po Yakın şarktaki hâdiseler İngiltereyi çök huylandırmaktadır. Çünkü bu hâ- diselerin sonu İngiliz cihan imparator- Juğunün can damarı olan ve Musul petrollerini Akdenize akıtan boru hat- tına dokunacağından Londrada endi- şe ediliyor. İngilterenin bu can damarı Filistin ve Maveraişeria ve Irak çöllerinden ve vahalarından geçer. 1600 mil uzunlu- Zundadır, Musulda arzın sinesinden ta-' şan bu kıymettar mayi gece gündüz boru hattı içinden akarak Akdeniz kı- yılarına kadar geliyor. Petrolun cereyan sürati saatte kırk kilometre olduğuna göre petrol, yol- Ju marşandiz trenleri süratile gel- mektedir, Hayfaya kadar gelen petrol burada İngiliz tank gemilerine yani baştanba- şa petrol doldurmağa mahsus sarniç- Yâri bulunan gemilere doldurulmakta- dır. Bütün İngiliz donanması ve mo- törlü gemilerden mürekkep olan tica- ret filosu bu petrol sayesinde işlediğin- den petrol hattı İngilterenin en na- zik damarı bulunuyor. , Son'zadularda bu boru hattı eau. telif noktalarda alev alev yanmıştır. Bu yangınlar tehlikeli olduğu kadar İngi- liz imparatorluğunun atisine taallüku itibarile manidar ve remizlidir. DÜNYANIN CANI, KANI Bugün dünyanın canı ve kanı pet- Toldur. Petrolsuz kaldığı anda seri na- kil vasıtaları ve büyük sanayi durur. Fakat petrol nerede çıkarsa orada âlev ve kan da eksik olmamaktadır, Son a e pa RE petrol yüzünden patlamıştır. Nice cinayetler ve iha- netler hep petrol için yapılmıştır, Ya- pışık bir madde olan petrol insanların gözlerini dumanlandırıyor ve ellerini sertleştiriyor. Bir asır evvel petrolun ne olduğu Av- Tupada belli değildi. 1814 senesinde İn- Bani Musul petrollarını Hayfaya nakleden boru Büyük Alman kimyageri Reichen- bac ham petroldan berizin çıkardığını iddia ettiği zaman dünya işlerine ya- bancı ve hayal âleminde gezen bir Al- man âlimi zannedilmişti. Ancak Fran- $iz âlimlerinden Selligne'in petrol üze- rindeki keşfiyatı ciddi olarak karşılan- mıştı, Bu zat 1834 ve 1848 senelerinde yap- tığı tecrübelerin neticelerini ilân etmiş» tir. Bu neticelerden ham petroldan, ten- vir petxolu, tenvir gazı, makine yağı, parafin, katran ve boyalar çıkarıldığı anlaşılmıştır. AMERİKADAKİ PETROLLAR Fakat o zâmana kadar ham petrol külliyetli miktarda istihsal edilemiyor- du. İlk defa şimali Amerika müttehid hükümetlerinde kule ve burgu ile pet- rol çıkarılmıştır. Eski maceraperestler- den miralay Drake taşlık arazide çam ağaçlarından kule ve'havuz yapmış ve burgu ile petrol çıkarmış ve muhafaza etmiştir. Da defa petrol böyle tertibat ile 1859 mesinde fışkırmıştir. Bu muvaffakı- yet şimdi bütün dünyanın kanı sayılan petrolun külliyetli miktarda istihsali- ne yol açar, Miralay Drake gayet ipti- dai vesaiti ile günde yirmi beş varil pet- rol istihsal etmiştir. ROCKEFELLER İŞE BAŞLIYOR 1860 da Con D. Rockefeller petrol is- tihsal sanayiine başladığı zaman bu sa» nayi gayet iptidai ve karışık bir safha- da bulunuyordu. Lâkin birdenbire altın madenlerine hücum edercesine bütün halk petrolun peşine düşmüş, her tarafta petrol kampları ve techizatı kurulmuştur. Bunların etrafında mantar gibi şehir- ler ve türlü türlü sefahat merkezleri peyda olmuştu, Cinayetler son derece Sıklaşmış, petrol durmaksızın etrafa ateş ve kan saçmıştar, O zaman Rockefeller 20 yaşında bir AKŞAM ngilterenin can damar Musul petrollarını Akdenize akıtan boru hattının ehemmiyeti : Milletler arasında petrol yüzünden müthiş bir rekabet ) ve De her tarafta petrol aranıyor cu tacir olarak ham petrol satın almış ve bunu tasfiye ederek satmıştır. Çok geçmeksizin Rockefeller petrol âlemi- nin kralı değil imparatoru olmuş. İn- giliz petrol kralı Deterding ile müthiş bir rekabete girişmiştir. UMUMİ HARPTE 'Maahaza petrolun'büyük istikbali henüz anlaşılmamışti. Petrol sarfeden lâmbalar birkaç milyonu ve otomobil- ler birkaç yüzü geçmiyordu. Petrolün asıl ehemmiyeti umumi harpte iyice anlaşılıhıştır. Petro, ci- | han hâkimiyeti demek olduğu o zaman belli olmuştu. 1917 de Klemansonun Amerikaya hitaben söylediği şu sözler bunu ânlatmağa kâfidir: «Bizğ petrol gönderiniz! Her ne ba- hasına olursa olsun, Çünkü her kat- re petrolun bizim için 0 kadar damla kan değeri vardır.» PETROL REKABETİ Umumi harpten sonra bütün dünya milletleri petrol için en şiddetli müca- dele ve rekabete girişmişlerdir. Her gün dünyanın her tarafında yeni yeni pet- Tol kuyuları açılıyor. Rekabet dolayı- sile bunlara karşı da başkaları açılıyor. Her yerde petrol için müthiş bir re- kabet yapılıyor. Meselâ son günlerde İranda Amerikalılar İngiliz - İran pet- rol şirketine karşı birçok petrol imti- yazlar almağa muvaffak olmuşlardır. Diğer taraftan İngiliz cihan impa- ratorluğunun mevcudiyet ve hayatiye- tini temin eden Musul petrol boru hat- larında ve civarında yükselen glevler dökülen Kanlâr İngillereyi son derecede heyecana düşürmüştür. Şimdi bütün İngiliz politikası bu can damarının ko-| runması düşüncesinin tesiri altında bulunuyor. — F. 5 AYLIK 750 » 1450 » 3 AYLIK 400 » 800 » I AYLIK 150 » - Posta ittihadına dahil olmayan «cebi memleketler:: Seneliği 0 3600, alı aylığı 1900, &ç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş Zilkade 27. — Ruzu Kasım 94 & İmsak Güney Öğle İkindi Akşam Yan KL OMAT 128 653 941-120) VAZ Va, 522 7403 12,28 1516 1736 1906 9 Şubat 1937 |, Hava tehlikesine karşı alınacak tedbirler Yangın bombalarından, tahrib bom- basından ve gazlardan korunmak için ne yapmalıdır? Müstakbel harplerde hava tehlikele- rinden korunmak için muhtelif millet- ler daha şimdiden bir takım tedbirler almıya başlamışlar, hattâ bazı milletler bunda çok ileriye gitmişlerdir. Gelecek harplerde tayyareler şehir- lere, kasabalara, fabrikalara, büyük is- tasyonlara, ekinlere, velhasıl orduya ve memlekete lâzım olan her kaynağa bomba atacaklardır. Buna karşı başka milletler gibi biz de tedbirler alıyoruz. Bu gibi ahvalde devletin, belediyelerin ve halkın ne şe- kilde hareket edeceği hakkında pek ya- kında bir kanun çıkacaktır. Fakat bu kanun çıkıncaya kadar hava tehliko- lerine karşı şimdiden hazırlanmış olan milletlerin bilgi ve tecrübelerinden is- tifade etmek mecburiyetindeyiz. EN BÜYÜK TEHLİKE Şehirler için en büyük tehlike tay- yârelerin attığı tahrip bombalarından değil, onlardan çok küçük ve gürültü- süz olan yangın bombalarmdan gelir. Bunlar1-5 kilo ağırlığındadır, durma dan yakar ve iki, üç bin derece hararet neşreder, Bu cins bombalar her tayya- re tarafından çok miktarda taşınabilir. Meselâ Viyana üzerine 30 tayyarenin tarruzunu: ve.yirmi' bin yangın bom- basının — atıldığını tasavvur - edersek bunlardan yüzde birinin hedefe isabet ettiğini kabul etsek bile 200 yangın çıkmış olduğunu düşünebiliriz. Böyle umumi yangınlara karşı en mükemmel itfaiye bile hiç bir iş göremez ve umu- mi felâket baş gösterir, Bunun İçin 23- manında tedbir almak lâzundır. YANGIN BOMBALARINDAN KORUNMA Yangın bombaları beton evlerde an- cak çatıyı deler ve çatı arasında yan- gın yapar. Geniş bir muhitte bile mev- cud şeyleri tutuşturur, «153 dakika de- yam eden tesirile en kalın hatılları bile yakar, Su ile sândürülemez, bilâkis da- ha fazla ve'patlayicı tesirleriyle şid- deti artar. Ahşap evlerde ise, bütün evi yakar, Buna karşı çare şunlardır; 1 — Beton evlerde çatı arasında yan- gına müsald hiçbir şey bulundurma- mah, her halde çatı arasında bülun- ması zaruri olan eşya muntazam ve göz önünde olacak tarzda konulmalıdır ki işlemiye ve harekete mani olmasın. 2 — Çalının ahşap kısımlarına hu- susiyle direklere yangına karşı daya- nıklı maddeler sürmeli, yahud yeni bi- nalarda çatıyı yangına karşı dayanıklı ahşaptan yaptırmalı, yahud başka tarzda beton arme çatı yapmalı. 3 —Daha ileri tedbir, çatıda kum, Kürek, kova ve su bulundurmaktır. Ya- nan bömba kunila bastırılır. Kürekle kaldırılır ve su ile de tutuşan eşya sön- dürülür, Yangın bombalarını söndürmek her- kesten beklenemiyeceği için bu gibi ah- vallere her evde küçük bir itfaiye kıtası! bulundurmak lâzımdır. Bu kıtacık ek- seriya yaşlı erkek ve kız çocuklardan mürekkep olur. Bunlar bomba düşer düşmez daha azami hararet derecesini bulmadan çalı aralığından uzaklaş- tarırlar, Yahud da üzerine kum döket- ler. Bunun için dalma soğuk kanlı ha- reket etmek lâzımdır. TAHRİP BOMBALARINA KARŞI KORUNMA “Tahrip bombalarının esas tesiri pat- lamada hüsule gelen hava tazyikinde- dir. Eni ağır bombalar birkaç yüz metre muhitinde şiddetli zelzele tesiri yapan sarsıntılar hasıl ederler, Bütün tahrip bombalarında en tehlikeli şey bu sar- sıntı ve parçalar olmakla beraber tesir sahası oldukça mahduttur. Bunlara karşı korunma tedbiri ancak nadir ah- valde ve mühim zmüessesatta ittihaz 0- lunur, 'Tahrih bombalarına karşı en emin melce, evin en alt katıdır. Bodrumlar en müsaiddir, Eğer evin bodrumu yok- sa en yakın bodruma iltica çaresi ara- nır. Mümkün değilse o zaman evin alt katına girilir. Bodrumlar tahrip bombalarına kar“ şı takviye edilmek şartile en iyi sığın- ma yeri olduğu gibi gaza karşı hazır- lanmak şartile de en iyi gaz sığınağı- dir. GAZA KARŞI KORUNMA Bunun vasıtaları maske, elbise ve gaz sığınaklarıdır. Fakat herkese bir maske ve elbise verilmesi fikri doğru değildir. Esasen derin düşünülürse böy- le bir şeyin maddeten mümkün olma» dığı neticesine varılır. Bir maske bir iş âleti gibidir. Onu ta- şıyan onun kullamlması hususunda emeli ve sıhhi cihetten tamamen yetiş« miş ve müsald halde olmalıdır. Halbu- ki hâlkın mühim bir kısmı, çocuklar, ihtiyar ve hastalar, maske kullanamaz» Tar. Bunun için kuvvetli ve tam sıhhatli olmak şarttır. Bunun için sığmaklar her nevi teh- likeye, hattâ belki maskenin kâfi gel miyeceği yeni gazlara karşı bileen emin yerlerdir. SIĞINAKLAR Umumi esaslar: Mevcud bodrumiar- dan sığınak yapıyorsak, bazı şartlara dikkat lâzımdır. Sığınağın büyüklüğü eşhasın âdedine göredir. Hariçten bir müddet yeni hava al- maktan ihtiraz icap edeceğinden, uzun ca süren bombardıman esnâsında bile sığınakta kâfi hava bulunacak genişlik lâzımdır, Her adam için 4 metre mikâbı ve çok tehlikeli yerlerde 6 metre mikâbi hava lâzımdır. Bu mikdar 4-6 saat için kâfidir, Agırlaşmış hayvanın bizce ma“ lüm püskürtme vesaitiyle tadili iyi o- lur, Eğer ahval zaruri kılıyorsa O zâ- man 4 m.$ bir hacimden daha azla ik- tifa olunabliir, Fakat hiçbir zaman, bir adam için en aşağı miktar olan 2 m. 3 dan daha aşağı hava kâfi değil- dir, Asıl sığınağın önünde ayrıca bir de gaz aralığı bulunmalıdır. Keza sığına” ğın ikinci bir mahreci daha olmalıdır ki, icabında oradan çıkılsın. Yahüd münasib bir pencere de bu işe yarıyalif lir. Bunlar da mümkün olmazsa O 3â- man duvarı kolayca delip çıkabilmek Jâzımdır. Bu maksatla içerde bazı âlet ler bulunmalıdır. (Kürek, kazma, küs; kü.) Yalnız hava tazyiki veya diğer bir se beple tavanın yıkılmasını önlemek. için sığmağın tavanını direklerle takviye etmeli, bomba parçalarının sığınaklara girmesini men için pencere önlerine çn ez yarım metre kalınlığında kum tor- baları yığmalı, zehirli gazlarm sığınağa girmemesi için de menfezleri lâstik veş ya keçe parçalarile kapatmalıdır. Kapı kenarları da bu suretle havâ girmiyecek şekilde örtülmelidir. KARŞILIKLI YARDIM ŞARTTIR Şimdiye kadar yazdığımız bütün bu tedbirler şahsi korunma çareleridir, Fakat herkesin yalnız kendi canını, kendi malını ve kendi iş vasıtalarını ko» rTuması kâfi değildir. Kendi korunma» sını temin eden her insan, derhal eni yakınının korunmasını da düşünmeğe ve ona yardıma mecburdur. Şehirli, köylü, memur, amele, tilccar herkes ay« si derecede tehlikeye maruzdur ve ber« Kes ayni dereced alâkalıdır. Etbirliğiylg çalışmalıdır ki, hayat ve maişet müh- kün olduğu kadar az tacize ve az Zas Tara uğramakla kurtulsun, Li Ev sahibi evinin başına yıkılmamasi ve yanıp mahvolmamasile ne kadar il giti ise kiracı da o derece alâkahdır. Bir şehrin yanması ve harap olması derek bütün şehir halkının derin bir felâke- te düşmesi demektir. Zayıf ve aciz var ziyete düşmemek, serveti muhafazaya çalışmayı koruma ve yurd istiklâlini muhafaza halkın vazifesidir. yi Bundan başka gaz hücumlarında devlete düşen vazifeler de vardır, t — “b