ticaret odası meclisi salonunda merasimle terri edilmiştir. Evvelâ vali bir nutuk söylemiş ve küçük sanuyiin ehemmiyeti- ni anlatarak sanatkârlara muvaffakıyefer temenni etmiştir. Bundan sonra tev« lata başlanmıştır. Birçok sanatkârlara diploma, madelye ve para mükâfatı ve- rilmiştir. Resmimizde valinin nutkunu dinliyenler görünüyorlar.