se yi RR imamı Sn MENE me” 9 Şubat 1937 j ye e rn Güneş - Beşiktaş maçlarında i göze çarpan noktalar iyi bir tesir yaptılar. Artık Güneş halk tarafından tutulan bir klüp oldu. Bu- gün iki senelik bir mazisi olmasına rağmen Fenerbahçeden Sonra en sevi- len bir klüp-olmuştur Halk-teriz”0- yun istiyor, HAKEM ÇOK MÜSAMAHAKÂRDI rinden birisi bu oldü. KLÜPÇÜLÜĞÜN BARİZ BİR SURETTE TEZAHÜRÜ Galzlasaray takımında Fenerbahçe- | den daha yeni geçen ve 0 Kiübün ye- tiştirmiş olduğu Süleyman oynatılıyor- Gu. Her nedense Fenerbahçeliler © nun Klübünü terkederek rakip bir klü- ba gitmesinden mütessir olmuş olacak Ki, oyunun bütün devamınca ona dik- k»* ettiler ve onlu oynatmamak ona bir 47 yaptırmamak için çalıştılar. Ve Fe x. “Bahçe sert bir oyun oynamadı. “akat arasıra olan sertliKlerden he- E... hepsi eski klübüne karşı oynıyan bu mevkide muvaffak olacağı muhak- kaktı. Yalnız Fenerbahçeliler tarafin dan düşünülen bir nokta vardı. O da.şu idi; Naci sağ açıkta muvaffak olur, fa- kat sağ içe getirilecek oyuncu Macinin gördüğü işi görebilir mi?, Şaban çok takımında oynamış ve muvaffak olmuş. bir oyuncudur. Fakal son dakikada Şa- ban da rahatsız olmuş ve oynayamıya» cağını bildirmişti: Bu vaziyet karşısın- da Fenerlilerin elinde'hücum hattında oynayabilecek bir oyuncu vardi. Oda birinci - Muzaifer;. Muzaffer bir iki sene var ki, da böyle bir vesile bekliyorlar, Böyle vesileler çıkmadığı için meydana çıka» miyarak sönen ne istidadlar olmuş» tur?. Düşünelim Niyazi rahatsız buluna- cak. Şaban son dakikada hastalığı do- layısile oynayamıyacağını bildirecek ve Kıymetli bir antrenörün görgüsile böyle mühim bir maçta bu çocuğun oynatıl- ması cesareti gösterilecek ve o çocuk ta o günün Kalıramanı olacak. İşte bazı sebepler böyle gençlerin meydana, çık- masına vesile olabiliyor. Bu sebepler Fenerhahçeden son zamanlarda Gala- tasaraya geçerek Fenerbahçeye karşı oynıyan Süleyman tekerrür etse de böyle istidadiar mey- dana çıksa... M. BOOTS VE HAKEMLERİMİZ Fenerbahçe - Galatasaray karşılaş- masının bize verdiği en mühim ders milli takım antrenörü M. Boots'un ha- kemliğidir. Boots otoriter bir hakem ne demek olduğu bize gösterdi. Doksan daki- kada yapılan hiç bir hata gözünden kaçmadı. Hiç bir kasdi hareket cezasız kalmadı. Onun bu idaresini gören ha kemlerimiz ümid ederiz ki, bu maçta bir ders almıştırlar. Kasdi olmıyan hareketleri ne kadar güzel görüyor, kasdi hareketlerle kasdi olmıyan Bareketleri öyle incelikle tefrik| ediyordu ki, bir hakem için de dikkat edilecek en mühim nokta budur. Bir hakem oyuncular üzerinde otori- ter olmazsa bir oyuncu hiç bir şey yap- maktan çekinmez. Salim kasdi bir hareket yaptı. Bu ha- rTeket dışarı çıkarılmasını icap ettiriyor- du. O düdüğü çalarak ona yalnız dışarı çıkmasını emretti orada öyle bir vaziyet takındı ki, onun bu hareketinden di- ğer oyuncular hiç şüphe yok ki, kork- tular. Salimin yaptığı hareketi ne ka- dar hatalı bulmuş Ki, derhal kolundan tutarak dışarı kendisi çıkardı. İşte bir terdi. Ve hakemlerimize de bir ders ver- miş oldu. FENERBAHÇE KARŞISINDA GÜNEŞ Seneler var ki, bir Fenerbahçe - Gala- -| tasaray rekabeti var. Bu rekabettir ki futbolümüzün ilerilemesinde en mühim! gayretile ortaya bir Güneş çıktı. Ve iki sene içinde çok kuvvetli bir takım oldu. muvaffak oldu. Ve bugün halkın sev- gisini kazandı. Ropüler oldu. İki senelik mazisi olan bir klâbün bu vaziyeti alması Türk sporu için büyük bir kazançtır. Bugün Fenerbahçe karşı-| sında bir Galatasaray vardı. Biz öyle zannediyoruz ki, Fenerbahçe karşısında| şimdi bir de Güneş var. Galatasarayın. yerini Güneş almıştır ve yahud: ala- caktır. İki dost klübüm'dostça karşılaş| maları Türk futbolünde bir yükselme vesilesi olacaktır, M. Kemâl, Beyoğlu Halkevinden: Bu akşam sant 20,30 da evimizin gösterit salonlarında bir toplantı yapı- Hacaktır. 1 — Konferans: İçtimai Yardım mev- zuunda (Bayan Şüküfe Nihal Başar ta - rafından, 2 — Konser: Bayan Sârime Abud; Semiha: Abud, Nermin Abud, Sa-. tiye Abud taraflarından, 3 — Bu top: lantı arzu eden yurddaşlara açıktır, SARAY ve BABIÂLINİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımalifuzdür. 'Teftika No. 829 Komite tarafından zaptiye nazırına- gönderilen bir mektupta mühim imalar vardı. Bu Pierre Çullllard 1898 de esbak | çıkarmak istediğini) sefaretlerdente- Ermeni katolik patriği Azaryan efen- | reşşuh eden haberlere istinadön mah- di tarafından Bsyoğlunda Losadoviç | mektebine öğretmen olarak getiri- miş, sonfa Galâfada Ketronâgan mek- tebinde haftada bir, iki defa müfsida- den gördükleri fenalıklardan, Abdül. hamidin - kızıl sultanım - zulümlerin- den son derecede bıkmışlardır. Bun- lardan kurtulmak ve Ermeni ülküsü- nü elde etimek için her türlü fedakâr- lığı ihtiyar etmeğe karar vermişler- dir. Ar anin ul İm Hile mak için Ermeni ihtilâletleri ile Bul gar komiteleri arasında kat'! bir ka- rar ittihazı mecburidir. Ben Bulgaristanda dört hafta bu- Tundum. Bu müddette bu ibtilâlciler- le münasebet peyda ettim. İhtilâl ha- reketlerinde methali var diye hakkın- da verilen idam hükmü Edirne vilâ- yetince icra olunan Bedros Sürmeci- yanın babasile de görüştüm. Oğlunun idamı faydasız kalmıyacağını ona te- min ve olanca kuvvetimle Ermenista- nı kurtarmağı çalışacağımı da vaadet- tim. Pek yakında fliliyata geçecek olan bu ihtilâleiler evvelâ Abdülba- midi öldürecekler, sonra her tarafta çıkaracakları iğtişaş ve ihtilâl ile Av- rupa devletlerinin fiili müdahalelerini davete çalışacaklardır. Menfaatlerinin ve tebaslarının, ha- yatlarının maruz kalacağı tehlikeler Ermeni metalibi Ishine büyük devlet- lerin müdahalesini eelbedecektir. Er- meni milletinin talihi Avrupa kabine- lerinin ellerindedir. Eğer bu kabineler caniyame bir ateletis ermeniliğin ölü- münü iltizam ederterse bu halde mah- volmadan evvel mağdur ve mazlüm Ermeniler tarafından da Avrupa hü- kümetlerinin İstanbuldaki elçilerince o kadar aziz tutulan menfaatlerinden bazılarının ihlâl edilmesinden şikâ- yete hakları olamaz!) «Alman sosyalistlerindens: Hanri Adolf imzasile de mabeyine şu ihbar- name gelmişti: (Her ne kadar Osmanlı imparatoru Abdülhamid sosyalist umdelerine kar- şı menfi hareket: etmekte ise de Al- man menfaatlerinin Kendi şahsı İle alâkası vardır. Alman sosyalistleri ise itiyad etmemiş ise do ara, sıra işittik- lerini padişahın teveccü- hünü celbe çalışırdı. O da bomba hâ- disesinden iki ay evvel nafia nazırı Zihni paşa vasıtasile (Jön-Türk komi. tesinin - Ermeni değil - pek yakında filliyata geçerek İstanbulda bir vaka LİME ae mmm amal is. EZ remane arzeylemişti, Ermeni komite- leri ile Jöh Türkler arasında Jenevde bir Kaç defa temeslar ve fikirlerin, emellerin, gayretlerin birleştirilmesi yolunda teşebbüsler vaki olmuştu. Son defa Kongre halinde bir içtima dahi yapılmıştı. Jön Türk reislerin- den Ahmad Riza bey bomba vakasın- dan İki ay evvel yapılan bu içtimadâ Ermeni komitesinin gayesi Osmanlı heyeti içttmaiyesinden ayrı bir hükü- met teşkili olduğunu, bu gayeyi elde etmek için ecnebi devletlerin fiili mü- dabalesini davet edöcek isyan ve iğti- şüşlar çıkarmak Istediğini anlayınca: — Bunun neticesi yüzde doksan dokuz vatan ve milletimin aleyhinde olur. Ben muhteris denebi devletleri- ni kendi elimiz!» Kendi evimize mu- sallat etmek istemem. Diyerek bu çetimadan ayrıldığı ” Avrupadaki hafiyeleri tarafından Ab- düllinmide Haber verilmişti. Hünkâr, Ahmed Rıza beyin bu söz- Terinden ve Marekstinden memnun kalarak © zaman kendisini İstanbula celbey'emeğe bir daha teşebbüs eyle- miş idise de muvaffak olamamıştı. İstanbuldan Kaçarak Misırda bu- Yunmtakta olan esbak serhafiye Ah- med Celâleddin paşa dn mabeyin baş- kitabeti. vasıtasile 1905 mayısı içinde padişaha. şu arizayı göndermişti: (Kulları her nekadar teveccühü de pek küçük yaştanberi nimeti. hü- mayunlarile perverde olduğumdan Jön Türk ve Ermeni komitelerinin birleşmesi neticesi olarak (Cenevre) de son! verilen karar mucibince nefsi hümayunlarına sulkast için tertibat alındığını arzetmeği kendime nimet borcu bildim. Bendegânı şahanele- rinden Diran Kelekyan (1) efendinin bü haberi teyid: ettiğint arzederim. Kahire 17 mayıs 1321 Bu ariza da Diran Kelekyan efen- dinin (bendeşânı şahane) meyanın- da gösterilerek Ermeni komitesinin ikamı tasmim eylediği suikast hnk- kında malümat verdiğinin bildirilme- si dikkati celbedecek bir nokta değil mi? Bunu Avrupadaki Ermeniler ar sında parti kavgası olduğuna mı, yoksa Diran Kelekyan efendinin böy- le bir teşebbüsün Ermenilere menfaat yerine mazarrat getireceğine kani hu- Tunmasına mı hamletmeli? Bu nokta bana bir garibe olarak göründü! 1905 haziranının on yedisi tarihile ve T - X - K işaretile Paristen zaptiye nazırı Şefik paşaya da şu meklup gönderilmişti: (Osmanlı hükümetinin devam eden zulümlerinden müteessir olan Erme- ni ihölâl komitesi yakında maksadı- nı elde etmeğe muvaffak olacaktır. Nezaretinizin bize karşı ittihaz etti- ği bütün tedbirleri günü gününe haber almaktayız. Bir takım boş sui- zanlar ve iftiralarla hiç bir şeyden malümafı olmıyan yüzlerce Ermeni- yi beyhude yere tevkif etmekten ve iş- kencelere maruz bırakmaktan size fayda yoktur. Komitemiz icraatını mahsusen göndereceği bir icra heye- tine tevdi etmiştir. Bunların İstanbu- la girmesine mâni olmak kabil olmı- yacağını şimdiden bildiririz.) Ermeniler Abdülhamid ile hatiye- lerini Babsâli ile zaptiye nezaretini ikaz için elbette bundan fazlasını ya- İşte zaptiye nazırına meydan okur- işleri mahsusen gönderilecek bir icra Bu ikinci fıkra İstanbula gelecek bu Ermeni Komitecilerinin ecnebi pa- saportunu hamil olanlar arasında bulunacağını bile ima ediyordu. (Arkası var) (1) Meşrutiyetten sonra Sabah gaze“ tesinde başmuharrir,