Halk futbolden anlıyor mu anlamıyor m Bir sporcu bayan «Hakemlerimiz içinde de futbol kaidelerini bilmiyenlerin pek çok olduğunu unutmıyalım» diyor Kadınlı, erkekli bir-merak. Fener- bahçe yenmiş, Galatasaray yenilmiş. hierakliların bütün düşüncesi bu... Bir kadın olmaklığıma rağmen eski milli takım ve Fenerbahçe sol açığı B. Bedri ile eski futbalcülerimziden ve ha- kemlerimizden B. Sadi Karsanın halkı İutbolden anlamamakla itham etmesi beni de bu halk arasında bulunmak- lığım dolayısile cpice üzdü. Sadun Ga- lip Savcı da bu ithamların aksine ola” Tak halkın futbolden anladığını bazı hareketlerin klüpçülükten ileri geldi- gini yazdı. Halk hakikaten futbolden anlamıyor mu? Buna cevap vermek için bir parça düşünmek lâzımdır. Yoksa B. Bedri ile B. Badi Karsan gibi kestirme olarak halk futbolden anlamıyor diyerek işin içinden çikmak hiç de doğru değildir. Meselâ bir Fenerbahçe - Galatasa- Tay maçı tasavvur ediniz. Her iki klü- bün taraftarları maçın heyecanile ken- dilerinden geçerler. Öyle kimseler gör- düm ki, top ortada iken kasdi bir ha- reket oluyor. — Penaltı hakem!.. Diye hağırıyor. Şimdi bu zavallı klüp-| çü ortada yapilan bir hareketten dola- yı penaltı verilemiyeceğini bilmiyor mu? Elbette bilir, fakat o anda o adam kendini bilmiyor, Biz böyle hareketleri heyecan diye kabul edeceğiz... Gene bir Fenerbahçe - Galatasaray maçında halkı futbol bilmemekle itham eden B. Beğrinin yanında bulunmağı çok isterim, o B. Bedri de kimbilir ha- kemden neler ister... Ben'bif kadınım bu oyurlu oynama- dım, seneler var ki, meraklıyım. Her pa- zarım maç seyretmekle geçer. Benim için en büyük zevk bu... Maçlarda çok defa kendimi kaybeder, neler söyler neler isterim. Böyle olmakla beraber 8z çok anladığımı da zannederim. Bu gaz#tenizde bir münakaşa mevzuu Ol- dü. Halk futbolden anlamıyor mu?. Ben burada bir noktaya temas edece- ğim. Ve diyeceğim ki: — Hakemlerimiz futbol kaidelerini hakkile biliyorlar mi?, Onların da birçokları bu futbol sar hasında öyle gülünç vaziyetlere düş- Amerikalı zenci koşucu Ovensin Amerikada bir yarış atı ile koşu kokası yaptığı ve müsabakayı kazandığı yazılmıştı, Xukerda Oyens can atın önünde görünüyor. bir hareketle durdurulmak isteniyor. Buna Tâğmen gol dluyor. Ve bu vaziyet- te artık gol olmuştur. Bu golü saymıya- rak penaltı attırmağa kalkan birinci sınıf hakem bile bu sahada çok görün- dü. Sırası gelmişken beni hayrete düşü- ren, ve demek bu kadar bu işten bibeh- Te hakem varmış dedirten bir vaka kay- dedeyim. Bir lig maçı idi. İki takımdan birisi sahaya on kişi ile çıktı ve oyun başla- dı. On bir Kişilik takım daha ilk daki- kada bir gol yaptı. Top ortaya gelece- ği sırada eksik takımın on birincisi sa- haya çıktı. Hakem bunu görünce: — A bu takım eksikmiş, oyun baş- tan başlıyacak dedi ve golü saymadı. Buna ne buyurulur?. Halk bu komeğiye güle güle bir hal oldu. İşte futbolden anlamadığı iddin edilen halkın önünde bir hakemin düş- tüğü vaziyet... B. Sadi Karsan hakem kursuna de- vam edinögye kadar birçok kaideleri bilmediğini itiraf ediyor. Bu vakanın kahramanı hakem de o hakem kursun- dan mezun olsa gerek... Şimdi benim hakemler futbol kaidelerini biliyorlar | mı? diye sormağa hakkım var mı? Yok mu?. Öyle zannederim ki, bu vaka ba- na bu hakkı vermektedir. Hâlkın hepsinin futbolden anladı- ğını da iddia edecek değilim. Bu da doğ- ru olmâz. Fakat B. Bedri ve B. Sadi Karsan bunu halkın umumuna teşmil ettikleri için bu yazıyı yazmak mec- buriyetinde kaldım.. Bende bir münakaşa mevzuu açtım zannediyorum. Oda hakemlerin futbol kaidelerini bilip bilmedikleri meselesi- dir. Güzin Cemâl Bugün nerelere gidebiliriz EF Bir işçinin ayağı kaydı, kezzap- Bugünkü karşılaşmalar latasaray arasında olâcak Bugün Taksim ve Şeref stadlarında B takım lig maçlarına devam edilecek- tir. Hiç şüphe yok ki günün en mühim karşılaşmalarını Tuksim stadında s€y- edeceğiz. Fenerbahçe, Galatasarayla, Güneş 'Beşiktaşla Fenerbahçenin küçükleri ağabeyleri gibi bütün rakiplerini büyük farklarla. yendiler ve hiç mağlüp olmadılar, On- larda bugün ligin başında gidiyorlar. En kuvvetli Takipleri Beşiktaş ve Güne- şi mağlüp ederek karşılarında bugün için en korkulu olan sarı kırmızılılar Kaldı. Böyle olmasına rağmen sarı kır- muzılıların Beşiktaş ve Wafaya mağ- lübiyetleri Güneşle berabere kalmaları onların şampiyonluğunu suya düşür- müştür, Beşiktaşlılar da Fenere yenile- rek Topkapı ile berabere kalmışlardır ve sarı Jâciverdiilerden üç puvan geride gelmektedirler. Güneşliler de bu vazi- yettedir. Demek oluyor ki, bu karşılaş- mada sarı lâciverdliler yenilseler de, be- rTabere kalsalar da veziyetleri değişmi- yecektir. Bu karşılaşma yalnız iki ezeli raki- bin yarınki futbolcülerinin karşılaşma” sı noktasından mühimdir. Fenerbahçe | B takımı bügün birinci takım derece- | sinde kuvvetlidir. Kendi A takımları | ile yaptıkları ekzersiz maçları az fark- larla kaybetmektedirler. Aralarında Muzaffer, Necdet, Lebib, Namık, Bü- lenâ gibi birinci takımda oynamış 0- yuncularla yarın için bize istikbal va- deden Orhan, Fikret Semih gibi kıy- metli gençler bulunmaktadır. Galatasaraylılar Fenerbahçelilere nazaran daha zayıflırlar. Fakat onlar da ihmal edilmiyecek bir kuvvettir. Bu iki takımın Karşılaşması bize hiç şüp- hesiz ki, zevkli bir oyun seyrettirecek- tir. İkinci mühim karşilaşma da Güneş- Beşiktaş takımları arasında olacaktır. Beşiktaş takımı bugün Fenerbahçeden sonra en kuvvetli bir şekil arzetmekte- dir. Buna mukabil Güneş takımı da ol- dukça kuvvetlidir. Kuvvetleri yekdiğe- rine müsavi olan Güneş - Beşiktaş kar- şılaşması da güzel bir oyun olacaktır. Şeref stadında da Topkapı - Anadolu, Eyüp ve Süleymaniye B takımları kar- şılaşacaklardır. Sporanketi Ne düşünüyorsunuz? sı ve cevapların yirmi satırı geçme- mesi lâzımdır. 1 — Futbol milli takımımız fut- balcülerinin seçilmesi, bazı memile- ketlerde olduğu.gibi, bir tek seçici- ye verilmek icap etse, t&k seçici ola-. rak kimi münasip bulursunuz? 2 — Sporda sırasile en fazlasör- diğiniz beş şey ne dir?. 3 — Yağlı, Grekor Rumen ve ser- bes güreşten hangisini tercih eder- siniz?. dd 4 — Size'1937 senesi spor işlerine sarfedilmek üzere yüz.bin.lira ver- seler bu parayı nelerde kullanır- 5 — pod ise baş geşl menei- mek salâhiyet ve kudretini verseler neleri menedersiniz?, . lar dökülerek ağır yaralandı Lilmanda bulunan bir İtalyan ge- misinden eşya çıkarılırken Yusuf adında biri de kezzap dolu bir kaç şi- şeyi alıp çikarmak istemiştir. Ge- miden indiği sırada Yusulun ayağı kayıp düşmüş, elindeki kezzap çişe- sinin kapağı açılmıştır. Şişedeki kez- SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No. 826 İlk rapora göre 26 kişi ölmüş, 58 kişi yaralanmış, bir vd arabalar parçalanmıştı Ermeni komitesinin Yiyanaaun getirttiği araba Yıldız civarında oturanlar hiç işi- tilmemiş böyle bir gürültüden korku ve merak içinde sokaklara uğramış- Jardı, Bomba sadırını Beyoğlu ve İstan- bul halkı - uzak yerlere kodar - deh- şetle duymuşlardı. İnfilâktan ineydanda bir çukur ha- sl olmuştu. Daha barut kokusu kay- bolmamışken Sakallı Mehmed paşa ile avenesinden bir kaç kişi bu çuku- Tun etrafına gelmiş, kendilerince ke- şifte bulunmuş, fakat bir şey anlıya- mamış, yâlnız uraba parçalarından bazılarını çukur içine bırakıp geri dönmüşlerdi.. İkinci fırka kumandanı müşir Şev- ket paşa yaptığı tahkikat neticesinde silâh atan neferin hüsnü hal sahibi olduğunu, vakadan heyecana kapıla- rak silğhım (şaşkınlıkla boşalttığını arzetti, Bunun bir terilp neticesi olmadığı anlaşıldı. Avrupa hükümdarları padi- şaha Lebrik telgrafları çektiler. Vükelâ vakanın ertesi günü sabah- leyin dahi Abdülhamide sadakatlerini ve «hifzı samndani ile kazadan selâ- metle kurtulduğundan dolayı mem- nuniyet ve şükürleriniz arz için ma- beyine geldiler. Padişah artik aleyhinde askerce bir hareket hazırlanmadığına emin ol- muştu. Fakat infilâk hâdisesinin ken- Gi aleyhinde bir terlip olmamasına imkân mütevasser değildi. Bu hüdiseye dair mâbeyine ilk ra- por Beşiktaş zabıtasile belediye mü- dürlüğünden geldi. Vakada üçü asker olmak üzere 28 kişi ölmüş, 58 kişi de ağır veya hafif yaralanmıştı. Bir çok arabalar parça- lanmış, yirmi kadar hayvan dr helâk olmuştu. Ölenler ve yaralılar “Yıldız, Etfal, Gümüssuyu hastanelerine nakledil- mişlerdi. Ölenlerden bazılamnın vücutlerin- Ge hiç yara nişanesi görülmüyordu; yalnız burunlarından, “ağızlarından kan gelmişti; bazılarında bu da yok- tu; bunlar kalb sektesinden, hava taz- yikile dimâğ sadmesinden vefat eyle- mişlerdi. İkisi hıristiyan olan ölüler arasın- da şehzadeler lalası Baha bey ile bir topçu, bir piyade, bir bahriye neferi, bir saray tabiskârı varür; diğerleri amele, gündelikçi, hamal, Tençber, Möyis, ışaktı. Mabeyin Kâtiplerinden Şefik bey, Ertuğrul alayı mızıkasın- dan mülâzimevvel Mehmed elendi ve Kastamonulu mülâzım Mehmed efen- di, saray kilercilerinden Nazım efen- di, mektep talebesinden Yunus <efen- di ile beş asker çavuşu, bir onbaşı, on bir nefer de yaralılar arasında bulu- nuyordu. Diğer yaralılar arabacı, bahçivan, kahveci, odacı, çerçi, amele gibi €s- naftan idiler; arabacılardan olan ya- ralılar dördü hıristiyan olmak üzere on yediyi bulmuştu. (Hatiyelerin listesi) risalesi sultan Murada alt olup babası nezdinde mah- fuz bulunan evrakı takdim suretile Abdülhamide sadakat izhar eylemiş zaplar Yusufun gözüne dökülerek ağır/ olan Andon Köçeyan efendinin de surette yaralanmıştır, © bu hâdisede ayağı sakatlandığını ya” zıyor; fakat tahkikat komisyonunun tanzim ettiği fezlekede bu adamın İs- mi bulunmadığı ve resmi listeye da“ hil edilmediği cihetle yerasının pek | beri olması, yahut kendisinin bu konilsyona müracaat etmemiş ve ko- misyonca ifadesi alınmamış bülünma" sı iktiza eder. Tahsin paşa ilk raporu arzedincö, Abdülhamid kendisinin seçtiği zevat- tan mürekkeb olarak bu iş için ayri bir tahkik komisyonu teşkilini emret- ti. Bu iradeli seniye mucibince bu ko- misyon hemen toplanıp tahkikafs başlıyacaktı. Komisyonun reisliğine nafıa nezareti müsteşarı Necib Melhe- me paşr tayin edildi; temyiz başmüd- delumumisi Cemal bey, İstarıbul isli- naf müddelumumisi Necmeddin Mol- la bey, Şürayi devlet azasından Na- zif Süruri, Edirne vali muavini Rük- neddin beyler, telgraf posta nezareti erkânımdan Harfuş efendi de aza ol- dular. İstanbul bidayet müdâsiumu- misi Ethem, İstanbul müstantik aza- sından Ali Rıza, Sadreddin, Esat, Be- yoğlu müstantik azasından Şevki, Şevket, İhsan beyler de komisyonda aza sıfatile çalışmağa memur edildi- ler, İnfilâk yerinde bulunan arabahırın enkazı Beşiktaşta iskele civarında be- leâiyenin kum anbarına naklettirildi. Yalnız çukur içindeki parçalara do- Kunulmadı. İstanbul bidayet müddelumumisi Etem bey ve iki müstantik huzurile yapilan tetkikler neticesinde sraba- lerden on altısının sahipleri taayyün etti. On yedincisi diğerlerine rüsbet- le siysde harb olmuş, hele tahta parçaları âdeta ufalanmış görünüyor- 'du. “Pekerlekleri dört köşeli Tâstikli “lmâk gibi bir hususiyeti bulunan bu arabaya kimse sahip çikmıyordu; bu arabaya alt ankaz arabacilata ve ara- ba imalâlı ile uğraşanlar gösterildi. Ne arabacılar kâhyası, ne davet edilen esnaf arasında kimse böyle bir araba- yı tanışamadılar ve sahibini tayin edemediler. Bu mutinka yeni gelmiş olacaktı. Maktullerin hüviyetlerini tahkik eden”komisyon canileri bunlar ara- sında aramanın lüzumsuzluğuna ka- niolmuştu. Çünkü kira arâbalarında çalıştıkları, kahvecilik, rençberlik et- tikleri anlaşılan bu 'adamların böyle bir cinayetin failleri olabilmelerine, böyle tertiplerde bulunabilmelerine Tiç ihtimel verememişti, İfadeleri alman mecruhların hiç birisi vâkaya müteallik malümat be yan edemiyorlardı. Kereste kısmı kâmilek hurdehaş o. muş lâstik tekerlekli arabanın sahibi taayyün edememişti. Yalnız araba- nin kum anbarına nakledilmiş parça ları arasında tekerlek tası üzerine yâ“ zılmış bir marka ve numara dikkati celbeylemiş, bu marka ve numara bombanın patladığı yerde açılmış çu- kurda toplanılmış parçalar arasında görülen dingil üzerindeki numaranın ayni olduğu anlaşılmıştı. (Arkası var)